Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kadin ve Erkek  (Okunma sayısı 26599 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 17, 2009, 12:09:16 öö
Yanıtla #20
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

sorun şurda: genelin tercihlerinin dışında bir tercih yapmak niçin sapkınlık olsun? gay, lezbiyen, transseksüel, biseksüel, aseksüel kişilerde nihayetinde insan ve onlarında hakları var... ve bu hakları sadece insan olarak doğmuş olmaları sebebiyle kazandıkları haklardır. Cinsel yönelimde kanımca bu haklardan birisidir. Özel Hayat madem ki bir temel haktır. Cinsel yönelimde özel hayat içinde değerlendirilmelidir. Kişinin cinsel yönelimi sebebiyle açık ya da kapalı ayrımcılığa uğramaması gerekir.

sevgili skullg

Toplumun gerek din gerekse kendi gereksinimleri için çizdikleri sınırlar var haklar var hiç bir özgürlükte sınırsız değildir bunu bu konu içinde değerlendirmeyin adam öldürmek hırsızlık yapmak nasıl özgürlükler kapsamına alınmıyor toplumun genel gidişatını etkiliyorsa burdaki sorunda farklı değil.Sizin yaptığınız yorumdaki iyi niyetin farkında olan bir insan olarak soruyorum size bu duyguyla baktığınız bir homoseksüelde karşı bir tavır geliştirdiğini görüyormusunuz yoksa aynı devammı ediyor .Genel toplum ahlakını bozan şeyler temel hak ve özgürlükler kapsamına alamazsınız çünkü aldığınız anda akrşınıza şu sorun çıakr  sınırlarını nasıl çizeceksiniz

Bu işler üzerine kafa yoran bir adam olarak benim en anlamadığım şey genel ahlak tabiridir. 1989 yılında Türk Anayasa MAhkemesinin 65  sayılı (mülga) TCK'nun 438.maddesi ile ilgili bir kararında, ırza geçme ve kaçırma suçlarında, mağdurun fuhşu meslek edinen kadın olması durumunda, üçte iki ceza indirimini öngören yasa hükmünü, genel ahlak kavramına sığınarak anayasaya uygun bulmuştur. Nedir bu genel ahlak? Bir toplumun genelinde belli bir dönemde var olan ahlak anlayışı??? Genel ahlak gibi son derece soyut ve aslında ne idüğü belirsiz ve isteyeninin istediği biçimde içini  doldurabileceği bir kavramla temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmaya çalışılması durumunda ortaya çok vahim sonuçlar çıkabiliyor, çıkabilir. O yüzden bir sınırlandırma sebebi olarak genel ahlakı kullanarak bir sınırlandırmaya gidilecekse,  toplumun maddi düzenini bozmaya yönelen ahlaki davranışlarda sınırlamaya gidilebilmeli, bu tutum ve davranışlar da ancak, ciddi bir tehlike varsa ve bu tehlike de mutlaksa sınırlandırılabilmelidir. Kant'tan yola çıkarak belirteyim ki hukukun hedefi ahlak kurallarını uygulamak değildir. Ahlak değerleri hukuk aracılığıyla hayata geçirilemez. Ahlak insanın iç dünyasıyla daha doğru tabirle maneviyatıyla ilgili bir şeydir. Hukuk bireyin maneviyatıyla ilgilenmez. Hukuk ve devlet bireylerin dış dünyalarıyla ilgilidir. Bu boyle olmalıdır ki birey kendi ahlaki kavrayışını geliştirebilsin yani kendi kişiliğini geliştirebilsin. Aksi durumda bu gelişim mümkün olmaz. Bu paragrafı bir soru ile bitireyim: Genel ahlaka uymayan bir özel ahlak (madem geneli var bunun özeli de vardır diye düşünerek soruyorum) kavramını benimseyen ahlaksız mıdır?

Geleyim sınırlılık / sınırsızlık meselesine... Evet özgürlüklerin sınırı vardır. Olmalıdır, denizin de sınırı var, karanın da bittiği bir yer var... Peki özgürlüğün bir sınırı var ama ozgürlüğün bir de özü var... Eğer siz bir özgürlüğü özüne dokunacak derecede sınırlandırırsanız ortada özgürlük kalmaz. Ne kalır? baskı, şiddet ve zorbalık kalır. Sınır ile sınırlamada farklı kavramlar. Yaşama hürriyetinin bir sınırı var mıdır? Sınırlanabilir mi? ya da vicdan özgürlüğünün bir sınırı olabilir mi? Vicdan özgürlüğünü nasıl sınırlayabilirsiniz? İnsan onuru hakkın özüyle ilintilidir. siz bir hakkı sınırlayacaksanız bile bunu demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olarak sınırlayabilirsiniz.

adam öldürmek, hırsızlık yapmak suç olan fiillerdir. Peki bir insanın heteroseksüel olmak yerine homoseksüel olmayı tercih etmesi bir suç mudur? Ya da birisi ben kendi cinsime ilgi duyuyorum derse bu nasıl bir suç oluşturur ya da toplumun genel gidişatını etkiler? Birilerinin kendi cinsine ilgi duyması ve/veya kendi cinsiyle cinsel ilişkiye girmesi, ona aşık olması vs. genelin nesinedir? neyini etkiler? iki kadın ya da iki erkek elele tutuştuğu zaman genele ne oluyor? ahlakı mı bozuluyor? ya da boyle iki insan görünce herkes ya biz de Gay olalım veya lezbiyen olalım mı der?

