Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Mozart'ın ''Öteki'' Masonik Operası  (Okunma sayısı 2560 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 29, 2015, 06:30:14 ös
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Mozart'ın ''Öteki'' Masonik Operası
[/b][/size]

Yazının başlığında herhangi bir yanlışlık yok; evet, Mozart'ın operalarından o çok iyi bildiğimiz ''Sihirli Flüt''ün yanısıra, bir başkası da Masonik konuları içeriyor. Ancak, bu konu bugüne kadar pek işlenmiş değil. Nedeni de, bir yandan araştırma eksikliği, öte yandan konunun iyiden iyiye uzmanlık gerektirmesi. Mozart müziği üzerine yorum yapan mason yazarlar, onun Masonlukla ilgili eserlerini belirli bir takım kıstaslar içinde icelerler, bu ilginin açıkça belli olduğu eserleri, örneğin ''Masonik Yas Müziği''ni, ''Küçük Masonik Kantat''ı, bir de elbette, son operası olan ''Sihirli Flüt''ü sayarlar bunlar arasında. Bizse bir başka MOzart operasının, ''Saraydan Kız Kaçırma''nın de Masonik açıdan yorumlanmaya değer özellikler taşıdığı kanısındayız.

Saraydan Kız Kaçırma'nın metin yazarı Gottlieb Stefanie'dir. Başvurduğum kaynaklar, bu kişinin mason olup olmadığı konusunda bilgi vermiyorlar. Aynı yazar, Mozart'ın bir başka operasının ''Tiyatro Müdürü''nün metnini de yazmıştır. Stefanie'nin kişilik özellikleri bir yana Saraydan Kız Kaçırma'nın, Mozart'ın ulaştığı Üstad Mason derecesinden izler, düşünceler taşıdığı açıkça belli olmaktadır.

Saraydan Kız kaçırma'nın metninin yazıldığı dönemde Avrupa, Türklerin etkisi altındaydı, bu güçlü etkiyle adeta büyülenmiş gibiydi. Osmanlı İmparatorluğu, Balkanlardan Orta Avrupa'ya uzanıyor, buradaki güçlü devletleri egemenliği altına alıyordu. Bu politik gelişmenin yanı sıra, ''Gizemli Doğu''nun estirdiği yeni moda, halkın büyük ölçüde ilgisini çekmekteydi. Uzun yıllar sürüp gitti bu ilgi, sanat türlerinin her biri üzerinde anlamlı, derin etkiler bıraktı.

Mozart'la birlikte, o günlerin birçok bestecisi de bu ''Doğu Çekiciliği''nin etkisi altında kaldılar. Bu etkinin belli başlı örneklerini, Beethoven'ın ''Atina Örenleri'' sahne müziğinde, Rossini'nin ''Korent''in Kuşatılması'' adlı operasında Ludwing Spohr'un ''Üfleme Çalgılar ve Yeniçeri Bandosu için Müzik'' adlı eserinde bulabiliriz.

Saraydan KIz Kaçırma'da olay Trkiye'de, Selim Paşa'nın sarayında geçer. Bir İspanyol soylusu olan Constanze, İngiliz nedimesi Blonda , uşağı Pedrillo bu sarayda tutukludurlar. Bir deniz kazası geçirmişler, korsanlarca kaçırılıp esir edilmişlerdir. Operanın metni, perdenin açılmasından önce geçen bu olaylar üzerinde ayrıntı vermemekte, bu yüzden, tutuklanmalarının gerçekten bir kaza sonucu mu, yoksa korsanlarca kaçırılma sonucumu olduğu açıklık kazanmamaktadır.

Selim Paşa'nın isteği, Constanze'nin kendisiyle evlenmesidir. Vekilharcı Osman ise, Blonda'yı seçmiştir kendisine. Opera başladığında, Constanze'nin inişanlısı B elmonte'nin tutukluları kurtarmak üzere bir çıkar yol aramak için saraya gelmiş olduğu görülür. Pedrillo'nun varlığından zaten yeteri kadar kuşkulu olan Osman, Belmonte'nin de işin içine girmesiyle iyiden iyiye tedirgin olur. Belmonte'nin saraya girmesini Pedrillo sağlar, onu Selim Paşa'ya bir MİMAR olarak tanıtarak sağlar bunu.

Bu noktadan sonra, birçok masonik öğe girer araya; Belmonte, Batı'dan İspanya'dan Doğu'ya, Türkiye'ye kaybolan bir şeyi aramak üzere gelmiştir. Bir yabancı ülkede kendisini, Üstad Mason anlamına gelen bir meslek mensubu, Bir ''Mimar olarak tanıtmaktadır.

