Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MASONLUK İLE İLGİLİ ESKİ BELGELER - 5  (Okunma sayısı 8808 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 25, 2009, 02:24:17 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




LELAND BELGESİ

Bu belge, gerek kapsamı gerekse tarihçesi bakımından Masonluğun en eski ve en ilginç belgelerinden biridir. İngiltere’deki Masonluğun 15. yüzyıl ortalarındaki durumu hakkında oldukça iyi bir fikir ve bilgi vermektedir.

Ünlü İngiliz düşünürü John Locke’un Pembroke örlüne yazmış olduğu bir mektuptan anlaşıldığına göre; John Locke bu belgeyi, bir rastlantı sonucu Bodleian Kütüphanesi’nde bulmuştur. Bu belgeden Pembroke örlüne söz etmiş, o da bir kopyasının çıkarılarak kendisine gönderilmesi ricasında bulunmuştur. Locke’un yazdığına göre, kütüphanedeki belge 160 yıllıktır; ancak kendisinden yüz yıl kadar daha eski olan bir özgün belgenin kopyasıdır.

15. yüzyıl ortalarında İngiltere Kralı 6. Henry’nin kaleme almış olduğu söylenen bu belge, 16. yüzyıl ortalarına doğru Kral 8. Henry’nin buyruğu üzerine John Leland tarafından kopya edilmiştir. Belgenin ele geçebilmiş olanı da bu kopyasıdır; özgün olanı değil. Ancak her zaman geçerli olun kural burada da işlemektedir; belgenin aslı yoksa ilk kopyası “asıl” sayılmaktadır.

Leland Belgesi’nin de bir gerçek masonik belge olup olmadığı üzerinde epeyce tartışma yapılmıştır. Ünlü masonik araştırıcı ve tarihçilerden kimileri bu belgenin gerçek olamayacağını ileri sürmüş, buna karşılık kimileri de gerçek olduğunu savunmuştur.

Leland Belgesi ile ilgili olarak John Locke’un Pembroke örlüne yazmış olduğu mektup da önemli ve değerlidir. Orta Çağ İngilizcesiyle yazılmış olduğu için pek anlaşılamayan bu belgeyi açıklarken John Locke, bazı ayrıntılı konuları iyice bilmediği için yanılgılı yorumlar da yapmıştır.

Leland Belgesi, hepsi hepsi on bir sorudan ve bu sorulara alınmış yanıtlardan oluşan kısa bir belgedir. Anlaşıldığına göre Kral 6. Henry, bir mason üstadına masonların nasıl çalıştığına ilişkin bazı sorular sormuş ve hem sorduklarını hem aldığı yanıtları not etmiş ya da ettirmiştir.

Bu belgenin tam metninin dilimize de çevirisi yapılmıştır. (İlgilenen olursa, buraya aktarılmasının hiçbir sakıncası yok.)


COOKE BELGESİ

Masonik literatürde Masonluğun en eski ve en önemli belgeleri arasında önemli bir yer tutan belgelerden biri de. Cooke Belgesi’dir. Aslı Londra’da British Museum’da bulunan bu belge, 1861 yılında Matthew Cooke tarafından keşfedilmiş olduğu için bu adı taşır.

Cooke Belgesi.”Halliwell-Phillips Belgesi” olarak da anılan REGIUS ile aşağı yukarı aynı konuları ve hemen hemen aynı sırada kapsar. Ancak, şiir şeklinde değil nesir olarak kaleme alınmış, Masonluğun tarihine daha geniş bir yer ayırmış ve bir ders kitabı gibi düzenlenmiştir,

Diğer birçok eski belge gibi, bunun da kimin tarafından kaleme alınmış olduğu bilinmemektedir. Bir Ortaçağ ürünü olmakla birlikte çok daha kolaylıkla anlaşılır bir sade dille yazılmıştır. Yazımında kullanılmış gramer özellikleri göz önünde tutularak, 15. yüzyıl ortalarında yazılmış olduğu sanılmaktadır. Bazı masonik literatürde bu belgenin 1427 ile 1445 tarihleri arasındaki bir dönemde yazılmış olduğu belirtilir; bazı masonik literatürde ise kesinlikle 1430 tarihi verilir.

