Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: Risus - Eylül 08, 2015, 10:52:18 öö

Başlık: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: Risus - Eylül 08, 2015, 10:52:18 öö
Henüz geceden kalan 16 şehidimizin acısını yaşarken biraz evvel Iğdır'dan gelen bir habere göre, polis aracımıza saldırı oldu ve 10 polisimiz şehit oldu. Aile ve yakınlarına baş sağlığı diliyor, bu alçak saldırıyı yapanların tez zamanda cezalarını çekmelerini ümit ediyorum...
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: burakc - Eylül 08, 2015, 01:20:08 ös
Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum.

Son 10 yılda 654 şehit vermişiz :(
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: burakc - Eylül 08, 2015, 02:48:39 ös
400 bin kere lanet olsun !
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: Tij - Eylül 08, 2015, 03:42:53 ös
Evet işte her şey o 400 rakamı için yapılıyor.
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: karahan - Eylül 08, 2015, 04:08:21 ös
Birşeyleri yahut birilerini savunuyor olmaktanda savunmaktanda genel anlamda hoşlanmam nefret ederim.
Toplumsal bir hastalık oldu artık bizde,şimdikide 400 hastalığı.

Konu ile ilgilenen yok varsa yoksa araya 400 ü sıkıştıracak bir cümle kurmak.
Ben tam tersini düşünüyorum hatta ne alaka diyorum.Pkk lılar ve ona destek veren kürtler açık ve aleni bir biçimde şu an Türkiyeden kopmak için doğuda genel anlamda bir savaş hatta iç savaş çıkarmanı  derdindeler.Tüm işaretler,demeçler ve yön bunu işaret ediyor.Biz ise ne yapmalıyızı düşüneceğimize tayyibin her dediğini dilimize pelesenk edip kuyruğunu ısırarak dönen küçük sevimli köpekler gibi etrafımızda dönüyoruz.

Biz barış yapalım dedik,hatta ben bile bir ara inanır gibi oldum.Hdp barış diye diye her türlü yalan kurgyu bunun etrafında yapıyor,her şeyi söylüyor şu halde bile 46 şehidimiz varken dahi pkk ya terörist diyemiyorken ve tayyibe sallıyor iken buradada yapılanın demirtaşın yaptığından farkı ne.Frekans aynı.

20 yaşında çocuklarımız ölüyor,kürt halkı acilen kararını vermeli benim mehmedimi vuran çocuklarını dağdan çekip almalı.Bu halkın tahammül sınırı kalmadı,ayrışma şiddetlenerek artıyor,lakin tayyip aşağı tayyip yyukarı forumun tek ilgi alanı tayyip öfkesi.

Kardeşim bu lanet olası pkk ,bu çığrından çıkmış azmış pkk ve ona söz geçiremeyen ama burnundanda kıl aldırmayan meclisteki uzantıları ne olacak.Böyle devam edemez.

karahan
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: burakc - Eylül 08, 2015, 04:26:06 ös
Sayın karahan,

Bende akp nefreti pkk nefretinin önüne geçmiş durumda. Gördüğüm kadarıyla ve tüm akp lilerin söylediği gibi herşey bu 400 e bağlı.

Cumhurbaşkanı 400 milletvekilini verin bu iş huzur içinde çözülsün derken sanırım sağlık bakanıydı çıktı cumhurbaşkanını değilde başkanı seçseydik bu iş böyle olmazdı dedi.

akp den nefret eden herkes pkk ya ya da hdp ye sempati duymuyor.

Şehit veriyorsak bunun başlıca nedeni pkk olarak gösterilemez açılım safsatalarıyla örgütü güçlendiren dağdan şehire indiren hükümet bir numaralı sorumludur.
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: karahan - Eylül 08, 2015, 04:41:24 ös
Bu sözlere itirazım yok,benim itiraz ettiğim biz türklerde artık bu iş bir felakete dönüştü.Milli ruhumuz nerede?miili benlik ve birliğimiz nerede?

Kurtuluş savaşındaki o birleşen ruh nerede?
Hep ve herşeyde ayrışma nereye kadar.Birbirimizden nefret ederek nereye kadar.
Önce birleşelim şu belayı defedelim sonra bu işlere bakalım.

karahan
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: burakc - Eylül 08, 2015, 05:07:58 ös
Dün CHP Aydın Milletvekili benimde üniversiteden (SDÜ) eski rektörüm Metin Lütfi BAYDAR aynen sizin gibi konuştu ve acilen meclisin toplanıp milli bir hükümetin kurulması gerektiğini belirtti.

Ama bunun için bu ayrışmayı arttıran aramıza kin ve nefret tohumlarını eken kişilerden br kurtulmak lazım.
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: karahan - Eylül 08, 2015, 05:28:22 ös
Dün CHP Aydın Milletvekili benimde üniversiteden (SDÜ) eski rektörüm Metin Lütfi BAYDAR aynen sizin gibi konuştu ve acilen meclisin toplanıp milli bir hükümetin kurulması gerektiğini belirtti.

Ama bunun için bu ayrışmayı arttıran aramıza kin ve nefret tohumlarını eken kişilerden br kurtulmak lazım.

Bu çok zor sevgili burakc.

