Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: 34.derece üstad masonlar (ibretlik)  (Okunma sayısı 53660 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 24, 2008, 08:53:25 ös
Yanıtla #20
  • Ziyaretçi



  Saygıdeğer Üstadım,

 Açıklamalarınız için çok teşekkür ederim.Aslında konu amacından saptı.34.Derece ve şeytan çağırmadan yola çıktık yalnız böyle olmadığını söyleyen sevgili forum üyesine ispat etmem için bu bilgiyi verme gereği duydum. Burada bakın masonlar belgelerine sahip çıkamıyorlar gibi bir görüntü vermek değildi amacım. Ama inanın böyle bir mülkiyet tartışmasına girecek olsak birçok harici de ellerinde olmaması gereken şeyler var.Mesele bu değil ama.
Çok eskiden beri antika ile uğraştığım için elimdeki belgenin ne kadar sahte ne kadar gerçek olduğunu anlayabiliyorum. Bu da konu değil.

Ritüeli okumak bir anlam ifade etmez.Ritüelin getirdiği manaları bilmektir masonluğun sırrı. Bu nedenle konuya dönmek gerekirse bugüne kadar rastladığım hangi derece olursa olsun hiçbir mason ritüelinde şeytan çağırma diye birşey yoktur.

                                                Kardeş Sevgi ve Saygılarımla
                                                              Blackbook


Nisan 24, 2008, 08:55:11 ös
Yanıtla #21
  • Ziyaretçi



    Haklısınız Muhterem blossom hanımefendi,

 Kimsenin ve hiçbir kurumun mahrem bilgilerini sır olmasa bile burada ifşa etmek gerçeğe ulaşmak isteyen bizlere birşey kazandırmaz.


                                                             Saygılar


Nisan 24, 2008, 08:56:54 ös
Yanıtla #22
  • Ziyaretçi



  Saygıdeğer Üstadım,

 Açıklamalarınız için çok teşekkür ederim.Aslında konu amacından saptı.34.Derece ve şeytan çağırmadan yola çıktık yalnız böyle olmadığını söyleyen sevgili forum üyesine ispat etmem için bu bilgiyi verme gereği duydum. Burada bakın masonlar belgelerine sahip çıkamıyorlar gibi bir görüntü vermek değildi amacım. Ama inanın böyle bir mülkiyet tartışmasına girecek olsak birçok harici de ellerinde olmaması gereken şeyler var.Mesele bu değil ama.
Çok eskiden beri antika ile uğraştığım için elimdeki belgenin ne kadar sahte ne kadar gerçek olduğunu anlayabiliyorum. Bu da konu değil.

Ritüeli okumak bir anlam ifade etmez.Ritüelin getirdiği manaları bilmektir masonluğun sırrı. Bu nedenle konuya dönmek gerekirse bugüne kadar rastladığım hangi derece olursa olsun hiçbir mason ritüelinde şeytan çağırma diye birşey yoktur.

                                                Kardeş Sevgi ve Saygılarımla
                                                              Blackbook

Sayın BlackBook,

Sizin deneyimlerinize söyleyebilecek bir sözüm olamaz. Sadece benim öğrendiklerim doğrultusunda, acizane fikrimi paylaştım. Yoksa haklısınızdır. Yanlış anlamayın lütfen...

Saygılarımla,


Nisan 24, 2008, 09:03:16 ös
Yanıtla #23



  Saygıdeğer Üstadım,

 Açıklamalarınız için çok teşekkür ederim.Aslında konu amacından saptı.34.Derece ve şeytan çağırmadan yola çıktık yalnız böyle olmadığını söyleyen sevgili forum üyesine ispat etmem için bu bilgiyi verme gereği duydum. Burada bakın masonlar belgelerine sahip çıkamıyorlar gibi bir görüntü vermek değildi amacım. Ama inanın böyle bir mülkiyet tartışmasına girecek olsak birçok harici de ellerinde olmaması gereken şeyler var.Mesele bu değil ama.
Çok eskiden beri antika ile uğraştığım için elimdeki belgenin ne kadar sahte ne kadar gerçek olduğunu anlayabiliyorum. Bu da konu değil.

