Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Felsefe => Dini Felsefe => Konuyu başlatan: karahan - Ocak 20, 2013, 09:31:43 ös

Başlık: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: karahan - Ocak 20, 2013, 09:31:43 ös
Soru: Bir Tanrı'nın var olup olmadığını gerçekten bilmek isterdim. Eğer yoksa, hayatın hiç bir anlamı yok. İnsan, Tanrı'yı bilmeden, binlerce inanç ve görüntü içinde Tanrı'yı bulmuş. Bütün bu inançların doğurduğu bölünme ve korku insanı kendi türünden ayırmış. Bu bölünmenin acı ve zararından kaçmak için daha da çok inançlar yaratıyor; çoğalan acı ve zihin karışıklığı insanı bir girdabın içine çekip yutmuş. Bilmeden "inanıyoruz. Tanrı'yı bilebilir miyim? Hem Hindistan'da hem de buradaki birçok ermişe bu soruyu sordum ve hepsi de inanç üzerinde ısrarla durdular: "İnan, o zaman bileceksin  inancından hiç bir zaman bilemezsin." dediler. Siz ne düşünürsünüz?

Krishnamurti: Anlamak için inanç gerekli mi? Öğrenmek, bilmekten çok daha önemli... İnancı öğrenmek, inancın sonudur. Zihin inançtan kurtulduğu zaman bakabilir. Bağlayıcı olan, inanç ya da inançsızlıktır; çünkü inançsızlık ve inanç aynıdır: Aynı paranın ters yüzleridir bunlar. Böylece olumlu ve olumsuz inancı bütünüyle bir yana koyabiliriz; inançlı ve inançsız, aynıdır. Bu gerçekleştiği zaman, "Bir Tanrı var mıdır?" sorusu oldukça değişik bir anlam kazanır. Bütün gelenek, bellek, akılsal ve duygusal anlatımlarıyla "Tanrı" kelimesi; bütün bunlar, Tanrı değildir. Kelime, gerçek değildir. Demek ki, zıhın kelimeden kurtulabilir mi?

Soru: Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum.

Krishnamurti: Kelime, gelenektir; umut, mutlağı bulma isteği, en yüce olan için savaşmak, varoluşa canlılık veren harekettir. Demek ki, kelime kendisi en yüce olan oluyor, ama aynı zamanda kelimenin, "şey" olmadığını da görebiliyoruz. Zihin, kelimedir ve kelime düşüncedir.

Soru: Ve kendimi kelimeden soymamı istiyorsunuz. Bunu nasıl yapabilirim? Kelime, "geçmiş zamandır: bellektir. "Eş" kelimedir, "ev" kelimedir. Başlangıçta kelime vardı. Aynı zamanda, kelime iletişim (haberleşme), özdeşleşme (hüviyet) demektir. İsminiz, siz değilsiniz, ama isminiz olmadan sizi soruşturamam. Ve bana, zihnin kelimeden kurtulup kurtulamayacağını soruyorsunuz. Yani, zihin, kendi etkinliğinden (faaliyetinden) kurtulabilir mi?

Krishnamurti: Ağaç durumunda, nesne, gözlerinin önünde ve evrensel sözleşme ile kelime, ağaca yükleniyor. Ama ''Tanrı'' kelimesi söz konusu olduğu zaman kelimenin yükleneceği herhangi bir şey yok; hiç bir referans olmadığı için de her insan ona ait kendi görüntüsünü yaratabiliyor. Din bilimci bir biçimde, entelektüel başka bir biçimde, inançlı ve inançsız da, kendi yollarında yapıyorlar bunu.

