Yeryüzünde adaletin ve Hukuk'un egemen olması temennisiyle tüm meslektaşlarımın 5 Nisan Avukatlar gününü kutlarım.
Avukat söylemde yumuşak ve anlamlı, eylemde sert ve kararlı olmalıdır. Bu anlamda yazarken de, konuşurken de düşüncelerini ve savunmasını belirli bir olgunluk ve nezaket içinde sunmalı, hukuk dışı eylem, söylem ve açıklamalardan özenle kaçınmalı, savunma sınırlarını aşmamalı, mesleki kalitesini ve kişisel düzeyini düşürecek eylem ve söylemlerden özenle kaçınmalıdır. Yine son dönemlerde sıkça rastladığımız gibi avukatlığı kısa soluklu değil, uzun soluklu bir meslek olarak algılamak ve fırsatçılıktan kaçınmak gerekmektedir. Bu bağlamda mesleğin hemen başında büyük paralar hayal ederek ciddi yanlışlar ve hayal kırıklıkları yaşamamak için sabırlı, kararlı ve istikrarlı bir yol çizmek gereklidir. Şu gerçek hiç unutulmamalıdır. Siz mesleğinize gerekli özeni, saygıyı ve duyarlılığı gösterdiğiniz sürece o size ömür boyu rahat, mutlu, huzurlu bir aile ve meslek yaşamı sunacaktır.
Genelde hukukçu, özelde avukat yaşadığı dönemin toplumsal, siyasal ve hukuksal sorunlarına duyarsız kalamaz. Bunun doğal sonucu olarak tarihsel gelişimi içinde, hukukun ve insan haklarının kasti ve gayri ihtiyari ihlallerine tanıklık etmek ve cesaretle karşı koymak avukatların ve baroların en önde gelen görevidir. Onun için avukatlar; belli bir kamu için ve kamu adına mesajı, görüşü, tavrı, felsefeyi ya da tanıyı temsil etme, cisimlendirme, ifade etmek, yetisine sahip olan bireyler olmak zorunda ve durumundadırlar.
Belirli kesimlerin hiç anlayamadığı, ya da özellikle anlamak istemediği mesleklerinin doğal gereği yüklendikleri bu sorumluluk avukatlara; kamunun gündemine sıkıntı veren, unutulan, ihmal edilen ya da sümen altı edilen sorunları gündeme getirmek, haksızlığa, usulsüzlüğe, yolsuzluğa, soyguna, vurguna karşı çıkmak, hiçbir biçimde belirli bir siyasi anlayışın, hükümetlerin, cemaatların, kulüplerin, lobilerin asla adamı olmamak, hukuk ve insan hakları ihlallerine karşı koymak ve meşru zeminlerde hukuk içinde yılmadan mücadele etmek görevlerini yükler.(T.B.B Başkanı AV.Özdemir Özok)
Amerikalı avukat Luis Land’ın “Avukat” isimli şiiri
Ben Avukatım,
Kaba gücün yerine merhameti, adaleti, hakkaniyeti koydum
İnsanoğluna diğerlerinin hakkına, mülkiyetine, hürriyetine saygıyı;
Vicdan, ifade ve toplanma özgürlüğünü ben öğrettim.
Haklı davaların sözcüsü;
Yoksulun, mazlumun, dul ve yetimin savunucusuyum.
Çarşıda pazarda onuru sürdürürüm.
Halkın sevmediği, popüler olmayan davaların şampiyonu benim.
Zulmün, baskının, bürokrasinin düşmanıyım.
On Emre giden yolu ben hazırladım
Yunanistan’da kölelerin, Roma’da esirlerin özgürlüğü için ben savaştım.
Stamp Act’le ben mücadele ettim.
İnsan Hak ve Özgürlükleri Bildirgesi’ni ben yazdım.
Köleleri ben savundum.
Kölelik karşıtıyım.
Kölelikten Kurtuluş Bildirgesini yayımlayan bendim.
Her ülkede, her iklimde haini cezalandırır, masumu korur, düşeni kaldırır, adaletsizliğe ve vahşete karşı çıkarım.
Tüm savaşlarda özgürlük için savaşan bendim.
Halkın yaygarasına ve çoğunluğun despotluğuna karşı duran benim.
Adaletin gerçekleşmesini engelleyen önyargı olmasın diye zenginleri savunur;
Yoksulun tüm hak ve imtiyazları teslim edilsin diye davasında ısrar ederim.
Irk, renk, sınıf, cinsiyet ya da din ayrımı yapmaksızın insanlığın eşitliği için çalışırım.
Hilebazlıktan, dalavereden ve sahtekarlıktan nefret ederim.
Adaletten ödün vermekten ya da menfaati zıt iki müvekkile hizmet etmekten yasaklıyım.
Geçmişin muhafazakarı, bugünün liberali, geleceğin radikaliyim.
Adaleti ve hakkaniyeti gerçekleştirmek için uzlaşmaya inanırım;
Aynı nedenle şekilciliğin ve kırtasiyeciliğin Gordion düğümünü kesip atarım.
Tüm buhranlarda insanlığın lideriyim.
Dünyanın günah keçisiyim.
İnsanlığın haklarını avucumun içinde tutarım da , kendi haklarımı sağlamayı bir türlü beceremem.
Ben öncüyüm.
Geçmişten vazgeçecek, bugünü ve var olanı yıkmak isteyecek en son kişiyim.
Ben, adil hükümdar, dürüst yargılayıcıyım.
Mahkum etmeden önce dinler, herkes için en iyiyi araştırırım.
Ben Avukatım.
IŞIK ve SEVGİ İLE KALIN.......