Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yahudileri ve Hıristiyanları Dost edinmeyin!  (Okunma sayısı 72603 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 08, 2009, 01:14:34 öö
Yanıtla #20
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386

Bu konuyu açan şahsın mantığını gerçekten merak ediyorum. Acaba bunu bilinçli mi yoksa bilinçsiz mi yazmış diye..

Başlığı açan benim ve gayette bilinçliyim, insanlığın ruhunu kurtarmak için gönderilen dinlerin tek amacının katliam olduğunu bilecek kadar bilimcim yerinde , ha bu sadece islam için değil, yahidler ve hristiyanlar içinde söz konusu.

Anlamadığım şu; ben şahsım adına müslüman toplumunda ne yazıkki yaşadığım için ya da yaşamak zorunda olduğumdan, hala hala bunun acısını çok kötü bir şekilde ruhsal olarak çekmekteyim ve hoşgörünün en üst safhada olunan, seviye açısından Insanlığını koruyan Hıristiyanların bulunduğu ortamlarda bulunmaktan büyük keyif almama rağmen bunun küçük bir kısmını bahsını ettiğim toplumlarda görememek ne kadar çok acıdır. Gerçeği gören gözlerim, yapısını idrak etmeye çalışan beynimle ister eleştirilsin ister kabul edilmesin ki böyle birşeyi haliyle beklemiyorum ama şu da bir gerçektir ki varolan şeylerden bahsediyoruz. Biraz da dönüp kendinize bakmanızı öneririm, başkalarını eleştirmekle zaman kaybı yaşamanıza sizin açınızdan üzülüyorum ama kendi açımdan pek de umursanacak bir durum göremediğim için bu kadarıyla yetiniyorum.

Şahsınız adına müslüman toplumunda yaşadığınız sorunları kendinizi yine bir dine mal ederek çözmezsiniz, her din diğerine nefretle bakar.Siz hala bir dine sahipseniz bunlara alışmak zorundasınız ve bundan yakınma hakkına sahip değilsiniz.Önce bilinç.

Şunu da unutmamak lazım medeniyeti Avrupa'da görmekteyiz..   

avrupa isa yı musayı yıktı.sadece eğitimsiz kesimlerin inancı din.eğer medeniyeti avrupa görüyorsanız veya görüyorsak dinlere savaş açmalısınız.bu aydınlanma için şarttır.hem dine sahibim hemde mutlu yaşayım anlayışı beyin afyonlamaktan başka bir şey değildir.


Şubat 08, 2009, 01:21:12 öö
Yanıtla #21
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay Barbaros insanlar dinlere ya da Tanrıya, Allah'a inanmak zorunda değiller. İsteyen istediğine inanır ancak inananlar inanmayanlara, inanmayanlar da inananlara saygılı olmalılar.

bu forumda sizin gibi dinsizleri görmek bana rahatsızlık veriyor.


Şubat 08, 2009, 01:27:15 öö
Yanıtla #22
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386



Öncelikle sn. Akyol "evliya" kelimesine dikkat çekmiş. Aslında bir yandan doğru fakat tam olarak değil. Evliya kelimesi "veliler" anlamına gelir. Veli de "yakın destek veren, gözeten" anlamına gelebileceği gibi "sıkı dost" anlamında da kullanılabilir. Ayetin savaş zamanı indiği doğrudur. Esasen bir Yahudi yerleşimi olan "Yesrib"in, "Medineleşme" sürecinde yerel Yahudi kabilelerinin zaman zaman tavır değişiklikleri ve bunun sonucu uygulanan sert yaptırımlar önemli bir yer taşımaktadır, konuyla ilgilenen herkesin bildiği üzere.

Ben sayın degas'ın yerinde olsaydım argümanımı bir çok koldan sunmak yerine tek ama esaslı bir sebebe dayandırmayı tercih ederdim. Mesela Ben-i Kureyza kabilesinin Yesrib'den tasfiyesi buna iyi bir dayanak noktası olurdu. Fakat sayın degas'ın bize sunduğu ayetlerin açıkçası pek çoğu bana etkileyici gelmedi. Pek çoğu, örneğin bir kutsal kitapta kimi insanların "sapık" olarak nitelenmesi son derece normaldir. Allah'ın cezadan bahsetmesinin de "çok yanlış, nerede sevgi" diyerek yadırganması ise bence normal değildir. Bir kutsal kitabın çiçek çocuklarca yazılmış gibi olmasını beklemek de normal değildir. Kuran, 7. yüzyılda vahyedildi. Her dinin yaptığı gibi kendi öğretisini kabul edenleri ve diğerlerini farklı olarak ele alır. Bir insan "ben ateistim" dediğinde zaten Kuran'ın ya da bir başka kutsal kitabın bu tavırlarını onaylamadığı anlaşılmaktadır. Fakat inananlarına "aptal" gibi davranmak da saygısızca bir davranıştır. Bakınız niçin?