Seçim yapmak ve tercihler belki bizim elimizde ama,biri sana 4 tane çürük karpuz veerse aralarından birini seçsen sende diğerleride çürük karpuz seçecek.
İçimizden bunlar çıkıyor,bazen saatlerce dinlerim radyodan haberleri her lider doğru şeyler söylüyor dinleyince,hepsini ayrı ayrı dinle hepsi haklı sonra kafam karışıyor doğal değil bu diyorum.Öyle ya en azından birinin haksız olması lazım değilmi?

Neyse uzatmayayım onların hepsi haklı ama be kim haksız onu buldum dilerim sende bulursun birgün.

karahan
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: Tij - Eylül 08, 2015, 06:37:48 ös
Kurtuluş savaşını biz Kürt lerle birlikte kazandık ve Alevilerle ve Türkiyeli Araplarla vs.vs.vs.
Yani biz bu savaşı bu gün bütün "ötekiler" le birlikte.
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: karahan - Eylül 08, 2015, 06:39:51 ös
BANU AVAR

HDPKK TÜRKİYE’NİN İŞGALİNE DAVETİYE ÇIKARDI!

Oyun çok önceden belliydi. Şimdi sahneye konuyor. CİA şefi Henri Barkey de David Philips de defalarca olacakları yazdı! “Türkiye çok şehit verecek”, “Büyük şehirlerde terör eylemleri olacak”, “demokrasi platformları halkı hazırlayacak” “Pkk meclise sızacak” “çözüm süreci adı altında pkk şirinleştirilecek”.. Bunların hepsini yazdılar çizdiler söylediler. Biz de 2007’den beri bu raporları sizlere ilettik. Kaçın ‘Demokrasi’ geliyor! dedik. Kanlı Demokrasi oyunun’dan örnekler verdik! Türkiye’de yasaklı pkk bülteni dün yol haritasını açıkça ilan ediyor, yabancı işgale davetiye çıkarıyor, yetkililer SEYREDİYOR!

DİYARBAKIR
Ergani ilçesinde kurulan Ergani Demokrasi Platformu Belediye Eşbaşkanı Ramazan Kartalmış ile DBP-HDP ilçe eşbaşkanları ile ‘barış’ adı altında kan çağrısı yapıyor!

MERSİN
HDP Mersin İl Örgütü ‘Kürdistan’da yaşanan katliamları’ kınıyor! Kurtarılmış bölge ilan edilen Akdeniz ilçesine bağlı Güneş Mahallesi’nde intikam alınacağını beyan ediyor! Özgür Çocuk Parkı’nda HDP Mersin Milletvekili Çilem Küçükkeleş, HDP İl Örgütü yöneticisi Ayça Yanar, ‘Kürdistan’ın birçok kentinde sokağa çıkma yasağı var ana halklar direnecek’ beyanında bulunuyor. Ve yetkililer SEYREDİYOR!

IĞDIR
DBP, HDP ve KJA, DBP binası önünde HDP Iğdır milletvekilleri Mehmet Emin Adıyaman ve Kıznaz Türkeli ve belediye ‘eşbaşkanları’yla isyana çağrı yapıyor! Yabancı basın en ince detayları kayda alıp istihbaratlarına yetiştiriyor! HDP İl Yöneticisi Vedat Yılmaz, “DAİŞ’in Kobanê’de insanlığa karşı işlediği suçun kat be katı Cizre’de yapıldı. Dünya gözünü bu katliama kapatacak mı?” diye yabancı güçlere davette bulunuyor! Yetkililer SEYREDİYOR! .

İZMİR
HDP İzmir İl Örgütü, Şırnak’ın Cizre ilçesine gidiyor. HDP İzmir İl Eşbaşkanı Cavit Uğur, beraberinde yabancı heyetlerle ‘devlet terörünü’ kınamaya gittiklerini söylüyor. HDP İzmir İl Yönetici Hacay Yılmaz “Kürdistan’da sivil halka yönelik katliamlar yaşandığını” ‘koalisyon güçleri’ne yabancı basın aracılığıyla iletiyor!

MARDİN MEYA-DER, HDP ve DBP Mardin İl örgütleri öncülüğünde, bugün Cizre’de! MEYA-DER Mardin Şube Eşbaşkanı Latif Tabar, Toplu ayaklanma çağrısı yapıyor! Pkk bültenlerinde Türk ordusunun misket ve fosfor bombası kullandığı yalanı yabancı güçlere servis ediliyor. Bunun sonu, 2003’de vatan hainlerinin imzaladığı İKİZ YASALAR gereği Türkiye’nin Güneydoğusu ve Kafkas sınırının yabancı işgaline uğramasıdır! ‘Halkların korunması’ (‘responsability to protect’ maddesi kapsamında Türkiye’nin toprakları işgal edilirken Meclisteki zevat oy sayacaklardır! Bu başka ülkelerde olmuştur!

