Sanırım Sayın evvah’ın bu başlık altında son yazdıklarından sonra onun için eyvah değil de vah vah demek gerekebilecek.
Bu arada Sayın Barbaros’un aktardığı o bol renkli ve gösterişli çizgi film vb katkıları bağlamında bir yorum yapılabilmesi, onların hangi kültür ortamı için düzenlenmiş bulunduğu göz önünde tutularak yapılmalı. Bazı ülkeler ve kültürler var ki, oralarda Masonluk da, başka ezoterik ya da sosyal oluşumlar da hiç yadırganmıyor çünkü toplum içinde günlük yaşamın birer öğesi onlar…
Biz Illuminati konusuna dönelim.
Sayın evvah’ın değinmiş olduğu üzere; Sayın MASON’un ya da bir başkasının Illuminati başlangıcı olarak Adam Weishaupt referansı (Bavarische Illuminaten) vermesi yanlış sayılmaz ama bunun az öncesi Fransa’da Görülmüş. (Illumines d’Avignon). Kuşkusuz daha önce tarih bakımından İspanya bir köken olarak gösterilebilir ama öyle 15. yüzyıla kadar uzanmak bir abartı olur; gelin 17. yüzyılda anlaşalım.
Texe Marrs adlı Amerikalı yazar Sayın evvah’ın belirttiği ad altında bir kitap yazmış. Vah vah da zaten burada: Kitabın niteliği başından, adından belli ki Illuminati olgusuna geniş bir perspektiften ve objektif olarak bakmakta değil, niyetinin başka... Timaş Yayınları öyle demiş ama kitabın özgün adının Türkçesi “İlluminati’nin Kan İzleri”. Zaten bu yazarın tüm kitapları böyle. Antisemitist, antimasonik, antikapitalist fakat aynı zamanda antisosyalist, anti ezoterik, anti her şey… Sayın evvah’a bir tek bunu örnek aldığı için vah vah. Kapsamında güvenilesi bir bilgi bulunmayan, tüm yazılmış olanlara kuşku ve ihtiyat ile bakılması gereken bir kitap bu.
Ancak Illuminati ile bağlantılı olarak ön yargılı ve art niyetli yanlış bilgilerin verildiği tek kitap da bu değil elbette. Bunlardan yüzlerce var; onlarcası da Türkçeye çevrilip yayınlanmış. Sanırım yerli yazarların yazdıkları bile var. Kitapılara gitmeye gerek yok; internetteki on-line kitap satıcılarında birçok benzerini bulabilirsiniz. (Aytunç Altındal bu konuda bir kitap yazmadı mı acaba?)
Bir kitap, yayınlanmıştır diye hemen güvenilir olmaz. Onu kimin yazdığı, niçin yazdığı, nasıl yazdığı öncelik taşır; hele iddialı bir konusu varsa...
Tarih boyunca komplo teorileri elbette vardı. Hele antisemitist ve antimasonik, üstelik bunları birleştiren ve bağdaştıran çok yayın var.
Rotschild ailesiymiş, Rockafeller ailesiymiş, Sinclair ailesiymiş, Habsburg ailesiymiş, bunlar bitmez. (Özellikle Rotschild’e takılması, bu ailenin IMF ve dünyanın ileri gelen bankalarından birçoğunun hisselerinin birçoğuna sahip olmasından ileri gelir. Ancak Rockafeller konusunu Amerika’da Masonluk ile çok daha sıkı bağdaştırabilirsiniz; ailenin büyük locası bile var.) Siz asıl Benjaminlere bakın; kilit orada.
Bu çok sayıdaki yayının birçoğunda işin içine Tapınak Şövalyeleri ya da diğer kimi ezoterik örgütler de katılmıştır; kimilerinde var olmayan örgüt ve organizasyonlar da kurgulanmıştır. Nedense şu Prieuré de Sion pek bir kenarda köşede kalmış durumda; oysa o açıdan da dehşetli bir sansasyon olgusu var. Zaten Michael Baigent + Richard Leigh + Henry Lincoln üçlüsünün çalışmaları bunları tümüyle olmasa bile hayli ayrıntılı bir şekilde ortaya serdi.
Ancak konu Illuminati bağlantılı olunca, tüm bunlar ne zaman başladı biliyor musunuz?
Bir adam çıktı ortaya; romancı… Ciddi araştırmacıların çalışmalarını aldı, bunların üzerine bir fantastik roman yazdı. Öyle bir romandı ki bu, herkes bunu ciddi bir araştırma ürünü sandı. Üstelik anlatımı (üslubu) çok akıcı ve etkileyiciydi bu yazarın. Kitap milyonlarca satınca, hemen klavyesinin başına geçti, art arda birkaç tane daha yazdı. İkinci kitabı da idare ederdi ama sonrakiler tatsızlaştı. Şu az önce adlarını verdiğim araştırmacı yazarlar, İngiltere’de bu adamı kendi çalışmalarını izinsiz kullandığı için mahkemeye verdiler ama o savunmasını gayet iyi yaptı ve tazminat ödemekten kurtuldu.
Kimden söz ettiğimi anladınız değil mi?
İşte onun o ilk kitabında değindiği, bir de simetrik çizimini verdiği (ne yandan baksan aynı şey okunur) İlluminati, sonraki komplo kurgucuları için bir esinlenme kaynağı oldu. Hem bu örgüt Masonluk ya da Tapınak Şövalyeleri kadar bile bilinmediği için, merakları çok daha fazla çekebilen bir tılsımlı sözcük haline geldi.
Hangi romandan söz ettiğimi de anlmadınız değil mi?
Siz, bu satırların okuyucuları, İlluminati hakkında roman olmayan, komplo teoricilerinin bulaşmadığı, objektif bir tutumla araştırılıp derlenmiş doğru bilgiler edinmek istiyorsanız, buna ilişkin kaynaklar var. Yabancı dilde –özellikle İngilizce- çok kaynak var ama bunların bazılarının Türkçesi de hatta özgün olarak dilimizde yapılmaş ardaştırmalar da var.
İnternette bir şey bulunamaz mı diye sorarsanız, bulunur bulunmasına da çok dikkat etmek gerekiyor Sayın evvah’ın durumuna düşmemek için…