Her şeyden önce inanmadığınız kitap nasıl ki sizleri "sapkın" olarak niteliyorsa, siz de oyunu kitabın kurallarına göre oynayarak karşınızdakileri "aptal" olarak nitelemiş olursunuz. Amacınız farklı olsa da aynı araçları kullanmak, karşınızdakini vicdanen meşrulaştırmayı sağlayacaktır. Uzun ve büyük olan her zaman yürünen yoldur, varılan hedef ise daha küçük hacimlidir. Bu sebepten usul ve erkan her diyalog ortamında, amaç kadar önem taşır.

Sayın degas, sayın M.Akyol sizin düşüncelerinize karşıt bir görüş bildirmiş ilk başta sadece. Siz kendi fikrinizi o kadar içselleştirilmişsiniz ki sanki bu size karşı yapılan bir cevapmış gibi cevap veriyorsunuz. "Okuduğunu anlayan insan için", "artık son çırpınış" gibi tanımlamalarınız sizinle aynı fikirde olmayan insanları "okuduğunu anlamayan" tanımlamasına sokuyor. Şunun farkına varmalısınız; sizinle aynı şeyi okuyup, aynı şekilde anlayarak yine de sizin fikrinizi paylaşmayan ve asla paylaşmayacak insanlar da olabilir. Bu onların hakkıdır. Sizinle farklı (karşıt değil) fikirlerde olan insanları ötekileştirmeniz sizi o yerdiğiniz Yehova'nın mentalitesinden farklı kılmayacaktır. Sizi onlardan daha üstün de kılmayacaktır. Sayın M.Akyol'un argümanlarınıza olan cevabına karşı daha fazla sonuca yönelik cevap verebilirdiniz, eğer amacınız bir senteze varmak ise. Eğer böyle bir amacınız yoksa, bizimle kendi düşüncelerinizi paylaşmanızın da bir anlamı yoktur. Kendi kendinize rahat ve dengedeyseniz ve biz sizin düşüncelerinizi de anlamadıysak bence kendinizi daha fazla yormayın.

Bir de bir sorum var, Arapça ya da dönem Arapçası'nı siz biliyor musunuz? Bu soru "bilmiyorsun da konuşuyorsun" gibi örtülü bir itham içermemektedir, merak ettim. Sayın M.Akyol'un bilmediğini düşünüyorum ama sizi bilemedim.

Bir de acaba zahmet olmazsa Cezayir, Suudi Arabistan ve Fas bölgelerinde farklı yazılmış olan Kuran'ları nereden edindiğinizi sorabilir miyim? Çünkü ben daha önce de bu iddiayı duymuştum ve arıyorum. Ama malesef hiç bir yerde bulabilmiş değilim. Yine aynı şekilde Talmud'un da Türkçesi'ni arıyordum fakat ona da ulaşamadım henüz. Eğer sizin sözünü ettiğiniz kitapları bulabilirsem sevineceğim.

Kuran yorumu konusunda şunu söylemek isterim ki; özellikle böyle bir kitap için Kuran ve ayetlerin iniş tarihi ve onlara ön ayak olan olayların bilinmesi çok önemlidir. Özellikle ben ayetleri teker teker sunma bilgiselliğine çok karşıyım. Ayetler bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Mesela aynı Maide suresinde ardarda şöyle üç ayet de var:

 "Şüphesiz iman edenler; yani Yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.

Andolsun ki İsrailoğulları'nın sağlam sözünü aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin arzu etmediğini (ilâhî hükümleri) getirdi ise bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.

Bir belâ olmayacak zannettiler de kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah tevbelerini kabul etti. Sonra içlerinden çoğu yine kör ve sağır oldu. Allah onların yaptıklarını görmektedir."

