Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ezoterik bilinç ile yasamak  (Okunma sayısı 14290 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 24, 2012, 04:47:09 ös
Yanıtla #10
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın semih_tatar bu başlığı üç yıl önce açmış.

İlginç bir başlık; altı da ilginç olabilir. Ben katılmamışım. Katılanlar olmuş. Örneğin Sayın Ceycet... Sonra da iki ziyaretçi, adlarını bile bilmediğimiz.

Sayın semih_tatar şimdi bir ziyaretçinin lyazdığına yanıt veriyor. Ben de bakıyorum ne diyor ve niçin böyle diyor diye... Anlamsız kaçan, işlevi olmayan bir yanıt bence...

Oysa Sayın semih_tarat'ın ezoteik bilinç konusu ile bağlantılı bir eğilimi, bir tezi var. Bu konuya üç yılı aşkın bir süre dokunmamış; şimdi gelmiş.

Şahane!

Şimdi şu halde bu konuyu yeni başktan, aradan geçen üç yılın verdiği ek bilgilerle donatarak yenilese de biz de paylaşsak ve tartışsak bilgilerimiz elverdiğince...

Olur mu?

Sayın semih_tatar isterse olur.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 24, 2012, 06:10:00 ös
Yanıtla #11
  • Ziyaretçi

Öncelikle 3 yıl önce takip ettiğim  Sayın ADAM ile bugün okuduğum Sayın ADAM  arasında uçurumlar var desem abartmış olmayacağımı düşünüyorum,sanki o eski ruh uçmuş ve yerine bir başkası gelmiş. :) bunu art niyetle söylemiyorum dikkat edin.
öncelikle öğrenmeye ve kendimce aydınlanmaya bir eğilimim olduğu tespitiniz doğrudur, ama açtığım başlığın bir tez olduğunu düşünmeniz yanlış çünkü varmayı amaçladığım veya ispatlamaya çalıştığım birşeyim yok benim bu konuda. benim ki olsa olsa bir paylaşım olur bu sayede "hissettiğim" ve düşündüğüm şeylerin etrafımdaki insanlar tarafından nasıl karşılanacağı cevabını elde ederim.
kendimi yeterince açıkladığımı düşünerek, okuduğunuz başlık altında anlatılmaya çalışılan şeylerin geçersizliğinin ve size mantıksız gelişinin sebeplerini sahip olduğunuz muazzam bilgi birikimi ve engin tecrübelerinizle çürütürseniz bilmeye vakıf olamadığım yeni bilgileri öğreneceğimi düşünüyorum.

Teşekkürler


Kasım 01, 2012, 10:47:40 ös
Yanıtla #12
  • Ziyaretçi

Öncelikle 3 yıl önce takip ettiğim  Sayın ADAM ile bugün okuduğum Sayın ADAM  arasında uçurumlar var desem abartmış olmayacağımı düşünüyorum,sanki o eski ruh uçmuş ve yerine bir başkası gelmiş. :) bunu art niyetle söylemiyorum dikkat edin.
öncelikle öğrenmeye ve kendimce aydınlanmaya bir eğilimim olduğu tespitiniz doğrudur, ama açtığım başlığın bir tez olduğunu düşünmeniz yanlış çünkü varmayı amaçladığım veya ispatlamaya çalıştığım birşeyim yok benim bu konuda. benim ki olsa olsa bir paylaşım olur bu sayede "hissettiğim" ve düşündüğüm şeylerin etrafımdaki insanlar tarafından nasıl karşılanacağı cevabını elde ederim.
kendimi yeterince açıkladığımı düşünerek, okuduğunuz başlık altında anlatılmaya çalışılan şeylerin geçersizliğinin ve size mantıksız gelişinin sebeplerini sahip olduğunuz muazzam bilgi birikimi ve engin tecrübelerinizle çürütürseniz bilmeye vakıf olamadığım yeni bilgileri öğreneceğimi düşünüyorum.

