Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonların eldiveni  (Okunma sayısı 21293 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 16, 2011, 05:36:30 ös
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

 o eldiven Musa'da olmasa sizde olurmuydu ki?
 


Ağustos 16, 2011, 06:21:47 ös
Yanıtla #11
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu konu korkarım ciddiyetinin dışına çıkmaya başladı.

Mizahın da yeri var elbette; onu ayrı tutalım.

Bir de ben desem şu eldiven konusunda bildiklerimi!...

Doğru mu değil mi, ben değil de başka katılımcılar söylese...

Konuyu ikiye ayıralım mı, biri eldivenin kökeni, diğeri buünkü simgesel anlamı diye?

Yorum yapmış olanlara teşekkürler de özellikle Sayın Smyrnali'ye, benim düşündüğüme çok yaklaşmış olduğu için...

Benim düşündüğüme yaklaşmış olmak, teşekkürü mü gerektiriyor. Ben teşekkür ederim, siz katılmak zorunda değilsiniz. Burada General Samurkaş Aygırmoıtor  olmak gibi bir iddiam yok.

Önce şu kökene bakalım mı? Bir diğer deyişle bu beyaz eldivenler nereden gelmiş Masonluğun simgesel derecelerine? (Sonraüki dereceleri, beyaz dışı eldivenleri göz ardı ediyorum bu başlık altında.)

Şöyle derler: Eskiden taş işçileri ellerini korumak için eldiven kullanırmış. Günümüzde masıonlar da simgesel olarak hamtaşlarını yonttukları için, o eski taş işçilerinin eldivenlerinin simgesel karşılığını kullanıyor.

Derler de olmaz...

Masonların kullandıkları aletler arasında asıl önemli olanları gönye ile pergel. Nasıl kullanırsınız gönye ile pergeli elinizde kaba eldivenlerle?

Masonluğun tarihi ille de Operatif Masonluktur iddiasından kaynaklanan zorlama bir açıklama bu. Operatif Masonluk, günümüzdeki yani spekülatif nitelikli Masonluğun tarihinde yer almaz. O tarihçe günümüzdeki Masonluğa yakıştırılmıştır öyle olması gerektiği için. B bağlamda çok önmli bir baştka olay vardır tarihte: "15. Louis kimin oğludur?" diye sorulunca bunun yanıtı şöyle verilir: "Kiumin oğlu olduğu önemli değildir. kimin oğlu olması gerektiği önemlidir." Spekülatif Masonluğun asıl ve gerçek tarihinin nasıl olduğu önemli değildir; nasıl olduğunun kabul edildiğidir önemli olan. (Bunu bir yerlerinize not edin.)

Bizim konumuz eldiven...

18. yüzyıl ve öncesinde tüm soylular, aristokratlar, kentliler, o özgür sayılan insanlar eldiven giyerdi. Beyaz eldiven.

Hani şimdilerde bir görgü kuralı var ya; eldivenle el sıkışılmaz diye... Dikkat ettiyseniz, bu görgü kuralını bilernler, ellerinde eldiven varsa, el sıkışmak gerektiğinde hemen seavaşmaya girişir soıkışacaklarıı ellerinin eldivenlerini sıyırıp çıkarmak için.

O tarihlerde ise tersi söz konusu... Eldiven olmadan el sıkışılmaz.

Neden?

Eller kirlidir, pistir, rezildir de ondan... Yıkanmaz da ondan...

Ya sıradan halk?

Onlar önemli değildir. Yıkınsalar bile önemli değildir. Onbar insandan değildir ki!... İnsanlar için dolgu malzemesidir onlar. Zaten onlara eldiven giymek de yasaktır ha!... Özgür insanların giyim kuşam tarzına özenemezler.

Masonlar...

Masonlar soyludur ya da özgür doğmuş kişilerdir. Eski yükümlülüklerde bile yazılıdır öyle olması gerektiği. Dolayısıyla masonlar da eldiven giyer; giymelidirler. Zaten giyerler de...

Peki bir de simgesellikten söz etmiştik.

