Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ulam Ekleri  (Okunma sayısı 1917 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 06, 2014, 08:04:38 öö

          Ad çekimi ya da bir başka ifadeyle ad işletimi ekleri içinde geldiği dil birimini bir başka dil birimine bağlayamayan, kısaca biçimsel bir bağ kuramayan, anlamsal işlevi ise sözcükle sınırlı kalan eklere ulam ekleri denmektedir. ''-lAr, -gil, -CA, -CAK, -CIL'' eklerinin oluşturduğu ulam ekleri kendi içinde çokluk ulamı, grup ulamı, küçültme ulamı ve duygu ulamı olmak üzere dörde ayrılmaktadır.

1) Çokluk Ulamı

          Türkçenin tarihine baktığımızda pek çok ulam ekinin olduğunu ama bunlardan yalnızca ''-lar'' ekinin günümüze kadar gelmiş olduğunu bilmekteyiz. Türkiye Türkçesinde, adlarla sayı ifade eden gramer ulamına teklik ve çokluk ulamı denir. Teklik ulamı, herhangi bir biçim birimle ifade edilemediğinden dolayı gösterilmez. Çokluk ulamlarını inceleyelim:

          duygu-lar, yapraklar, belgeler (adlara gelir)
          bizler, sizler, onlar (kişi zamirlerine gelir)
          bunlar, şunlar, onlar (işaret zamirlerine gelir)
          herkesler, kimileri (belgesiz zamirlere gelir)
          kimler, neler, nereler (soru zamirlerine gelir)

NOT: Ad soylu olmalarına rağmen sıfat, edat, zarf, bağlaç, ünlemler bu ekleri almazlar.

2) Grup Ulamı

          Grup ulamları bizim dilimizde ''-lAr, -CAK, -CIL, -gil'' ekleriyle oluşturulur. En çok -lar kullanılır.

          Bizler soğuğa daha dayanıklıyız. (biz ve bizim benzerlerimiz, bizim gibi olanların oluşturduğu grup)
          Bu akşam Ayşelere gideceğiz. (İçinde Ayşe ve onun ailesinin oluşturduğu grup)

3) Küçültme Ulamı

          Küçültme ulamı ''-CIK'' ekiyle yapılır. Geldiği adın anlamında derecelendirme yapar ve nicelik bakımından küçüklük ifade eder.

          Buraya ev değil, evcik demeliyiz. (Bu cümlemizde ''evcik'' sözcüğünden önce gelen ''ev değil'' ifadesi, evcik sözcüğüyle birlikte düşünülüp yükleme bağlanmalıdır.)

          Bu odacıkta daha ne kadar kalabilirsin? (Tamlanan durumundaki ad, küçükltme ulamı eki almıştır.)

4) Duygu Ulamı

          Duygu ulamına ''-CAK'' ekiyle giren adlar, sevgi, içtenlik, yakınlık ifade eder. Ulam ekinin geldiği sözcüğe bağlanışı, kendinden sonra gelen sözcüğe ad işletimi ekleriyle mümkün olur.

          Yavrucak, güzelce çalışıyor. (Bu cümlede, ad görevinde bulunan özne(yavrucak), bizim göremediğimiz, yüzey yapıda olmayan özne durumu ekiyle ( Ø ) yükleme bağlanmaktadır.)

          Yavrucak, üç gündür ateşler içinde yanıyor. (Yukarıdaki cümleyle benzerlik göstermesine rağmen burada acıma, şefkat işlevi görevinde kullanılmıştır ulam ekimiz. İlk cümlede ise sevgi işlevi ağır basmaktadır. Buradan da anlıyoruz ki, ulam eklerinin biçimselliğiyle birlikte anlamsal işlevi de önemlidir. Yine, özne durumundaki ''yavrucak'' adımız, yükleme özne durumu ekiyle bağlanmaktadır.)

          Körpecik çocuklar şehit oluyor. Tamlayan durumundaki adımız, kendinden sonra gelen sözcükle bir bağ oluşturum sıfat tamlaması kurmuştur: körpecik çocuklar. Tamlayan durumundaki sözcüğümüze gelen ulam eki ''-CIK'', tamlanana bağlanmıştır.)
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.