Washington ve Brüksel’de çizilen yol haritası gereği Şehit haberleri ve terör eylemleri artacaktır! Yarın vatanın dört bir yanı kan gölüne dönünce mi ‘ne yapacağız?!’ diye dövüneceğiz? Milli İrade Bildirisi’ni imzalarken ‘her cenahtan vatanseverlerin yerelde çemberler oluşturmalarının zorunluluğuna’ dikkat çekmiştik. Yine hatırlatıyoruz. İş güvenliği kapsamında ‘felaket anı’ provaları yapanlar, canları malları NAMUSLARI için yerelde biraya gelip fikir tartışmaları yapmaya bile üşenecekler mi? Sadece sosyal medyadan mı esip gürleyeceğiz?! Ben kendi adıma yurdun dört bir yanına sessiz ziyaretler yapıyor bilgi alıyor sizlere iletiyorum. Bu vatanın her alandaki cevval evlatlarının da gereğini yapacağından kuşkum yok!

Banu AVAR, 8 Eylül 2015
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: Tij - Eylül 08, 2015, 07:14:16 ös
Sahi kardesi öldürülen Yarbayimiz nedemisti.
" Simdiye kadar cözüm süreci, cözüm , cözüm diye bagiranlar, simdi neden birden savas savas diyorlar ?"
Iste cevaplanmasi gereken asil soru bu.
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: karahan - Eylül 08, 2015, 07:26:43 ös
Çok basit sn.tij

Barışı gerçekten istiyorsan önce savaşacaksın.
Barış söylemi bu tip ortamlarda solytarılıktır.Barış istemek acizlerin işidir düpedüz acizliktir.
Bakınız dünya tarihinde ünlü kumandanlar barış için şöyle demiştir ortak manada.
Barış orduların savaşmaktan yoruldukları andaki dinlenme molalarıdır.

Devletin orduya ve askere yaptıkalrı zulumdür ayrı tartışma konusudur.Şimdi durum acil,herşeyi geride bırakıp bu pkk belasından kurtulmak için ve istiyıorsak ve kürtlerde istiyor ise bizimle birlik olup pkk yı tarihe gömmeden barış olmayacak,olmamalı mbir işe yaramaz.

Pkk nın sitelerini ve sosyal platformlardaki kürtlerin yaptıkları yorumları izlerseniz onların ne yolda olduğu net görülür.
Pkk bitmeli,bu saatten sonra en acımasız ve sert şekilde netice odaklı bitmeli.

İş buraya geldikten sonra barış çığlıkları atmak acizlikten başka bir şey değil.

Karahan
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: Tij - Eylül 08, 2015, 07:37:07 ös
Tabi yillardir alistik, hep baskalarida hata bulmak, kendi eksiklerimizi baskalarina yüklemek.
Evet bikmadikmi kendi aklimizi kullnmamamizi baskalarina suc diye yükledigimiz.
Bikmadikmi teorilerden.
Tabiki birileri bizim üstümüze planlar yapacak eger biz kendi aklimizi kullanmazsak.

Basligi acan arkadasin affina siginarak bende bir alinti paylasacam.

Alinti

Heyy sen!

Heyy sen!
Bilmem farkında mısın?
İşler gün geçtikçe zıvanadan çıkıyor.
Kan gölüne dönüyor Türkiye.
Koca ülkeyi kaos teslim alıyor.
Terör ve şiddet teslim alıyor.

Heyy sen!
Bilmem farkında mısın?
Bu kanlı istikrarsızlığın altında senin 400 milletvekili hayalin yatıyor.
Başkan babalık hayalin yatıyor.

Heyy sen!
Sen değil misin bunca yıldır iktidar koltuğunda oturan?..
Anayasayı ‘bekleme odası’na alan?..
Rejimi ‘fiilen’ değiştiren sen değil misin?..
400 milletvekili uğruna yapmadın mı bütün bunları?..
7 Haziran’da milletin verdiği koalisyon mesajını da bunun için reddetmedin mi?
Bunun için barış yerine savaş düğmesine basmadın mı?..

    - Heyy sen! Bak, oluk gibi kan akıyor. Ve sen hâlâ ‘400 milletvekili’nden söz edebiliyorsun. Hiç mi vicdanın sızlamıyor?
     
   

Heyy sen!
Bak, şimdi oluk gibi kan akıyor.
Ve sen hâlâ televizyon ekranlarında ‘400 milletvekili’nden söz edebiliyorsun.
Yazıktır, günahtır.
Hiç mi vicdanın sızlamıyor?..
İnsan ne söyleyeceğini şaşırıyor.
Ama bir noktayı bir kez daha vurgulamaktan beni hiçbir şey alıkoyamaz.

Heyy sen!
Akmakta olan kanın baş sorumlusu sensin.
Bunca yıldır iktidarda olduğun için sensin.
‘Çözüm süreci’nin gereğini yapmadığın için sensin.
‘Çözüm süreci’ni kendi başkan babalık hayallerin uğruna istismar ettiğin, kullandığın için sensin.
Milletin seçim sandığındaki koalisyon mesajını reddettiğin için sensin.
Bir ‘büyük koalisyon’la Türkiye’nin önünde açılabilecek normalleşme yolunu kapattığın için de, büyümekte olan kan gölünün baş sorumlusu sensin.

Heyy sen!
PKK’nın kanlı Dağlıca saldırısı elbette lanetlenecek.
Şehitler hiç kuşkusuz yürekleri dağlayacak.
Ve silahların susması için, parmakların tetikten çekilmesi için çağrı yapılacak.
Çözümün artık silahtan, şiddetten geçmediği bir kez daha haykırılacak.
Analar daha fazla gözyaşı dökmesin diye yapılacak, insanlığın gereği olan bu çağrılar...

