Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Decurio  (Okunma sayısı 2863 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 21, 2012, 06:34:32 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Benim Masonluğun doğuşuyla bağlantılı olarak yazdıklarımı okumuş olanlar, her ne kadar masonik yazında geleneksel olarak günümüzdeki (spekülatif) masonluğun geçmişteki inşaatçı (operatif) masonluktan doğduğu ve bir bakıma onun devamı olduğu ileri sürülüyorsa da benim buna karşı çıktığımı, işin aslının astarının bambaşka olduğunu ileri sürdüğümü bilir.

Ben kim oluyorum da böyle bir ileri sürüşte bulunuyorum?...

Buna benim vereceğim bir yanıt yok. Daha doğrusu bu forumda zaman zaman ortaya atılan bir tür suçlama ya da yetkisizleştirme tarsı içeren böyle bir deyişe yanıt vermek gerekmiyor. Kimse benim dediğime inanmak zorunda değil. İsteyen araştırır ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu bulur. Üstelik şunu da ekleyeyim: Ben bu ortaya koymuş olduğum tezde yalnız başıma değilim. Ancak burada kitaplardan ve kişilerden söz edecek de değilim. İsteyen, meraklı olan, araştırır ve bulur.

Bütün bunların şu “decurio” sözcüğüyle ne ilgisi var?

İlgisi şu:


Decurio, Mason Sözlüğü’nde de belirtilmiş olduğu üzere bir Roma kolejinde üstadın (ustanın) yardımcısı. Kolejlerdeki decurio, bir bakıma çağdaş Masonluktaki “nazır”ın karşılığı oluyor. Her kolejde iki decurio bulunurmuş. Günümüzde de her locada iki nazır var. Kolej iki gruba bölünür, bunlardan biri doğrudan işleri yürütür, diğeri de eğitim görecek ve yetiştirilecek kişilerden oluşurmuş. Gerçi günümüzdeki Masonlukta böyle bir ayırım yok ama Operatif Masonluk denilen dönemdeki localarda böyle bir görevlilik de yok. Bu sonradan, Spekülatif Masonluk kurulurken oluşturulmuş.

Zaten işte o sonradan, Spekülatif Masonluk kurulurken yapılmış oluşturmalar, bu kurumun örgütsel bakımdan bile Operatif Masonluğa ancak benzediğini fakat aynısı olmadığı gibi geleneklerini de aynen korumayıp, gelecekte gelenekselleşmek üzere kendi kural ve yöntemlerini oluşturmaya giriştiğini gösteriyor.

Spekülatif denilen Çağdaş Masonluk, örgütlenme düzeninde Roma kolejlerinden de esinlenmiş. Nitekim kolejlerde her decurio gruplardan birini yönetirmiş. Günümüzdeki Masonlukta ise, yönetsel bakımdan bir locadaki çıraklardan İkinci Nazır, kalfalardan da Birinci Nazır sorumludur.

Kolejlerde başka görevliler de varmış. Benzerleri bugünkü mason localarında var. İşte o benzerler Operatif Masonluk dönemindeki localarda yokmuş.

Her decurio, elbette başarılı çalışmalarının sonucunda bir gün “magister” olmayı hayal edermiş.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 14, 2012, 09:52:54 öö
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay



Benim Masonluğun doğuşuyla bağlantılı olarak yazdıklarımı okumuş olanlar, her ne kadar masonik yazında geleneksel olarak günümüzdeki (spekülatif) masonluğun geçmişteki inşaatçı (operatif) masonluktan doğduğu ve bir bakıma onun devamı olduğu ileri sürülüyorsa da benim buna karşı çıktığımı, işin aslının astarının bambaşka olduğunu ileri sürdüğümü bilir.

Ben kim oluyorum da böyle bir ileri sürüşte bulunuyorum?...

Buna benim vereceğim bir yanıt yok. Daha doğrusu bu forumda zaman zaman ortaya atılan bir tür suçlama ya da yetkisizleştirme tarsı içeren böyle bir deyişe yanıt vermek gerekmiyor. Kimse benim dediğime inanmak zorunda değil. İsteyen araştırır ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu bulur. Üstelik şunu da ekleyeyim: Ben bu ortaya koymuş olduğum tezde yalnız başıma değilim. Ancak burada kitaplardan ve kişilerden söz edecek de değilim. İsteyen, meraklı olan, araştırır ve bulur.

Bütün bunların şu “decurio” sözcüğüyle ne ilgisi var?

İlgisi şu:












Sayın ADAM,

Forumu irdelerken bu gördüklerim benim bir süre önce paylaştığım Otto bachmann'ın bir yazısında geçenlerin tam tersi iddialar değil mi ? Yanılmıyorsam alplerdeki bir loca da tekris olmuş olan otto bachmann yazdığı kitabında spekülatif masonluğun operatif masonluktan geldiğini o sıralar süregelen savaşlar nedeni ile operatif masonluğun zor duruma düştüğünü ve spekülatif masonluk oluşumunun temelinin o zamanlar atıldığını ve bu oluşuma çok çeşitli meslek gruplarından insanların katıldığından bahsediyordu.. Ressam.. bilim adamı.. politikacı(krallık dönemi görevlileri)..Siz bu tezin tam karşısında duruyorsunuz yani benim anladığım öyle mi ??


