Sayın ebediçırak, daha önce birçok defa değinilen bir konuya farklı bir yorum getirmiş, kendisine bu konudaki paylaşımı için teşekkür ederim.
Yüzyıllardır sadece bu coğrafyada değil, dünyanın her yerinde, bazı zaman aralıkları daha belirgin olmak üzere antimasonik akımlar ve eylemler olmuştur. Ben de kapıyı çalmadan önce bu akımların neyi amaçladığını merak edip bir dizi antimasonik kaynakları okudum. Bu araştırmalarım ve tecrübelerim neticesinde bazı sonuçlara ulaştım ve naçizane olarak bu kişisel çıkarımlarımı sizlerle paylaşmak isterim.
Açıklamalarıma günlük hayatımızdan birkaç örnekle başlamak istiyorum:
Bir hakim aile mahkemesine çocuğun durumunu değerlendirmek üzere psikolog çağırır, mühendis değil, mühendisin bu durumla ilgili yorum yapması sağlıklı değildir çünkü (aileyi ve çocuğu önceden tanımıyorsa tabii ki).
Okula giden çocuğunuzun matematik dersinden yetersiz olduğunu düşünüyorsunuz, çocuğunuza özel matematik dersini bir başka matematik öğretmeninden aldırırsınız hakimden değil.
Sağlığınızla ilgili ikinci bir medikal yorum istiyorsanız bir başka doktora gidersiniz, öğretmene değil.
Kısacası bir konu hakkında yorum yapabilmek için ya o konunun içerisinde olacaksınız ya da o konunun uzmanı olacaksınız.
Antimasonik yazarlara baktığımız zaman, hangisi Masonluğun içerisinde bulunmuş veya hangisi kulakta dolma bilgiler dışında bu konuyu araştırmış ve savunduğu tezleri ispatlamıştır. Sanırım soruların cevabını birçoğunuz tahmin edebiliyordur. Antimasonik yazarların çoğu bu konuda yeterli bilgi sahibi kişiler değillerdir. Kaynaklarının çoğu “o buna şunu demiş, bu şunu şöyle yapmış” şeklindedir. Belge niteliğindeki araştırmaları yok denilecek kadar azdır, mevcut olan belgeleri de kendi dünya görüşlerine göre yorumlamışlardır.
Neden bu akımların mevcut olduğunu yine kendi şahsi araştırma ve görüşlerim ışığında naçizane olarak sizlerle paylaşmak isterim.
1- İnsanın doğasında hazırcılık vardır. Hazır bilgiyi araştırmaya tercih eder, okumak yerine izlemeyi, soruşturmak yerine dinlemeyi seçer. Masonluk hiç kimseye hazır bilgi sunmaz. Okumanız ve araştırmanız gerekir, hatta kapıdan içeriye girdikten sonra daha çok okumanız daha çok araştırmanız gerekir. Antimasonik yayınlar ise genellikle görseldir, bilgiler dedikodular şeklinde kulaktan kulağa yayılır, yayıldıkça değişir ve abartılır. İnsanlar da gördükleri veya duydukları bilgileri araştırmaktan imtina ederler.
2- Yaptığımız hataları ve başarısızlıklarımızı başkalarına yansıtmak en popüler savunma mekanizmalarından birisidir. Ben nerede hata yaptım, ben neyi yanlış yaptım sorularının yerini günümüz dünyasında başkaları benimle neden uğraşıyor, beni neden çekemiyorlar soruları almıştır. Bu sorulara sık verilen cevaplar arasında Masonluk da yerini almıştır.
3- Diğer bir neden ise içe kapanık oluşuna duyulan tepkidir, içeride olanları ben neden öğrenemiyorum düşüncesidir. Beni neden almıyorlar aralarına, bana neden teklif etmiyorlar, benim neyim eksik sorularını sorarlar kendilerine. Halbuki Masonluk hakkındaki gerçeği bilmezler. Mason olmak için kişinin kendi iradesiyle kapıyı çalması gerekmektedir. Senin hiçbir eksiğin yok, önce kalben Mason ol, sonra Mason olmanın koşullarını sağlıyorsan çal kapıyı. Benim aynı odayı paylaştığım, aynı işi yaptığım iş arkadaşım (yani sosyoekonomik düzeyimiz ve eğitimimiz birbirimize denk) Masonluk konusu açılınca “seni beni almazlar oraya, teklif etmezler” demişti. İçimden gülümsemiştim tabii ki. Ne kadar çok önyargılıyız.
4- Antimasonik akımlarda yer alan insanların bazıları ise, Mason olmak isteyip, şu veya bu nedenden kabul edilmeyen kişilerdir. Yani ulaşamadığı şeyi kötüleme aciziyetidir.
5- Diğer bir neden ise, bir suçlu aranırken ibreyi kendinden başka tarafa yönlendirmektir, zaman kazanmak ve gündem değiştirmektir.
6- En önemli nedeni en sona bıraktım: ÇIKAR. Bu kelime hem maddi hem de manevi çıkarı kapsamaktadır. En çok satan kitaplar listesinde, her zaman en az birkaç tane komple teorilerini konu edinen bir kitap olur. İnsanların kafalarında önce soru işareti oluştururlar, sonra korkuturlar ve sonra bir şekilde maddi olarak çıkar sağlarlar. Yani önce manevi sonra da maddi olarak menfaat sağlarlar insan üzerinden.
Tekrar etmekte fayda var, bunlar benim kişisel düşüncelerimdir. Eklemek veya eleştirmek isteyen elbette olacaktır.
Saygılarımla ve Sevgilerimle