Heyy sen!
Bir zamanlar barış konusunda umut uyandırmıştın.
Ben de yazmıştım, tarihin eli omuzlarında diye...
Ama ‘barış’ın gereklerini yerine getirmedin.
İpe un serdin.
Bu konuda seni eleştirenleri, benim gibi uzun yıllarını barışa adamış olanları tetikçilerine barış düşmanı ilan ettirebildin.
Ama bak ne oldu, kan gölü büyüyor.
Cami avluları, taziye çadırları dolup taşıyor.
Yazık, günah değil mi?

Heyy sen!
Senin adın artık barışla değil savaşla anılıyor.
Kan ve gözyaşıyla anılıyor.
Şunu bilesin:
Acılı analar, gözü yaşlı analar seni hiç unutmayacak.

Heyy sen!
Bu ülkede kaosun adı da, istikrarsızlığın adı da senden başkası değil.
Kendin gibi düşünmeyeni hain ilan edebildiğin için, darbeci, satılmış ilan edebildiğin için öylesin.

Heyy sen!
Demokrasi nedir umursamıyorsun.
Hukuk nedir takmıyorsun.
Özgürlüğü sadece kendin için, kendi kampın için istiyorsun.
Yalnızca kendin gibi ses verenleri seviyorsun.
Farklı olandan nefret ediyorsun.
Bunun için meydanlarda gazetecilere yuh çektirebiliyorsun.
Demokrasileri demokrasi yapan basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü hiçe sayıyorsun.
Gerçek gazetecileri işinden ediyorsun, susturuyorsun.

    Heyy sen! Kendi söylediklerini yazan Hürriyet'e yandaşlarını saldırtabiliyorsun. Gazeteci milleti seni hiç unutmayacak
     
   

Heyy sen!
İşleri öylesine zıvanadan çıkartmış durumdasın ki, kendi söylediklerini yazan Hürriyet gazetesine kendi yandaşlarını saldırtabiliyorsun.
Şunu yaz bir kenara:
Hürriyet’e dönük bu saldırganlığı, demokrasi tarihimiz kapkara harflerle yazacak.
Ve gazeteci milleti seni hiç unutmayacak. Bu yaptıklarını hiç affetmeyecek!

Heyy sen!
Demokrasi deyince tüyleri diken diken olan...
Hukukun üstünlüğü deyince tüyleri diken diken olan...
Kadın-erkek eşitliği deyince tüyleri diken diken olan...
Farklılıklara, farklı inançlara saygı deyince tüyleri diken diken olan...
Batı deyince, Avrupa deyince tüyleri diken diken olan...
Şunu iyi bil:
Bu koca ülkeyi alıp bambaşka sulara, ‘Doğu’ya taşıyamazsın.

Heyy sen!
Barış diyorsak...
Demokrasi diyorsak...
Özgürlük diyorsak...
İnançlara saygılı laiklik diyorsak...
Hukukun üstünlüğü diyorsak...
Yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı diyorsak...
Güçler ayrılığı diyorsak...
Kadın-erkek eşitliği diyorsak...
Tüm farklılıklara saygı diyorsak...
Tek kelimeyle, gideceksin!

    Heyy sen! Çöküşünü yaşamaya başladın. Korkun bundan. Yaz bir kenara: Seni başkan yaptırmayacağız!
     
   

Heyy sen!
Çöküşünü yaşamaya başladın.
Sen de bunun farkındasın.
Çatırtılar senin kulağına geliyor.
Bütün korkuların da bundan dolayı...
Tahtın zangır zangır sallanıyor.
Beyhude çırpınışlar içindesin.
Çöküşü durduramayacaksın.

Heyy sen!
Ve yaz bir kenara:
Seni başkan yaptırmayacağız!

Alinti bitti
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: karahan - Eylül 08, 2015, 07:44:12 ös
Siz ne diyorsunuz o önemli.Bu alıntı yazı benim için önemli değil çünkü sanırım bu yazı hdp lilerin ağzı ile yazılmış.O yüzden zerre kadar değeri yok.

Onlar tayyibi başkan yaptırmasınlar umrumda değil,koca yazı yazmış ama pkk için bir cümle bile yok.Neyine değer vereyim.Şu an ve aralar tayyip umrumda bile değil içimdeki acı ve o acının bana verdiği kor ateş herşeyden büyük.

karahan
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: Tij - Eylül 08, 2015, 08:08:43 ös
Benmi ne diyorum?

Ben diyorumki,  bu savas cigliklari ile hic bir yere varamayiz.
Ben diyorumki artik aklimizi kullanmamizin zamani geldi.
Ben diyorumki Muglada kendi yöresel giysilerini giyiyor diye bir insani linc etmeye kalkismakla, götürüp iskenceyle Atatürk büstünü öptürmekle ancak fasizim hortlarki buda bu ülkeyi böler.
Ben diyorumki ne askerim ölsün, ne polisim ölsün ne dagdaki Kürt genci ölsün nede doguda sokaklarda cocuklarimiz ölsün.