Aslında, masonik gözle incelendiğinde, Belmonte ile Pedrillo'nun sinsice, dürüstlükle ilgisi olmayan bir yol izledikleri açıkça anlaşılmaktadır. Daha Paşa ile karşılaşmadan, durumu ona anlatmadan, Belmonte'nin bir takım yalanlar kıvırmakta, hileli yollar düşünmektedir. Belmonte'nin zayıf yaratılışı ile ilgili olgular, daha sonrada birbirini izler. Sevgilisi Constanze'yle başbaşa kaldığı bir anda ona, Paşa'nın onca çekiciliğine karşın kendisine hala bağlı olup olmadığını sorar. Onu yaptığı uzun yorucu yolculuğa, karşı karşıya olduğu tehlikelere aldırmaksızın, bu ''zahmet''in karşılığında alacağı bedel ilgilendirmektedir. Hangi Mason eriştiği derecenin kendisine verilmesinden sonra, böyle bir davranışa yeltenir de, ''Hepsi hepsi bu kadar mı vereceğiniz?'' diye sorar? Belmonte, sıradan bir kimsedir, sürü adamıdır, neyi seçeceğini , neye karar vereceğini bilmeyen, olan biteni anlamayan, yaşamın anlamını, amacını kavrayamayan, dolayısıyla, ömrünü boşuna harcayıp mezara giden, zayıf, zavallı biridir.

Constanze, kararlılığından kuşkulandığı için, haklı olarak içerlemektedir ona.''Martern Aller Arten'' sözleriyle başlayan dramatik aryasında, her türlü işkenceye karşın, Paşa'ya boyun eğmeyeceğini anlatır. Blonda da, şehvet düşkünü Osman'ın tehditlerine kulak asmamaya kararlıdır. Mozart'ın Sihirli Flütünde kadınlar , aydınlanmaya, önderliğe karşı zayıf, yeteneksiz yaratıklar olarak tanıtılır. Saraydan Kız Kaçırma'da ise oldukça değişik bir görüş işlenmekte. Kadınlar kendilerini baskı altında tutan erkeklere boyun eğmeme yürekliliğini göstermektedirler.

Yukarıda bahsettiğimiz sahnelerden sonra, Belmonte ile Pedrillo, planlarını yürütmeye başlarlar. Kadınlara o gece pencerelerine uzatlacak merdivenleri kullanarak kaçmaları tembih edilir. Pedrillo, Osman ile bir şarap içme yarışmasına girecek, Osman'ın şarhoş olmaması ihtimaline karşı bardağına uyku ilacı koyacaktır. Burada operanın kahramanlarının masonik olmaan davranışları gene gösterilmektedir. Kendini taşkınlık, ayyaşlık, hile, düzen, yalancılık...Ayrıca bir müslümanı dininin koyduğu kurallara aykırı davranmaya zorlamak...

Osman da hiç olumlu, sevimli bir karakter değildir bu operada. Ancak iki İspanyalı'nın pek güvenilir kimseler olmadığı da açıktır.

Sonunda beklenen olur, tasarlanan kaçma planı suya düşer. Dört Avrupalı ile saraydakiler arasında bir kovalamaca başlar. Belmonte köşeye sıkışınca rüşvete başvurur.

''Soylu bir İspanyol ailesinden gelmekteyim ben'' der. ''Ne kadar isterseniz ödeyebilirim. Lostados'tur adım.''

''Lostados mu?'' diye sorar Paşa. Sonra ekler:
''Kau Kalesi komutanını tanır mısın?''

Belmonte ''Babamdır.'' diye yanıtlar.

''Ne diyorsun!'' diye bağırır Paşa. ''Baban olacak o alçağın yanındaki güruhla birlikte beni yurdumdan sürdüğünü, bütün sevdiklerimi elimden aldığını, servetime el koyduğunu biliyor musun? Şükürler olsun Allahıma düşmanımın oğlunu böyle kucağıma attı...''

Selim'le Osman, tasarladıkları işkence ve öldürme planını uygulayacaklardır artık. Dört Avrupalı kötü talihlerini bir dörtlü ile anlatmaya başlarlar!

Ama opera bu noktada son bulmaz. Selim Paşa sahneye tekrar girişinde ''Dörtlü'' için şaşırtıcı kararlar verdiğini açıklar:

''Babandan nefret ederdim'' der, ''O derece ki nereye gitse arkasından kovalamam gerekir onu. Şimdi dönüş kağıtlarınızı alın bakalım. Hanım arkadaşlarınızın ellerinden tutun. Özgürsünüz. Geminiz limanda sizi bekliyor. Sen şimdi git o baban olacak adama, Selim Paşa'nın eline düştük ama bizi bıraktı de, anlat her şeyi.''