Evet cinsel yönelim bir haktır ve saygı duyulmalıdır. Escinsellerin haklarını savunmak için kurulan dernekler bile genel ahlaka aykırılık sebebiyle mahkeme kararıyla kapatılabiliyor. Yargıtay Lamnda kararını bozdu ama bence bozma kararı bile korkutucuydu. Cinsel tercih bir haktır ve saygı duyulmalıdır. Biz bu insanları toplumdan dışlamazsanız, işlerinden evlerinden yaşamlarınızdan atmaz, acaip gözle bakmaz, onları hastalıklı birer mahluk olarak görmezsek, onlarda hiç şüphem yok e-5e dizi dizi dizlmeyeceklerdir.Ha onlar e-5e diziliyorlar da onlara para verip fuhuş yapan heteroseksüellere ne demeli? asıl iki yüzlülük tam da burada... onların hakkını savunup aynı kareye girmemeye çalışmaktan da beter, onları yok etmeye çalışıp bir de üstüne yok oluşlarında bile bir biçimde onlardan faydalanmaya çalışmak.

sözü uzatıyorum kusuruma bakmayın. sadece su sorunuzu gerçekten anlamadım açıklarsanızona dabir cevap vermek isterim :  "soruyorum size bu duyguyla baktığınız bir homoseksüelde karşı bir tavır geliştirdiğini görüyormusunuz yoksa aynı devammı ediyor"

sevgilerimle.



Ekim 17, 2009, 10:03:36 öö
Yanıtla #21
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

. Biz bu insanları toplumdan dışlamazsanız, işlerinden evlerinden yaşamlarınızdan atmaz, acaip gözle bakmaz, onları hastalıklı birer mahluk olarak görmezsek, onlarda hiç şüphem yok e-5e dizi dizi dizlmeyeceklerdir.Ha onlar e-5e diziliyorlar da onlara para verip fuhuş yapan heteroseksüellere ne demeli? asıl iki yüzlülük tam da burada... onların hakkını savunup aynı kareye girmemeye çalışmaktan da beter, onları yok etmeye çalışıp bir de üstüne yok oluşlarında bile bir biçimde onlardan faydalanmaya çalışmak.



Hocamin hukuk ile ahlaki ayirici aciklamalari herseyi kapsayici ve doyurucuydu. Yalniz yukaridaki alintiladigim cumlesi cok can alici bir gercege parmak basiyordu ki "iste dedim, iste bu". Biz onlari normal hayattan disladigimiz icin bu insanlar aksamlari kilik degistirip kendi cinsleriyle cikmak icin yollara diziliyorlar. Ve biz bu yuzden o insanlara "travesti" diyoruz. Normal hayatta onlar da rol almaya basladiklarinda ne onlari kullanan mafyalar artik ortalikta top oynayacak, ne de bu insanlar her aksam bu kiliga girmek zorunda kalacaklar. Cerrah olan yine ameliyatlara girecek, okulda ogretim gorevlisi olan yine kursusunde ders anlatacak, berber olan yine sac-sakal kesecek. Ama anayasa'nin ilgili karari isteyerek ya da istem disi "travesti"leri kullanan, calistiran mafyalarin devamina ve Sn Karahan gibi bir cok vatandasimizin da "goz zevklerinin bozulmasina ve isin ic yuzunu anlamadan, dinlemeden her gun biraz daha nefret ederek yasamalarini sagladi.


Sn Karahan bir onceki sayfada benim Ingilter'e de homosekseuelleri asagilayici cumlenizi biri dava etseydi yargilanirdiniz seklindeki ifademe hakli olarak "Burasi Turkiye, burasi Ingiltere degil" diye cevap vermis. Sorun da bu iste. Turkiye' kendisini demokrasi ile yonetilen bir devlet olarak tanimlarken homseksusellerin haklarini koruyucu yasalar duzenlemezken, Ingiltere ustelik monarsi ile yonetilen ve laik bir devlet de olmamasina karsin homoseksuellerin haklari Ingiltere'nin yazili olmayan anayasasinda (baska anayasamiz yok cunku) korunmustur.  Aci olan da budur. Hem demokrasi diyeceksiniz hem de homoseksuelleri toplumdan dislayacaksiniz..! Avrupa Birligi,  Ilerleme Raporuna bunu er gec alacaktir. Buna hic suphem yok. O gun geldiginde sizin gibi sahte demokrasi asiklarinin yuz ifadesini gormek istiyorum dogrusu.