Cooke Belgesi, eski çağlarda tüm bilimlerin temeli sayılmış olan “Yedi Bağımsız Bilim” üzerine bir övgüyle başlar: Geometri üzerinde özellikle durur. Lamek’in oğulları Jabel ve Tubal-cain’in bu bilimleri nasıl bulduklarını, bilgilerini iki sütun üzerine işleyişlerini, Tufan’dan epeyce zaman sonra da bu sütunlardan birinin HERMES, diğerinin de PİSAGOR (Pyhtagoras) tarafından bulunduğunu anlatır. Tarihte “Yedi Bilimin Üstadı” niteliğini taşımış olan Öklit’e (Euklidies) geometriyi öğretenin Hz. İbrahim olduğunu ileri sürer.

Cooke Belgesi’nin ilginç yönlerinden biri, ünlü Süleyman Tapınağı’nın yapımına da değinerek, Masonluk mesleğinin bu tapınağın yapımı sırasında geliştiğini belirtmesidir. Ancak Operatif Masonluğun tarihinin bundan sonraki uzunca bir bölümüne hiç değinilmez ve dosdoğru 9. yüzyıla gelinir. Masonluğun Fransa’ya Kral 2. Charles zamanında yerleştiği, bundan sonra Aziz Alban (Saint Albanus) tarafından İngiltere’ye taşındığı anlatılır.

İngiltere’deki Operatif Masonluk üzerinde daha bir özenle duran belgede, REGlUS’ta olduğu gibi Kral Athelstan zamanında toplanan ilk mason genel kurulu incelenir ve bu toplantıda belirlenmiş olan Operatif Masonluk yasaları teker teker sıralanır.

Tarihsel öyküleri bakımından REGIUS ile karşılaştırıldığında, Cooke Belgesi’nin “Dört Taçlılar Efsanesi”ne hiç değinmediği özellikle dikkati çeker.

Cooke Belgesi’nin REGlUS’tan bir başka farkı da masonların dinsel yükümlülüklerine pek fazla ağırlık vermemekte oluşudur.


WATSON BELGESİ

15. yüzyıl ortalarında kaleme alınmış olduğu sanılan bu belge, Cooke Belgesi’nin biraz daha genişletilmiş ve yer yer düzeltilmiş olan bir kopyasıdır.

Bu belgede, REGlUS’ta ve Cooke Belgesi’nde yer alan Operatif Masonluk yasalarının, İngiltere Kralı 6. Henry tarafından onaylanmış olduğu, kralın masonlara büyük yakınlık gösterdiği ve daha rahat çalışabilmeleri için olanaklar sağladığı anlatılır.


DOWLAND BELGESİ

1550 yılı dolaylarında yazılmış olduğu tahmin edilen bu belge de Cooke Belgesi’nin bir başka kopyasıdır. James Dowland tarafından 1815 yılında yani kendi kaynağı olan belgeden daha önce keşfedilmiştir, Matthew Cooke, bu belgenin kaynağı olan asıl belgeyi bulmadan önce Dowland Belgesi’nin doğrudan kaleme alınmış olan bir özgün belge olduğu sanılmıştır.

“EDWARD III” BELGESİ

Böyle bir belgeye, Spekülatif Masonluğun anayasasının revize edilmesiyle bağlantılı olmak üzere James Anderson’un 1738 yılında yayımlamış olduğu “Yeni Yasa Kitabı” kapsamında değinilmiştir.

Masonluğun eski belgelerinden biri olduğu söylenmekle birlikte, bu belgenin aslı hiç bir yerde ele geçmemiştir. Kapsamı bakımından “Cooke Belgesi” ile hemen hemen aynı konuları içerdiği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, ya birinin diğerinden ya da her ikisinin birden daha önceki bir belgeden kopya edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.

İşin ilginç yanı, James Anderson’un bu belgeden söz etmekle bir bakıma Operatif Masonluğun eskiden kalma belgelerinin ortadan kaldırılışın kasten yapılmış olduğu izlenimini güçlendirmesidir. James Anderson bunun farkında mıydı yoksa dalgınlığına mı geldi, işte orası bilinemez.

LANSDOWNE BELGESİ

16. yüzyıl ortalarında kaleme alınmış olan bu eski belge, İngiltere Kralı 6. Edvvard’ın içişleri bakanlığını yapmış olup, 1598’de ölen Lord Bughley’in özel kitap koleksiyonunda bulunmuştur.