Ritüeli okumak bir anlam ifade etmez.Ritüelin getirdiği manaları bilmektir masonluğun sırrı. Bu nedenle konuya dönmek gerekirse bugüne kadar rastladığım hangi derece olursa olsun hiçbir mason ritüelinde şeytan çağırma diye birşey yoktur.

                                                Kardeş Sevgi ve Saygılarımla
                                                              Blackbook
Verdiginiz bilgiler icin tesekkurler. Seytan cagirma diye bir sey olmaz ve olamaz... Sizin soylemis olduklariniz da benim piyasada dolasan kaynaklar konusundaki yorumumu pekistiriyor, zira ilk mesaj da (sozde) bir kanaktan alinmis. Bizler ve sizler ne derseniz diyin, bu sarlatanlar her zaman var olacaktir. Bu yuzden gercek bilgiyi bulmak isteyen zaten buluyor.
Spes mea in Deo est


Nisan 24, 2008, 09:08:11 ös
Yanıtla #24
  • Ziyaretçi

Adnan Oktar'ın bu konudaki benzer sözleri :

İRAN TV: Siyonizm nasıl çıkıyor ortaya ve neyi amaçlıyor? Bu sapma, bu ideolojik kırılma ayrışma neyi hedefliyor ve kimdir bu aktörler kimdir? Hemen bununla bağlantılı birşey, yani bu Siyonizm sürekli her yerden sürülmüş olmalarının intikamını almak mıdır?

ADNAN OKTAR: Hayır hayır değil yani o Tevrat'ta da geçiyor Kuran'da da ona işaret var. Bu insanlar Allah'tan uzaklaştıklarında Allah onlara bir bela olarak bunu vermiş. Tevrat'ta bunu açıklıyor. "Dünyaya sizi dağıtacağım" diyor Allah. Bu, onların üzerine bir bela olduğunu belirtiyor. Ama kendinizi toparlarsanız Allah'a dönerseniz, Allah sevgisini yaşarsanız sizi gene vatanınıza göndereceğim ve rahat edeceksiniz diyor.

Şu an bütün dünyada dağınık vaziyetteler ve hakikaten dini yaşamıyorlar, dinle pek alakaları yok. İki tür Siyonizm var. Bir, o bölgede yaşamak isteyen, huzur içinde olmak isteyen, güvenlik arayan, o dedelerinin topraklarında ibadet edip ticaret yapıp huzur içinde yaşamak isteyen düşünce. Bu anlamda Siyonizmi ben savunuyorum. O anlamda ben de Siyonistim. Yani onu savunuyorum. Çünkü Kuran bunu söylüyor. Kuran'ın savunduğu bir şey. Tabi ki yaşasınlar, tabii ki mutlu olsunlar, tabii ki Allah'ı ansınlar. Bizim zaten istediğimiz bu. Bunu isteyecekler. İsterlerse, eğer güçleri yetiyorsa, iradeleri yetiyorsa Müslüman olsunlar. Bu da nur ala nur. Çok güzel. Ama olamıyorlarsa, Tevrat'ın gerçeğine uymaya çalışarak dinlerini yaşasınlar. Ki Ehli kitaptır bunlar, koruma altındadırlar. Bu anlamdaki Siyonizme bizim bir sözümüz yok. Yani bunla bizim bir alıp veremediğimiz yok. İkinci tür Siyonizm var. Bizim asıl sorun olarak bulduğumuz Siyonizm bu. Masonluğun kontrolünde olan Siyonizm. Bu, bütün dünyaya hakim. Dünya medyasına hakim, basına hakim, siyasete hakim. Dünyadaki büyük mason locaları kontrolünde olan bir Siyonizm olduğu için bütün dünyayı avucunun içine almış durumda. Bunlar dikkat ederseniz hiç Allah'tan bahsetmez. Ayrıca Allah'ın olmadığını anlatırlar. Bu nasıl bir Siyonist? Allah'ın olmadığını savunan bir Siyonist olabilir mi? bir Musevi olabilir mi? Demek ki bunlar başka bir şey. Yahudiliği kullanıyorlar, masonluk da bunun bir aracı. Masonluk, kökü tarihin derinliklerine giden, daha çok çok eski devirlere giden, muhtemelen gerçek bir tarikatın, gerçek bir İslami tarikatın, dinsizlerin eline geçmesiyle oluşmuş bir sistem. Yani ilk başlangıcı muhtemelen Hz. Süleyman devrine kadar dayanan, daha da eskilere dayanan hatta, gerçek bir tarikatın, bir İslam tarikatının Allahsızların kontrolüne geçmesiyle, Müslümanların yaptığı yöntemleri ele geçirmeleriyle oluşan bir sistem. Şeytan ele geçirmiş o tarikatı. Ve yönetimini fiilen şeytan yapıyor masonluğun. Yani doğrudan insan görünümünde veyahut o garip mahluk görünümünde gelerek ana merkezlerinde bunları doğrudan yönlendiriyor. Ya ses olarak ya görüntü olarak yahut onların kendi yöntemleriyle bunu yapıyorlar. Yahut hipnoza soktukları bir insanın şeytanla bağlantısını sağlayarak, şeytanın konuşmalarını etrafa naklediyorlar. Ortadoğu'da, orda burda aldıkları savaş kararları, katliam kararlarının hepsinin kökeninde masonluk vardır. Yani mesela falanca feşmekanca insanları sayıyorlar, suçluyorlar. Halbuki onlar, gariban insanlar. Koskaca masonluğa, dünya çapındaki masonluğa karşı zaten gücü yetmez o insanların. Onlar, onların kontrolüne girmiş, onların emrini dinleyen insanlar. Yani belirli bir yetki ile belirli bir yere geldiyse bir insan, masonluğun kontrolü olmadan pek olmaz genellikle.