Teşekkürler

forumda şöyle bir gezinirken tekrar okuma fırsatı bulduğum son cevabım için sizden özür diliyorum ADAM genç yaşta yurtdışına çıkanlarda bende olduğu gibi türkçe anlama ve anlatım bozukluğu olabiliyor. :)  hem gülüyorum hem utanıyorum. lütfen bu paylaşım için bir yorum yapın...  Ben şimdilik katılamıyorum erken yatmam gerekiyor sonra size yetişirim.


Kasım 01, 2012, 11:47:52 ös
Yanıtla #13
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

 Her şey zıddıyla kaimdir, böylece varlık ve yokluk birbirlerini üretir, zor ve kolay birbirini tamamlar, uzun ve kısa birbirini biçimlendirir, ön ve arka birbirini izler, yüksek ve alçak zıtlığı doğurur ve zıtları, ancak hakikatin özüne varanlar birleştirebilirler. Çünkü, hakikat hep aynı hakikattir. Değişen yalnızca, duyan, gören, bilen ve idrak edenlerin bakış açıları ve seviyeleridir. Maya, birleşik şuuru başka bir deyişle kozmik bilinci farklılaştırdığı için kişi nesneyi kendisinden ayrı evrenin içinde sayısız parçalara ayrılmış olarak görür. İşte bundan dolayı Nirvana ve Samsara her zaman baki olan hakikatin iki yüzüdür. Tao’cu bir deyiş şöyle der: “Bir ikiyi doğurur. İki Üçü. Üç tüm binlerce eşyayı. Bundan boşluk ruha, ruh yaşama, yaşam öze ve öz de şekle dönüşür. Tam tersi olarak binlerce eşya üçe, üç ikiye, iki bire döner. Dolayısıyla bu enerjilere bol miktarda sahip olmak yararlıdır” çünkü çeşitlilikten birlik doğar. Bir veda duası şöyle demektedir: “Götür beni. Hakiki olmayandan hakikate. Karanlıktan ışığa. Ölümden ölümsüzlüğe”. Aslında hakikate eren gördüğünü tanır. Unutulmamalıdır ki cehalet ve ondan kaynaklanan her şey tüketilebilir, fakat bilgeliğin ışığında görülebilen bilgi ve gerçekler tükenmezdir.

Sıtkı Aytaç
10.01.2007

Alıntıdır-yorumsuz
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Kasım 01, 2012, 11:50:47 ös
Yanıtla #14
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 16
  • Cinsiyet: Bay

Merhaba,
Ezoterizm bir tur insana mesaj iletimi, dsha acik bir ifadeyle insana icinde mesajin kendisi oldugu bilgisinin iletilmesi ve ardindan baslayan sonsuz bir icsel dusunce ve arayis girdabi baslangici. Demem o ki, sirlar, semboller ve insiyatorler disinda ezoterizmin bir cekiciligi artik yok. Cogu kisisel gelisim yontemlerinde prf. Dr. Richard, prf. Nevzat Tarhan, Markus Zusak gibi kisiler bile ezoterizmle insanlari dusunmeye kendilerini bulmaya insanliga yararli hale gelmeye ve yaradanla olan tanri inancinin ise yararliligina isaret ediyorlar. Bitmeyen bir dusunce sistemine bagli olan mutluluktan soz ediyorlar.

Sanirim eski ezoterizm bitti ve artik bayatlamak uzere..

Saygilarimla.