Umut, sonra da arayış ortaya çıkarıyor bu inancı. Bu umut, umutsuzluğun sonucu; dünyada, çevremizde gördüğümüz her şeyin umutsuzluğu, Umutsuzluktan umut doğuyor; bunlar da aynı paranın iki yüzü. Umut olmadığı zaman cehennem var ve bu cehennem korkusu bize umudun canlılığını veriyor. Sonra da yanılsama başlıyor. Demek ki kelime bizi yanılsamaya götürmüş durumda, hiç de Tanrı'ya değil. Tanrı, tapındığımız yanılsamadır; inançsız kişi de taptığı başka bir tanrının yanılsamasını yaratıyor - devlet, bir ütopya, ya da bütün hakikati içerdiğini düşündüğü bir kitap - o Böylece, yanılsamasıyla birlikte kelimeden kurtulup kurtulamayacağınızı soruyoruz size.

Soru: Bunun üzerinde derince düşünmeliyim.

Krishnamurti: Eğer yanılsama yoksa geriye ne kalır?

Soru: Sadece, olan.

Krishnamurti: O "olan" en kutsal olandır.
Soru: Eğer "olan" en kutsalsa o zaman savaş, nefret. kargaşa, acı, hırs, yağma en kutsal. O zaman hiç bir değişmeden söz etmemeliyiz. Eğer "olan" kutsalsa, o zaman her katil, yağmacı ve fırsatçı, "Bana dokunma, yaptığım kutsaldır." diyebilir.
Krishnamurti: "Olan, en kutsal olandır." cümlesinin basitliğinin ta kendisi büyük yanlış anlamaya götürüyor, çünkü ondaki hakikati görmüyoruz. "Olan"ın kutsallığını görürseniz, adam öldürmezsiniz, savaşmazsınız, umut etmezsiniz, sömürmezsiniz. Bu şeyleri yapmış olduktan sonra, uymadığınız bir hakikatten ayrıcalığınız olduğunu öne süremezsiniz. Siyah göstericiye, "Olan kutsaldır, karışma, yakma ... " diyen beyaz adam bir şey görmemiştir, çünkü eğer görseydi, zenci onun için kutsal olacaktı ve yakıp yıkmaya da gerek kalmayacaktı. Demek ki, eğer her birimiz bu hakikati görürse, değişmenin olması gerekir. Hakikati böyle görmek, değişmedir.
Soru: Buraya Tanrı'nın var olup olmadığını öğrenmeye geldim, ama siz tamamen aklımı karıştırdınız.
Krishnamurti: Tanrı'nın var olup olmadığını sormaya geldiniz. Biz de dedik ki, "kelime", bizi taptığımız yanılsamaya götürür ve bu yanılsama için birbirimizi isteyerek yok ediyoruz. Yanılsama yokken "olan" en kutsaldır. Şimdi "olan"ın gerçekte ne olduğuna bakalım. Belirli bir anda, "olan", korku olabilir, derin umutsuzluk, ya da kabına sığmaz neşe olabilir. Bu şeyler sürekli olarak değişiyor. Ama aynı zamanda. "Çevremde bütün bunlar değişiyor, ama ben değişmeden kalıyorum." diyen bir de gözlemci var. Bu bir hakikat mi, gerçekte "olan" o mu? O da değişmiyor mu, kendisine bir şeyler ekleyip kendisinden bir şeyler çıkartmıyor mu; değişiyor, kendini uyduruyor, oluyor ve yok olmuyor mu? Demek ki hem gözlemci hem de gözlenen sürekli olarak değişiyor. "Olan" değişmedir. Bu bir hakikattir. "Olan" budur.

Soru: O zaman aşk değişebilir mi? Eğer her şey bir değişme hareketiyse, aşk da o hareketin bir parçası değil mi? Ve aşk değişebilirse, o zaman ben bir kadını bu gün sevebilirim ve yarın da bir başkasıyla yatarım.
Krishnamurti: Aşk mı o? Yoksa aşkın, aşkın dile getirilmesinden değişik olduğunu mu söylüyorsunuz? Yoksa anlatıma aşktan daha büyük bir önem veriyor da böylece bir çatışma, çelişki mi yaratıyorsunuz? Aşk, değişim çarkının içinde yakalanabilir mi hiç? Eğer öyleyse, o zaman nefret de olabilir; o zaman aşk, nefrettir. Sadece hiç bir yanılsama olmadığı zaman, "olan" en kutsaldır. Hiç bir yanılsama olmadığı zaman "olan" Tanrı'dır, ya da başka bir ad kullanılabilir. Demek ki Tanrı, ya da ona hangi adı verirseniz verin, siz olmadığınız zaman vardır. Siz varken, o yoktur. Siz yokken, aşk vardır. Siz varken, aşk yoktur. 