Şimdi bu üç ayette Allah, İsrailloğulları'nın bir zamanlar kafirce davranışlar içinde bulunduklarını fakat sonradan Allah'ın tevbelerini kabul ettiklerini ama akabinde "çoğu"nun yine kafirlik yaptığını söylemektedir. Şu halde Allah'ın o, bir zamanlar nefislerinin arzu etmediği hükümleri reddeden Yahudiler'in haricinde bir Yahudi grubunun varlığından da zımni olarak bahsettiğini söylememiz gerekir. Ama siz eğer gider de sadece 2. ayeti gösterirseniz bu muhakkak ki ırkçı bir ayet olarak göze çarpacaktır. Bence bu doğru bir yorum olmaz. Aksini söylerseniz de saygı duyarım.

Diyanet konusuna gelince; Diyanet zaman zaman yanlışlara imza atmış bir kurumdur ve onu da onun yaklaşımını da eleştirmek hakkımızdır. Nasıl ki ben daha önce size Kazım Mirşan'ın akademik kariyerinin olmamasının benim için sorun olduğunu söylemişsem ve siz de "akademik çalışmalar, bağımsız olamaz" argümanıyla bunu savunduysanız; sayın M.Akyol'un da konu hakkında profesyonel araştırması olmamasına rağmen Diyanet'ten farklı düşünmesi mümkündür. Türkiye'de müslümanların Diyanet'e olan bakışı, katoliklerin Papa'ya olan bakışı gibi değildir; insanın hata yapması her zaman mümkündür.

Siz batıni tarih konusunda profesyonel araştırmalar yürütmemiş, saha çalışması yapmamış birisiniz muhtemelen. Ben eğer sizi ve argümanlarınızın kaynağını "Sen Rene Grousset'den, Jean Paul Roux'dan" daha mı iyi bileceksin diye yargılasam, bana ne derdiniz?

Septiklik ve inançsızlığı birbirine karıştırmama konusunda Umberto Eco'nun Foucault Sarkacı'nda karakterlerinden birine söylettiği güzel bir söz vardı. Ben kendimi bir septik olarak nitelerim. Ateizm de tüm dinler gibi ispatlanması şu an mümkün olmayan bir duruştur. Siz de, inananlar da sonsuz bir karanlıkta elinizdeki bilgilerin kesin olduğuna inanarak bir kör dövüşüne girebilirsiniz ve asla da çözüme ulaşamazsınız. Mühim olan sizin neye inandığınızdır. Bu yüzden inananların pek çoğu "Tanrı'ya inanmak" tanımını kullanır. "Tanrıyı bilmek" ise bambaşka bir tanım olacaktır. İnancı suçlamak, yargılamak sonuçsuz kalacak hareketlerdir.

Madde madde argümanlar üzerinden giderek bir sonuca ulaşmaya çalışsak, daha yararlı olmaz mı?

Saygılarımla.

syın veritas bu ülkede kime neyi anlatacaksınız , koca bir yalan tarih mevcut önümüzde.vatandaş daha Yesrib 'i biliyormuki ben habire yazıp durayım. Onlar hala muhammedin yaptığı savaşları bile inanmayanların saldırısı biliyor, mülümanlığı secenlerin mekkelilerin kervalarını yağmaladığı için savaş yapılıp yeni dine sahip topluluğun ganimetçi ve saldırganlığı yüzünden bize ağitim hayatımız boyunca dayatılan savaşların nedeninin koca bir uydurma olduğunu kim biliyor bu ülkede, yaz yaz yaz...nereye kadar.biz yazmaktan bıktık millet konuya vakıf olamamaktan bıkmadı.Size istemiş olduğunuz linkleri bulunca atarım.Bunla ilgili dolu link vardır. Şimdi her olay karşısında muhammed ayet yazmıştırı açıklıyoruz bu sefer onada itiraz...bizde ne yazacağımızı şaşırdık. Muhammedin başına bir olay gelir, tanrı hemen arkasından ayeti yollar, garip dünya işte.. :D


Şubat 08, 2009, 01:30:54 öö
Yanıtla #23
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay Degas biz derken, siz bir kuruluşsunuz herhalde, ama kendinizi bilgiye vermeniz güzel. Kolay gelsin.


Şubat 08, 2009, 01:31:42 öö
Yanıtla #24
  • Ziyaretçi

sn degas
Siz doğru yolu bulmuşsunuz,bizim de doğru bildiğimiz yol bu,artık fikirlerinizi empoze etmeyi bırakıp rahat rahat ateistliğinizi yaşasanız? Birşey değil bizi düşünmekten kendi fikirlerinizi yaşayamıyorsunuz,biz mutluyuz,gerçekten,rahat olun...


