Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonların Efsaneleri  (Okunma sayısı 28945 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 03, 2012, 06:51:11 ös
Yanıtla #20
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Sn Adam  neredeyse tüm kaynakları yalanlıyor. Doğru kaynağı buraya getirsede   kendide rahatlasa bizlerde rahatlasak...Anlaşılan Masonlar hakkında ne yazılsa yalanlıcak.
Neyse biz yinede kaynakları buraya sunalım o da itiraz ede dursun.
Sevgi ile kalın


Şubat 03, 2012, 11:44:33 ös
Yanıtla #21
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn hypatia

hatırlıyorum da hukuk devletini anlatırken hocamiz antik yunandan başlamıştı anlatmaya. soğuk kaynaklar diyordu. halbuki daha en başında demişti ki hukuk devleti aydınlanma cografyasinin bir ürünüdür. Neden ta yunan uygarlığından girmisti ki konuya.
Masonluk da aydınlanmanın bir ürünü olarak değerlendirilebilir. 1717. Onun sıcak ve soğuk kaynakları vardır . ama bunlar Masonluk mudur?
Bu bir yön. ikinci olarak Masonluk alegoriler sanatıdır da. ezoterik olması sebebiyle de bu alegoriler ve semboller ancak o ezoterik inisiyasyondan gecmisler için anlamlanabilir . bu tedrisat uzak olanlar için alegoriler ve semboller ancak sozsel ve kabuktakı görünümleriyle gorulur. üçüncü olarak Masonluk eklektiktir. Pek çok yerden pek çok farklı şey almıştır. ama bunların hiçbiri Masonluk değildir.

saygılarımla.
« Son Düzenleme: Şubat 03, 2012, 11:47:52 ös Gönderen: skullG »


Şubat 04, 2012, 12:46:30 öö
Yanıtla #22
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