İRAN TV:   Çok özür diliyorum hocam. Çok böyle hani bir zıtlık gibi görünüyor yani masonluk aslında din karşıtı bir kurgu, bir operasyonel bir zemine cereyan ederken öbür taraftan aslında tam dinsel bir motivasyon. Daha tersine dinsel bir motivasyon var yani mesela kimler masondur diye baktığımızda işte Hıristiyanlık karşıtı özgür düşüncenin sanki hani adresiymiş gibi gösteriliyor. Birazcık burdan da hareketle bu iki zıtlığı nasıl değerlendiriyorsunuz?

ADNAN OKTAR: Masonlar diyor ki ışığı insanların gözüne aniden vermeyin, kendi dergilerinde, kitaplarında yazıyorlar, ışığı yavaş yavaş verin. Nasıl verecek? İlk anlamda biz de Hıristiyanız, biz de Museviyiz, biz de Müslümanız, tabi ki Allah'a inanıyoruz, kainatın ulu mimarı var, ama sonradan bakıyoruz ki kainatın ulu mimarı dedikleri şey Marksistlerin anlattığı, materyalistlerin anlattığı kozmostaki şuursuz enerji. Yani onların inancına göre. Ki bu kaos yani, biz diyoruz kozmos diye. Onlar kaos diyor, kaostaki şuursuz enerjinin adına onlar kainatın ulu mimarı diyorlar, yani Allahsızlık. Bunu ilk gelene açık açık söylemiyorlar ama gelenler de zaten böyle bir sosyal cemiyete böyle bir sosyal güce sahip olmanın heyecanı içinde geliyorlar. Yani çünkü mason olmak demek birçok devlet görevlisinden yahut emniyetin, devletin yani siyasetin, politikanın her şeyin; kurumların, ticaretin ortasına gelmek anlamına geliyor. Bir anda müthiş bir statü kazanıyor böyle bir insan. Tabii ki bunlar, insanlara iyilik yapalım gibi bir amacı olmuyor işin doğrusu. Yani samimi söylenirse o çevreye sızıp, girip onların sosyal imkanlarını kullanmak, budur. Bir kısmı belki meraktan da giriyor olabilir ama asıl sebep budur. Buna karşı gerçek, samimi, dindar Musevileri uyarmak lazım. Yani böyle bir tehlikenin varlığına onların dikkatini çekmek lazım. Çünkü, şimdi Ortadoğu'da önce sosyalist idarelerin olduğu bir sistem kurmayı düşünüyorlar. Mesela Türkiye'nin Güneydoğusu'nu PKK kanalıyla, bu  terör örgütü kanalıyla  sosyalist yani komünist hale getirmeye çalışıyorlar Türkiye'nin doğusunu.