Şubat 08, 2009, 01:32:56 öö
Yanıtla #25
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386


Bunun dışında sayın M.Akyol'un yaptığı ayet açıklaması doğrudur,yorum demişsiniz ama yorum olmadığı gibi kelimenin tam karşılığını vermiş.

   Kime göre , neye göre, Türkiyedeki arapça kurana göremi arabistandaki arapça kurana göremi,

yahu biraz uyanın artık.


Şubat 08, 2009, 01:39:08 öö
Yanıtla #26
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay degas arabistandaki Kuran'ı Türkiye'de bulma imkanımız var mı?
Eğer yoksa bir internet istesinde satılıyordur herhalde

Siz hangi Kuran'dan alıntı yapıyorsunuz? Kuran'ın değiştirildiğini söylüyorsunuz ve Kuran'a inanmıyorsanız niye Kuran'dan alıntı yaparak eleştiri yapıyorsunuz?


Bunun dışında sayın M.Akyol'un yaptığı ayet açıklaması doğrudur,yorum demişsiniz ama yorum olmadığı gibi kelimenin tam karşılığını vermiş.

   Kime göre , neye göre, Türkiyedeki arapça kurana göremi arabistandaki arapça kurana göremi,

yahu biraz uyanın artık.


Şubat 08, 2009, 01:39:22 öö
Yanıtla #27
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386

sn degas
Siz doğru yolu bulmuşsunuz,bizim de doğru bildiğimiz yol bu,artık fikirlerinizi empoze etmeyi bırakıp rahat rahat ateistliğinizi yaşasanız? Birşey değil bizi düşünmekten kendi fikirlerinizi yaşayamıyorsunuz,biz mutluyuz,gerçekten,rahat olun...

Ben ateist değilim, ama teistte değim, ama agnostik te değilim....


Şubat 08, 2009, 01:40:33 öö
Yanıtla #28
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386

Bay degas arabistandaki Kuran'ı Türkiye'de bulma imkanımız var mı?
Eğer yoksa bir internet istesinde satılıyordur herhalde


Bunun dışında sayın M.Akyol'un yaptığı ayet açıklaması doğrudur,yorum demişsiniz ama yorum olmadığı gibi kelimenin tam karşılığını vermiş.

   Kime göre , neye göre, Türkiyedeki arapça kurana göremi arabistandaki arapça kurana göremi,

yahu biraz uyanın artık.

biraz neti karıştır, 3 farklı arapça kuran bulacaksın.ayet sayıları bile birbirnden farklı.hadi kelimeleri geçtik ayetler bile eksik fazla.


Şubat 08, 2009, 01:42:09 öö
Yanıtla #29
  • Ziyaretçi

Kur'an tektir...Arapça olarak aynıdır türkçe meal'de yorum farklılıkları görülür;ancak git-gel yaşadığınız herhangi bir ayet varsa ayetin orjinaline bakar kelimenin anlamına göre bir doğruya varırsınız kimileri genel doğrulara uyar,genelde bu gereklidir,ama bazen de kendi mantığınızla kendi doğrularınızı çıkarmanız gerekebilir,Kur'an'ın genel doğrularına ters düşmeyen bir doğru tabii ki...

 Ama bu konuştuğumuz ayet yorum çıkarmaya çalışılmıyacak kadar açıktır çünkü orjinaldeki kelime olan evliya kelimesi kelime anlamını araştırdığınızda ki bu türkçeleşmiş kelimelerden de biridir çok yabancı değildir bize doğruyu görmüş oluruz...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
4078 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 14, 2007, 02:05:11 öö
Gönderen: Hamlet
0 Yanıt
6757 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 26, 2007, 10:20:35 ös
Gönderen: shemuel
13 Yanıt
15561 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 04, 2008, 03:15:38 ös
Gönderen: shemuel
1 Yanıt
5317 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 25, 2007, 10:26:26 ös
Gönderen: shemuel
1 Yanıt
3148 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 07, 2009, 09:09:08 ös
Gönderen: Prenses Isabella
2 Yanıt
11454 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2009, 09:24:08 ös
Gönderen: hiram
9 Yanıt
7231 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 14, 2009, 12:24:25 öö
Gönderen: Waldow
0 Yanıt
3170 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 11, 2011, 12:54:47 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
2647 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 17, 2012, 10:37:26 ös
Gönderen: scherif
23 Yanıt
19502 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 29, 2012, 02:59:20 ös
Gönderen: BULGARIA