        Aslında bu konudaki tartışmaları izliyor, kendi kendime bir takım değerlendirmeler yapıyordum. Fakat sayın ADAM'ın "Haksızlık etmiş olmamak için sorayım dedim.(sayın Hypatia ve bu kitabı okumuş olan diğer katılımcılara) diye başlayan yazısı üzerine konuya dahil olma ihtiyacı hissettim.
      Zira; sayın Hypatia'ya bu kitabı okuduğumu bildirmiştim. Esasen hemen hemen aynı mahiyetteki bir konu ile ilgili  yaklaşık olarak 8-9 ay kadar evvel ben de bir yazı yazmış ve o zaman da sayın ADAM benden kaynak göstermemi istemiş ve ben de bu kitabı kaynak göstermiştim. Sayın ADAM o zamanda bu kaynağa pek itibar edilemeyeceği şeklinde bir beyanda bulunmuştu.
        Şimdi sayın ADAM, bu kitabı yazanın kitabın başında ön sözü ve arkasında kaynakça olup olmadığı şeklinde bir soru yöneltiyor. Belki sayın Hypatia da yanıt verecektir ama kitabı okuyan biri olarak ben de biraz bilgi vermek istiyorum.
        Evet, yazar önsözünde özetle;"... küçük veya büyük bütün gizli örgütlerin yaşadıkları toplumları etkilediğini, bu örgütlerin ve  sırlarının tarihin karanlığı içinde kalmasını tercih edebileceklerini, ama bu sırların,  tarihin akışı içinde dönüm noktaları ile ilgili olabileceklerini, kendisinin  tarihin bazı kesitlerindeki gizli örgütlerle ilgili konulara dikkatli yorumlarla değindiğini, şu günlerde, günümüzdeki gizli örgütlerin , geçmişteki gizli örgütlerin mirasçısı olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiğini"  belirtiyor.
        Kitabın sonunda da "Kaynakça" yer alıyor.Yazarın gösterdiği kaynakları aşağıda aynen sıralıyorum.
      1- Cihangir Gener, "Ezoterik-Battıni Doktrinler Tarihi,"Gece Yayınları 1994.
      2-C.W.Leadbeater, "Freemasonry And Its Ancient Mystic Rites," Grramercy Books, Random House Publishing Inc. 1998.
      3-David Icke, "The Biggest Secret," Bridge Of Love Publications USA, First Published in February 1999.
      4- Mark Philips &Caty O'Brien, "Baykuş İmparatorluğu" Aykırı Yayıncılık,İstanbul, 2002.
      5- J.G. Benneth, "Gurdjieff, Büyük Bir Gizem, "Okyanus Yayıncılık, 1996.
      6-Adrian G.Gilbert, "Magi, The Quest For A Secret Tradition" First Published 1996 by Bloomsbury Publishing.
      7- Stefan Erdmann, "Banken, Brot und Bomben" (Band 1) AmaDeus Verlag,2003.
      8-Carlus Baagoe," Geburtswehen Eişner Neuen Welt" Samisdat Publishers, Ltd.Toronto, Canada, 1978.
      9-İsrael Shahak& Norton Mezvinsky, "İsrailde Yahudi Fundamentalizmi" Anka Yayınları, 2002.
    10- arthur Koestler, "Onüçüncü Kabile " (Hazar İmparatorluğu ve Mirası) Ada Yayınları, 1977.
    11-Mark Amaru Pinkham, "The Return Of The Serpents Of Windom" Published by Adventures Unlimited Press, 1977.
    12-Nesta H. Webster,
    13- Burhan Oğuz,
    14- Şinasi Gündüz,
    15- James B. Whisker,
    16- Prof.Dr.Bernard Lewis,
    17- Juan Maler,
    18- Cristopher  Knight& Robert Lomes,
    19- R.Henry (Alder) ,
    20- Felix Franz Egon Lützeler,
    21- Titus Burckhardt,
    22- Emile Dantinne,
    23- Vicomte Leon de Poncins,
    24- W.B. Crow,
    25- Eric Steven Yudelove,
    26-Yusuf Besalel,
    27-Yesevizade,
    28- Prof.Dr. Şener Üşümezsoy,
    29- William Guy Carr,
    30- Jüri Lina,
    31- Wolfgang Eggert,
    32- Ş.Teoman Duralı,
    33- Süleyman Kocabaş,
    34- DoçDr. Yaşar Kutluay,
    35- Kemal Mernemencioğlu,
    36- Paul Dumont,
    37- Angelo Iacovella,
    38- Rıfat N. Bali,
    39- Rudolf Von Sebottendorf,
   Bu kaynaklar toplam 51 tane olmasına karşın, ben birden çok ismi yazılanları ikinciye ve üçüncüye yazmak istemediğim için biraz kısa kestim. Ve 11. den sonrasının kaynak gösterildiği eserlerinin isimlerini de yazmadım. Ama istenirse isimleri belirtildiği takdirde, kaynak eserin adını da yazabilirim.
     Tam burada aklıma şöyle bir soru geldi, Mason'lukla ilgili okuduğum bütün eserlerde Hiram Abiff'ten bahsedilmekte, törenlerde öldürülüşü canlandırılmaktadır. Bir yandan Masonluğun 1700'lü yılların ilk yarısında oluştuğu  kabul edilirken diğer yandan 4000 sene öncesine dayanan bir mit ne sebeble hala daha canlı tutulmakta, o devrin rit'leri hala daha uygulanagelmektedir ?
       Sayın Hypatia'nın bu konudaki görüşleri bence makul görülmektedir.
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Şubat 04, 2012, 09:32:32 öö
Yanıtla #23
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Sayın Hypatia’nın aktarımlarına yeniden değinmeden önce, Sayın Alşah’ın verdiği bilgiler üzerine sanırım bir açıklama daha yapmam gerekiyor.

Masonların efsaneleri başlığı altındaki bu aktarımı ben iki yönden değerlendiriyorum.