Bununla olay bitmiyor. Zaten örgüt de söylüyor bunu;  bölücü örgüt.  "Bu, bütün Ortadoğu ülkelerine yayacağımız ideolojinin merkezidir" diyor. "Bu yer" diyor, "bu düşünce" diyor.  Biz buradan yayacağız, bütün Ortadoğu'ya bunu yayacağız diyor.  Ne demek?  Türkiye'yi doğu ve batı diye ikiye ayırmak yani Doğu komünist Türkiye, Batı Komünist Türkiye. Mesala komünist Irak, komünist Suriye, becerebilirlerse komünist İran ve böylece bölgenin tamamını komünist yapılması sonra İsrail ile bu komünist ülkeleri kapıştırmak ve Amerika'nın desteğiyle bu ülkeleri yerle bir etmek. Yerle bir ettikten sonra sıra İsrail'e geliyor, yalnız dikkat edin, çünkü İsrail İncil'de, İncil'in yanlış yorumuna dayalı olarak yok edilmesi gereken, yeryüzünden silinmesi gereken, İsa'ya ihanet etmiş bir kavim, bir topluluk. Dolayısıyla onları da dinsiz yaptıkları için İsrail'de de çünkü yoğun olarak dinsizlik propagandası var. Biz oraya Darwinizm'i anlatmak için gittiğimizde üniversitede öğrencilerinin hepsinin Darwinist olduğunu gördük, çok nadir Allah'a inanan. İsrail'den buraya gelenler oldu, onlar da yanıp yakınıyorlar, gençlerin arasında dinsizlik çok yaygın diyorlar. Darwinizm çok yaygın, çok nadir dindar var diyorlar. Demek ki amaç yavaş yavaş ilerlemeye başlıyor. Sonra İsrail'in yok edilmesi var. Bu işte şeytanın söylediği diyalektik boğuşma stratejisi. Şeytanın tek istediği vardır: İnsan kanı. Sürekli kan dökülsün, sonra ne olacak? Sonra yine onun bir tezini çıkaracaklar, anti tezini çıkaracaklar, yine boğuşma. Kanın, mücadelenin durduğu yerde Dünya'nın duracağına inanır şeytan. Böyle bir inanç var. Darwinizm'in de kökeninde bu vardır. Sürekli mücadelenin insanlığı geliştireceğine inanıyorlar. Sürekli kan dökülürse. Bunu Hitler'e de öğrettiler Mussolini'ye de öğrettiler. Onlar da bunu yaptı. Kan dökmeyen toplumların, mücadele etmeyen toplumların yok olacağına, iğdiş olacağına inanıyorlar. O yüzden burada hem Ortadoğu ülkelerine de yazık edecek bir strateji var, hem de Musevilere yazık edecek bir strateji var. Yani evangelistleri de bunda kullanıyorlar masonlar. Halbuki evangelistler olayın nereye gideceğini bilmiyor. Onlar hakikaten iyi niyetle, İsa'nın ineceğini bildikleri için ona bir hazırlık olarak bölgede konuşlanmayı, orada İncil'i, İncil'in öğretilerini şimdiden anlatmak gerektiği gibi buna benzer inançları var. Halbuki masonluk zaten İncil'den nefret eder yani asla kabul etmez. Bunu fark etmiyor evangelistler. Mesela dindar Museviler de kandırılırken onlara Mesih'in geleceği söylenecek. Etraftaki Allah'sız güruhun İsrail'deki güçler tarafından yok edileceği söylenecek. Buna inanır tabii ki ordaki dindar Musevi o zaman.  Çünkü hakikaten Allah'sız adam, hakikaten komünist, hakikaten ona saldırıyor, o da kendini savunuyor. İnandırıcı zeminde bunlar oluşturuluyor. Onun için bölgedeki tehlikeye, şeytanın oyununa çok iyi dikkat çekilmesi gerekiyor. Şeytana karşı insanlar genellikle duyarsızlar. Şeytan deyince boynuzlu moynuzlu bir varlık vardır, kuyrukludur, öyle hayali bir şeydir zannediyorlar. Halbuki masonlar çok ciddiye alıyor. Masonlara bir sorun bakalım şeytanı?