Yedi sayfalık bir elyazması olan bu belge, Operatif Masonluğun eski tarihinden söz etmektedir. Bu arada, Regius’ta olduğu gibi, Kral Athelstan’ın İngiltere’nin York kentinde mason yasalarının oluşturulması için bir toplantı yapılmasına izin verişi ve bu toplantının nasıl yapıldığı anlatılmaktadır.

YORK BELGELERİ

17. yüzyılın çeşitli tarihlerinde yazılmış olan altı ayrı belge. İngiltere’nin kuzeyindeki York Locası’na bağlı kimi masonlarca kaleme alınmış oldukları için bu adla anılır.

Bu belgelerin hepsi, Masonluk ile ilgili kişisel notlar niteliğindedir. Kapsamları bakımından özellikle, kimlerin ve nasıl Masonluğa alınabileceğine, masonik yükümlülüklerden bazılarına, Masonluğa kabul törenine ilişkin bazı ritüelik uygulamalara değinilmektedir.

Bu bakımdan York Belgeleri, operatif masonlar ile ilgili olmaktan çok 17. yüzyılın kabul edilmiş masonları ile ilgilidir. Nitekim bunları kaleme alanlar da kabul edilmiş masonlar olsa gerektir.

17. yüzyılda mason localarına meslekten olmayan kişilerin alınmalarına hız verilmiş olması, York Belgeleri’ne benzer daha birçok belgenin var olması gerektiğini sezdirmektedir. Ancak bu tür belgelerden pek azı çağımıza kadar gelebilmiştir.



Böylece, Operatif Masonluğun Eski Belgeleri bakımından 17. yüzyılın sonuna gelmiş olduk. Artık Spekülatif Masonluğun oluşturulmasına yaklaşıyoruz. Ancak işte bu yüzyıl tam sona ererken İskoçya’da düzenlenmiş bazı çok önemli belgeler var. Bir sonraki aşamada onlara değineceğim.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 27, 2009, 06:18:39 ös
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Adam Leland belgesi ile ilgili :

Bu belgenin tam metninin dilimize de çevirisi yapılmıştır. (İlgilenen olursa, buraya aktarılmasının hiçbir sakıncası yok.) yazmışsınız lutfen çeviriyi yayınlarmısınız.

Saygılar


Kasım 28, 2009, 08:26:34 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Leland Belgesi'nin tamamını aşağıya "yorumsuz olarak" kopyalıyorum. Yorumsuz olduğu için bazı noktaları anlaşılamayabilir.

LELAND BELGESİ

Kral Henry, bu adı taşıyanların altıncısı, tarafından yazılmış olup, ekselanslarının  buyruğu üzerine, ben antikacı John Leland  tarafından aynen kopyalanmış olan, Masonluğun gizemleri üzerine bazı sorular ve bunların yanıtları.
Bunlar aşağıdaki gibidir:

Soru: Bu ne olabilir?
Yanıt: Bu Doğa'nın bilgisidir, onun içeriğindeki gücün ve özellikle işlemlerinin anlaşılmasıdır; sayıların, ağırlıkların ve ölçülerin bilgisi, insanların kullanmakta oldukları her şeye ve her türlü tutumlarına daha doğru bir yaklaşımla yönelmelerinin öğrenilmesidir; başlıca, konutların, diğer binaların ve insanlara yararlı olan her şeyin yapılmasının bilgisidir.

Soru: Nerede başlamıştır?
Yanıt: Batı'nın ilk insanlarından daha eski olan Doğu'nun ilk insanlarıyla başlamıştır. Batı'ya gelerek buradaki ilkel ve rahatsız insanlara rahatlığı getirmiştir.

Soru: Bunu Batı’ya kim getirmiştir?
Yanıt: Büyük tüccarlar olan Venedikliler, hem Doğu hem de Batı'nın mallarının Kızıldeniz ve Akdeniz yoluyla ticaret; sırasında, önce Doğu'dan Venedik'e getirmişlerdir.