Bunlardan birincisi yazarın tutumu, eğilimi, ve Masonluk ile yaptığı bağdaştırma. Zaten bu bir araştırma kitabı olduğuna, bir tez ileri sürdüğüne göre kaynakçası olması gerek sözünü bu nedenle etmiştim.

Bu arada Sayın SkullG  kısa ama çok güzel bir açıklama yaptı; böylece konuya sitemizdeki masonlardan da bir katkı gelmiş oldu.

Bakın, Sayın Alşah’ın aktardığı üzere, kitabın başında yazar zaten niyetinin ne olduğunu açıkça ortaya koymuş. Tek yanılgısı Masonluğu yeterince incelememiş. Nitekim Sayın Alşah’ın verdiği listeye bakın; Masonluk ile bağlantılı tek bir kitap var; o da adından da belli olduğu üzere, Masonluğu mistik bir görüş açısıyla irdeliyor. Diğer adı verilen kitapların çoğu konularını mistik konulardan alıyor; bunların arasında Rodolf von Sebottendorf’un kitabı bile var. Kemal Menemencioğlu’nun hangi kitabı kaynakçaya alınmış bilemem ama tanınan bir araştırmacı yazar olarak Cihangir Gener’i görüyoruz o listede; bunun dışında Masonluk üzerine pek çok yapıtı olan ne Türk ne yabancı, ünlü ve kitapları kaynak başkalarınca kaynak olarak nitelenmiş araştırmacı yazarların herhangi birinin adı geçiyor. Doğru dürüst hiçbir masonik kaynakça yok.

Sayın Hypatia, benim beğenmediğim kaynakçayı reddettiğimi söylüyor. Peki... Mackey, Coil, MacKenzie, Gould, Bayard, Noudon, Lenhoff gibi yabancı araştırmacı ve ansikloredistlerin, Ayan, Ayfer, Sanver gibi Türk yazarların yapıtlarından niçin ses yok acaba?   

Zaten sorun da burada… Keşke bu yazının başlığı “Masonların Efsaneleri” olmasaydı; keşke bu anlatımların Masonluğa ve masonlara mal edilmesi gibi bir eğilime girilmeseydi. Öyle yapılınca dikkati çekti ve işte o yüzden tartışmalar sürüyor.

Çünkü burada Masonluk ve masonlar ile ilgili yanlış bilgi verilmemeli. Herhangi bir şekilde yanlış bilgi verilirse, düzeltilmeli, doğrusu yazılmalı ki kamuoyu yanlış ya da öznel nitelikli bilgiye doğru de kapılmasın.

İşte bu noktada da benim ikinci konum çıkıyor ortaya.

Yazarın yazdıklarının kapsamında birtakım yanlışlar var. Ayrıca hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, varsayımsal ya da tasarımsal fakat sanki bilinen gerçeklermiş gibi anlatılmış şeyler var. Bunların bazılarından daha önceki yazımda söz etmiştim.

Ardından Atlantis ile bağlantılı sözler geliyor. Atlantis’ten söz etmeye hiçbir diyeceğim yok. Ancak bu anlatımları yaparken, verilen bilgileri sanki mutlak doğruymuş gibi nitelemekten sakınmak gerek.

Bir diğer örnek, daha sonra “lonca” sözcüğünün kullanılması… Lonca, Anadolu’daki Ahilerin dağılışından sonra Osmanlı Devleti’nde oluşturulmuş olan meslek ve zanaat birliklerinden her birinin adıdır. Gerçi genel olarak başka meslek ve zanaat birliklerini nitelemek üzere de kullanılır olmuş bir sözcüktür ama bunu Antik Mısır’daki ezoterik ekol birimlerine dek uzandırmak pek yanlıştır.