Olur, ona da girelim ama bakarsınız bu benim buraya "bilgi" diye yazmış olduklarıma karşı çıkacak, bunların kısman ya da tümüyle yanlış olduğunu söyleyecek, bize doğrusu gösterecek olan vardır; önce ona söz hakkı...




ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 16, 2011, 06:26:07 ös
Yanıtla #12
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

yanlıslık yok ........devam :))
demıstım ama........masonların hür olusu  konusuda ayrı bir konu bence.. neye gore kıme hur olmak?kolelık bıttıgıne göre ..
masonluk babadan ogula gecmiyor bildigim kadarıyla..
 denk geldigim bir iletide ..2.donem masonluk hristiyanlıgın başladıgı ilk doneminde (nufuslu bir sınıf olarak ortaya cıkan masonlara)
 insaatcılara verilen gecis izini ,bir nevi kırmızı pasaport ile ulkeler arası iş icin gecis izini aldıkları icin hür denmis..
hür olus ruhsal anlamda ayrı bir ifade icerir ..
« Son Düzenleme: Ağustos 16, 2011, 07:10:26 ös Gönderen: smyrnali »


Ağustos 16, 2011, 07:55:41 ös
Yanıtla #13
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 206

Sayin ADAM'in yazilarina biraz da ben katkida bulunmak isterim. Hem zaten iletlilerinden birisinde benim de fikrimi sormus, simdi cevap vermemek olmaz.

Ayni Eureka Kardesimin Buyuk Locasinda oldugu gibi, benim bagli oldugum Buyuk Locada da beyaz eldiven giyme zorunlulugu yoktur. Ancak giymeme zorunlulugu da yoktur. Isteyen Mason pekala beyaz eldivenini takip calismaya katilabilir. Keza ben de her calismada mutlaka beyaz eldivenimi takarim.

Eger tek basina rituele bakacak olursak beyaz eldivenin cikis noktasinin Kral Sulaymanin Mabedinin insasi devrinde sahneye ciktigini soyleyebiliriz. Ancak Masonlukta bazi ritueller bazi derslerin iyi ogrenilebilmesi icin kurgulandigindan oturu, bu kaynagin cok saglikli olmadigi kanisindayim. Ozellikle su beyaz eldiven konusunda.

Amerika'da bazi eyaletlerde beyaz eldiven uygulamasi neden yok? sorusuna net bir cevap vermek cok zor. 1800lu yillarin resimlerini ve fotograflarini ozellikle arastirmaya calistim zamaninda ama hicbirisinde beyaz eldiven takmis bir Mason goremedim (Buyuk Ustad, ve Buyuk Gorevlileri ayri tutuyorum, onlarin eldivenli fotograflari mevcuttur). Skoc riti konusuna hic girmiyorum. Bu yorumum sadece Mavi Loca icin gecerlidir.

Sembolizma konusunda cok fazla konusamayacagim, cunku sembollerin anlamlarini aciklamak cok hosuma gitmiyor. Ancak Massachussetts den bizim Locayi ziyarete gelen bir Kardes ile beyaz eldiven konusunu konustugumda. Bu basliktaki sorunun aynisini sormustum: "Beyaz eldiven neyi sembolize eder?". Itiraf edeyim, soruyu sorarken cevabini zaten biliyordum, en azindan bildigimi dusunuyordum. Ama oyle bir cevap geldi ki kendisinden, daha once hic dusunmedigim: "Beyaz eldiven sembolizmasinin birkac anlami var, bunlardan bir tanesi, Locadaki Kardeslerin harici yasamdaki mesleklerini gizlemek, maden iscisi bir Kardesin eli ile bankaci bir Kardesin eli ayni olmayacaktir. Eldiven takarak, bir anlamda burada hepimiz esitiz ve ayni meslekteniz diyorsunuz" 

Bu basliga biraz gec dahil oldugum icin atladigim konular olmus olabilir. Ama saniyorum yeterli katkida bulundum.

Saygilar
In Thy name we have assembled!


