"Bir kere sunu anlamamissin. ben sana karsi dusunuyorum. senle ayni fikirde degilim"
Benim gibi düşündüğünüzü düşündüğümü nereden çıkarıyorsunuz? Sadece yazdıklarımı ilgiyle okuduğunuzu söylediğiniz için sağ olun dedim.
"bna milletten devletten once din gelir. gelmelidir. once haktir sonra hakikat."
Yalnız sizin ahlakınız Türk Milleti'nin ahlakı değildir. Bu postmodernizmle gelen yeni moda bir yaklaşımdır; hiçbir Türküm diyen dinini devletinden milletinden ayrı görmez ve tercih sıralaması yaparak devletinin önüne dinini koymaz. Ahlak akılla vardır ve Türk Milleti’nin fertleri akıllıdır. Akıl der ki: Devletim giderse, dinim de gider –bkz Irak’taki soykırım-.
Aksini yapanlar vatanlarına ihanet ettiklerinde ihanetlerini dindarlıklarıyla kutsayıp bundan nemalanmaya çalışanlardır. Ayrıca bilin ki dinim vatanımdan milletimden önce gelir diyen insanlar ihanetleri gerçekleştiğinde, önceden de hatırlattığım gibi, dinlerine de ihanetten kaçamazlar.
Hem farazi hem gerçek örneklerle açıklamaya çalışayım:
1) Diyelim ki bu ahlak anlayışında birisi var. Çok da sevilen bir şeyh olsun, habire ibadette, vaazda, "Allah! Muhammet!" diye diye ağlayıp duruyor. Kameraları gördüğü yerde insanlar kendisi gibi muntazam ibadet etmiyor bahanesiyle düşüp bayılıyor. Ayrıca bu adam Türkiye’de zulüm gördüğü bahanesi ile MOSSAD’ın korumasında İsrail’e hicret etmiş ve İsrail’de kendisine ait bir malikhanede hem tarikatini yönetip hem de mazlumları oynuyor. Ayrıca bu en dindar şahsın Irak ve Filistin’deki soykırıma karşı verdiği tek demeç yok. Aksine, dini milletinden önce geldiğinden, İslam düşmanları olan koruyucularının yardımıyla tarikatini güçlendirebildiği için, İsrail ve ABD’nin propagandasını yapıyor…
2) Sultan Vahdettin, Kuvva-yı Milliye Ordusu’nun karşısındaki Yunan Ordusu’nu hilafet ordusu ilan etmişti. Dinleri vatanlarından milletlerinden önce gelen insanlar da öyle kabul etmişlerdi.
Bu örnektekiler Kur-an’a göre Müslüman değildir, kafirlerden de kötüdürler ve İslam içine sızmış ajanlar ya da potansiyel tetikçilerdir. Bu lanetli gruba “Münafıklar” adı verilmiştir; yani Müslümanlar arasında nifak saçanlar. Kur-an’da bunların tavırları çok güzel anlatılmakta, muntazaman ibadetlerini yapmakta olmalarına aldanılmaması gerektiği vurgulanmaktadır.
“bak demissinki, -dine bağlılığım ölümlerde ve savaşlarda güçlüdür-
yani korktugunda Allah`i (c.c.) hatirliyorsun. baska zamanlarda aklindan bile gecmiyor. gercek muslumanligin bunun la ilgisi bile yok.”
Kaç yaşındasınız merak ettim. Hem anlayış kabiliyetiniz hem de üslubunuz çok genç olduğunuz izlenimi veriyor… Neyse…
Ölümlerden kasdim kendi ölümüm değil, yakınlarımın ölümü. Dinin işlevi medeniyetle ilgilidir, o acı anlarımızda iyi cenaze törenlerine, iyi tapınaklara –cami, kilise ve sair mekanlar- ve bize moral verecek iyi vaizlere ihtiyacımız var. O acıları son görevler ve vaizlerin fazlasıyla hafiflettiğine birebir şahidim de… Savaşlarda da korktuğumdan değil korkmadığımdan din önemlidir. Ölümün kollarına daha romantik bir şekilde atlayabilmek için… Bu haletiruhiye genel itibariyle bütün Türkler için geçerlidir. Savaş alanlarında ve anlarında ateler bile Allah’la Muhammet’le Besmele ile yola koyulur, elde değil, öyle bir milli kültürümüz var. Bu bağlamda korkma ile ilgili ithamınızı çok saygısızca edilmiş bir laf olarak değerlendiriyorum. Hayatımda çatışma ya da harekat sırasında korkan birini ne gördüm ne de duydum, tabi Türk Milleti için konuşuyorum… Öldükten sonra va’dedilen han hamam ve haremler için dindar olanlar mı daha soyludur; vazifesi, vatanı, milleti dolayısı ile dini uğruna şehit olanlar mı?.. Benim bildiğim gördüğüm İslam (tarihi örnekleri, Kuran ve Türk halkının yaklaşımı) şudur ki İslam ilki değil ikinci tip Müslüman’ı kutsamaktadır.