Osman bu karardan hiç hoşlanmaz. Böylece bağışlanmalarını bir türlü kabul edemez. Ama Selim Paşa ona da şu akıllıca sözleri söyler:

''İyilikle elde edemediğin şeyi, zor kullanarak almaya kalkışma!''

Operanın bu final sahnesinde Selim Paşa Belmonte'ye gerçek masonluk dersleri vermekte, ona iyimserliğin, yüce gönüllülüğün, hoşgörülü olmanın erdemlerini açıklamaktadır. Olayların böyle tersine dönmüş olması Constanze'yi şaşırtmıştır. '' Acaba yanlış seçim mi yaptım?'' diye düşünmektedir. Ama Selim Paşa'nın sarayında kalma kararını vermekte çok gecikmiştir artık...

Opera dört kahramanımızın Paşa'ya şükranlarının iletmeleri, onun bilgeliğini, cömertliğini, iyi kalpliliğini her gittikleri yerde anlatacaklarıa söz vermeleriyle son bulur. Dörtlü ile birlikte bir Yeniçeri Korosu'da paşaya övgüler yağdımaktadır.

Sihirli Flütteki sembolima kadar açık değilse de bu operada da Masonluğun bazı önemli, temel kavramlarına değinildiğini görürüz. Bir Üstad Mason'un nasıl davranması gerektiği açıklanmaktadır. Belmonte'de de bir Üstad Mason adayından hangi özelliklerin beklendiğini görür gibi oluruz. Paşa ise, kendisini bu derece için hazır, bu dereceye erişme gücüne sahipmiş gibi gören bir adaya gerekli eğitimi vermeyi üstlenen Üstad-ı muhterem'in ta kendisidir. Gerçekten bir locada Üstad-ı muhterem herşeyden önce Selim Paşa gibi mutlak bir otorite sahibi olmalıdır. Locanın üyeleri de Üstad-ı muhterem'in locasını Selim Paşa'nın son sahnede gösterdiği erdemli davranışlar içinde yöneteceğinden kuşku duymamalıdırlar.

Operanın finali bize ayrıca dünya işleriyle ilgili olarak tasarlanan düzenin ne kadar boş, ne kadar saçma olduğunu, hangi ölçüde olursa olsun, bunların bizi eninde sonunda katı gerçekle yüzyüze getirdiğini öğretmektedir. EUM'na olan derin, yürekten inancımız bizi unutulmaktan kurtaracak, yüce gönüllülüğe erişmek bizim son amacımız, umudumuz olacaktır.  Böylece dört avrupalının yaptığı gibi işimiz Tanrı'ya şükranlarımızı sunmak, gemimize demir aldırarak, uzaklarda sığınabileceğimiz bir kıyı buluncaya kadar, bilinmeyen denizlerde mesafe almak olacaktır.

Bu yorumların ışığında, Saraydan Kız Kaçırma'nın, Mozart'ın ''Öteki Masonik Operası'' olduğundan kuşku duyabilir miyiz?


Kaynak: The Scottish Rite Journal, Ocak 1991 - Dr. Roger Firestone
 



 


Aralık 30, 2015, 08:41:15 öö
Yanıtla #1
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu yazının çevirmeni kim acaba?
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
4 Yanıt
8090 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 05, 2013, 12:17:10 öö
Gönderen: Alşah
Klasikler Ve Öteki

Başlatan akasya Edebiyat

0 Yanıt
2355 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 21, 2009, 06:06:19 ös
Gönderen: akasya
Mozart

Başlatan MASON « 1 2 3 » Uyeler

21 Yanıt
12146 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 08, 2011, 01:11:19 öö
Gönderen: Zagzagel
7 Yanıt
14759 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 19, 2009, 10:42:57 ös
Gönderen: Veritas
3 Yanıt
8092 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2010, 10:42:13 öö
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
2858 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 15, 2010, 07:13:20 ös
Gönderen: Texan
mozart ve ...

Başlatan akasya Muzik

1 Yanıt
3432 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 29, 2011, 11:06:34 ös
Gönderen: shakespeare
24 Yanıt
10913 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 10, 2012, 08:48:45 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
2649 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 15, 2015, 03:49:40 ös
Gönderen: MEDUSA
1 Yanıt
4210 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 30, 2015, 09:48:01 ös
Gönderen: ruzber