Size bununla ilgili bir ornek vereyim. Kasim 2008'de Independent'in yayinladigi habere gore, British Defense Forces (Askeriye) 'de askerlik yapan bir lezbiyen bayan, erkek askerler tarafindan zorla heteroseksuellestirilmeye calisilmak istenerek cesitli tacizlere maruz kaldigi icin ve ust komutanina da durumu bildirdigi halde komutanin orali olmamasi neticesinde kadin asker, BDF'yi dava etti. Ve mahkeme karariyla BDF, lezbiyen askere onuru zedelendigi icin £80 bin  tazminat odedi. Nereden baksaniz bir ev parasi. Lutfen burasi Turkiye orasi Ingiltere diyerek bir kere daha celiskiye dusmeyin. Boyle diyene once "kardesim sen once devletinin idare seklinin 4 adindan biri olan Demokratik ibaresini kaldir,  o zaman konusalim"  derler.




 
« Son Düzenleme: Ekim 17, 2009, 10:10:46 öö Gönderen: Isis »


Ekim 17, 2009, 10:21:18 öö
Yanıtla #22
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Sahte demokrasi asigi demisken aklima geldi paylasayim dedim. Iktidarda olan Islami-siyasi partinin lideri gecenlerde Israil'in hava tatbikatina Turkiye'nin almamasi uzerine gerekceyi "Israil'in Gazze'de yaptigi katliamlarin neticesi olarak ve halkimin da bu yondeki istegi neticesinde IDF'i hava tatbkiatina almadik" dedi. Yaptigi gerekceyi halkinin (hangi halk, onlara oy veren %47 mi, ya gerisi????) istegine dayandirmasi o kadar gulunctu ki, basbakan sifatiyla mahalle muhtari gibi konusmasi ancak RTE'ye yakisir bir hareketti. Ne uluslararasi siyaseti bilir ne de anlamasa bile danismanlarinin telkin ettikleri siyasi agza alisabilir/alisabildi. Halkimizin egitim seviyesini yukseltmeden basimiza hep boyle koy agalari gelmeye devam edecek gozukuyor. Bunu hep soyledim ve soyluyorum da, bir cok muhafazakar sn Karahan orneinde oldugu gibi inanclarinin baskin olmasi sebebiyle (kisisel dairede saygi duyuyorum) demokrasiye ayak uyduramiyorlar. Iste buyuzden biz ulkemizin muhafazakarlar tarafindan yonetilmesini istemiyoruz. Cunku demokrasiyi egip bukup sadece kendilerine giydiriyorlar. 
« Son Düzenleme: Ekim 17, 2009, 10:24:53 öö Gönderen: Isis »


Ekim 17, 2009, 10:25:38 öö
Yanıtla #23
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay


sevgili skullg

Cinsel tercih bir haktır ve saygı duyulmalıdır

Üstte kullanmış olduğunuz bu söze cevap vereyim kendimce.Bana göre cinsel tercih bir hak değildir o yüzden toplumda saygı görmüyor.Bozuk birşey toplumun algılamasıda bu yönde.Eğer insanlar önüne gelen bozukluğu düzeltmeye çalışma yerine hak ve özgürlük deme yoluna gitmeselerdi sanırım bugün bu konuları tartışıyor olmazdık.Bu konuda en önemli mesele olaya nereden baktığınız ve kavramlardır.Demokrasi güncel hayatta hem devletler bazında hem de toplum hayatında yada basında en çok duyulan en azda uyulan bir terimdir.Demokrasi bir aldatmacadır hemde insanoğlunun bulduğu en güzel aldatmaca Ben demokrasiden sadece şunu anladım işine gelen derecede demokrasi yada zorda kaldımı demokrasi.Bunun haricinde herşey yalan üstelik hukukunda demokrasiden geri kalan bir yanı yok.İçi boş bir çuval demokrasi ve hukuk güncel hayatta herhangi bir muhabbette bayılır bu kavramları kullanmaya.Bugün yaşadığımız dünyada ne hukuk nede demokrasi insanları memnun edemiyor.Size basit bir örnek vereyim hukukta tecavüzetmekle,hem tecavüz edip hem öldürmeye ayrı ceza veriliyor ve ceza oranıda çok komik.Hukuk gücünü yaptırıcılığından alır ama verilen cezalar yaptırıcı olamadığı için çok komik kalıyor.Neyse konumuz hukuk yada demokrasi değil sadece inanmadığım 2 kavramdır onu belirtmek istedim.Ben bu gibi şeylerin bir tercih meselesiymiş gibi  o kadar kolay olduğuna inanmıyorum.Hak  allahtan gelendir.Kesin olandır benim sizin hak ve özgürlüklerinize saygılı olmam lazım bu haktır hemde kesin allahtan gelendir baktığınızda demokraside böyledir ama ortada bir lut kavmi olayı varken benim bunları hak olarak kabul etmem mümkün değil heleki şu tür kıvırtmalar daha can sıkıcı benide böyle allah yarattı deyip tüm suçu ona yüklemek çok bayağı.Tüm dünya toplumlarının en bozuk ülkesidir ingiltere o yüzden orda alınan kararlar çok baz alınmamalı ingiltere tüm dünyayı sömürürken nerde ise her muhabbette ingiliz demokrasisi diye lafa başlar insanlar bunuda anlamam.Demokrasi ve sömürü yanyana acaip duruyor çünkü.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ekim 17, 2009, 10:54:23 öö
Yanıtla #24
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662


Bugün yaşadığımız dünyada ne hukuk nede demokrasi insanları memnun edemiyor.Size basit bir örnek vereyim hukukta tecavüzetmekle,hem tecavüz edip hem öldürmeye ayrı ceza veriliyor ve ceza oranıda çok komik.Hukuk gücünü yaptırıcılığından alır ama verilen cezalar yaptırıcı olamadığı için çok komik kalıyor.