Umarim yeterlidir ve ben kendimi anlatabilmisimdir.
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: Tij - Eylül 08, 2015, 08:13:11 ös
(http://i.radikal.com.tr/620x332/2015/09/08/fft107_mf5749999.Jpeg)

Bu halk bu fasistlere ve fasizme izin vermeyecek.
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: karahan - Eylül 09, 2015, 03:40:32 öö
Yapılan ne kadar yanlış Ise de bu arkadaş ta hiç masum değil. Yöresel kıyafeti ile iyiki dışarıda dolasmamis.

Karahan
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: ruzber - Eylül 09, 2015, 07:39:27 öö
Biz burada oturup yazısıyoruz olayları kınıyoruz... ama olanlar yine oluyor gencecik insanlar birilerinin iktidar hırsı için ölüyorlar...
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: Tij - Eylül 10, 2015, 07:08:14 ös
Cizre yolunda bir kadın: Kan emici zalimlere kulak vermeyelim, çocuklarımızı öldürmeyelim

Vallahi biz birbirimizi öldürsek de birbirimizden kopamayız. Yüzlerce, binlerce, milyonlarca memurunuz var aramızda, bizim sizin aranızda var. Yakında okullar açılıyor. Öğretmenler buraya gelmiyor. Yeter yeter biz birbirimizin kardeşiyiz. Yüzlerce, yüz binlerce erkek ve kızlarımız birbiri ile evlenmişlerdir. Bizim kanımız birbirine karışmış. Biz birbirimizden kopamayız. Çocuklarımızı öldürmeyelim. Annelerimiz ağlamasın. Dünya çok büyük hepimize yeter. Biz birbirimizin kardeşliğini istiyoruz, bu dünyada yaşadığımız sürece. Kaç gündür Cizre’de elektrik su yok ekmek yok siz de açsınız biz de açız. Birbirimize vahşet istemiyoruz. Kan emicilere zalimlere kulak vermeyelim.”

Alinti: Sendika.org
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: karahan - Eylül 10, 2015, 07:25:53 ös
Cizre yolunda bir kadın: Kan emici zalimlere kulak vermeyelim, çocuklarımızı öldürmeyelim

Vallahi biz birbirimizi öldürsek de birbirimizden kopamayız. Yüzlerce, binlerce, milyonlarca memurunuz var aramızda, bizim sizin aranızda var. Yakında okullar açılıyor. Öğretmenler buraya gelmiyor. Yeter yeter biz birbirimizin kardeşiyiz. Yüzlerce, yüz binlerce erkek ve kızlarımız birbiri ile evlenmişlerdir. Bizim kanımız birbirine karışmış. Biz birbirimizden kopamayız. Çocuklarımızı öldürmeyelim. Annelerimiz ağlamasın. Dünya çok büyük hepimize yeter. Biz birbirimizin kardeşliğini istiyoruz, bu dünyada yaşadığımız sürece. Kaç gündür Cizre’de elektrik su yok ekmek yok siz de açsınız biz de açız. Birbirimize vahşet istemiyoruz. Kan emicilere zalimlere kulak vermeyelim.”

Alinti: Sendika.org


Kim bunlar sn.tij

kan emici zalimler kimdir?
daha açık devletmi? pkk mı?

karahan
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: Tij - Eylül 10, 2015, 07:28:33 ös
Haberi sayfasinda okusaniz anlarsiniz.

Asinda sunu söylemem lazim.

Duygulariniz gözünüzü o kadar kör etmiski yazidaki " bir ananin feryadini" dahi göremiyorsunuz.

Ve bu ana  araya hic fark koymadan bütün ülkemin insanlarina sesleniyor ve hepsi "bizim erkeklerimiz, bizim kizlarimiz" diyor.

Ama bunlar size birsey demez tabi.
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: ruzber - Eylül 12, 2015, 07:55:20 öö
Ne olur tek gözü kapalı bakmayalım.....
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: karahan - Eylül 12, 2015, 05:47:19 ös
Haberi sayfasinda okusaniz anlarsiniz.

Asinda sunu söylemem lazim.

Duygulariniz gözünüzü o kadar kör etmiski yazidaki " bir ananin feryadini" dahi göremiyorsunuz.

Ve bu ana  araya hic fark koymadan bütün ülkemin insanlarina sesleniyor ve hepsi "bizim erkeklerimiz, bizim kizlarimiz" diyor.

Ama bunlar size birsey demez tabi.

Sn.Tij
Korkma endişelenme gözlerim çok iyi duygularımda problem var.Bu feryada kimsenin bir şey dediği yok kaldıki denebilecek bir şeyde yok.Benim bu konularda yazdıklarımı okuyorsunuzdur muhakkak benim alenen söyklediğim bu işin bitmesi için kürt ana babalar evlatlarına çağrı yapmalı geri çağırmalı onlar bugüne kadar korkularından ve tam biat ettiklerinden pkk ya seslerini çıkarmayıp rıza gösterdiler.