Derken arkasına bir tarihsel anlatım ekleniyor, Antik Mısır’daki varsayımsal meslek oluşumu ile bağlantılı olarak: “Bu loncanın Süleyman Tapınağının yapımında rol aldığı anlaşılmıştır.” diye… Öyle yapılacağına, Fenike’deki antik misterleri ve Diyonisos İşçileri topluluğuna değinilseydi, önce Tevrat’ta, sonra Francis Bacon’un “Yeni Atlantis” adlı ünlü yapıtında, daha sonra John Bunyan’ın “Ruhsallaştırılmış Süleyman Tapınağı” adlı kitabında, onlardın ardından Masonlukta yer alan alegoriler dizgesinde yer alan anlatımlara bir bakılsaydı, tüm bu yanlışlıklardan sakınma olanağı doğabilirdi.

Bir araştırmacı yazarın kitabında elbette yer yer birtakım yanlışlıklar olabilir. Ancak bu yanlışlıklar öyle yer yer birtakım değil de artık hoş görülemeyecek çok sayıda olursa, bu durum yazarın o kitabının tümünün baştan sona yanlışlıklarla dolu olarak nitelenmesi sonucunu getirir.

Yazarın anlattıkları pek romantik olabilir. Ancak ne yazık ki bilimsel ve tarihsel gerçekler öyle pek romantik değil.

Ardından yazar şöyle diyor: “Masonluk bugün halen var olan gizli örgütlerin en eskilerinden biridir.”

Bunun devamını şimdilik göz ardı ediyorum. Çünkü yazarın bu sözü bile tümüyle yanlıştır çünkü Masonluk bir gizli örgüt değildir ve tarih boyunca hiçbir zaman gizli olmamıştır.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 04, 2012, 01:01:37 ös
Yanıtla #24
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Sn hypatia

hatırlıyorum da hukuk devletini anlatırken hocamiz antik yunandan başlamıştı anlatmaya. soğuk kaynaklar diyordu. halbuki daha en başında demişti ki hukuk devleti aydınlanma cografyasinin bir ürünüdür. Neden ta yunan uygarlığından girmisti ki konuya.
Masonluk da aydınlanmanın bir ürünü olarak değerlendirilebilir. 1717. Onun sıcak ve soğuk kaynakları vardır . ama bunlar Masonluk mudur?
Bu bir yön. ikinci olarak Masonluk alegoriler sanatıdır da. ezoterik olması sebebiyle de bu alegoriler ve semboller ancak o ezoterik inisiyasyondan gecmisler için anlamlanabilir . bu tedrisat uzak olanlar için alegoriler ve semboller ancak sozsel ve kabuktakı görünümleriyle gorulur. üçüncü olarak Masonluk eklektiktir. Pek çok yerden pek çok farklı şey almıştır. ama bunların hiçbiri Masonluk değildir.

saygılarımla.





Sn skullG  aracılığıyla  sanırım masonlardan  bir cevap gelmiş oldu;aslında Masonluğu araştırmak ve tanımaksa araç, kendilerinden açık seçik bir cevap gelmesini beklemek  çok doğal;kendilerine teşekkür ederim. Sn  Adam'ın  Masonluğun çok derinlerinden  bugüne ve nasıl ,ne değişimler göstererek gelmesi  konusunda bu kadar emin olup ,tüm kaynaklarıda bu kadar eminlikle adeta saldırarak  çürütmesine ne bir anlam verebilirim nede ciddiye alırım.  Tarihe hele ki kadim bilgilere ya vardır ya yoktur, arası olmaksızın bir zihniyetle yaklaşmak, bence bilime aykırıdır.
« Son Düzenleme: Şubat 04, 2012, 01:16:29 ös Gönderen: hypatia »
Sevgi ile kalın