İRAN TV: Yani daha somut, yani böyle hayali bir imgeden ziyade daha iletişime geçilmiş bir varlıktan bahsediyorsunuz değil mi?

ADNAN OKTAR: Tabii tabii tabii, Allah diyor ki "onlara kabuk gibi bağlattık" diyor, yani onlar çok ciddiye alıyorlar şeytanı. Çünkü şeytan onlara harika gösteriyor.  Yani hipnoza geçen bir insanda akıl almaz harika şeyler söylettiriyor ona; mesala bir eşyanın saklandığı yeri söylüyor. Gizli bir belgeyi söylüyor, birçok şeyi söylüyor şeytan onlara ve adam ona inanıyor yani gerçekten harika olarak görüyor. Sözünü dinlemediklerinde de canını yakıyor şeytan bunların. Ona tabi oldukları için. Yani inanmayacakları gibi bir durum yok onların açısından. Onların inancına göre. O yüzden de bir anlamda kendilerini mecbur hissediyorlar. Masonlukta 33. derece sırrı onun için kolay kolay verilmez.  Ancak Yahudi kavminden gelen bir insana bu sır verilir.

İRAN TV: Nedir ordaki özellik?

ADNAN OKTAR: Şeytanın dünyayı yönetiği.

İRAN TV: Özellikle Yahudilere verilmiş olması?

ADNAN OKTAR: Daha zeki buluyorlar onları, bir de tek bir ırkın daha iyi, hemşehrilik bağıyla daha kontrollü olacağını düşünüyorlar. Çünkü  bir Macar bir Fransız, karmakarışık olsa milliyetçilik bağıyla karmaşa olacağını düşünüyorlar. Ama bir İsrailli olduğunda, bir Yahudi olduğunda hem  hemşehrilik bağının iyi olacağını düşünüyorlar. Hem de, "dindar işte bak bunlar da Musevi  baştakiler" gibisinden  bir inançla Musevilerin de desteğini sağlamış oluyorlar. Yani samimi Müslümanların ve samimi Hristiyanların, Siyonistlerin ve Musevilerin desteğini sağlamış oluyorlar.

İRAN TV: Sayın Hocam bu Batı'daki aydınlanma aslında sizin kurduğunuz çerçevede bir karanlığa geçiş gibi mi algılanmalı yani Jakoben'lerle başlayan Nietzsche'lerle ondan sonra Hitler'le devam eden Marx'a kadar uzanan bütün bu zinciri bu zeminde mi yorumluyorsunuz?

ADNAN OKTAR: Tabii ki, onlar zannediyor ki bu sistemi Siyonistler oturdular düşündüler. Öyle bir şey yok. Şeytan çok zeki bir varlıktır. Çok anormal akıllı bir varlıktır. Yani akıllı derken zekidir şeytan ve dünyanın en kültürlü varlığıdır şeytan, bilmediği yoktur. Onun için nefesleri kesiliyor onun gücünü gördüklerinde. Doğrudan iletişim halinde oldukları için de Allah'a inanmaktansa ona inanmayı daha akılcı buluyorlar. Daha inandırıcı buluyorlar kendi kafalarına göre. Bu şeytanın tehlikesine karşı insanların uyarılması çok önemli, dediğiniz süreç tabii ki çok önemli, mesala bu saydığınız şahısların tamamı masondur.  Böyle bir rastlantı olur mu? Yüksek dereceli mason mesala,  Marx masondur. Troçki masondur hem de Musevi asıllıdır. Marx da Musevi asıllıdır. Özellikle seçilmişlerdir. Ve bu sürece doğru gitmek için yapılmıştır bu.  Ama mesela samimi bir Musevide bunları yani siyonist inancı Tevrat'a dayanırdığı için hakı olarak görür, evet yani o bölgede yaşamak gerçeten hakları sinagoglar kurabilirler, ibadet edebilirler. Zaten Müslüman bundan rahatsız olmaz bilakis teşvik

..............