( Değişmek Zorundayız - J.Krishnamurti )
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: hypatia - Ocak 25, 2013, 03:31:14 ös
Sn Karahan, güzel bir konu açmışsınız ve bir o kadar da zor. Zor, çünkü içine dönüp yaratanı anlamak için çaba göstermek, insanlar için en sona bırakılmıştır.
Kolay yanı ise, sadece aynadaki yansımızdan bir nebze de olsa uzaklaşıp düşünmek.. Alıntının , " siz varken aşk yoktur , siz yok iken aşk vardır"
dediği son mısralar aslında çok şey anlatıyor olabilir bence...
Ben varmıyım gerçekten? Bu varolmuş halim gereçek halim mi yoksa bir illizyonmu?
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Mart 04, 2016, 09:49:18 ös
Biyolojik olarak, iki eşit parcadan oluşan "İnsanoğlu"; bu parçaların kendi aralarındaki,sonsuz gerilimini hafiflete bilmenin tek yolunu belki de "Tanrı" İnancın da buldu.Okadar cok neden olabilirki...

Saygılar Sevgiler
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Zaharoff - Mart 04, 2016, 10:51:35 ös
Sanatlı bir eser sanatkarı icab eder. Nasıl ki bir bina mimarsız olamayacağı gibi bu eşsiz sanat örneği kainatta sahipsiz ve sanatkarsız olamaz.
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: sun - Mart 04, 2016, 11:25:56 ös
Dünya'da Allah'ın var olmadığına yüzde yüz inanan bir insanla karşılaşmadım ve karşılaşacağıma da inanmıyorum. Her ne kadar diliyle Allah'ın var olmadığına yüz de yüz inanıyorum dese de kişi öyle sorular soruyor ki Allah'ın var olmadığını açıklarken buna Stephen Hawking de dahil kafasındaki şüpheyi oracıkta yakalayabiliyorsunuz. O yüzden ben Allah'ın varlığını ispatlamaya eskiden çok çalışsam da artık herhangi bir ispat çabam yok. Çünkü bu konuda neyin ne olduğunu herkes net bir şekilde biliyor. Sadece kendisine itiraf etmekten kaçınıyor.
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Zaharoff - Mart 05, 2016, 12:17:28 öö
Sayın sun

Genellikle ateist olan kişiler Allah'a duyduğu kin ve nefretten dolayı ateist oluyorlar. Allah'a inanmadığını söylediğin de kendisini intikam almış ve zafer kazanmış gibi hissediyor. Bir diğeride dini sorumluluklarını yerine getiremediğinden nefsine ağır geldiğinden böyle bir düşünceye sapıyor.

Arkadaş çevremde bu tür insanlar mevcut. Neyseki benim gibi bir insanla arkadaşlar. Elimden geldiğince bu insanları aydınlatmayı kendime bir görev edindim.

Ateizm, deizm, felsefi sorulara en uygun cevapları "Risale-i Nur Külliyatı" nda gördüm. İlk başta osmanlıca kelimeleri görüp vazgeçesi geliyor insanın. Her güzelin bir kusuru vardır derlerya tam olarakda bu.
Bu konuyla alakalı merakı olan üyeler ve ziyaretçiler varsa risaleleri okumasını öneririm.
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Mart 05, 2016, 12:28:22 öö
Sayın Zaharoff; "Ataistler" İnançsızlığın inanlarıdır.Durmadan "Tanrı" yok diyerek,her yerde bunu anlatmaya çalışırlar."Aslında Tanrı 'nın olmadığına,tek inandırmaya çalıştıkları kişi, kendileridir."

