Prof. Dr. Kerem Doksat'ın yazısıMasonluğunu Gizlemeyen Genç bir AkademisyenProf. Mehmet Remzi Sanver, 40 yaşında Türk Masonluğu’nun en genç Büyük Üstâdı oldu.
Remzi Sanver dünya tatlısı bir insandır. Tekris edildiğinde (masonluğa giriş töreni) 21 yaşının altındaydı ve babasının teklifiyle kabûl edilmişti. İstanbul’da 1970’de doğup, babasının kariyeri için gittikleri Kanada’da 4 yaşına kadar kalmış. Akabinde İstanbul’a dönüş, Galatasaray Lises’inde orta tahsil, Boğaziçi’nde başarı dolu yüksek tahsil ve akabinde Bilgi Üniversitesi’nde hârikulâde bir kariyerle ulaştığı nokta…
Remzi’nin ne masonluktaki, ne de akademik hayattaki başarılarının arkasında herhangi bir torpil vardır. Henüz 40 yaşında iken profesör ve HKMBL Büyük Üstâdı oldu. Boğaziçi Mezunlar Dergisi’ndeki röportajından sonra, 13 Ekim tarihli Habertürk gazetesinde röportajı neşredildi; sanırım Fatih Altaylı’nın programında da canlı yayında iştirak edecekmiş.
Bakalım terbiye ve edep mütehassısı Murat Bardakçı da çıkacak mı, onunla da “dalga geçmeye” kalkacak mı, elinde âilesinden kalma ritüeli alıp, Pelin’i de kıkırdatarak Remzi’yi aklı sıra sıkıştırmaya kalkacak mı?
Türkiye Bilimler Akademisi 2002 Yılı Genç Bilim Adamı Ödülü sâhibi ve tartışmasız Türkiye’nin en parlak beyinlerinden biri olan dostum, arkadaşım ve kardeşimdir Remzi. Gözlerindeki zekâ dolu gülümseme, inanılması pek güç bir “sâhiciliği” ve tevâzuu vardır. Loca hâricinde herkese ismiyle hitap eder, meselâ “canım ağabeyim, sevgili dostum” gibi sözleri sık sık işitebilirsiniz. Türkçe’yi mükemmel bilen ve ayrıca üç lisanı da ana dili gibi konuşan genç bir dâhi…
Remziciğim, masonik ifâdeyle de En Muhterem Büyük Üstâdım, Allah yolunu ve başarılarını açık etsin, seni çok seven ve sevecek o kadar çok insan var ki… Eminim Tanju Koray Ağabeyin Ontogenetik Psişe’de kadehini şerefine kaldırıyordur.
En Muhterem Büyük Üstâd Remzi Sanver’in seçildikten sonraki konuşmasını aşağıya koyuyorum:Masonluğun geleneksel kimliği, inisiyatik kültürün değerleri ve Operatif Masonluğun töreleri tarafından belirlenir. Bu kimliği oluşturan unsurların listelenmesi şüphesiz tartışmaya açık bir konu olmakla birlikte, dünyada birçok Büyük Loca, ifâdesini İngiltere Birleşik Büyük Locası’nın 1989 tarihli Hür Masonluğun Dış İlişkileri Beyanâamesi’nde bulan aşağıdaki sekiz ilkenin, Masonluğun geleneksel kimliğinin muhafazası için şart olduğunda hemfikirdir…
1) Büyük Loca’nın muntazam bir Büyük Loca tarafından veya intizamlarına muntazam bir Büyük Loca’nın kefil olduğu en az üç Loca’nın bir araya gelmesiyle kurulmuş olması,
2) Büyük Loca’nın bağımsız ve kendi kontrolü altındaki Localar üzerinde mutlak otoriteye sahip olması; sembolik dereceleri idâre etme yetkisine tek başına sahip olup, bunu herhangi bir diğer masonik örgüt ile paylaşmaması,
3) Büyük Loca’nın jüridiksiyonu altındaki Masonların erkek olmaları ve kadınları kabûl eden Localar’la hiçbir masonik temasta bulunulmaması,
4) Büyük Loca’nın jüridiksiyonu altındaki Masonların bir Yüce Varlığa inanmaları,
5) Büyük Loca’nın jüridiksiyonu altındaki Masonların yeminlerini Kutsal Yasalar Kitabı üzerine etmeleri,
6) Hür Masonluğun üç büyük nurunun (Kutsal Kitaplar, Gönye ve Pergel), Büyük Loca’ya bağlı Locaların çalışmaları esnasında açık bulundurulması,
7) Localar içinde dinî ve siyasî tartışmalara yer verilmemesi,
8 ) Masonluğun eski nizamlarına (Eski Landmarklar’a), ve mesleğin örf ve âdetlerine, Büyük Loca ve kendisine bağlı Localar tarafından riayet edilmesi masonik literatürde, bu sekiz ilkeyi benimseyerek çalışan Büyük Localar “muntazam” olarak tanımlanırlar.
Farklı Masonluk anlayışlarıMasonlukta Büyük Locaların bağımsızlığı esastır. Onun için her Büyük Loca, dilediği masonik anlayışı benimsemekte serbesttir. Türkiye Büyük Locası, kendi Masonluk anlayışını, Büyük Loca Tüzüğü’nün başlangıcındaki Hür Masonluğun Temel Prensipleri başlıklı bölümde ifâde eder. Benimsediğimiz bu prensipler, Masonluğun geleneksel kimliğine uygundurlar. Dolayısıyla, Türkiye Büyük Locası, muntazam bir Büyük Locadır.
