Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: AARON DAVİD GORDON  (Okunma sayısı 2226 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 04, 2007, 09:08:41 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

1856’da Podolia’nın (Şu anda Ukrayna’dadır) bir kabasına doğan Aaron David Gordon, , babasının Baron Horace Günzburg ailesi için işlettiği bir çiftlikte büyüdü. Evlendikten sonra Günzburglar’ın kiraladığı bir arazide çalışmaya başladı. Daha sonra 47 yaşında Filistin’e gidip Petah Atikva’da üzüm bağlarında çalıştı. Daha sonra Galil’de yaşadı ve son günlerini, ilk kibutslardan biri olan Deganya’da geçirdi .1922’de orada öldü. Yazılarında Gordon , Yahudiler’in Kutsal Topraklarda yeniden yaşmasıyla ilgili çözümler üretti.

Gordon’a göre el işçiliği ve alın teri , kişisel ve ulusal kurtuluşun anahtarıydı. 1910’da yayımlanan “Bazı Görüşler” adlı makalesinde , Kutsal Topraklardaki Yahudi toplumunun karşı karşıya kaldığı farklı alternatifleri inceler. Bunların ilki, dünyevi pratik yoldur: Bu da, bütün kısa vadeli pratik bilgeliğiyle sürgün hayatına devam etmektir. Gordon için sürgün, sadece coğrafi bir yalnızlık değildir. Sürgün, başkalarına bağlı kalarak ve yaratıcı hayattan uzaklaşarak hem psikolojik hem de varoluşsal bir yabancılaşmaya neden olur . İkinci alternatif, Yahudi hayatının yeniden doğuşunu ister. Bu da ancak alın teriyle olabilir. Bu ikinci seçenek ulusun enerjisini yenileyecektir:

Hala ulusal bir malvarlığımız yok çünkü insanlarımız hala bunun karşılığını vermedi. Bir insan sadece alın teriyle, vücudunun ve ruhunun potansiyelini keşfederek , kendi içsel özünü açıp ortaya çıkararak toprak sahibi olabilir. Bu karşılıklı bir olaydır ama insan önce gelir. İnsanlar toprağı önceler. Bizim halkımız ancak , herkesin kendini iş yoluyla yeniden inşa etmesiyle ve doğaya yakınlaşmasıyla canlanabilir ( Hertzberg, 1969, 376).

Gordon’un diasporadaki Yahudi yaşamı anlayışı , kendi antropoloji ve psikoloji teorileriyle ilişkilidir. Gordon’a göre, bir birey ancak doğayla tam olarak ilişkiye geçerse tam olarak insan olabilir. Dolayısıyla fiziksel iş , manevi büyüme ve gelişme için gereklidir. Bunun ışığında, İsrael’in dışında Yahudi var oluşu , çarpık bir yaşamdır. Bunun nedeni, sadece Yahudiler’in anavatanlarını kaybetmiş olması değil, Yahudiler’in insan olarak potansiyellerinin tamamına ulaşabilmelerini sağlayan fiziksel işten uzak kalmalarıdır. Gordon’a göre, Yahudi ulusal rönesanssı ancak toprağın işlenmesiyle ulaşılabilecek bir “kendine dönüş” le mümkün olabilir. Dolayısıyla, sürgünün Kutsal topraklara transferiyle, Yahudi hayatının tarımsal aktivitelerle radikal biçimde yeninde yapılandırılması arasındaki ayrım net bir biçimde çizilmelidir.

Böyle sıra dışı bir analiz Yahudi varoluşunun tamamen değiştirilmesini ister. Ulusal yeninde doğuş şu şekilde olmalıdır:

Ulusal yeninde doğuş , bireysel hayatların bütün detaylarını içinde barındırır. Hepimizin kendimizi yeninden biçimlendirmesi gerekir. Böylece Galut ( Diaspora) Yahudisi kendi içinde gerçek özgürlüğe ulaşmalı , içindeki yapay, hatalı ve ayrılmış kişiliği , kendine karşı dürüst olan ,doğal , tam bir insana dönüştürmelidir. Böylece yabancı , dış etkenlerden etkilenen ve kendi doğal gelişimini ve farkındalığını sekteye uğratan Galut hayatının yerinde, bütün boyutlarda da özgür olabileceği , en yüksek potansiyeline doğru gelişebileceği bir başka hayat yaşayabilir. (Hertzberg, 1969)

Yahudi sürgünün sona ermesi ve Filistin’in Yahudi göçmenlerle dolması için ,böyle bir rehabilitasyon sürecinin geçmesi şarttır.
Gordon’un fikrine göre, diasporadaki geleneksel Yahudi hayatı, Emansipayon- sonrası modern varoluştan çok daha zengindi. Emansipasyon’dan önce, Yahudiler, toplum içindeki konumlarını Tora’yı terk etmeden geliştirmeye çalışırdı. Ancak modern dünyada , maddi zenginlik, diğer tüm değerlerin üstünü örttü. Bu zararlı durumu ortadan kaldırmak için , egemen ideoloji, “emeğin dini” olmalıdır. “Emek” başlıklı bir makalesinde, Gordon, Yahudi halkının anavatanlarına , ondan kopamayacak biçimde bağlı olduklarını söyler ve tarımsal emekten uzaklaştığında biçiminin bozulacağını savunur. Gordon’a göre modern Siyonist yazarlar, Yahudi devletini savunurlarken, canlı bir ulusal hayat için gereken temel gereksinimleri göz ardı etmişlerdir:

Doğadan tamamen kopmuş ve iki bin yıldır duvarların arasına hapsolmuş, emek bayatı dışındaki her türlü yaşam biçimine alışmış bir halk , bütün amacını o tarafa yönlendirmezse, bir kez daha canlı, doğal, çalışan insanlar haline dönüşemez. Temel bir etkenden yoksunuz: emekten uzağız. ( ihtiyaçtan dolayı yapılan emekten değil, insanın organik ve doğal olarak bağlı olduğu emekten ) . Emek insanı toprağına ve kültürüne bağlar. ( Avineri, 1981, 155)

Fiziksel emeğin olmayışı, Gordon’a göre, Yahudi karakterinde bir eksikliktir. Bu durumun nedeni sürgündür ve bunun sürekli devam etmesi diasporanın da sürekliliğine neden olmuştur. Fiziksel işlerden uzaklaşmak Yahudiler’in, diasporada varolmaya uyum sağlamalarına neden olmuştur. Ancak, Yahudiler toprakla biraz daha ilgilenselerdi, anavatanlarına dönmeye daha meyilli olurlardı. Şimdi, Yahudiler, kendi vatanlarına sahipken, Gordon, doğal emeğin yeniden küçük görülmesinden korkar:

Şimdi bir yerlerde büyük bir Yahudi nüfusunun yerleştiğini varsayın. Bizim bu tavrımız orada kendi kendine değişir mi? Ruhumuz , radikal bir tedavi olmadan kendi kendine iyileşebilir mi? Yahudiler her zaman ticareti seçmediler mi? Başkaları toprakla uğraşırken onlar işletmeyle uğraşmadılar mı? ( Avineri, 1981, 155)

Gordon’ın görüşüne göre, şimdi gereken kültürel bir devrimdir. Kutsal Topraklar işlenmeli, binalar yapılmalı , yollar inşa edilmelidir:

Her iş , her eylem, her görev kültürün bir parçasıdır. Kültürün temeli, yapılmış işlerdir. Organizasyon, yöntem, biçin, işlerin yapılma yolu – bunların hepsi kültürün biçimleridir. Koşullar, insanın çalışırken ve çalışmıyorken yaptıkları, hissettikleri, düşündüğü yaşadıklarıyla ilişkisinden ortaya çıkar. Bütün bunlar kendini bir kültür tinine dönüştürür. Buradan, yüksek kültür - bilim, sanat, inançlar, görüşler, şiir, etik, din- beslenir. ( Avineri, 1981, 156)

Gerçek Sionizm Filistin’e , yüksek kültürün temelini oluşturacak el emeğini getirmelidir. Sionizmin asıl amacı , çalışmaya adanmayı teşvik etmektir:

(Filistin’de) yaşamı oluşturacak her şeyde kendi ellerimizle çalışmalıyız. En yeteneklimizden en çömezimize kadar herkes, en kolaydan en zorunda kadar her çeşit işte, her türlü zanaatta , her türlü ticarette , kendi alın terimizi dökmelidir. Hepimiz bütün işçilerin hissettiklerini hissetmeli, düşündüklerini düşünmeli , yaşadıklarını yaşamlı , onların yolunu kendi yolumuz yapmalıyız. Ancak bundan sonra kendi kültürümüz olduğunu ve kendimiz ait bir yaşamımız olduğunu görebiliriz. ( Avineri, 1981, 156)

Gordon, çağdaş Sionizm’deki eksikliğin, doğa ile insan arasındaki zorunlu ilişkinin fark edilmemesi olduğunu düşünür. Ulusal kimliğin kozmik yönü budur. Kökünden sökülen Yahudiler toprağı tanımalı ve Yahudi ulusunun büyümesi için hazırlamalıdır. Tarımsal süreci işletmek için iklim koşullarından başlayarak gerekli her şey öğrenilmelidir.: “Doğadan kopartılan, doğal yaşamın tadını kaybeden bizler, eğer yaşamı arzuluyorsak , doğayla yeni bir ilişki kurmalı , ona bambaşka bir gözle bakmalıyız.” ( Avineri, 1981, 157). Yahudi bilincinde böyle bir radikal değişim yapma amacı , Kutsal Topraklardaki ütopik Yahudi yaşamı konsepti ile motive olur. Gordon’un düşünceleri , Ortodoks Yahudi Sionistlerin kararlılığını içermiyorsa da , Yahudi kurtuluşunu arzulayan önceki Yahudi yazarlardan aldığı manevi boyutu da sahiptir.


Referanslar

Shlomo Avineri, The Making of Modern Zionism, The Intellectual Origins of the Jewish State, New York, 1981

Arthur Hertzberg, The Zionist Idea: A Historical Analysis and Reader, New York, 1969


Gordon’un Önemli yazıları

A. Hertzberg. The Zionist Idea: A Historical Analysis and Reader, New York, 1969

Daha Fazla Bilgi İçin:

S.H. Bergman, Faith and Reason, New York, 1963

M. Buber , Israel and Paletsine: The History of an Idea, London , 1992

H.H. Rose, The Life and Thought of A.D. Gordon, New York, 1964



 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
14 Yanıt
15040 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 28, 2017, 07:54:36 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
2 Yanıt
7022 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 29, 2012, 09:40:44 öö
Gönderen: NOSAM33
AaRON-U-Turn

Başlatan cagritarlaci Muzik

0 Yanıt
1484 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 06, 2014, 12:41:50 öö
Gönderen: cagritarlaci