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Risus - Mart 05, 2016, 12:37:46 öö
Bir genelleme yapmak her daim yanlış olacaktır. Ateizmi benimseyenlerin farklılıkları mevcuttur. Ateistlerin çoğu ''Tanrı yoktur'' demez. ''Varlığını biz de henüz bilmediğimiz ve ispat etmediğimiz için inanmıyoruz.'' derler. Ancak eğer ''Tanrı'' kavramında bir sonuca varmak istiyorsak ben konunun fizik ötesi olduğunu düşünüyorum.

Tanrı'yı daha ziyade yaratıcıyı ele alalım. Fiziği ve maddeyi yaratandan bahsediyoruz. Mevlana'nın deyimiyle ''Varlığı'' ve ''Yokluğu'' yaratan. O halde yaratıcının var ve yok olması beklenemez. Yani yaratıcı maddi bir şey olamaz zira maddi her şeyi o var etmiştir bu yüzden yaratıcı maddi şeylerle ispat edilemez. Maddi/Fiziki şeyler ancak O'nun varlığına işaret eder. Elbette burada ''varlık'' kavramı da tartışmalıdır. ''Varlık'' ve ''Yokluk'' yaratılan ''hâl''lerdir. Bu durumda yaratıcının özünün var veya yok olması da mantıksız olur.

Ayrıca ''Nasıl ki bir kalem kendi kendisine var olamıyorsa bu evren de kendi kendisine var olmamıştır bir tanrı tarafından yaratılmıştır'' demek oldukça yanlış bir düşüncedir.  Zira bilime aykırıdır ve kolaya kaçmaktır. Bugün, hayatımızı kolaylaştıran, insalığı ilerleten bilim adamları, kolaya kaçmadığı için bu başarıları elde etmiştir. Mevlana Celaleddin Rumi kolaya kaçmadığı ve zorluk çektiği için bugün her insanın yüreğine hitap edebilmektedir.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Mart 05, 2016, 12:45:27 öö
Sayın Risus; Güzel bir acıklama yaptınız.Benim herkeze bir sorum var:

Yaratıcı İnsanların, yaratıcısı farklı olabilirmi ?(Mimari, Sanat, vb herşeyi geliştiren İnsanlar)

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: ADAM - Mart 05, 2016, 09:08:43 ös
Doğada kendiliğinden bulunmayan ya da kendinden öncekileri yaratmış olanın yaratmadığı tek şeyi yaratabilen insandır.

Ne olduğunu sormayın; arayın, bulursunuz.

Arama gücü ve yeteneğiniz yoksa, başkalarının yarattığına inanın. Mutlu olursunuz. Hem zaten kolay olan da budur.

Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Mart 05, 2016, 09:28:49 ös
Doğada kendiliğinden bulunmayan ya da kendinden öncekileri yaratmış olanın yaratmadığı tek şeyi yaratabilen insandır.

Ne olduğunu sormayın; arayın, bulursunuz.

Arama gücü ve yeteneğiniz yoksa, başkalarının yarattığına inanın. Mutlu olursunuz. Hem zaten kolay olan da budur.

İnsan zekası hayal ettiği herşeyi gercek kılıyor.Belki de en ortak hayalimiz olan Tanrı'yı da gercek kılarız.
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Zaharoff - Mart 05, 2016, 10:00:23 ös
Doğada kendiliğinden bulunmayan ya da kendinden öncekileri yaratmış olanın yaratmadığı tek şeyi yaratabilen insandır.

Ne olduğunu sormayın; arayın, bulursunuz.

Arama gücü ve yeteneğiniz yoksa, başkalarının yarattığına inanın. Mutlu olursunuz. Hem zaten kolay olan da budur.

Aslında bu konu basit bir örnekle açıklanabilir. Ağaçları düşünün. Bizlere muazzam meyveler veriyor. İnsanıda ağaç gibi düşünebiliriz. "Pusula, internet, araba, uçak vs.."  tüm bu saydıklarım ve niceleri insan zekasının bir meyvesidir. İnsanı insan yapan zekayı veren ilahi bir kuvvetin olduğunu kabul ediyorum.
Dolayısıyla insan yarattı demekten ziyade Allah yarattı demek daha iyi olur bence. Zira telefon insan zekasının bir ürünüdür. Zekayı da veren Allahtır.