Şimdi olması gereken oluyor.Kimse ama hiç kimse burada devleti suçlamaya kalkamaz.Ben bunun böyle olmasını istediğim için devlet bu hain pkk teröristlerine bunu yapıyor.Gerekirse cizre gerekirse diyarbakırın tamamını izole edip kapatacak.O tonlarca bomba silah ve cephane ile o şehirlerde ne yapacaklar,bahar şenliği için stoklamadılar onları.

1 ton bomba ile benim 13 polisime saldıran bu hainlerin yaptığı aslında etnik soykırımdır.
Bu 13 polisi üstüste koysan bir ton gelmezler,bu kadar gözü dönmüş bu hain örgüte  kimse sahip çıkamaz,normal aklı başında vicdan sahibi kimse devlete silah bırak çağrısı yapamaz.

Bu hainler devletin emsali değildir,nasılki bir hırsız ve tecavüzcü emsal tutulamaz eşit şartlar önerilemezse buda böyledir.

Ben duygularımı kaybetmedim,gözümde dönmedi,bu forumda bu hainler için en fazla yazı yazan adama söylüyorsun bunları.
Yazılarınızda pkk için bir tek lafınız yok,sadece kan dökülmesin barış olsun diyorsunuz.
Ortadaki vahim durum belli,bu hain canavarların yapmak istedikleri belli,açık ve aleni söylüyorlarda özerklik,özyönetm yapacaklarmış?

Olur olur ben karahana söylerim acaip destekler sizi.

Ben Türküm,Atatürkçüyüm,zoruma giden daha öncede söylediğim gibi atam bu ülkeyi kurarken bu hainler gibi saraya karşı terör örgütü kurup,istanbul ve saraya karşı silah sıkıp hainlik yapmadı,bu devlet hakça kan akıtılarak kuruldu.
Hain bir pkk ya teslim edilemeyecek kadarda değerlidir.
Bırakın artık bu barış söylemlerinide gerçeği görün.Gerçek olan ise savaşmadan asla barışın olamayacağı.

1984 yılından beri kaç sefer ateşkes ve barış ilan edildi?sonucu ise ortada.
Devlet devlet olma gereğini yapacak,yapacakki sonraki nesillerimize daha temiz bir ülke bırakabilelim.

Pkk yı telin edemeyen,hain diyemeyen insanlara çokta anlatacak bir şey yok aslında.dileyen dilediği gibi anlayabilir.
Bu ülke savaşarak kuruldu,kan döktük,kan verdik,can verdik.Gerekirse aynını bu ülkenin bütünlüğü için her türk yapar devlette onun için vardır.Analar ağlamasın duygusallığının arkasına sığınıp gerçeklerin karşısında kafamızı kuma gömemeyiz.
Tek ve son söz pkk artık bitmeli ne pahasına olursa olsun.Bitmezse asıl o zaman analar ağlamaya devam edecek.

Bu yazının altına doğuda görev yapmış bir akrabamın anılarından bir bukle yazı paylaşacağım.Okuyunki türk ordusunda hala ne subaylar var ve kürtler ne gözle bakıyorlar görün.

Karahan
Başlık: Ynt: Iğdır'da 10 Şehidimiz Daha Var
Gönderen: karahan - Eylül 12, 2015, 05:51:27 ös
ERUH'TAN...

(HİÇ BİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİLDİR)

Eruh görevimize başlarken, GKK sayısının yok denecek kadar az bir miktara düştüğünü bir önceki yazımda belirtmiştim. Çizmeli köyünde yaklaşık 30, Tünekpınar köyünde bir o kadar, geri kalanı Eruh merkezde olmak üzere evini bağını terkedip gelenlerden oluşan 180 kadar GKK kalmıştı. Bir müddet sonra Bağgöze taburunun Tünekpınar'da konuşlu J.Komd. Bölüğünün çekilmesiyle, idame şartları ortadan kalkan bu köydeki koruculardan da silahlarını teslim almak zorunda kalmıştık.

Zaman içinde sağlam bir ilişki geliştirilerek Dikboğaz köyünün tekrar koruculuk sistemine kazandırılması sağlanmış ve 300 kadar GKK miktarına ulaşılmıştı. İlk silah bırakan köy olarak D------/N-- köyüne ve köyün muhtarına çok kızıyordum. Köy adeta terör örgütünün kampı haline gelmişti. Alınan haberlerin hemen tamamında; köyün tüm fertleri ile örgüte her türlü hizmeti verdiğini, özellikle kızların örgüt mensuplarına "her türlü hizmeti" sunmak için büyük bir istek ve coşkuyla koşuşturduklarını haber aldığımda sinirimden deliye dönüyordum. Oysa D------ /N-- köyü yakın geçmişte örgüte en sert tutum sergileyen, şehitler vermiş, savaşçı ruhlu bir köydü.

Eruh eyleminin 10 ncu yıldönümünü görkemli bir eylemlilikle geçirmek isteyen terör örgütünün; (sonradan ele geçen örgütbaşının talimatlarının gereğini yapmak üzere ) askeri açıdan en güçlü olduğu bu dönemde (1992-1995) Yassıdağ bölgesinde kalabalık bir kuvvet yığınaklandırdığına dair güçlü istihbarat toplamıştık. Buna ilave olarak, örgütten kaçan bir terörist katıra yüklediği bir doçka, iki Bixi tüfeği, bir roketatar (RPG-7B), ve üzerinde kendi silah ve teçhizatı ile teslim olmuş, sorgusunda istihbaratımızdan daha vahim sonuçları olacağını belirttiği planlanan eylemlerle ilgili tafsilatlı bilgiler vermişti.