Şubat 04, 2012, 01:40:50 ös
Yanıtla #25
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Sn Alşah kaynakları yeterince açıklamış, teşekkürler.
Sn Adam şimdi de masonların gizliliği üzerinde durmuş;sanki illede  çürütecek bişeyler arıyor.Peki kendisine soruyorum, buraya üye olmadan önce ve burasını yeni tanıdığımda göz gezdirdiğim yorumların içinde; masonların kendilerini artık gizlemenin dışında topluma kendilerini tanıtma kararı aldıkları iması gözüme çarptı. Ve bence çok iyi de düşünmüşler.
Ve soruyorum bu sitenin açılış sebebi nedendir? Masonların en fazla iftiraya uğrayan bir kurum olduğundan kendilerine yöneltilecek sorulara elinden geldiğince cevap vermeye çalışabilecekleri yazmıyormuydu? Ve kendilerine soruyorum,yazdıklarıma bukadar tepkiyle yaklaşacağı yerde madem çok biliyor,Masonluğun şimdiki usüllerini  açıklamaya çalışmıyor?
Ben mason değilim ,öyle sanıyorum kendi de değil...Bilimsel tartışma ve inceleme emek ister,cürüterek  yüklenmek ise  insaoğlunun en kolay yapacağı şeydir.

Ben yazmaya Sn Adam çürütmeye devam etsin. Benim için önemli olan, birkişi de olsa düşünüp,zihninde sorgulasın.
Mason arkadaşlar yanlış anlamasın,ben buraya daha çok  aktarımlar yapıcam ve kendi fikirlerimi sunucam;kendilerini rencide edecek yada saygısızlıkda bulunacak tek bir satırım olursa beni uyarsınlar ama kesinlikle böyle birşey olmayacağına eminim;olursa utanan ben olurum.
Sevgi ile kalın


Şubat 04, 2012, 01:47:37 ös
Yanıtla #26
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Bu başlık ilk açıldığında ilgimi çekmişti önceki iletimdede bunu belirtmiştim.Fakat yorumlar devam ettikçe konu uzaklaşa uzaklaşa en sonunda korktuğum gibi bireysel çekişme boyutu kazanmaya aday bir konu haline geldi.Halbuki güzel bir konu takip edilesi bir konu zevk alınacak bir konu olacağını düşünüp bir kısım sevinç duygusunu yaşamadım da değil.


Saygılar.
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Şubat 04, 2012, 02:02:10 ös
Yanıtla #27
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Bu başlık ilk açıldığında ilgimi çekmişti önceki iletimdede bunu belirtmiştim.Fakat yorumlar devam ettikçe konu uzaklaşa uzaklaşa en sonunda korktuğum gibi bireysel çekişme boyutu kazanmaya aday bir konu haline geldi.Halbuki güzel bir konu takip edilesi bir konu zevk alınacak bir konu olacağını düşünüp bir kısım sevinç duygusunu yaşamadım da değil.


Saygılar.



Sn Bulgarı, maalesef benimde hiç hoşlanmadığım bir çizgiye geldi konu. Ama ben vazgeçmicem ve konuya aradaki negatifliği  hiç olmamış gibi devam edicem.
Tabi ki arkadaşların yorumları gelicektir  ama bunu konuyu katlederek değil orta bir yolda birbirimizi efade ederek omasını sağlayarak!Kibir olmadan..Masonluk tarihi hakkında onları çok kötü gösterecek  olaylar  var.Hatta kutsal kitap da geçen satırları bile onlara mal ediyorlar. Ben inanmıyorum çünkü çevremde bir iki mason arkadaş olmuştu.Bu yüzden bu başlık altında yavaş yavaş onların lehine gelişecek bir parçaları bulup buraya taşıyacaktım ..Ve taşıcam, bir yanlışın tüm doğruları götürmesi bence yanlıştır... Bu konunun akışını sabırsızlık ve saygısızlıkla kesmeye devam edecek kişilere cevabım olmayacakır.
« Son Düzenleme: Şubat 04, 2012, 02:10:25 ös Gönderen: hypatia »
Sevgi ile kalın


Şubat 04, 2012, 02:36:33 ös
Yanıtla #28
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Bu başlık ilk açıldığında ilgimi çekmişti önceki iletimdede bunu belirtmiştim.Fakat yorumlar devam ettikçe konu uzaklaşa uzaklaşa en sonunda korktuğum gibi bireysel çekişme boyutu kazanmaya aday bir konu haline geldi.Halbuki güzel bir konu takip edilesi bir konu zevk alınacak bir konu olacağını düşünüp bir kısım sevinç duygusunu yaşamadım da değil.