"Kendinden öncekilerin yaratmadığını yaratan sadece insandır." bu söze kesinlikle katılmıyorum insanı ilah olarak gösteriyor adeta. İnsanın yukarıda bahsettiğim örneğe nazaran meyvelerinin aslında bir yaratacının olduğu göstergesidir.



Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Mart 05, 2016, 10:18:14 ös
Doğada kendiliğinden bulunmayan ya da kendinden öncekileri yaratmış olanın yaratmadığı tek şeyi yaratabilen insandır.

Ne olduğunu sormayın; arayın, bulursunuz.

Arama gücü ve yeteneğiniz yoksa, başkalarının yarattığına inanın. Mutlu olursunuz. Hem zaten kolay olan da budur.

Aslında bu konu basit bir örnekle açıklanabilir. Ağaçları düşünün. Bizlere muazzam meyveler veriyor. İnsanıda ağaç gibi düşünebiliriz. "Pusula, internet, araba, uçak vs.."  tüm bu saydıklarım ve niceleri insan zekasının bir meyvesidir. İnsanı insan yapan zekayı veren ilahi bir kuvvetin olduğunu kabul ediyorum.

"Kendinden öncekilerin yaratmadığını yaratan sadece insandır." bu söze kesinlikle katılmıyorum insanı ilah olarak gösteriyor adeta. İnsanın yukarıda bahsettiğim örneğe nazaran meyvelerinin aslında bir yaratacının olduğu göstergesidir.

Yaratıcı İnsanların yarattığı objeleri kullanır,yazdıkları kitapları okur, yarattıkları Tanrı'ya dua ederiz.
Yaratıcı İnsanlar'dan daha cok kim, yaratıcıyı daha iyi anlıya bilir ki.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: kurt - Mart 05, 2016, 11:32:55 ös
"İnsan yarattı demeyelim, Allah yarattı diyelim." ve "Ağaçlar bize muazzam meyveler veriyor." sözleri gerçekten beynime şimşek çaktı. Neredeymiş bu bize meyve veren ağaçlar? Ben daha önce bana meyve uzatan veya "benim meyvelerin lezzetli ve zararsızdır" diyen ağaç görmedim. Size göre her şey insan için yaratıldıysa, yiyeni zehirleyen on binlerce bitki ne oluyor? Hatalı üretim mi?

Ağaçların meyvesi biz insanlar için değil, ağaçların kendisi için. Çoğalmalarını bu şekilde sağlıyorlar. Yani o sessiz sakin görünen ağaçlarda dünyada en az bizim kadar çok olmak istiyorlar.

Burada meyve ve yenecek hayvan muhabbetine girersek bence altından kalkamazsınız. Yiyen insanı açlıktan öldüren meyveler var. Bunların kerameti nedir acaba? Benim bildiğim bir kerametleri var, yiyen canlıyı açlıktan öldürdükleri zaman kendilerine yakın olan toprağı gübrelemiş oluyorlar. Ortada bir yarar var ama bize değil ağacın kendisine yarar sağlıyor.

Soktuğu vakit felç eden, siz daha yaşarken içinize yumurta bırakıp sizi canlı canlı yiyerek içten dışa doğru tüketen böcekler var. Bunlar da bizim için mi yaratılmış? Siz acaba hiçbir eşyanızı almadan, "insan için yaratılmış mükemmel doğada" kaç saat hayatta kalabilirsiniz? O yüzden her şey insan için yaratıldı meselesi pek iyi bir kulvar değil.

Bu şekilde tanrının varlığının kanıtlanmayacağını söylüyorum sadece, tanrı olamaz demiyorum.