Ağustos 16, 2011, 09:40:35 ös
Yanıtla #14
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Bir annenin her evladı farklı işte calısabilir.kimi agır isci kimi sanatcı ,meslekler yada konumları onların kardes olmasını degistirmez..Bunun utanıp örtulup saklanacak yanı olmamalı ....hatta onurla o yıpranmıs eli operim ....


Ağustos 17, 2011, 11:53:58 öö
Yanıtla #15
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

BIR VARMIS BIR YOKMUŞ,
Adem varmıs,Musa varmış,Suleyman varmış,
hepsi yokmuş İnsan varmış..
Hepsinin bütün emanetleri toplanmış bir sandıga konmuş,
Akasya agacı sandık altınlarla süslenmiş,
adı ahit sandıgı olmus ..
4 kerubu bunu tasımıs ...
sandık öyle bir saklanmış ki ..bul bulabilirsen..
mehdi de ben bulur cıkırırım demiş....
hani bu masala neden geldik dersek...
bizim beyaz eldivende bu sandıgın icinde ...
sadece bu eldivenmi?
Ademin hırkası var...israilin sofrası var ,levhalar madenler var ..süleymanın mimberi ,asası ..bunun icinde acıga cıkmayı bekler..


Ağustos 17, 2011, 02:52:54 ös
Yanıtla #16
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Masonlukta (simgesel derecelerde) giyilmekte olan eldivenin bir simgesel anlamı olması gerektiğine değinmiştim ya!

Şimdi ben burada bir simgesel anlam yorumu yapacağım haddimi aşarak…

Bir masonun iki ayrı yaşamı vardır. Biri harici yaşamı, diğeri de mason kardeşleriyle birlikte locasındaki yaşamı. Bu iki yaşamı birleştirebilenler açısından ne mutlu ama kimi masonlar loca çalşmalarının dışında harici gibidir.

Loca çalışmalarının dışında özgürdür bir mason istediğini yapar. Hiçbir mason gidip de onu sorgulayamaz karşısına masonik erdemleri dikerek. Kimilerine göre bu işler “pis” sayılabilir. Sadece bulunduğu ülkede yasaların suç saydığı işleri yaparsa ve bu kesinlikle belliyse, loca da onu kendi içinde koruyamaz.

Dolayısıyla bir mason locasının toplantısına katılmak üzere mabet kapısı önüne geldiğinde, ola ki elleri temiz değildir. O eller lavaboya gidip yıkanmakla da aklanmaz. Fakat bu kirlilik ilgili masonun kendi vicdani sorumluluğudur. Elin temiz tutulması yüreğin ve zihnin temiz tutulmasıyla bağdaşıktır. O mason içeriye, mabede böyle giremez. O kir dışarıda kalmalıdır. Bunun için de bir çift beyaz eldiven giyer; herhangi bir eldiven değil, özellikle beyaz.

Burada özellikle şu beyazlık konusunda masonlar hayli duyarlıdır bildiğimce.

Özdemir Asaf’ın şöyle iki dizesi vardı:

“Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu.
Birinciliği beyaza verdiler.”

Bu nedenle de masonlar loca toplantılarına katılırken kullandıkları o beyaz eldivenlerini ya sık sık değiştirir ya da yıkar/yıkatır. Aslında bir parçea kirli olsalar de simgesel anlamları değişmez; kimse de bir diğerine “Kardeşim, eldivenlerin çok kirlenmiş. Bunları yıka/değiştir.” demez. (Yoksa der mi?) Sanırım bu bağlamda masonlar kendi kendilerinin üzerinde bir psikolojik baskı uyguluyor.  Mabede ne kadar temiz eldivenle girerlerse kendilerini o kadar huzurlu/arınmış hissediyorlar.

ama ondan önce bir başka noktaya değinmeliyim.