Bu arada aklıma iki yıl önce Irak’taki Şii ulemanın resmen yayınladığı dehşet bir fetva geldi. Fetvalar ciddi bürokratik işlemlerdir, bunu da hatırlatayım.
“İlgili fetvanın yaklaşık meali:
Mekke’deki Kutsal Cami’in avlusunda orada ibadet için bulunan binlerce müminin gözü önünde annesiyle zina eden bir adamı ve bu adamın akla gelebilecek bu en rezil işi/günahı yaptıktan sonra gidip sınırı Irak’ta işgalcilere karşı savaşmak üzere geçtiğini düşünün; işte bu adam bu işgal yaşanırken Necef’te Kum’da ve benzer yerlerde bu işgale karşı hiçbir iş yapmadan hiçbir söz söylemeden sadece ibadet eden ulemadan Allah katında daha soylu ve daha kutsaldır.”
Tabi din Irak’ı kurtaramadı batırdı, Şii Suni olmaktan önce millet olabilselerdi bugünki soykırımın muhatabı olmazlardı. İslam’ı bildiğim kadarıyla söylüyorum; bugünki Irak’ta cehennemlik insanların oranı Saddam Hüseyin dönemindeki cehennemlik insan oranından bin kat daha fazla…
“cok yanlis dusunuyorsun. muslumanlik sadece olumde yada savasta degil hatirlanacak birsey degildir. muslumanlik yasam bicimidir. musluman gibi yasar ve musluman gibi olursun.”
Ben fikirlerimi yazıyorum. Kimseye de şöyle yaşa böyle yaşama demiyorum. Allah ve Resulüne bağlılık beyan etmek benim gözümde yeterlidir, ötesi insanları bağlar; yeter ki Allah ve Resul’e bağlılık yanlış yorumlanıp gerçekler karşısında insanları yanılgılara düşürerek ihanet içine hapsetmesin. Düşünün ki bugün İslam dünyasındaki hainlerin ezici çoğunluğu dindarlık nutukları çekmektedir; iyi Müslümanlar –şeriatçılar da dahil- ise yükselmek için dini kullanarak propaganda yapmanın münafıklık olduğunu bildiklerinden ve böyle işler yapmaktan hicap duyduklarından meydan bu dindar hainlere kalmaktadır. Irak’a demokrasi geldi, dindarlık da geldi; İYİ Mİ OLDU?..
“Benim bulundugum yerde, 2 cesit milliyetci var.
1- Kurtcular - Once Vatan Millet sonra din ve Allah cc. diyenler
2- Hilalciler - Once Allah ve Hak diyen. Sonra vatanina milletine baglilar.”
Kurtçulara selamımı iletin. Hilalci adını taşıyanlara da söyleyin tövbe etsinler.
Bu arada: Hilal Türklük'ün simgesidir, İslam'a sonradan malolmuştur. Kökeni Göktürkler'dir, Tengrici devirlerimizden... Madem dinleri milletlerinden önce geliyor söyleyin dini bütün arkadaşlarınıza Hilal kelimesini kullanmasınlar.
“Ben 2. secenektenim ve bundanda gurur duyuyorum. Nasil olurda bir insan, Allahindan once devletini ve miletini dusunur ki?
o devleti milleti kim yaratti saniyorsunuz? Ayiptir, gunahtir arkadaslar.”
Devletler milletler yaratılmaz insanlar tarafından kurulur. Yaratılan maddedir, devlet ve millet ise kavram.
“Yerin 7 kat altinda, sizi o devlet korumayacak. veya 7 kat ustunde cennetin kapilarini devlet acmayacak size.
Sehitlik, devlet icin olmek degil, Allah icin olmektir.”
Devleti için ölmeyi göze alamayan ve ibadet dolu bir YAŞAMI (!) seçen kişi, seçimi sonucu öteki dünyada ilelebet kapalı kalacağı cehennemini dünyadaki hayatına da taşır. BAKINIZ: IRAK
Fakat, postmodern ya da yeni sıfatlarından biri "Kalvinist" olan dindarlara, yani günümüz Türkiyesi'nin muhafazakarlarına, hatırlatmak isterim ki Klasik ve İlk İslam'ın anlayışında İslam topraklarının askerinin nefes alıp vermesi bile ibadettir. Ve hatırlatırım ki İhanet ibadet değildir...