ON BEŞ MADDE
Burada birinci madde başlar...
Bu geometrinin birinci maddesi şöyle:
Üstat mason kesin olarak bütünüyle [34]
Sağlam ve güvenilir hem de dürüst olmalı,
Kararından hiç bir an pişmanlık duymamalı;
[34] "Üstat mason", günümüzdeki Saygıdeğer Üstat karşılığı olan Loca Üstadıdır. O dönemdeki yapıcılıkta yalnızca "çırak" ve "kalfa" olmak üzere iki derece vardı.
Buraya bir açıklama ekleyelim: Türkiye'deki çoğu masonlar “Üstad-ı Muhterem” diyor.
Kalfaların masrafları hemen ödenmeli,
Malzeme böyle kullanılır, bildiğin gibi; [35]
Doğrulukla ödemelisin ücretlerini,
Bağlılıklarına göre hak ettiklerini; [36]
İşçi tutma onların tuttuklarından fazla,
Gerekli hizmet neyse ona göre ayarla; [37]
Sevgiyle ya da çekinerek ayırım yapma,
Bunların hiç birinden sakın ha rüşvet alma;
Efendi veya kalfa, her kim olursa olsun,
Ücretleri bakımından hepsi farksız tutulsun; [38]
[35] İşte kullanılmak üzere gerekli her türlü malzemeyi sağlamak, çeşitli kalfaların göreviydi.
[36] Kalfalara yalnızca getirdikleri malzemelerin bedeli değil, ayrıca yaptıkları çalışmanın karşılığında ücret de ödenirdi. İşin esenliği bakımından bu ücretin de aksatılmadan ödenmesi gerekirdi. Fakat Üstat, bir kalfanın işten kaytarması ya da üzerine düşenleri gerektiğince yerine getirmemesi durumunda, onun ücretini kısabilir ya da bir kesinti yapabilirdi.
[37] Yapı işlerinde, masonlardan başka, çoğu niteliksiz, kimisi de zamanla deneyim edinmiş olduğu için nitelikli olmak üzere de çeşitli işçiler çalıştırılırdı. Bu işçiler, meslekten (zanaattan) olanlar gibi "özgür" değildiler. Kendilerine işin incelikleri öğretilmezdi. Genellikle kalfalarca çevreden toplanır, gösterilen işlerde gündelikle çalışırlardı. Toprağa bağlıydılar ve başka bir yere gidemezlerdi.
[38] Bu noktada sözü edilen "efendi" (lord), bir soylunun yapıcı ustası olarak yetiştirilmek üzere bir locaya göndermiş olduğu oğludur. Kimi masonik kaynaklarda, 15. yüzyılın ilk çeyreğinde bile Londra'daki lordların birçoğunun mason olduğunun belirtildiğini görebilirsiniz. Bununla, Masonluktaki spekülatif eylemin, sanıldığından çok daha eski bir tarihte başlamış olduğunun vurgulanmasına çalışılmaktadır. Oysa o tarihlerde hatta belki de bundan yüz yıl daha önce, lordlar mason localarına spekülatif nitelikli çalışmalarda bulunmak için değil, doğrudan geçimlerini sağlamak ve geleceklerini güvenceye almak için, genç yaşta birer çırak olarak girmişlerdir ."Onurlu ve soylu zanaat" olarak nitelenen yapıcılık lordlar için çok çekici olmuştur. Tarihte olduğu gibi günümüzde de İngiltere’de, geçimini çok zorlukla sağlayabilen bir sürü "lord" vardır. Orta Çağdaki genç lordlar "özgür ana-babadan doğma özgür insanlar"dır. Bu, yapıcıların (operatif masonların) "özgür insan" oluşlarının âdeta bir gerekçesi haline getirilmiştir. Daha sonra İngiliz Masonluğu'nda bu, bir Landmark niteliğiyle Masonluğa girebilmenin temel koşullarından biri sayılmış, "özgür doğmuş olmak" koşulu ancak 19. yüzyıl ortalarında "özgür insan olmak" biçiminde değiştirilebilmiştir.
İşte buyrun… Gene Masonluğun o eski landmarkları… Hani değiştirilmezdiler? Hani değiştirilemezdiler? Demek ki gerektiğinde değiştirilebiliyorlar. Ancak tek bir farkla: İngilizler değiştirebiliyor, başkaları değil… Bunun üzerine aklımdan geçen sözü buraya yazarsam, forum kurallarına aykırı düşer.
Her zaman bir yargıç gibi dimdik olmalısın,
Böylelikle hepsine haklıca davranırsın;
İçtenlikle yap bunu, her nereye gidersen
Saygı ve kazançlarını artırmak istersen. [39]
[39] Saygısı ve kazançları artırılacak olanlar, kalfalar ve lordlardır. Bunun için, üstat masonun "kibirli" olarak nitelenebilecek bir tutum takınması ve onlara üstünlüğünü duyumsattırması önerilmektedir.
İkinci madde.
İyi masonluğun ikinci maddesidir bu,
Özellikle dinlemelisin burada onu, [40]
Üstat niteliğinde olan her bir mason kim,
Zorunludur onun için bu genel Birleşim,
Yeter ki toplantının yapılacağı yerden
Haberdar edilmiş olsun uygunca önceden. [41]
Toplantıya katılmayı zorunlu görmeli,
Gerçekten de yoksa akla yatkın bir engeli, [42]
Ya da zanaata bağlılıktan caymamışsa,
Veyahut bu yere yanlışlıkla çıkmamışsa, [43]
[44]
[40] Regius'un kapsamının okunarak değil, dinlenerek öğrenilmek üzere hazırlandığı burada açıkça belli oluyor.