Benim yaptığım bu hariçten gazel okuma tarzı yorum bekli benimsenebilir, belki saçma sapandır ama Masonluğun simgesel derecelerinde eldiven kullanımının bir ritüelik gereklilik oluşuna dayanır. Üstelik bu ritüelik gerekliliğin öyle yok İbrani gelenekleriyle yok Sultan Süleyman ile falan da ilgisi yok. Zaten bu dünya Sultan Süleyman’a kalmamış çünkü o bilememiş işini.

Ancak anlaşılan o ki işlerini o çok iyi bilen Amerikalıların bazı eyaletlerinde eldiven artık böyle bir simgesel anlam taşımıyor. Tek tük eldiven giyenler varsa da anlaşılan bu uygulama kişinin kendisine bırakılıyor. Dolayısıyla ya bu simgesel anlamın önemi yok, çağın koşul ve gereksinmeleri uyarınca orada önemini yitirdi ya da oradaki masonların hepsi zaten ayırımsız olarak pür ve pak olduğundan böyle bir şeye gerek yok. Ritüel dışı… (Burada aklıma şeytanca bir soru sormak da geliyor ama hadi o soruyu sorup da ortalığı bulandırmayayım. Merak eden olursa benden özel olarak öğrenebilir.) Belki de şöyle diyorlar: “Kişi özeleştirisini yapar. Mabede girerken eldiven giymesi gerektiğine karar verirse giyer. Buna gerek olmadığını düşünüyorsa giymez.”

Anladığım kadarıyla Türkiye’de giyilmesi zorunlu… Elbette öyle olacak. Başka türlüsü nasıl beklenir ki!... Vatandaş yeni bir işe gireceği zaman daha önce herhangi bir adi suç işlememiş olduğuna ilişkin sözü yeterli değil; Cumhuriyet Savcılığı’na gidip iyi hal kağıdı getirecek. Türk masonlar de bu ülkenin çocuğu. Sözlerine güvenilemez. İyisi mi beyaz eldiven zorunlu tutulsun.





Hani bir sorum daha vardı, toplantıya eldivensiz gelen birinin durumuyla ilgili. Sayın Mustafa Kemal ona bir yanıt verdi ama bence öylesi pek iyi değil. Ben onu bir başka kurguya bağlamak istiyorum.

Bu demektir ki, bu başlık altında diyeceklerimizi bitirmedik henüz. Yeterli görüp sıkılmaya başlamış olanlar ya bağışlasın (hoş görsün) ya da azıcık daha anlayışlı davranarak sabretsin (tolerans göstersin).



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 17, 2011, 09:13:29 ös
Yanıtla #17

Sayın ADAM, öncelikli olarak hoşbuldum . ikinci olarak bu içsesli , açıklayıcı yanıt için teşekkür ediyorum.  Yazıda bahsettiğiniz soru ve cevabı özelden yollama nezaketini gösterirseniz mutlu olurum.
"Bu sır ancak bilinir söylenemez."


Ağustos 18, 2011, 01:55:39 öö
Yanıtla #18
  • Ziyaretçi

Güzel bir açıklama olmuş


Ağustos 18, 2011, 10:05:35 öö
Yanıtla #19
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bir sorum daha vardı. Onun karşılamak üzere bir küçük öykü yazıverdim.

Bu bir kurgudur. Ancak isteyen istediği yönünü ciddiye alır.




Memleketin birinde bir mason locası mabette olağan toplantısını yapıyordu.

Bugünkü toplantının gündeminin ilginçliği ve çok yararlı konuların anlatılması beklendiği için, özellikle aynı vadide çalışan diğer localardan çoğu Masonluğa yeni girmiş çıraklar da konu olarak gelmişti.

Kapıya bir vuran oldu. Uygunsuz bir vuruştu bu. Dış Koruyucu (Gözcü) hemen seğirtti. İç Koruyucu da pozisyon aldı. Birinci Nazır gergindi.

Birkaç saniye sonra kapıya düzgün bir vuruş yapıldı. Birinci Nazır ferahladı. Durumu Üstad-ı Muhterem’e bildirdi. O da araştırılmasını istedi. İç Koruyucu araştırdı. Gelen locanın eski üyelerinden üstat dereceli bir masondu.