Üstelik dünyanın mükemmel olduğunu söyleyen tek bir semavi din yokken, nereden çıkıp geldi bu "insanlar için mükemmel yaratılmış dünya" fikri anlayamıyorum. Böyle bir dünya olsa zaten cennete gerek kalmazdı. Dünya üzerinde sonsuza kadar mükemmel mükemmel yaşardık.
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Zaharoff - Mart 06, 2016, 12:39:53 öö
Sayın kurt

Dünya insan için yaratıldı demedim ama demiş gibi varsayın.

Birşeye derinlemesine bakarsanız eğer göremediğiniz çok şeyi görürsünüz. Zehirli ağaçlardan bahsetmişsiniz evet zehirli bir çok ağaç meyve bitki mevcut. Zehirli diyerek bir kenara atmak cahilliğin bir göstergesi olsa gerek. Oysa şuan eczacılığın ve tıbbın bukadar gelişmiş olması o zehirli dediğiniz bitkiler sayesindedir. Doğadaki bir çok şey hatta herşeyin insana yararının olduğunu söylesem daha iyi olur. Ben belki bilgimin yetersizliğinden dolayı doğada hayatta kalamam ama bizden önceki insanlar varlığını böyle sürdürmüştür. Gelişip büyüyüp ölmüşlerdir. Doğadaki maddeler bitkiler olmasaydı teknoloji bukadar gelişmiş olabilirmiydi? Ayrıca doğadaki herşeye yemek/beslenmek gözüyle bakarsanız büyük bi çıkmazın içine girersiniz.

Konuyu daha iyi izah etmek gerekirse;

- Karınca ve bazı eklembacaklı böceklerden elde edilen kitin adlı madde tıpda cerrahi ip olarak kullanılır. Tarım da bitkilerde savunma mekanizması için indüktör olarak kullanılır.

- Söğüt ağacının dallarını bir suda kaynatarak oluşan buharı depresyonda olan bir hastaya rahatlatıcı etki verir. Ayrıca eski türklerde bu öğretiyi kullanırlarmış. Şamanlardan gelen bir gelenek.

- Rüzgardan yararlanılarak elektrik üretilmesi. Rüzgarıdamı yesem acaba? Nolur? Tabiki hasta olunur :)

- Hayvanların etinden sütünden balından istifade eden insanoğlu koyun gibi küçük baş hayvanların yününden elbiseler yataklar yorganlar elde ediyor. Yünede yemek mantığıyla bakılırsa çok gülerim. Bildiğimiz bilmediğimiz canlılarda bitkilerde insanoğlu için okadar hikmetler varki bunları görmemek için kör olmak lazım.

...

Sıralanacak birçok şey var bilgimin yettiğince yazmaya çalıştım.   
Evet tekrar söylemek istiyorum bu dünya insanlar için varoldu. Ve kainatta insanoğlunun keşfetmesini bekleyen bir çok şey varki..



Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Mart 06, 2016, 01:19:55 öö
Sayın Zaharoff; Ben sayısız kez iç dünyam da, "Tanrı" kavramını sorguladım;Her seferin de ulaştığım en üst nokta da karşılaştığım: Zaten yüzyıllar evvel "Mevlana'nın o zirveye diktiği bayraklar oldu."

Sevgilerimle





Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Nefertiti - Mart 06, 2016, 01:10:50 ös
Sayın Zig-Zag


Madem şu anda bahsettiğiniz konu "Tanrı var mıdır?" değilde, "Bu dünya insanlar için mi yaratıldı?"

Sayın Zaharoff'un sözüne katılıyorum. Çünkü bu dünya diğer canlılar için yaratıldıysa o canlıların neden aklı yok? Neden akıl sadece insana özgü verilmiş? Akılın bize verilme amacı şu anda da olduğu gibi düşünüp doğru yolu bulmak değil midir?

"O Allah’tır ki, yeryüzündekilerin tümünü sizin için yarattı."(2-Bakara-29)

Mantıken Kur'an-ı Kerim'i bir hayvan veya diğer canlılar okuyamayacağına göre artık geriye sadece insanlar kalıyor ve bu dünyaya gelme amacımız aklımız ve irademizle Allah'a kulluk etmektir. Bunun sonunda da bildiğimiz üzere cennet veya cehennem vardır.Eğer hep dinden yola çıkarak konuştuysam; İnsanlar düşünme, irade, bu dünyadaki her şeyden iyisiyle kötüsüyle yararlanabiliyorken neden diğer canlılar bunları yapamıyor?

