DÜŞÜNCENİN ENGELLENMESİ VE BLOKE EDİLMESİ
Herkesin başından geçmiştir. Bir sınav öncesinde bilinenlerin bir çoğunun
unutulduğunu ya da derste aniden bir soru sorulunca, bilinen şeylerin bile
hatırlanamadığını duymuş veya şahsen yaşamışızdır. Bazen de televizyondaki
yarışmalarda buna şahit oluruz. Federal alman televizyonundan bir süre önce
yapılan bir yarışmanın notları, buna güzel bir örnek olabilir.
Bach ve onun müziğinin uzmanı olan, bundan önceki yarışmalarda da bu
yeteneğini defalarca kanıtlamış bulunan genç yarışmacı, son soru olan ve ona
8.000 DM getirecek soru öncesi çok heyecanlıdır. Sunucu onun bu durumunu
farketmiş, "bugün sanırım biraz heyecanlısınız, ama siz bunu aşıp, son
soruyu bileceksiniz, çünkü bu hepimizin tanıdığı bir Bach parçasının, biraz
değiştirilmiş şekli" diye onu yatıştırmaya çalışmaktadır. Parça çalınmaya
başlar, yarışmacı tüm dikkati ile dinlemektedir. Ekran başında olanlar için,
televizyonda sorunun cevabı verilir. Herkes heyecan içindedir.
Gözlerin üzerinde olduğu yarışmacı ise oldukça gergin ve telaşlı
görünmektedir. "Buna benzer birçok parça hatırlıyorum. Ama bu çalınan
hangisi, pek çıkartamıyorum" dedikten sonra ürkek bir sesle verdiği cevap,
yanlış olur. Sunucu: "Üzülerek bu cevabı yanlış olarak kaydetmek zorundayız,
parçamın gerçek adı..." derken, yarışmacı "şimdi hatırladım. "Vom Himmel
hoch, da komm ich her" diye atılır. Bütün seyirciler ve sunucu, bir kaç
saniyelik bir gecikme ile gelen bu cevaba, hayretle bakarlar, ama yarışma
bitmiş ve son soru bilinememiştir. Yarışmacı neden gecikerek hatırlamıştı
cevabı? Halbuki dilinin ucundaydı belki de. Biz buna düşüncenin engellenmesi
ya da diğer bir deyişle "düşüncenin bloke edilmesi" adını veriyoruz.
Düşüncenin Bloke Olması Nasıl Gerçekleşir?
Beynimize gelen uyarıların hücreler arasında iletilip, değerlendirilmesinde
yaklaşık 500 milyar sinaps görev alır. Ancak onların yardımı ile düzenli bir
biçimde düşünmek, öğrenmek, tanımak ve hatırlamak mümkün olur. Stres
durumlarında (yani, korku, ürkme, gerginlik, acı gibi durumlarda)
sinapsların normal işleyişleri bozulur. Çünkü stres durumlarında böbreküstü
bezleri tarafından salgılanan Adrenalin ve Noradrenalin, hücreler arasında
uyarının geçmesi için gerekli olan Transmitter maddelerin karşıtıdırlar,
onların görev yapmalarını engellerler. Hatta Noradrenalin'in kendisi de
engelleyici bir "Transmitter maddesidir. Beyinde Adrenalin ve Noradrenalin
oranı yükselince, bir hücreye kadar ulaşan impulslar, bir diğerine geçemez
olurlar.
İşte bu an, istediğimiz bir şeyi (panik içinde ya da imtihan korkusu ile)
hatırlayamadığımız bir andır. Enformasyon ve onun sinyali, gerekli olan
hücrelere ulaşıp, onları aktive edemediği için, bizim, düşüncenin bloke
olması, algılama yetersizliği veya hafıza zayıflığı diye adlandırdığımız
olayla karşılaşılır. Ulaşılmak istenen anı ya da bilgi, ne kadar iyi
öğrenilmiş ya da ne kadar derine işlenmiş olsa bile, beyindeki biyo-kimyasal
işleyiş, bizi onlara ulaşmaktan alıkoymaktadır.
DÜŞÜNCEYİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRMEK / MIND INTO MATTER-Prof. Dr. Fred Alan WOLF