Lutfen ozel ceza hukuku ile kamu hukukunu ilgilendiren demokrasiyi ayni kavramlarla es tutmayalim. Bunlar ayri kavramlar ve ayri dallar.


Neyse konumuz hukuk yada demokrasi değil sadece inanmadığım 2 kavramdır onu belirtmek istedim.


Konumuz demokrasi cunku homoseksuellerin haklarini ancak demokrasi varsa tartisabiliriz. Demokrasi yoksa sizin kisisel inancinizi referans olarak homoseksuellerin haklarini tartisamayiz. Cunku T.C demokratik, hukuk, laik ve sosyal bir devletdir ve sosyolojiyi meydana getiren elementlerin/bireylerin her katmaniyla ayri ayri ilgilenmeli, sorunlarin her birine ayri receteler sunmalidir.  

Ben bu gibi şeylerin bir tercih meselesiymiş gibi  o kadar kolay olduğuna inanmıyorum.Hak  allahtan gelendir.Kesin olandır benim sizin hak ve özgürlüklerinize saygılı olmam lazım bu haktır hemde kesin allahtan gelendir baktığınızda demokraside böyledir

Yine sizin sahsi inanclariniza geldik. Mesele zaten sizin inanip inanmamaniz degildir. Mesela sosyolojik bir sorundur ve cozulmesi katiyyetle iktiza eden bir meseledir. Hak Hakk'tan geliyorsa o zaman 82 Anayasasi nicin Hakk'tan gelmemistir? Burada 82 Anayasasini savundugum dusunulmesin. 82 Anayasasi bir darbe anayasasidir. Ancak Turkiye Cumhuriyeti Allah'in kanunlariyla degil demokrasi ile yonetilmektedir/ yonetildigini iddia etmektedir. Ve kanunlarin icerigi de laik ve demokratik bir devlet olmasi hasebinden evrensel hukuka gore tartisabilir, olcup tartabiliriz.  Demokrasi sizin iddianizin aksine Tanri'dan gelmez, gelmemistir.




 
ama ortada bir lut kavmi olayı varken benim bunları hak olarak kabul etmem mümkün değil heleki şu tür kıvırtmalar daha can sıkıcı benide böyle allah yarattı deyip tüm suçu ona yüklemek çok bayağı.

Can sikici ve bayagi olan ifadeler icin sizinle ayni fikirde olmayanlar da aynisini sizin ifadeleriniz icin dusunebiliyor olabilir.


Tüm dünya toplumlarının en bozuk ülkesidir ingiltere o yüzden orda alınan kararlar çok baz alınmamalı ingiltere tüm dünyayı sömürürken nerde ise her muhabbette ingiliz demokrasisi diye lafa başlar insanlar bunuda anlamam.Demokrasi ve sömürü yanyana acaip duruyor çünkü.


Ingiltere'nin dis islerini degil ic islerini tartisiyoruz. Gecmiste somurmustur evet ve halen Common Wealth programiyla bunu kismen surdurdugunu soyleyebiliriz. Ama dedigim gibi Ingiltere'nin dis islerini degil, ic islerini referans alarak konustugumuz icin disarda ne yaptigi konumuzla ilgili degildir. Siz eger , Ingiltere'nin karnesi zayiflarla dolu, basarili notlarina gozumu cevirip bakmam diyorsaniz bu sizin bileceginiz is. Ama Ingiltere'deki demokrasi anlayisi kesinlikle ve kesinlikle demokrasi ile yonetilen toplumlarin ornek almasi gereken bir programdir. Lutfen ahlaki bozuklukla yonetim bicimi/anayasayi bir tutmayalim. Iran da ona bakarsaniz Islam Cumhuriyeti olmasina ragmen Turkiye'ye en cok uyusturucu Iran'dan girmektedir. Ve gizli fuhus evlerinin sayisi korkutucu derecede coktur.
« Son Düzenleme: Ekim 17, 2009, 10:57:11 öö Gönderen: Isis »