Saygılar.
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Temmuz 14, 2012, 10:27:28 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Geçmişte her nedense Decurio başlığı altında böyle şeyler yazmışım.

Elbette günümüzdeki Masonluğun ilk kuruluşundaki tarihsel oluşum ile bunun bağlantısı olmamalı. Ben bir bağlantı kurmuşum ama, ola ki Spekülatif Masonluğun tarihçesini irdeleyeceğiz ve bu konudaki gerçekleri araştıracağız, o ayrı bir konu başlığı olmalı.

Sanırım öyle bir konu başlığı var.

Otto Bachmann'ın Türkçeye çevirisi yapılmış olan ince bir kitabını okumuş olduğumu hayal meyal anımsıyorum. Adı neydi? Franmasıonluk ve İçindeki Bölünmenin Sebepleri ve Sonuçları gibi bir şey... Belki başka kitabı da vardır. benim zihnime yansıyan bu... Yanılabilirim de...

Fakat konu Otto Bachmenn'ın kitabı değil... Birçok kitapta Mpdjglfhsq Masonluğun doğuşu öyle anlatılıyor.

Bu bir palavra. bir yalan.

Kim bu palavracılar, yalancılar? Bu kitapları ve onların kaynaklarını yazanlar mı?

Tarih boyunca tüm ünlü masonik araştırmacılar yanılmış mı?

Yanılmışlıklarından çok yanıltılmışlıkları söz konusu. Yalancı olan onlar değil, yalancı olan Londra Büyük Locası'nı kuranlar. Beyaz yalan... O tarihte o yalanı söylemek zorundaydılar. Yoksa bu örgütü kuramazlardı. Fakat bu örütü Royal Society kapsamında kurabilselerdi ya da Robert Boyle'un şu Görünmeyen Koleji yaşatılıp geliştirilebilseydi, bugünkü Masonluğun adı Masonluk olmayacaktı çünkü hiç kimsenin aklına bu kuruluşun temeline Operatif Masonluğu yerleştirmek gelmeyecekti çünkü ona gerek kalmayacaktı.

Ben bütün bunları sanırım anlatabildiğim kadarıyla bu forumda Masonluğun Tarihinde Anlatılmayanlar başlığı altında anlattım. Anlaşılamamışsa, gerekirse, istenirse  yine anlatırım ama Decurio başlığından ayrılarak...

Decurio... Kulağa hoş geliyor. Keşke günümüzün Masonluğunda Nazır yerine bu sözcük kullanılmış olaydı.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 14, 2012, 12:00:11 ös
Yanıtla #3
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

İki satırda olsa bana çok şey katan konuşma oldu... Zaten uzun uzun yazılardan ziyade konuyu can alıcı noktadan bana sunan yazılar benim için daha iyi.. Herşeyi çok ince ayrıntılarla yazınca hazır gelmiş salata gibi oluyor.. Ama bana bir domates ve salatalık verilip kendim salata yaparsam daha faydalı oluyor.. Başkasının zevkine göre değil kendi zevkime göre doğramak istiyorum.. Yani bana konuyu ver sayın ADAM ben düşüneyim :) Teşekkür ederim.. Bu arada bence de decurio kalsa idi daha iyi olurmuş diye düşünüyorum.


Saygılar.
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Temmuz 14, 2012, 01:06:42 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Ben "Magister" başlığında olduğu gibi burada da Decurio'nun askeri anlamını yazacağım:

Antik Roma döneminde Decuria genellikle 10 (deka) kişilik süvari grubu için kullanılan bir kelimedir. Bu gruba Decurio (veya Decurion) liderlik eder.

İsa'nın çarmıha gerildiği sırada orada olduğu söylenen Centurion, 10 tane Decuria'dan oluşur. Çarmıha şahitlik ederkenki sözleri, ilk 3 incilde geçer:

Alıntı
When the centurion and those who were with him, keeping watch over Jesus, saw the earthquake and what took place, they were filled with awe and said, “Truly this was the Son of God!”
Matta 27:54

Alıntı
And when the centurion, who stood facing him, saw that in this way he breathed his last, he said, “Truly this man was the Son of God!”
Markos 15:39

Alıntı
Now when the centurion saw what had taken place, he praised God, saying, “Certainly this man was innocent!”
Luka 23:47

Belki de bu sözleri Kutsal Mızrak1 mitinde (belki de gerçeğinde) geçen, bir Decurio olduğu tahmininde bulunduğum, Aziz Longinus söylemiştir.

1: Bu hikayeye göre, Romalı askerlerden biri olan Longinus, İsa peygamberin öldüğünü, askerlerin ölümü hızlandırmak için İsa'nın kemiklerini kırmasına gerek kalmadığını (o dönemde mahkumlar acı çeksin diye günlerce çarmıhta bırakılırdı, can çekişirlerdi) kanıtlamak için mızrağını İsa'ya saplamış ve kemiklerinin kırılmasını engellemiştir.