Görüldüğü gibi...Adam kafayı şeytana takmış illa vahiy indirecek  ;D
« Son Düzenleme: Nisan 24, 2008, 09:10:49 ös Gönderen: Santander »


Nisan 24, 2008, 09:14:06 ös
Yanıtla #25
  • Ziyaretçi



    Saygıdeğer Santander,

 İnanın bu Adnan Oktar her yerde karşıma çıkması beni bunalıma soktu.Konuyu tam anlamıyla bilse tamam kabulümdür.Mesela size Orhan Koloğlu'nun kitaplarını tavsiye ederim. Mason değildir mason yanlısı da değildir.Ama konuyu bilir..

                                                       Saygılar


Nisan 24, 2008, 09:16:09 ös
Yanıtla #26
  • Ziyaretçi

Okurum tabii zaten adnan hocanın "bunlar şeytandan vahiy alıyor" masalları sıktı artık kahvedeki adamın ağzına düştü çok fazla ciddiye alınmıyor farklı kaynaklara yönelmek lazım mesela Ömer Tecimer var "Gül ve Haç" şu an onu okuyorum


Nisan 24, 2008, 09:25:20 ös
Yanıtla #27
  • Ziyaretçi



   Bu şeytan çağırmaya kendi açımdan son noktayı koymak istiyorum..Artık yazmamın çok da değerli olacağını düşünmüyorum..

 Şeytan Çağıran ve Şeytana Tapan bir cemiyet düşünün kü içinden,Tolstoy'u,Mozart'ı,Cemal Reşit Rey'i,devlet başkanlarını,ressamları çıkarmış olsun...

Şeytan Çağıran ve Şeytana Tapan bir cemiyet düşünün ki tarihten geçmişe bütün üyelerinin esenlik ve huzur içinde bu cemiyetin kurallarına uymuş olması..Uyamamış olanların ise attıkları iftiraları hiçbir zaman ispat edememiş olması olsun....

Hariciler yanılıyor..Bizler yanılıyoruz..yanıltılıyoruz...doğru nerde diye soracak olursak? Pozitif bilimde..Elimize aldığımız her kitapta her resimde,her işarette...

                                                                                 Saygılar Sevgiler
                                                                                       Blackbook


Nisan 24, 2008, 11:20:12 ös
Yanıtla #28
  • Ziyaretçi

Ben Masonik öğreti için sarf edilen iftiraları tabii ki tasvip etmiyorum. Cahil kesim tarafından yada okuyup öğrenmekten kaçınan kesim tarafından satanizm ile Masonik öğreti karıştırılıyor. Bu cehaletten. Bir kesim ise kendine görev biçmiş öğretiye ve cemiyet üyelerine iftira atmayı. Bu düşmanlıktan. Bir kesim ise okumaya ve öğrenmeye çalışmasına rağmen, öğretinin içe kapanıklığı ve sır dolu olduğunun düşünülmesi maalesef bu tip düşünceleri doğurabiliyor. Muhteremlerde sessiz kalmayı tercih ettikleri için, ulaşamadıkları bilgiler yüzünden türlü hikayeler üretmeye başlıyorlar bu tip hariciler. Cemiyet üyelerinin sessiz kalmayı tercih etmesini anlıyorum ama birgün bu sessizlik çok büyük bir dert açmaz mı başlarına?


Nisan 25, 2008, 12:35:45 öö
Yanıtla #29
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
28 Yanıt
33176 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 30, 2012, 02:58:11 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
6600 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 07, 2013, 01:56:10 öö
Gönderen: Ares
7 Yanıt
11464 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 20, 2017, 09:10:54 ös
Gönderen: ADAM
19 Yanıt
8649 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 17, 2008, 12:19:29 ös
Gönderen: Don Corleone
22 Yanıt
9656 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 06, 2008, 01:12:46 öö
Gönderen: troia17
0 Yanıt
4810 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 21, 2010, 10:13:27 ös
Gönderen: sundance
7 Yanıt
10116 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 20, 2017, 12:18:42 ös
Gönderen: Achilles
14 Yanıt
13789 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 02, 2015, 08:04:43 öö
Gönderen: ADAM
16 Yanıt
9200 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 16, 2013, 02:39:50 ös
Gönderen: GOASISG
1 Yanıt
3016 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 02, 2015, 07:38:52 ös
Gönderen: ADAM