Ekim 17, 2009, 10:57:47 öö
Yanıtla #25
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sahte demokrasi asigi demisken aklima geldi paylasayim dedim. Iktidarda olan Islami-siyasi partinin lideri gecenlerde Israil'in hava tatbikatina Turkiye'nin almamasi uzerine gerekceyi "Israil'in Gazze'de yaptigi katliamlarin neticesi olarak ve halkimin da bu yondeki istegi neticesinde IDF'i hava tatbkiatina almadik" dedi. Yaptigi gerekceyi halkinin (hangi halk, onlara oy veren %47 mi, ya gerisi????) istegine dayandirmasi o kadar gulunctu ki, basbakan sifatiyla mahalle muhtari gibi konusmasi ancak RTE'ye yakisir bir hareketti. Ne uluslararasi siyaseti bilir ne de anlamasa bile danismanlarinin telkin ettikleri siyasi agza alisabilir/alisabildi. Halkimizin egitim seviyesini yukseltmeden basimiza hep boyle koy agalari gelmeye devam edecek gozukuyor. Bunu hep soyledim ve soyluyorum da, bir cok muhafazakar sn Karahan orneinde oldugu gibi inanclarinin baskin olmasi sebebiyle (kisisel dairede saygi duyuyorum) demokrasiye ayak uyduramiyorlar. Iste buyuzden biz ulkemizin muhafazakarlar tarafindan yonetilmesini istemiyoruz. Cunku demokrasiyi egip bukup sadece kendilerine giydiriyorlar. 

Sn.isis

Gerçi yukarıda yazdım sizin lafınızın başıda sahte demokrasi aşığı terimi zaten bana uymuyor ben demokrasi konusu hakkında fikrimi açık ve net söyledim.Ben bu dünyada uygulanan adı sahte demokrasi olan şeye inanmıyorum.Sırf buna inanmadığım içinde beni muhafazakar bulup bir nevi tehlikeli addetmenizde sizin demokrasiye bakışını gösteriyor sanırım.Sn isis şimdi şaşıracaksınız belki ama aslında ben demokrasiye inanıyorum adil olduğuna inandığım şeylere inanıyorum.Dünyada bir çok şey insanların refah ve mutluluğu uğruna yapıldığı söylenir bu koca bir yalan ve aldatmacadır.Demokrasi güncel yaşamda sadece çoğunlukta olan orta ve alt sınıf insanları frenlemek ,dizginlemek ve kontrol etmek için uygulanır  ve hukuklada desteklenir.Bakınız çok incelediğim ve okuduğum bir konu bankacılık sistemi örneği en basit en anlaşılır olanıdır.Bu sistemi zengin bankerler kurarken 1800 lü yılların başında dünyada kölelik sistemi bitmek üzere idi dünya nın gelişmiş ülkeleri halbuki bu beleş iş gücünden okadarda memnunduki.Bankacılık sistemi tabiki bu yüzden kurulmadı bakınız bir grup azınlık zengin sınıfı kurdukları sistemle tüm dünya insanını bu sefer afrikalı değil köleleştirmek için bankacılık sistemi ve merkez bankası sistemini kurdular tüm devletlerede bu sistemi koruyucu ve güçlendirici kanunlar yaptırdılar.Şimdi soruyorum size lütfen inceleyin küresel kriz denen safsatanın insanlara yedirildiği bir ortamda ülkemdeki insanların hali malüm büyük çoğunluk bankalar  tarafından çıkarılmış bir batıştan muzdarip başbakan bile bu konuda bankadan yana tavır koydu işte bunun adı çağımızda modern kölelik her devletin uyguladığı sistem.Şimdi kanun koyucu kanunları halkın refahı için koyar köleliği için değil o yüzden demokrasiye inanmıyorum sadecede bu sebebten değil bir sürü şey sayabilirim size.Eğer demokrasinin yaptırım gücü olsa idi olurdu yaptırım gücü olmayan her nesne değersizdir.Bir sisteme inanmıyorum diye insanları muhafazakarlıkla yada başka şeylerle itham etmek bile zaten sizin pencerenizdende benim penceremdende demokratik gözükmüyor.Demokrasiye ayak uydurmak demek ne demek bir kere terim olarak bile düzen ayak uydurmakla eş değer anlama geliyor o yüzden uyumsuzum diyorum bende.Mesela demokrasi adına bir basit örnek daha ülkemde kumarhaneler kapalı devlet tarafından ama aynı devlet yasal anlamda kendisi kumarcı.At yarşı,iddia,milli piyango ve diğerleri bakınız adına bununda demokrasi deniyor o yüzden emokrasi dünyada insanlara yedirilmiş içi boş bir çuvaldan başka bir şey değildir.Obeğendiğiniz bir çok kavramlarda 3 büyük kitabın içindeki kutsal metinlerde var zaten siz sadece tercihinizi yapıyorsunuz demoklesin demokrasisi yada allahın kitapları olay bu kadar basit.Çok kısa
Başbakanın israile karşı olan yaptırımından bahsedeceğim.Öncelikle sizin beğenmediğiniz çok açık bende çok yetersiz buluyorum  yaptıkları iyi ama yetersiz ben hayatımda bu kadar fütursuzca yönetilen bir devlet görmedim 3 milyon nüfusla dünyaya kafa tutuğu yetmiyor dünyada ona karşı söz söylemek bile cesaret istğiyor aslında burada insanların ne kadar sahtekar ve korkak olduğunu görebilirsiniz yorum yapan herkes bu gücün farkında fazla nalına mıhına dokunmadan menfaatlerini koruyarak yorum yapıyorlar bunun bile adına demokrasi deniyor.Şurası sonuna kadar açık kardeşim israilin 1900 lü yıllardan beri bu bölgede yaptıkları ortada bu bir katliamdır adamlar sonuca gitmek için engel tanımıyorlar bunu başbakanları bile söylüyor erkekçe.Türkiye olarak daha fazlasını yapmalıyız sonucu her ne olursa olsun
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ekim 17, 2009, 11:19:58 öö
Yanıtla #26
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn isis

Konumuz demokrasi cunku homoseksuellerin haklarini ancak demokrasi varsa tartisabiliriz. Demokrasi yoksa sizin kisisel inancinizi referans olarak homoseksuellerin haklarini tartisamayiz. Cunku T.C demokratik, hukuk, laik ve sosyal bir devletdir ve sosyolojiyi meydana getiren elementlerin/bireylerin her katmaniyla ayri ayri ilgilenmeli, sorunlarin her birine ayri receteler sunmalidir.