Saygılar.



Sn Bulgarı, maalesef benimde hiç hoşlanmadığım bir çizgiye geldi konu. Ama ben vazgeçmicem ve konuya aradaki negatifliği  hiç olmamış gibi devam edicem.
Tabi ki arkadaşların yorumları gelicektir  ama bunu konuyu katlederek değil orta bir yolda birbirimizi efade ederek omasını sağlayarak!Kibir olmadan..Masonluk tarihi hakkında onları çok kötü gösterecek  olaylar  var.Hatta kutsal kitap da geçen satırları bile onlara mal ediyorlar. Ben inanmıyorum çünkü çevremde bir iki mason arkadaş olmuştu.Bu yüzden bu başlık altında yavaş yavaş onların lehine gelişecek bir parçaları bulup buraya taşıyacaktım ..Ve taşıcam, bir yanlışın tüm doğruları götürmesi bence yanlıştır... Bu konunun akışını sabırsızlık ve saygısızlıkla kesmeye devam edecek kişilere cevabım olmayacakır.


Konunun gidişatını bende takip ediyorum umuyorum konu yine rayına girer ve kaldığımız yerden takibe devam ederiz.Bu arada okuduğunuz kitabı yani konunuya kaynak gösterilen kitabıda sipariş verdim.Konu burada sonlansa bile ben yinede bir konunun esasına kaynak gösterilen noktaya göz atmak istedim.Konu üzerinde yorumlar - karşılıklı fikir alışverişleri hatta tartışmalar dahi yapılsa birbirimizi kırmadan saygı çerçevesinde olması dileklerimle.Herkese sevgilerle...


Saygılar..
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Şubat 04, 2012, 03:09:32 ös
Yanıtla #29
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Niçin uyumsuzluğa düştüğümüzü anlayamıyorum.

Konunun niçin bireysel yöne çekildiğini de anlayamıyorum.

Benim Sayın Hypatia'ya hiçbir diyeceği yok; onunla alıp veremeyeceğim hiç yok. İstediği aktarımı yapabilir. Aktarımlarınmın ister arkasında durur, ister durmaz.

Ancak ortada aktarım yaptığı bir kitap var. Bana sorarsanız, anladığım kadarıyla  o kitapta çok yanlış var. Çünkü verilmiş şu kısacık pasajlar bile yanlışlarla dolu.

Bu gibi konular üzerine yazılmış, kapsamında çok yanlışlar olan tek kitap değil o.

Benim niçin ilgimi çekiyor ve beni işin içihne sokuyor?

Bu konu Masonluğa bağlandığı için, ben burada kendimi yanlışları belirtmekle yükümlü görüyorum. Bu sitede Masonluk üzerine söylenen yanlışlar düzeltilmeli. Çünkü bu site dünya kamuoyuna açık.

Düzeltmek sadece bana mı düşer? Elbette hayır, başkaları da yapabilir bunu ama bana da düşüyor işte.

Üstelik bu düzeltmeleri yapmak iuçin de mason olmak gerekmiyor. Konuyu bilmik gerekiyor. Masonların çoğu bu konuları bilmiyor ne yazık ki. Niçin bilmediklerini başka başlıklar altında anlatmıştım. Dikkat: Bu masonlara yöhneltilen bir küçümseme değildir; gerçeğin belirtilişidir. Bunu sizünü ettiğim masonlar, kendileri de kabul eder. Çünkü onların Masonlukta bulunuşu, ilgi alanları, arayışları başkadır.

Sayın Hypatia benim bu tutumumdan hoşlanmıyor. Ne yapabilirim ki?

Konu Sayın Hypatia değil; Masonluk üzerine ve Masonlukla bağlantılı konularda yanlış bilgiler verilmesi. Sayın Hyptia bu konuya o yanlış bilgileri aktarmış olduğu için girmiş bulunuyor.