Kasım 02, 2012, 12:34:01 öö
Yanıtla #15
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

 Görece düzenin tüm şekil, obje ve hatta fenomenleri esas olarak en temel fiziki varlık ve enerji alanı olan kuantum alanının birer görünümü olarak ortaya çıkmış olduklarından her biri birer sembol değerinde düşünülmelidirler. Taşıdıkları anlam yelpazesi henüz ifade dahi bulmamış, oluşmamış bir enerji kaynağı durumundan, tarif bulmuş, en kaba biçimi ile ortaya çıkmış veya başka bir deyişle ifade bulmuş oluşumlar, varlıklar, objeler ve fenomenler olarak görünüm kazanırlar. Biz bu iki düzenden, saf enerji alanı halinde olan ve hiç kaybolmayan, hep var olan, vasıf ve sıfat dışı olan birincisine MUTLAK, sürekli değişen, doğan ve yok olan, sıfat ve vasıf taşıyan şekil, varlık ve fenomen alemine ise GÖRECELİ düzen demekteyiz. Bunların ikisi arasında gerçekte hiç bir fark olmamakla beraber, birbirlerinden bütünüyle ayrı boyutlarda olduklarına dikkat edilmelidir. Birincisi durgunluk ve saflığı benimsemiş, zaman ve mekan üstü olduğundan sonsuzluk boyutunu seçmiş ve ancak Evrensel Yasanın çok karmaşık Karmik yapısı ile hareketlilik ve işlev kazanan düzendir. İkincisi ise, zaman-mekan sarkacından ayrılması olası olmayan ve bu nedenle neden-sonuç ilişkisi temelli bir oluşum yapısı, bir Karmik düzen taşıyan, doğum-ölüm döngüsünün şaşmaz kuralları içinde, fenomensel ve sürekli değişken bir göreceli dünyevi akış. Bu iki düzen sürekli olarak boşlukta birbirlerine dönüşürler. İşte bu nedenle temel kimliğimiz, doğum ve ölüm, zihin veya vücut değildir. Fakat daha temel olan evrensel ve sonsuz olan kozmik bilinçliliktir. Kendini bilme veya bilinçlenme fiziksel beyinde merkezlenmiş zihnin bilinçlenmesinin bir fonksiyonu değildir. Tam tersine, sonsuz bilinç, bizim gerçek benliğimizi, zihni ve kozmoz’u aynı şekilde yaratmıştır. Kozmik bilinç zaman ötesidir ve ölümden etkilenmez. M.Ö. 540 – 480 yılları arasında yaşamış Herakleitos sanki “ Ölümlüler ölümsüzdür, ölümsüzler ölümlü. Birbirlerinin ölümlerini yaşarlar, yaşamlarını ölürler “ derken bunu kastetmektedir. Yunus Emre de aynı şeyi aşağıdaki dizeleriyle anlatmaktadır:

Ten fanidir can ölmez
Gidenler geri gelmez
Ölür ise ten ölür
Canlar ölesi değil 


ALINTIDIR-Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Kasım 02, 2012, 11:06:16 ös
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi

Aklın yolu gerçekten bir. Bu aynı parçayı farklı yorumlarla dinlemek gibi, herakleitos ve Yunus emre'nin dizeleri Carl Gustav Jung'un "Arketip" 'leri. vs...


Kasım 04, 2012, 01:04:00 öö
Yanıtla #17
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

Farkındalık bilinci; düşünme ve algılamalarımı arttırdı. 
Doğru rehberini bulana ne mutlu...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
5111 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 31, 2006, 01:13:22 ös
Gönderen: MASON
12 Yanıt
13181 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 17, 2011, 08:01:20 öö
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
13711 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 24, 2010, 11:47:03 ös
Gönderen: ozak1977
7 Yanıt
11048 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 07, 2012, 03:43:03 ös
Gönderen: NOSAM33
80'lerde yasamak

Başlatan fbracer Tarih

9 Yanıt
8166 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 26, 2007, 04:34:10 ös
Gönderen: Atlas
1 Yanıt
3949 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 06, 2013, 08:19:00 ös
Gönderen: Melina
0 Yanıt
2841 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 25, 2007, 11:10:50 ös
Gönderen: shemuel
2 Yanıt
3076 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 17, 2008, 11:44:57 öö
Gönderen: akasya
0 Yanıt
2146 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 29, 2007, 01:42:29 öö
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
1579 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 19, 2015, 12:50:47 ös
Gönderen: Risus