Yukarıdaki yorumunuz evet olmalı gibi duruyor sadece ama reelde olamıyor maalesef.Türkiye cumhuriyeti evet bir devlettir ama sadece okadar uygulamaya çalıştığı tüm kurumsal değerlerinide oturtamamış bir devlet yapısına da sahiptir laiklik demiş halkına anlatamamışta uygulayamamışta devleti yönetenler ve halkada budur deyip sadece halk anlamasada uymalarını istemiş.Demokrasi ise başlı başına bir çuval dünyada hiç bir ülke halkına ne tam yansıtabilmiş nede tam anlatabilmiş demokrasiyi.Mesel ülkemde 100 yılda yaşananları düşünürseniz demokrasiden halk sadece darbeleri ve idamları anlar yada devlet işine nasıl geliyorsa o anı kurtarmak için yaptıklarını anlar budur yani.hukuk devleti olmak için devlet kendi yapısal hukuksuzluklarını düzeltmeli bence atatürkten sonra bozulan tüm sistemlerini denetlemeli ve tekrar hayata geçirmeli.Bunlar olgunlaşırsa eğer bir toplumda o zaman sosyal yaşamın oluşması kolaylaşır.Bir şey hep tartışılıyorsa bir anormallik vardır.

Can sikici ve bayagi olan ifadeler icin sizinle ayni fikirde olmayanlar da aynisini sizin ifadeleriniz icin dusunebiliyor olabilir.


Son derece mümkün tabiki.Ben burada  mertçe fikrimi söyledim kıvırtmadan



ngiltere'nin dis islerini degil ic islerini tartisiyoruz. Gecmiste somurmustur evet ve halen Common Wealth programiyla bunu kismen surdurdugunu soyleyebiliriz. Ama dedigim gibi Ingiltere'nin dis islerini degil, ic islerini referans alarak konustugumuz icin disarda ne yaptigi konumuzla ilgili degildir. Siz eger , Ingiltere'nin karnesi zayiflarla dolu, basarili notlarina gozumu cevirip bakmam diyorsaniz bu sizin bileceginiz is. Ama Ingiltere'deki demokrasi anlayisi kesinlikle ve kesinlikle demokrasi ile yonetilen toplumlarin ornek almasi gereken bir programdir. Lutfen ahlaki bozuklukla yonetim bicimi/anayasayi bir tutmayalim. Iran da ona bakarsaniz Islam Cumhuriyeti olmasina ragmen Turkiye'ye en cok uyusturucu Iran'dan girmektedir. Ve gizli fuhus evlerinin sayisi korkutucu derecede coktur


Bakınız ingilterenin dış işlerini değil iç işlerini tartışıyoruz demek olayı özümsememektir.Bir devlet olara siz içişlerinizde kendi halkınıza sözde en iyi demokratik hakları sunacaksınız bunu yaparkende dünyayı sömürerek diğer ulusların hak ve özgürlüklerini gaspederek kendi halkına bir nevi üst sınıf muamelesi yapar hale geleceksiniz ben bu yapıyı aynen bu şekli ile yapıldığını düşünüyor ve iğrenç buluyorum tipik bir ingiliz iğrençliği.Kendi halkına verdiklerin diğer ülkelerden çalan bir ülkeden bahsederken iç işlerinde demokratik olması beni bağlamıyor o kavramalr sadece ingiliz vatandaşı için geçerli siz ingilterede bir ingilizle eşit olarak aynı haklardan soznsuz kere faydalanabilirmisiniz.Bu palavralara nasıl inanabiliyorsunuz anlayamıyorum doğrusu.Adam kendi ülkesinde uyguladığını iddia ettiği demokrasiyi diğer ülkelerden esirgeyerek yapıyor mantık bunun neresinde.Tabiki iç işlerindeki uygulamalar gerçekçi gelmeyecek bana.İngiltere örnek alınacak bir toplum değil bana göre size görede alınması gerekir buna saygı duyarım işte demokrasi budur.İngilterenin başarılı notları sadece kendi vatandaşları içindir aslında bunda yanlış olan bir şeyde yoktur.Ama diğer ülkelerle beraber yaşıyor ve ticaret yapıyorsanız problem orda başlıyor işte bu bakış açısından dolayıdırki ingiliz vatandaşları dünyanın neresinde olursa olsun 10 gramlık beyinleri ile gittikleri her ülkede olay çıkarır insanlarını aşağılamaya kalkarlar.Kususra bakmayın ben bir ingiliz sevici değilim sömürgeci bir ulusu sevmem mümkün değil yaptığı iyi işlerde olsa nafile
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ekim 17, 2009, 11:48:04 öö
Yanıtla #27
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Sırf buna inanmadığım içinde beni muhafazakar bulup bir nevi tehlikeli addetmenizde sizin demokrasiye bakışını gösteriyor sanırım.