Tam bu sırada Eruh'u ziyaret eden Jandarma Genel Komutanına bu durumu arz etmiş ve teröristlerin eylemlere başlamasına fırsat vermeden adeta bozucu taarruz mahiyetinde planlarının boşa çıkarılmasını teklif etmiştim. Durumun vahametine istinaden Jandarma Genel Komutanı hemen Jandarma Asayiş Komutanına teklifini ve hareket tarzını sormuş, kısa sürede operasyon yapılarak terör örgütünün planının boşa çıkarılması kararına varılmış, ihtiyaç duyulan kuvvet tahsisi yapılmıştı.

Ağustos ayının ilk günlerinde ciddi ve ayrıntılı bir planlama ile harekat planı oluşturulmuş, ateş destek vasıtalarının ateş planlaması yapılmış ve bunların intikali ile mevzilenmeleri sağlanmıştı. Plana göre Eruh bölgesi birlikleri (tamamı J. Komando bölükleri) kritik bölgelere geceden sızacak, dışarıdan gelecek P. Komando birliklerinin uçarbirlik harekatını kolaylaştırmak ve korumak üzere havabaşı tesis edecek, bilahare yine bu birliklerle koordineli olarak arazi arama ve taraması yapılacak, ayrıca Yassıdağ'dan sonra operasyon devam ettirilerek, bu dağ güneyindeki köylerden örgüt milisleri temizlenecekti. Bunun için kendi birliklerimizden rütbeli personel ve yine Eruh'un bu alanı iyi bilen GKK'ları kılavuz olarak tefrik edilip, takviye gelecek birlik komutanlarına tanıtılmış, operasyon bölgesi hakkında detaylı bilgi sahibi olmaları sağlanmıştı.

Büyük çaplı operasyonlara ve alan hakimiyetine daha geçilmemişti ama işte bunun minik bir tatbikatına başlıyorduk. Yaklaşık 8 tabur kadar bir kuvvet kullanılacaktı. Kendimi ve J. Komd. Bölüğümü (Teröristler arasındaki namıyla "Adamı bir vuruşta çivi gibi toprağa çakan-gömen" H.Y 'nin bu mitolojik şöhretinden de istifade edecektim) en çok kızdığım D------/N-- köyüne planlattım. Bu köydeki yapılanmayı tamamen çözecek, diğer köylere örnek olacak bir uygulama yapacak ve devlet otoritesini tesis edecektik.

Uzun zamandan beri bu fırsatı bekliyordum. O günleri anlayabilmek için durumu tasvir etmek gerekirse; karakollarıma en az bir veya iki defa temasa girmeden varmak mümkün olmuyordu. Mayınlama faaliyetleri yine vardı ama, örgüt mensuplarının "Mayıncı" olarak adlandırdığı El Yapımı Patlayıcı ( EYP) yapmasını bilen eleman sınırlı sayıda idi. Bu nedenle daha çok fabrikasyon mayınlar kullanılırdı. Bunların en meşhurları İtalyan yapımı anti-personel VS-50, anti tank VS-15 ve RUS yapımı anti tank mayınları idi. Ve bu mayınlardan yolumuz üzerine mutlaka bir kaç tane döşenmiş olurdu. Bazen bir karakoluma varmak için akşama kadar temas sürer, işlerimizi o akşam halleder, sabah dönüş için hangi yol ve yöntemleri kullanacağımızı düşünürdük. Askeri açıdan en güçlü dönemini yaşadığı örgüt, bu dönemde imhayla bitmeyecekler gibi görünüyordu, o halde asıl maksat zayiat vermemek olsun derdik.

Ve beklenen gün gelmişti. Geceden sızılmış, havabaşları tesis edilmiş, karadan ve uçarbirlik harekatı ile havadan intikal eden takviye birlikleri ile birleşilip yeniden tertiplenilmiş, kılavuzlar takviye birliklerine katılmış ve maç başlamıştı. (Çatışmaları artık eğlence formatında karşılıyor, sanki bunu iki takımın mücadelesiymiş gibi basitleştirerek"MAÇ" olarak tanımlıyor, böylece personele güven hissi veriyorduk. Hiç telaş etmeden sakin sakin yaşanan çatışma anlarını da bazen maç dinlermiş gibi anlatırdık. Zaman zaman frekanslarına girer, onları kızdırır-bunu en iyi kürtçe yaptığımızda- zevk alırdık, buna katlanamıyorlardı.) Bu kadar çok kuvvet yığacağımızı beklemeyen terör örgütü alanı terk etmekle direnmek arasında bocalıyorlardı. Küpeli-Gabar Dağındaki Ana karargahları bunlara inanmıyor, tehdidi abarttıklarını düşünüp korkaklıkla ve idamla cezalandırmakla tehdit ediyorlardı. Ciraf'ta toplanan terör örgütü gücünün Eruh'a ait devlet gücünün üstesinden gelebileceğini düşünüyorlardı , takviye edilebileceğini düşünememişlerdi, çünkü her taraf yangın yeri, kimse kimseyi takviye edecek halde değildi. Yaklaşık üç gün süren şiddetli çatışmalardan sonra kayıplarıyla birlikte gece imkanlarından istifade ile Küpeli-Gabar dağına çekildiler. Örgütün kaçıramadığı ve arazide bıraktığı 3 terörist ele geçirmiştik, o da benim J. Komd. Bölüğüme ve o bölükle hareket eden GKK'larıma nasip olmuştu. Keyfimiz yerine gelmişti, takviye birliklerden 15-20 kadar yaralı vardı ama hayati tehlike arz etmiyordu hiç birisi.