Soru: İngiltere’ye nasıl gelmiştir?
Yanıt: Peter Gower adlı bir Yunanlı, Mısır'da, Suriye'de, Venediklilerin Masonluğun temelini atmış oldukları her yerde, bilgilerini genişletmek için gezmişti. Masonların tüm localarına girmeyi başararak çok şeyler öğrenmiş, dönüşünde Büyük Yunanistan'a yerleşmişti. Yetkinleşmiş ve bilgeliğin güçlerini edinmiş bir kişi olarak büyük ün kazanmış, Groton'da büyük bir loca kurarak birçok mason yetiştirmişti. Bunlardan kimileri Fransa'ya giderek orada birçok mason yetiştirdiler, buradan da zamanla bu sanat İngiltere’ye geçti.

Soru: Masonlar sanatları üzerine başkalarına da açıklamada bulunurlar mı?
Yanıt: Peter Gower, öğrenmek için gelenleri önce mason yapar, ardından eğitirdi; tüm diğerleri hep böyle olgunlaşmışlardır. Bununla birlikte masonlar her dönemde, genel olarak insanlara yararlı olabilecek gizemlerini, onlara zaman zaman aktarmışlardır. Kötü ellere geçerse zararlı olabilecekleri, ya da locaya katılıp onun tekniğini kavramaksızın yarar sağlamayacak olanlarını, bir de kardeşleri birbirlerine daha sıkı bir şekilde bağlayıcı nitelikte olanları, kardeşliğin ortak yararlarını ve çıkarlarını gözeterek başkalarından saklamışlardır.

Soru: Masonlar insanlığa hangi sanatları öğretmişlerdir?
Yanıt: Bunlar, tarım, mimarlık, astronomi, geometri, aritmetik, şiir, kimya, kamu yönetimi ve din sanatlarıdır.

Soru: Nasıl oluyor da masonlar diğer insanlardan daha çok öğretici olabiliyorlar?
Yanıt: Onlar, kendi kendilerine yeni sanatları keşfetme sanatına da  sahiptirler. Bu onların çıkarlarını ve ünlerini korur. Sır Saklama Sanatı’nı gizli tutarlar. Böylece onlar için dünyada gizli hiç bir şey kalmaz. Tansıklar oluşturma ve gelecekteki şeyleri önceden bilme sanatını da saklarlar; böylelikle bu sanatın hasta kişilerce kötü sonuçlar verecek şekilde kullanılmamasını sağlarlar. Ayrıca değişimler sanatını, Abrak yeteneğini kazanmanın yolunu, korku ve umut etkileri altında kalmaksızın iyi ve yetkin olma hünerini, ve masonların evrensel dilini saklarlar.

Soru: Bu sanatları bana öğretirler mi?
Yanıt: Buna yaraşır ve öğrenmeye yetenekli olduğunuzu gösterirseniz, size de öğretilecektir.

Soru: Masonların tümü diğer insanlardan daha çok şey mi bilirler?
Yanıt: Pek değil. Yalnızca onların diğer insanlara oranla daha çok fırsatları ve haklan vardır. Fakat birçoğunun kapasitesi yerersizdir; birçoğu da tüm bilgileri edinmek için bir ön koşul olan endüstriyi istemez.

Soru: Masonlar başkalarından daha iyi insanlar mıdırlar?
Yanıt: Kimi masonlar diğer bazı insanlar kadar erdemli değillerdir; fakat, çoğunlukta, mason olmasalardı olabileceklerinden daha iyidirler.

Soru: Masonlar söylendiği gibi birbirlerini derinden mi severler?
Yanıt: Ever çok, zaten başka türlü de olamaz. iyi ve doğru olan insanlar birbirlerini de hep böyle bildikleri için, onlara her zaman sevgiyle bağlanırlar ve daha iyi oldukça bu da artar.

Sorular ve yanıtlar burada sona erer.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 28, 2009, 05:52:24 ös
Yanıtla #3
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Soru: Nasıl oluyor da masonlar diğer insanlardan daha çok öğretici olabiliyorlar?
Yanıt: Onlar, kendi kendilerine yeni sanatları keşfetme sanatına da  sahiptirler. Bu onların çıkarlarını ve ünlerini korur. Sır Saklama Sanatı’nı gizli tutarlar. Böylece onlar için dünyada gizli hiç bir şey kalmaz. Tansıklar oluşturma ve gelecekteki şeyleri önceden bilme sanatını da saklarlar; böylelikle bu sanatın hasta kişilerce kötü sonuçlar verecek şekilde kullanılmamasını sağlarlar. Ayrıca değişimler sanatını, Abrak yeteneğini kazanmanın yolunu, korku ve umut etkileri altında kalmaksızın iyi ve yetkin olma hünerini, ve masonların evrensel dilini saklarlar.