Yaniliyorsunuz. Sizi ve sizin gibileri tehlikeli bulmuyorum ama muhafazakarlarin yonetime geldiginde son 7 yilda hepimizin gordugu gibi- ne kadar tarafli olabilecegini goruyoruz. Bugun RTE ve partisi gercekten demokrasi takipcileri olsalar benim diger ulusalcilar gibi baslarindaki basortuyle, kildiklari namazla istigal edecek halim ve vaktim yok. Sorun muhafazakarlarin tehlikeli olusu degil, tekrar ediyorum sorun onlarin basa gelince maalesef bu ulkenin din ve devlet islerinin kirmizi cizgilerle ayrildigi bir ulke oldugunu unutmalari.

Sn isis şimdi şaşıracaksınız belki ama aslında ben demokrasiye inanıyorum adil olduğuna inandığım şeylere inanıyorum.


Sanirim bir kavram kargasasi yasiyorsunuz. Veya demokrasiyi sizin istediginiz gibi bulmuyor ve yeni bir formul gelistirme ihtiyaci icersinde hissediyorsunuz. Bakin uc turlu demokrasi vardir. Bir;  katilimci demokrasi, iki; temsili demokrasi ve uc; piyasa demokrasisi. Temsili demokraside, hukumetin secmene yeri geldiginde hesap verme mekanizmasi vardir.
Dolayisiyla
- Kanunlari ve kanun koyuculari sorgulama hakki,
-Finansal limitler koyarak hukumetin harcamalari denetleme hakki
-Hukumetin ic islerini kontrol eden bir mekanizmanin varligi
-Yargisal denetim
-Kamu istisaresi ve kamunun bu bilgilere istedigi zaman ulasabilmesi hakki.

Katilimci demokraside ise kanunlarin muhatabi olan kisi ve kurumlarin dogrudan katilimci olma hakki verdigi bir demokrasidir. John Alder Anayasa Hukuku ve Yonetim Hukuku adli kitabinda katilimcilarin kanunlar olmadan hic bir etkisinin olamadigini soyler. Katilimcilarin kimler oldugu konusunda ise cesitli tatismalar vardir. Mesela Carol Pateman ve Hannah Ahrendt gibi feminist teorisyenlere gore aktif katilimciligin oncelikli olarak toplumun alt katmanlarina, isci kesime, yerel yonetimlere ve dernek ve vakiflara verilmesi gerektigini soylerken John Alder katilimci demokraside ise toplumun bazi katmanlarinin ozellikle devleti dogrudan ekonomik olarak kalkindiran buyuk sirketler, firmalar vs. gibilerin digerlerinden daha imtiyazli olabilecegi acisindan katilimcilarin bunlardan olmasi gerektigini savunur.
Ingiltere'de demokrasi olmasina karsin Ingiltere'de referandum neredeyse hic olmaz. Ingiltere demokrasisi katilimcinin katilma hakkini oldukca sinirlandirmistir. Belki bu aristokrasinin suregelen geleneginin bir tezahurudur.


Market demokrasisinde ise devlet politikalarini sadece siyasi partiler duzenler. Onlar olmadan parlemontunun hic bir fonksiyonu yoktur. Secmene dusen gorev ise, mecliste kanunlari yapan partiler arasinda hangisi kendi menfaatine daha yakinsa secim gunu geldiginde onu secer. Piyasa demokrasisi anayasa acisindan cok onemli bir rol oynar.  Turkiye'deki Piyasa Demokrasisi diyebilir miyiz bilmiyorum. Artik darbeleri geride biraktik ama 2007'deki e-muhtira,halen daha GKB'nin siyasi icerikli aciklamalari, kanunlarin surekli iptal istemiyle anayasa mahkesinden geri dondugu bir ulke olarak inanin hangisine girdigini ben de sasirdim. Piyasa Demokrasisinde secmen'in itirazi kanunlara degil sadece partilere olabilir ki bunu da ancak partileri secip/devirmesiyle gosterebilir. Onun haricinde kanunlara bir mudahalesi, katilimi, sorgulamasi hukuki acidan mumkun degildir.  Buradan bakacak olursak sizin saniyorum demokrasiye olan inancinizi tekrar gozden gecirmeniz gerekecek.  




Demokrasi güncel yaşamda sadece çoğunlukta olan orta ve alt sınıf insanları frenlemek ,dizginlemek ve kontrol etmek için uygulanır  ve hukuklada desteklenir.

Bu gorusu bir ihtimal Katilimci Demokraside gorebiliriz.  