Bu moralle operasyonu sürdürdük, sıra artık köylerin temizlenmesine gelmişti. Planladığımız köye girdiğimde, bu köyle ilgili ne kadar insafsızca düşündüğümü gördüm ve utandım. Köye girmemizle birlikte çocuklar, kadınlar genç kızlar, ihtiyarlar; gözyaşları içinde kimisi hemen namaza durmuş, askeri gönderen Allah'ına şükür ediyor, kimi toprağa kapanmış secde edercesine toprağı öpüyor, kadınlar kızlar sevinç gözyaşları içinde önlerine ilk çıkan askerlerin ayaklarına kapanıp bacaklarına sarılıyorlar, en acısı da ürkek bir sevinçle küçük çocuklar askerlerin boynuna atlayıp öpüyorlardı. Çok feci bir manzaraydı. Bizim örgütün adeta kampı olmuşlar diye düşündüğümüz köy aslında düşman işgali altında kalmışlarda istiklaline kavuşmuşlardı sanki. Sanki değil gerçek bu idi. Gözyaşları sel olmuştu. Ne olacağını bilemedikleri tepkimizden korkan gençler (zaten çoğu örgüte katılmamak için çalışmaya diye batı illerine gitmiş, az sayıda idiler) Gabar tarafına ve Bağgöze köylerine sığınmışlardı, onları da çağırttık. O günü ve geceyi huzur içinde geçirmişlerdi. Zorla, ırzlarına geçilerek hizmet ettikleri teröristlerden kendilerini kurtaran Mehmetçiğe ikramda bulunmak için koşuşturuyorlardı, ama kesin talimat vermiştim, nazikçe tüm ikramları reddedip, zaten kıt olan ve örgüt mensuplarından kalan azıcık erzaklarını israf etmemelerini istemiş, askerin her imkanının var olduğunu göstermek için fazla kumanya ve çikolatalardan çocuklara ikramda bulunmuştuk. Askerlerin sadece çeşmeden içme sularını ikmal etmelerine izin vermiştim. Ertesi gün köyden ayrılmaya davrandığımızda köydeki sevinç yerini şaşkınlık ve korkuya bırakmıştı. Ne oluyordu? Asker buraya onları kurtarmaya gelmemiş miydi işte? Şimdi onları öylece bırakıp nereye gidiyordu ki? Koşup geldiler, önümüze yatıp "bizi terketmeyin!" diye yakarmaya, ağlamaya başladılar. Böyle bir manzarayı daha önce yalnızca bir kere 1988 yılı Ağustos ayı sonlarında Saddam'ın önünden kaçan Peşmerge ve ailelerini sınır hattında durdurduğumuzda yaşamıştım. Ne yapabilirdim ki? Operasyon dönüşünü ağırdan alıp, "daha güvenli bölgeye gitmek isteyen varsa yanına alabilecekleri eşyaları traktör ve askeri araçlara yüklesinler onları bekliyelim ama akşama burayı terkedeğiz" dedim. Bu aşamada yapabileceğim başkaca bir şey yoktu. İmkanı olanlardan bazıları hemen apar topar ne varsa yükleyip yola koyuldular. Sığınacak yeri olmayan bazıları ise çaresizlik içinde gözyaşları ile köyü terkedişimizi izliyordu. Onlara güvenli ortamı ancak 8 ay sonra alan hakimiyeti tesis ettikten sonra sağlayabilecektik.

Hiç bir şey göründüğü ve duyumlandığı gibi değildi. Devlet aygıtı ağır işliyordu işte ve hiç bir kurala tabi olmayan terör örgütü bu ataletten istifadeyle bu köyün iliklerine kadar her değerini sömürmüş, kirletmiş; yetmemiş esaret altına aldığı köyü kara propaganda ile örgütün gönüllü milisleri diye bizlere düşman göstermeyi başarmıştı.

Bugünkü manzaya bakın ve emin olun ki; özyönetim açıklamarı eşliğinde parselledikleri ilçe merkezlerindeki vatandaşlarımızın halleri dün o köydeki insanların hallerinden farklı değildir. Bu durum devlet tarafından mutlaka gözetilecektir. Ki bu nedenle şehirlerin temizlenmesi zaman alacaktır. Sabırla neticeye varılacaktır. Biz acul taleplerle ve eleştirilerle oradaki görevlilere hata yaptırmayalım yeter ki..


Bakınız Bu yazı hala faal ve orada en zor şartlarda bulunmuş bir kurmay albaya ait.Görünki orduda ne subaylar var bu hainlerin karşısında.

karahan