Bu cevabı yorumlayabilir misiniz Sn.Adam


saygılar


Kasım 28, 2009, 06:38:18 ös
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu konuda bir yorum yapılacaksa, bunu o tarihteki koşulları göz önünde tutarak yapmak gerektiği görüşündeyim; bugüne uyarlayarak değil. Zor bir iş...  Tarih 15. yüzyıl ortaları. Yer İngiltere.

Bu bağlamda John Locke bize biraz yardımcı olmuş.  Örneğin "kendi kendilerine yeni sanatları keşfetme sanatı" ile bağlantılı olmak üzere  Pembroke örlüne yazdığı mektupta önce «Bunun nasıl bir sanat olduğunu düşünemiyorum.» diyor. Francis Bacon'un "Novum Organum" adlı yapıtında böyle bir şeye değinmiş olduğunu belirtiyor. Sır saklama sanatıyla bağlantılı olmak üzere de birçok kimsenin aslında birer "sır" olarak saklamaları gereken şeyleri açığa vurmaktan sakınmayı başaramadıklarına değinerek, «Masonlar böyle yapmadıklarına göre, sır saklama yetenekleri gerçekten de bir sanat olarak nitelenebilir.» diyor.

Tansıklar oluşturma ve geleceği bilme sanatıyla bağlantılı olmak üzere, daha o tarihte operatif masonların arasına kabul edilmiş olan alşimist ve okültistlerin, bu belgeyle bağlantılı mason ustasının locasına birtakım ilginç bilgiler getirmiş olduğunu düşünebiliriz. (Bu her yerde geçerli olmayabilir.) Burada geçen "hasta kişiler" terimi çeviride yerli yerine oturmamakta olabilir.  Bundan bireysel çıkar hırsları olan, aşırı ölçüde olumsuz tutkuları bulunan ya da zihinsel dengesizliği nedeniyle ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir kişinin nitelendiği düşünülebilir. Fakat, bir locaya neredeyse falcılığa varacak ölçüde kahinliğin ve sihirbazlığın sokulmuş olması pek akıl alır gibi değil. Belki o locada böyle bir kişi vardı ve çok etkileyici olmuştu.

Şunu göz önünde tutmalıyız: Soruyu yanıtlayan, kendi locasındaki bir durumu genelleyerek Masonluğu ya kendi anladığı (belki de anlamak istediği) gibi aktarıyor ya da doğrudan kendi bireysel eğilimlerini tüm Masonluğa mal ediyor. Bir diğer olasılık var: Belki de bu kişie aslında Masonluğu pek iyi bilmiyor. Belki de o tarihlerde kabul edilmiş masonlar olgusu daha pek yeni olduğu için,  kendi locasındaki birini örnek alarak onları olağanüstü işler yapan kişiler olarak tasarlıyor. O tarihlerde henüz kabul edilmiş masonların localarda tek tük görüldüğü, orada ne yaptıklarının da pek iyi bilinmediği göz önünde tutulacak olursa, bu konuda birtakım varsayımlarda bulunulmasını da olağan karşılamak gerekir. Nitekim bu aşamaya kadar kendisine anlatılmış olanlar kralı hayli etkilemiş ve ilgisini çekmiş olsa gerek ki, soruları yanıtlayan kişi yer yer uydurmalarla süslediği anlatımlarındaki abartıyı giderek artırıyor diye de düşünülebilir.     





 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 28, 2009, 06:53:21 ös
Yanıtla #5
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Pardon!

Aslında daha bitirmemiştim. Elim klavyede yanlış bir yere değdi ve yazmış olduğum kadarı daha kontrol bile etmeden geçiverdi.

Öncesinde kontrol edilecek bir şey yok da sonrası var. O da bu yanıtın son tümcesi...

Buraeda birkaç ayrı terim görüyoruz. bunların üzerinde durmalı.