Başbakanın israile karşı olan yaptırımından bahsedeceğim.Öncelikle sizin beğenmediğiniz çok açık bende çok yetersiz buluyorum  yaptıkları iyi ama yetersiz ben hayatımda bu kadar fütursuzca yönetilen bir devlet görmedim 3 milyon nüfusla dünyaya kafa tutuğu yetmiyor dünyada ona karşı söz söylemek bile cesaret istğiyor aslında burada insanların ne kadar sahtekar ve korkak olduğunu görebilirsiniz yorum yapan herkes bu gücün farkında fazla nalına mıhına dokunmadan menfaatlerini koruyarak yorum yapıyorlar bunun bile adına demokrasi deniyor.Şurası sonuna kadar açık kardeşim israilin 1900 lü yıllardan beri bu bölgede yaptıkları ortada bu bir katliamdır adamlar sonuca gitmek için engel tanımıyorlar bunu başbakanları bile söylüyor erkekçe.Türkiye olarak daha fazlasını yapmalıyız sonucu her ne olursa olsun


Israil 1900'den beri katliam yapmiyor. Israil Mayis 1948'de kurulmustur. Ayrica Israil'in varligini destekleyen bir Yahudi olarak sunu soyleyebilirim ki Israil'in politikalari uzerine olan mulahazalarimi bu forumda mukerrereen ifade ettim.  Burada tekrar etmek istemiyorum. Bu konuyla ilgili basliklarda ismimin gectigi mesajlara bakip degerlendirmeniz yeterli.
« Son Düzenleme: Ekim 17, 2009, 12:00:50 ös Gönderen: Isis »


Ekim 17, 2009, 12:10:55 ös
Yanıtla #28
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 886
  • Cinsiyet: Bay

Sayın SkullG
İzninizle çok ufak bir düzeltme yapmak isterim.
Alıntı yaptığım yazınızdaki bahsi geçen bu kişiler de homoseksüeldir.
Ancak kendilerini heteroseksüel sanarlar.
Saygılarımla

Alıntı
onlara para verip fuhuş yapan heteroseksüellere ne demeli? asıl iki yüzlülük tam da burada...


Ekim 17, 2009, 12:35:31 ös
Yanıtla #29
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 308
  • Cinsiyet: Bay

Kişilerin kendi aralarında ki cinsel tercihleri özünde kendilerini ilgilendirmesine rağmen genelde tüm toplumu ilgilendiren bir konudur aslında.Doğadaki tüm canlılar da cinselliğin ana hedefi türlerinin devamını idame ettirmektir.İnsanoğlunda ki cinselliğin özünde yatanda aslında budur nesli devam ettirmek eğer genelden ve temelden sapılırsa yani asıl işlevinden bu sapkınlık olur bunun adı ne olursa olsun tabi birde şu vardır bu sapkınlığın bir hastalık mı yoksa genetik olarak mı oluştuğu yada sonradan mı kazanıldığı halen tartışma konusudur.

Gelişmiş ülkelerde bunlar genelde batı devletleri dediklerimiz ne yazık ki son yıllarda aşırı derecede sapkınlığa yöneldikleri için demoğrafik yapılarında ki ürkütücü yapı gün geçtikçe daha fazlaca hissedilmektedir.Eğer bu çevremizde ki sapkın ilişkileri hoş gözle görür ve bunun onların cinsel tercihleri diye geçiştirirsek ve bunu onların hakkıdır yada demokrasi içerisinde yasalarla koruma altına alırsak belli bir süre sonra toplum tarafından alışılmış ve kanıksanmış bir durum ortaya çıkar ki ne yazık ki yer yüüznden silinmiş bir çok toplum da olduğu gibi acı sonuçlarla karşılaşmamız pekala mümkün olabilir.

Yaşadığımız zaman ve mekan boyutunda varlıkların evrimleri için birinci şart yeryüzünde bedenlenebilmektir.Varlığın bedenlenebilmesi için cinselliğin yaşanarak meyvesinin olması lazım ki aslolan RUH kendisine bir kaba madde formu bulabilsin şu an dünyada olduğumuza göre bura nın gerekleri ne ise onu yapmalıyız başka boyut zaman ve mekanlarda ruhun cinsiyeti olmadığı için bu tür konuların da olmayacağı aşikardır.......


IŞIK VE SEVGİ İLE KALIN.......
Işık, sadece ışık ama daha fazla ışık.......


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
5137 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 29, 2010, 04:49:33 ös
Gönderen: poyraz06
4 Yanıt
3043 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 27, 2017, 10:23:55 ös
Gönderen: ahu
49 Yanıt
78639 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 01, 2013, 10:25:37 öö
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
29329 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 24, 2020, 10:48:35 ös
Gönderen: Arais
0 Yanıt
2418 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 04, 2012, 09:55:36 öö
Gönderen: Tij
0 Yanıt
3638 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2013, 04:13:06 ös
Gönderen: Tij
3 Yanıt
4291 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 26, 2013, 02:35:52 ös
Gönderen: Caliper
6 Yanıt
8017 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2014, 02:56:40 ös
Gönderen: Smyrna
5 Yanıt
18495 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 18, 2014, 03:16:15 öö
Gönderen: MEDUSA
2 Yanıt
4305 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 23, 2018, 02:49:17 ös
Gönderen: Novayst