“Ne güzel… Hazır başka localardan gelmiş yeni çırak masonlar da varken, locamızın deneyimli bir üstat masonu yöntemine uygun girerse, onlara örnek olur.” diye düşündü. Birinci Nazır’a bu doğrultuda yönerge verdi.

Bundan sonra mabet kapısının önünde bir karmaşadır başladı. Üstad-ı Muhterem “Eyvah! Hata mı yaptım? Yoksa denemeye denemeye yöntemine uygun olarak nasıl gireceğini unuttu mu bizim üstat?” diye düşündü.

Konu o değildi. bir başka sorun vardı. Birinci Nazır da ne yapacağını şaşırmıştı. Durumu Üstad-ı Muhterem’e aktarmak gerekirdi yöntemine uygun olarak. Tören Üstadı’nı gönderdi.

Tören Üstadı Doğu’ya geldi; Üstad-ı Muhterem’e fısıltıyla geç gelmiş olan o üstat dereceli kardeşin yanında eldiveni bulunmadığını, kendilerinin de onun için bir yedek eldiven bulamadıklarını, hem eldivensiz hem yöntemine uygun girişin nasıl olacağını bilemediklerinden kararsız kaldıklarını söyledi.

Dış Koruyucu (Gözcü), kendi eldivenini verseydi ve dışarıda kalsaydı ya!... Her şeyi Üstad-ı Muhterem olarak kendisinin mi düşünmesi gerekiyordu!

Üstad-ı Muhterem’in o anada düşünememiş olduğu, Dış Koruyucunun da içeriye girerek bu günün o çok ilginç çalışmasını izleme hakkıydı.

Üstad-ı Muhterem deneyimliydi. Bu duruma hemen bir çare bulması gerekiyordu. Eldiveni olmadığı ve bir yedek eldiven de bulamadıkları için o kardeşi içeri almadan geri çeviremezlerdi. O gün en azından o yedek eldiven dağıtılmıştı kardeşlere ve hepsi bitmişti. Demek bundan böyle biraz daha fazla bulundurmak gerekiyordu.

Üstad-ı Muhterem eldivenlerini çıkardı.

Tören Üstadı şaşırmıştı. Yoksa Üstad-ı Muhterem kendi eldivenlerini mi gönderecekti toplantıya geç kalmış olan o kardeşe?

Hayır, Üstad-ı Muhterem oralı değildi. “Kardeşlerim…. Lütfen hepiniz eldivenlerinizi çıkarınız.” diye seslendi locaya genel olarak.

Kardeşler şaşırdı ama baktılar ki Üstad-ı Muhterem de eldivensiz; onlar da çıkardılar eldivenlerini.

Sonra da geç gelmiş olan kardeş mabede yöntemine uygun bir tarzda alındı.

Artık Üstad-ı Muhterem’in düşünmüş olduğu gibi bu yöntemine uygun girişiyle çırak kardeşler için iyi ve güzel bir örnek olabildi mi, orası ayrı ama şu var ki mabetteki kardeşlerin hiçbirinin eldiveni olmadığını fark etmedi bile.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
15681 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 28, 2008, 10:54:15 ös
Gönderen: Dino
25 Yanıt
22044 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2013, 11:43:22 ös
Gönderen: evvah
64 Yanıt
42514 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2016, 09:36:17 ös
Gönderen: night manager
16 Yanıt
25608 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2018, 02:07:52 öö
Gönderen: Venus
3 Yanıt
5233 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 20, 2009, 06:19:47 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
7359 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 25, 2010, 02:46:37 öö
Gönderen: Cornelius
18 Yanıt
11769 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 14, 2012, 04:18:36 ös
Gönderen: enelsır
9 Yanıt
11727 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 04, 2011, 04:08:41 öö
Gönderen: ruzber
90 Yanıt
36640 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 16, 2012, 01:28:44 öö
Gönderen: Arais
10 Yanıt
5694 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 12, 2013, 12:37:48 öö
Gönderen: NOSAM33