1) Değişimler Sanatı: Bu alşimidir, başka bir şey değil. Nitekim John Locke da Pembroke örlüne yazdığı  mektuptaki açıklamalarında bu konuda şöyle bir yorumda bulunmuş: «Eğer bu madenlerin dönüştürülmesi değilse, ben burada ne denilmek istendiğini bilemiyorum.» Alşimi  operatif masonlar için bir ilgi ve uğraşı konusu olmamıştır. Fakat operatif mason localarına katılmış olan "kabul edilmiş masonlar" arasında alşimistlerin de bulunduğu bilinmektedir. Ancak “Ne zaman?” ya da “Hangi dönemde?” diye sorulacak olursa, bunun yanıtı  “17. Yüzyılda.” diye verilebilir. Öncesine pek bilmiyoruz. Mason localarına meslekten olmayan kişilerin kabul edilmesi, 15. yüzyılın ilk yansı için daha henüz çok yeni bir olgu. Şu halde burada üstü kapalı olarak alşimiye değinilmekte oluşu iki nedene bağlanabilir: Ya bu soruları yanıtlayan kişi bir alşimist ya da bu alşiminin o tarihlerdeki uygulamalarından değil, Antik Çağa kadar uzanan çok daha eski tarihlerdeki ezoterik kurumlardaki uygulamalarından söz ediyor.
 
2) Abrak Yeteneği: John Locke, bu konuda tümüyle karanlıkta olduğunu belirtmekten kendini alamamış... “Abrak yeteneği" yerine "Abrakadabra’yı kullanma bilgisi" denilecek olsaydı, ne söylendiğini anlamak çok daha kolaylaşırdı. El yazmasını kaleme almış olan kişi ya da kopyalayan Leland, sözcüğün tümünü anlayamamış olduğu, anlamını da bilmediği için kısaca "abrak" yazmış olabilir.
 
3) Korku ve Umut Etkileri: Bununla anlatılmasına çalışılan şey, kişinin bu dünyadaki yapıp etmeleri nedeniyle Cennete gidebilme umudu ya da Cehenneme atılması korkusu olsa gerek. Dolayısıyla bu etkiler olmaksızın iyi ve yetkin olma hüneri, "töre ve bilgelik'' kavramları ile "din ve inanç" kavramlarının birbirinden ayrı tutulabilmesidir.

4) Evrensel Dil: John Locke bu konu üzerinde epeyce uzun bir yorum yapmış ve çağlar boyunca tüm insanların anlayabilecekleri bir ortak dil oluşturma çabalarından söz etmiş. Oysa buradaki konu o olmamalı. Masonların evrensel dilinden söz edilince, bu aslında birer "parola" niteliği taşıyan masonik sözcükler ve işaretler ile simgeleri kapsamakta olsa gerek. Bu ise pek spekülatif oldu. Belki de beden dilinden söz ediliyor. Belki de gotik sanat çerçevesinden hepsi de aynı işi aynı düzeyde bilgi ile yaptığı için  özgün metinde söylenen bu.

Özetle, sadece bu parafrafta değil, her neresinde olursa olsun insan bu eski belgeyi yorumlamaya kalkıştığında hayli bocalar. Çünkü tarafların niteliğinde bilginiz noksan. Tamam, biri Kral 6. Henry ama öteki kişi kim?

Bir de bu belgenin aslında o diyalogun tümünü içirmediği, bir öncesinin olması gerektiği de açıkça ortada. Bunu da ilk soru gösteriyor. Daha önceki bir konuşma da var kuşkusuz ama belgeye geçmemiş.

Elimden gelen bu kadar.

Sevgiler.





 



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 28, 2009, 08:11:30 ös
Yanıtla #6
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Aydınlattığınız için tesekkur ederim Sn.Adam


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
4489 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 21, 2009, 03:46:19 ös
Gönderen: Genius Loci
2 Yanıt
5148 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2009, 04:59:49 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
4601 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2009, 04:54:46 ös
Gönderen: Waldow
0 Yanıt
3866 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2009, 01:00:23 ös
Gönderen: ADAM
15 Yanıt
9887 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 25, 2014, 05:32:41 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3176 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2009, 09:50:27 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5830 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 29, 2009, 09:44:36 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3631 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 30, 2009, 03:00:23 ös
Gönderen: ADAM
18 Yanıt
9125 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2015, 03:04:45 öö
Gönderen: Hacamat
2 Yanıt
3280 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2015, 12:20:25 ös
Gönderen: akcanmd