[41] "Birleşim'' (Congregation) ve "Toplantı" (Assembly) sözcükleri, İngiliz masonik araştırmacıları epeyce uğraştırmıştır. Burada, bu iki sözcükten hangisinin kullanımının daha doğru olacağı, bu toplantının nasıl bir nitelik taşıdığı (ya da taşımış olması gerektiği) üzerinde uzun uzun durmuşlardır. Kimine göre bu, Yapıcı Ustaları'nın yılda bir kez aralarında ülke ya da bölge (kontluk) çapında yapmayı gelenekselleştirmiş oldukları salt "masonik'' nitelikli bir toplantıdır. Kimine göre ise bu, aslında masonik nitelikli olmayan ve ülkenin her bir il ya da bölgesinde (kontluğunda) genellikle yılda bir kez yapılan ve bir tür mahkeme niteliği de taşıyan ve ''Şerifin Gezisi" (Sheriff's Tourne) olarak anılan toplantıdır.
Orta Çağda, İngiltere'de ''Şerif” (Sheriff) olarak anılan kişi, devletin en üst düzey görevlilerinden biriydi. Görevli olduğu yerde "en yetkili yargıç'' niteliğini taşırdı. Genellikle yılda bir, görevli olduğu bölgenin her yanını dolaşırdı. Yılda iki kez uğradığı yerler de olurdu. Ne zaman geleceği ilgililerce önceden öğrenilir ve halka duyurulurdu. Gittiği her bir kent ya da kasabada, on iki yaşının üzerindeki herkes, ölüm döşeğinde olmadığı sürece bu toplantıya katılmak zorundaydı. Bu toplantıda, yerel olarak çözümlenemeyen yargılama işleri bir sonuca bağlanırdı. Sonraları (13. yüzyıl ortalarında), baronlar, dükler ve diğer soylular; bu toplantıya katılma zorunluluğundan bağışık tutulmuşlardı. Bu bağışıklık, Regius'un kaleme alınışından 150 yıl kadar sonra (15. yüzyıl ortalarında) yapıcılara da tanınmıştı. Diğer kimi eski el yazmalarında, toplantının yapılacağı yerden en çok 50 mil uzakta çalışmakta olan yapıcı ustalarının bu yıllık toplantıya katılmak zorunda olduklarına değinilir.
[42] Toplantıya katılmayı kendince zorunlu görmesi gereken kişi, bir loca üstadıdır. Burada "geçerli bir engel yoksa" koşulunun kullanılmakta oluşu, sözü edilen bu toplantının "Şerifin Gezisi" değil, salt masonik nitelikli bir toplantı olduğunu göstermektedir. Fakat masonik araştırıcılar bu konuda, bir ortak sonuca varabilmiş değildir.
Bu toplantıya, yapılacağı yerin 50 mil yakınına kadar ki yerlerde bulunan tüm loca üstatlarının katılmaları gereğine Regius'ta değinilmemiştir. 50 Mil koşulunun geçerli olması durumunda; İngiltere haritası göz önüne getirilecek olursa, bir uç noktada düzenlenmediği sürece, böyle bir toplantıya hemen hemen tüm ülkedeki loca üstatlarının katılmalarının gerekeceği anlaşılır. O dönemlerde, kentler arasında yapılacak bir yolculuk günlerce sürerdi. Üstelik çok tehlikeli olurdu. Kaldı ki, kırsal kesimde yakalanan birisi, yasalar uyarınca istenilen işte bir köle gibi çalıştırılabilir ve bir daha oradan ayrılamazdı. Regius'ta bu sözlerin geçmekle oluşu, 14. yüzyılda İngiltere'de tüccarlar gibi yapıcı ustalarına da bu bakımdan bir ayrıcalığın tanınmış olduğunu gösterir.
[43] Bu sözlerden, zaman zaman bir kalfanın, hak etmese ve yaraşmasa bile bir locanın üstatlığını ele geçirebileceği anlaşılıyor. Aslında zanaata gerektiğince bağlı olmayan bu kişinin, yıllık toplantıya katılmayı da pek umursamayabileceği belirtiliyor.
[44] Burada, tam sayfanın ortasında iki dizelik bir boşluk bırakılmış... Bu konuda birkaç varsayım var: 1. Regius'u kopyalayan kişi, bu iki dizeyi iyi okuyamadığı için boş bırakmış; 2. Özgün yazımda bu aşamada yazılı olanları pek anlayamamış, kendince uygun bulmamış ya da şiir biçimine dönüştürememiş; 3. Buraya yazacağı şeyleri o anda tasarımlayamamış ve sonraya bırakmış ama sonra da tamamlamayı unutmuş.
Öte yandan yakalanmışsa bir hastalığa,
Bu nedenden ötürü gelemezse oraya;
Uydurma bir şey yaratmadan gelmemek için,
Bir özür sayılır bu, hem iyi hem de kesin. [45]
[45] Sıradan bir hastalık, Şerifin Gezisi'ne katılmamak için geçerli bir engel sayılamazdı ama demek oluyor ki bu toplantıya katılmamak için geçerli sayılıyor. Fakat burada bir tutarsızlık var. Sanki “Toplantıya gelmemek istiyorsan, başka bir şey uyduracağına hasta olduğunu ve bunun için gelemeyeceğini bildir!” der gibi… [/font]
Açıklamalar da söz konusu olunca, bu maddeleri öyle bir çırpıda bitirmek olanaklı değil. Çaresiz bir sonraki bölüme sarkacak. Hatta belki birkaç bölüm art arda böyle gidecek.