Sayın Hypatia isterse beni sorgulayabilir. O da benim Masonluk üzerine anlattıklarım ve söylediklerimi yanlış bulabilir. O zaman da doğrusunu biliyonrsa yanlışlığın nerede olduğunu göstermeli ki ben de yanlışımı düzeltebileyim.

Ancak Sayın Hypatia bu konuda böyle eleştiriler getirebilmek bakımından beni yetersiz ya da yetkisiz buluyor. Bunu daha önce belirtti. Ben yeterlik ya da yetki düzeyimden söz etmem; edemem. Bu çok yanlış olur. Bu konuda diğer okurlar ile birlikte Sayın Hypatia'yı bilgilendirmek isteyen çıkarsa, bilgilendirir.

Örneğin ben Sayın Hypatia'nın alıntısını aktardığı kitaptaki bir söz üzerine, "Masonluk bir gizli örgüt değildir ve tarih boyunca hiçbir zaman gizli olmamıştır." dedim. Bunu durup dururken söylemedim. Sayın Hypatia'nın alıntı yaptığı kitabın yazarı da aksini söylemiş; Masonluğun bir gizli örgüt olduğunu ileri sürmüş.

Benim dediğim yanlış da, o yazarın dediği mi doğru?

Tersine o yazarın dediği doğru da benim dediğim mi yanlış?

Şunu göz ardı etmeyelim: Yazar ezoterik kurumun ne olduğunu bilmeyenlerden ve bu bilgisizlik nedeniyle yanlış yapanlardan ya da kasıtlı bir antimasonik tutum benimseyenlerden değil.

Bunma benzer eleştirilerimizi başka yazarların kitapladrı için de yapmıştık bu forumun çeşitli başlıkları altında. Sanırım bunlardan biri de şu son zamanların ünlü romancısı Dan Brown anlatüımlarıydı. O da antimasonik değil ama Masonluk ile bağlantılı olarak verdiği bilgiler arasında çok yanlış var. (Yanlışları sadece Masonluk ile sınırlı da değil.)

Eğer Sayın Hypatia, o kitabın yazarını çok sevmiş, kitaptan da çok hoşlanmış, kendisini o mistik ve romantik anlatımlara kaptırmış, bundan ötürü o kitapta yazılanların eleştirisine dayanamıyor, bundan ötürü tepki gösteriyorsa, yapmasın, gerek yok, onu üzmek ve incitmek istemeyiz. Hemen keseriz eleştiriyi.  Sonra bir başka başlık açarız. Orada anlatırız derdimizi, gösteririz doğru bildiklerimizi.

Sayın Hypatia hiç dert etmesin. Bizim gönlümüz yeterince genişlemiştir yıllar boyunca yapmış olduğumuz çalışmalar, almış ve vermiş olduğumuz eğitimin gereği...

« Son Düzenleme: Şubat 04, 2012, 03:23:33 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
15743 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 28, 2008, 10:54:15 ös
Gönderen: Dino
25 Yanıt
22160 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2013, 11:43:22 ös
Gönderen: evvah
64 Yanıt
42693 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2016, 09:36:17 ös
Gönderen: night manager
3 Yanıt
5254 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 20, 2009, 06:19:47 ös
Gönderen: ADAM
20 Yanıt
21349 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 18, 2011, 02:49:08 ös
Gönderen: smyrnali
10 Yanıt
5722 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 12, 2013, 12:37:48 öö
Gönderen: NOSAM33
25 Yanıt
13099 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2018, 12:48:30 öö
Gönderen: Venus
1 Yanıt
2644 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 10, 2014, 08:32:39 öö
Gönderen: ADAM
8 Yanıt
4644 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 12, 2017, 10:43:16 ös
Gönderen: alplascano
3 Yanıt
3062 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2017, 12:17:13 öö
Gönderen: Ankara