Tanıma/TanınmaBir Büyük Loca’nın bir başka Büyük Loca’yı tanıması, o Büyük Loca’yla Masonik ilişki kurmayı kabul etmesi ve dolayısıyla iki Büyük Loca’nın mensuplarının birbirlerinin masonik çalışmalarına katılabilmeleri manasına gelir. Bir Büyük Loca’nın bir diğerini tanıması ya da tanımaması tek taraflı bir tasarruftur. Başka bir deyişle her Büyük Loca, dilediği Büyük Locayı tanımakta ya da tanımamakta serbesttir. Doğal olarak, ortak masonik anlayışlara sahip Büyük Localar birbirlerini tanırlar, olmayanlar ise tanımazlar. Bâhusus, muntazam Büyük Localar ancak muntazam Büyük Locaları tanırlar. Diğer yandan, muhtelif sebeplerden dolayı, birbirlerini tanımayan muntazam Büyük Localar da mevcuttur. Türkiye Büyük Locası hâlihazırda dünyadaki 144 muntazam Büyük Loca ile tanışmaktadır.
Güncel bir gelişmeİngiltere Birleşik Büyük Locası 5-6 Kasım 2007 tarihlerinde Londra’da, Avrupa’daki muntazam Büyük Locaları davet ettiği “Masonlukta İntizam ve Tanıma İlkeleri” konulu bir toplantı düzenledi. Katılım çok yüksek oldu. Davet edilen bütün Büyük Locaların bu davete icabet ettikleri bildirildi. Böylece, 38 tanesi Büyük Üstat düzeyinde olmak üzere 42 Muntazam Büyük Loca toplantıda temsil edildi. Bu muntazam Büyük Localardan 8 tanesi hâlihazırda İngiltere Birleşik Büyük Locası tarafından tanınmayan Büyük Localardı. Toplantıda herhangi bir ritüelik çalışma yapılmadığı için bu durum sorun teşkil etmedi.
Toplantının hedefi bir görüş alışverişiydi ve Büyük Locaların bağımsızlığı ilkesi gereğince herhangi bir ortak karar alınması söz konusu değildi. Toplantıya katılan Büyük Locaların temsilcileri, bu anlayış içerisinde, İntizam Kavramının öneminden, Masonluk ile toplum ilişkilerine; yeni kurulan Büyük Locaların yaşadıkları sorunlardan, Büyük Localar arasındaki iletişim yöntemlerine uzanan bir yelpazede bakış açılarını dile getirdiler. Özellikle vurgu yapılan hususlardan bir tanesi, Masonluğun kurumsal kimliğinin, dini ve siyasi tartışmaların dışında tutulması gereğiydi. İngiltere Birleşik Büyük Locası adına konuşan Büyük Üstat Naibi Northampton Markisi, Masonluğun bireysel kendini keşfetme ve geliştirme yolculuğu olduğunu, dolayısıyla üyelerine etki etmek dışında herhangi bir toplumsal etki arayışında olamayacağını; diğer yandan Masonluğun değerlerini temessül eden masonların, birey olarak ve mason kimliklerini kullanmaksızın topluma olumlu etkilerde bulunmalarının doğal olduğunu söyledi. Muntazam Masonluğun, ne kadar evrensel ve asil olursa olsun, herhangi bir amacın lobisini yapamayacağının altını çizdi. Vurgulanan bir diğer husus da, “uluslararası masonik toplantılar” kavramına gösterilmesi gereken hassasiyetti. İskoçya Büyük Locası adına konuşan Büyük Üstâd Sir Archibald Ewing Muntazam Büyük Locaları bir araya getiren ve daimi Sekretaryaları olan toplantıların, ne kadar iyi niyetle düzenlenirse düzenlensinler, Büyük Localar’ın bağımsızlığı ilkesini ihlâl tehlikesini taşıdıklarını söyledi. Görüşülen bir diğer konu da, muntazam Masonluğun İtalya’daki durumuydu. Hâlihazırda İtalya’da birbirini tanımayan iki muntazam Büyük Loca var: İtalya Büyük Doğusu (Grande Oriente d’Italia) ve İtalya Muntazam Büyük Locası (Gran Loggia Regolare d’Italia). Dünyadaki muntazam Büyük Locaların bâzıları İtalya Büyük Doğusu’nu, bazıları da İtalya Muntazam Büyük Locası’nı tanıyorlar. Katılımcılar (ki bunlar arasında İtalya’daki her iki Büyük Loca’nın da Büyük Üstâdları vardı) masonluktaki geleneksel uygulamalara aykırı bu durumu ortadan kaldırma yollarını görüştüler.
Özetle toplantı, Avrupa’daki muntazam Büyük Locaların bilgi ve görüş alışverişinde bulundukları; uygulamadaki bazı zorlukların halli üzerine fikir ürettikleri müstesna bir zemin teşkil etti. Dile getirilen görüşlerin çeşitliliğine rağmen, bir ana fikir, toplantıya yol gösterdi: Muntazam Masonluk ilkeleri, Masonluğun doğasının bir yansımasıdır. Dolayısıyla bu ilkeleri değiştirmek, Masonluğun doğasını değiştirmeye kalkmak anlamına gelir.
Kaynak:
http://www.keremdoksat.com/2010/10/14/gundem-2/