Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MASONLUK DEĞERLERİ – Yanıtın üçüncü bölümünün ikinci aşaması  (Okunma sayısı 10373 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 25, 2010, 05:04:23 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Önce yine ilgili linki vereyim:

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=3299.0#quickreply


Bir önceki aşamada şunları yazmıştım:

Sayın SkullG, Türkeyi’de şu anda Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin iki yüksek konseyi belirttikten sonra bunlardan Süprem Konsey adını taşıyanın tanınmamışlarla ilişkili olduğunu söyleyerek, “hatta tüm dünyada kullanılan Deus meumque Jus özdeyişini Laicus, Humanitas, Scienti şeklinde değiştirecek kadar farklılaşmışlardır.” demiş ve “bu ritin ülkemizdeki düzenli tek temsilcisi de Yüksek Şura'dır” diye bir ekleme yapmış.

“Burada iki ayrı konu var. Biri Türkiye’de bu ritin yüksek konsey oluşumuyla bağlantılı, diğeri de yapılmış olan şu değişiklik.” demiş ama işte o değişiklik konusuna gelememiştim. Şimdi ona geçiyorum.

Önce Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin bir temel özelliğinden söz etmeliyim. Bu ritin her yüksek konseyi, genel yasa, ilke ve örgütlenme yönteminden ayrılmamak koşuluyla, ritin yönetimini, çalışacağı dereceleri ve uygulayacağı ritüelleri kendi bulunduğu ülkenin töre ve kültürüne göre kendisi düzenleyebilir.

Zaten bu ritin uluslar arası düzeyde bir merkezi otoritesinin bulunmaması ve diğer ritlerin hemen hepsinden daha çok tutulup yaygınlaşmış olmasının nedeni de bu esnekliğidir.

Nitekim dünya yüzündeki yüksek konseylerin benimsedikleri uygulamalar arasında birçok fark bulunuşu bundan ileri gelmektedir.

Türkiye Süprem Konseyi, bundan bir süre önce (yılını tam olarak veremeyeceğim) kendi benimsediği ilkeleri yeniden gözden geçirmiş ve birtakım düzenlemeler yapmış. Bu düzenlemelerde belki de en önemlisi Atatürk’ün çok önemli bir öz deyişini biraz öz Türkçeleştirerek benimsemiş oluşu: “Yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdir.”

Bence özgün biçiminde kalsaydı çok daha iyiydi ama onlar öyle yapmış işte.

Bir de ritin gerek anayasasında gerekse hemen her yerde ambleminin kapsamında görülmekte olan DEUS MEUMQUE JUS deyişine takılmışlar. Ancak bu takılmadan önce kendi ilkelerini bir üçleme biçiminde şöyle ortaya koymuşlar: “Bilimsellik, İnsancılık (Hümanizm), Laiklik.”

Bunun ardından, o takıldıkları deyişin yerine kendi ilkelerinin bir Latince benzerini yerleştirmişler, “Laicus, Humanitas, Scienti” biçiminde.

Bu deyiş Latinceye tam uygun mu?... Doğrusu bilemiyorum. Bana sanki “ben yaptım, oldu.” tarzında bir uygulama gibi geliyor bu.

Bunu yapmaya hakları var mı?... Evet.

Ötekisi yani “Deus Meumque Jus” ne demek?... “Tanrı ve benim hakkım”.

Bir şey anladınız mı?... Ne denilmek istendiğine, böyle bir deyişin niçin kullanılmış olabileceğine ilişkin bir görüşünüz, yorumunuz var mı?

Şayet bu konuyu özel olarak araştırmadıysanız, diyecekleriniz büyük olasılıkla yanlış olacaktır. Nitekim masonların hatta o yüksek dereceli masonların bile çoğu bunu bilmez.

Niçin bilmezler?... Araştırıp öğrenmeye gerek duymamışlardır da ondan. Bu deyiş orada öyle durur bir resim gibi. Öyledir. Deşilmesi gerekmez.

Ben biraz deştim ve şunları çıkardım:

Bir kere, bu deyişle sözlük anlamının ötesinde ne denilmek istendiği üzerine tarih boyunca hayli kafa patlatanlar olmuş; birbirlerinden farklı yorum ve değerlendirmeler yapılmış. Kimisi bunun bir simge olarak benimsenmesi görüşünde ama, herhangi bir anlamı olmayan bir simge de olmaz ki?

Anlamsız diye kaldırılıp atılamamış da çünkü kapsamında “Deus” sözcüğü var. O tabu. Ona dokunamazsınız.

Öte yandan dikkat ederseniz Masonlukta genel olarak “Tanrı” sözcüğünün kullanılmasından özenle kaçınılır. Oysa bu sözcüğün kullanımı, ister istemez deist tutumlu bir dinsel anlayışın varlığını zorunlu kılıyor.

Bu deyişi tarihsel olarak araştırırsak, bunun 18. yüzyılın ikinci yarısında Birleşik Alman İmparatorluğu ordusunun dövizi olarak kullanıldığını görüyoruz. Kimilerine göre bu deyiş Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’ne Prusya Kralı 2. Friedrich’in isteği üzerine girmiş; bu riti onun kurmuş olduğu ileri sürülüyor ya… Kimileri de bu bağlamda Siyon Örgütü yani Priéure de Sion adlı örgütün etkisinin olduğunu ileri sürüyor.

Her iki açıdan bakıldığında da aslında özgün olarak bu bir politik logo.

Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin yüksek konseylerinden bazıları, bu politik eğilimin ve bir yandan da dinsel düşünüşün dışına çıkmak için bunu kaldırıp yerine “Suum Cuique Jus” (Kendi ve Hakkı) şeklinde bir deyiş getirmiş.

Başkaları yapabiliyorsa Türkiye’deki bir yüksek konsey niçin yapamasın?



Sayın SkullG’nin bu başlık altında yazdıkları bu kadarla bitmiyor; dahası var. İşte o dahasını irdelemeyi de bir sonraki yazıya bırakıyorum.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
6941 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 03, 2009, 06:50:46 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3451 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2009, 08:26:37 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3015 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 13, 2010, 08:48:33 öö
Gönderen: ADAM
44 Yanıt
41115 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 06, 2016, 08:16:02 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
6568 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 21, 2011, 05:57:09 ös
Gönderen: Mustafa Kemal
0 Yanıt
4239 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 22, 2010, 12:11:31 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
6283 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2010, 11:21:44 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3936 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2010, 05:52:20 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2907 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 25, 2010, 02:45:33 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3428 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 26, 2010, 04:47:36 ös
Gönderen: ADAM