Aklımız bize boşuna verilmediyse eğer düşününce yanıt oluşur zaten.

Tanrı var mı konusuna gelirsek; Kur'an-ı Kerim veya diğer kitapların inmesi Allah tarafından diğer peygamlere gönderilmiştir. İlk inen kutsal kitap Tevrattır. O zamanlar insanlar hadi bir kitap indirelim adı Tevrat olsun insanlar o kitabada inansın tanrı varmış gibi gösterelim demek olamaz herhalde. Kolay gelip günah işlemek ve kurallara uymamak varken neden böyle bişey yapmaya uğraşsınlar ki. Demekki o zamanlarda kötülük inançsızlık var dı ki Allahû Teala yada Allah değilde tanrı diyelim neden kitap indirmiştir?

Saygı ve sevgiler..
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Mart 06, 2016, 02:04:24 ös
Sayın Nefertiti; İlk olarak:"Kuran, Muhammed, Allah" 3'lemesinin paradoks ile karışık yarattığı,girdabı anlayabilmek önemli.

-Kurăn kimi şahit gösteriyor?...Allah'ı
-Allah kimi şahit gösteriyor?...Muhammed'i
-Muhammed kimi şahit gösteriyor?...Allah'ı
-Kuran kimi şahit gösteriyor?...Muhammed'i

Daha devam edelimmi.?

Sevgiler
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: karahan - Mart 06, 2016, 02:14:34 ös
Sanırım konuya devam etmek için bir önerim var.
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: karahan - Mart 06, 2016, 06:05:11 ös
Sayın Nefertiti; İlk olarak:"Kuran, Muhammed, Allah" 3'lemesinin paradoks ile karışık yarattığı,girdabı anlayabilmek önemli.

-Kurăn kimi şahit gösteriyor?...Allah'ı
-Allah kimi şahit gösteriyor?...Muhammed'i
-Muhammed kimi şahit gösteriyor?...Allah'ı
-Kuran kimi şahit gösteriyor?...Muhammed'i

Daha devam edelimmi.?

Sevgiler

Bu önerme  neye delalet?
Devam etseniz iyi olacak . tam anlayamadım.
Karahan
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Tij - Mart 06, 2016, 11:03:02 ös
Dünya insanlar için var olmadı veya onlar için var edilmedi , tam tersi dünya var olduğu için insanlar orda var olabildiler.
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Nefertiti - Mart 06, 2016, 11:23:38 ös
Sayın Tij,

Biz yinede dinimizin söylediği şekilde ve düşünerek bu kanıya varıyoruz. Peki siz neye dayanarak bu düşünceye vardınız anlamadım, anlatır mısınız?

Saygı ve sevgilerle..
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Tij - Mart 07, 2016, 07:12:19 ös
Geçen gün Berlin  ziyaretim sırasında Doğa Bilimleri Musesi'nde sergilenen 60 milyon yıllık bir dinasoru gördük.
Adı Tristan Otto.
Yani sayın Nefertiti daha sizin ddinlediniz , Allah veya Tanrilarniz,, peygamberleriniz ve de "kutsal" kitaplarını yok iken bu dünya vardı ve üzerinde canlılar yaşıyordu.
Anlayacağınız benim dayanağım bilimdir ve insan aklıdır.
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: karahan - Mart 07, 2016, 07:29:26 ös
Sn.Tij dostum unutuyor veyahut yaniliyorsunuz.

Yaşamın başlangıcı 4.5 milyar yıl olarak kabul ediliyor.
Başlangıçta yalnız o vardı. Bilinmeyi dilediği için kainatı yarattı .Yaratıcı sırrı ise bilinmeyi, bilinmeyenin dilenmesiydi.

Gördüğün fosil sadece 60 bin yıllık. Yaşadığın yer almanyada stadel isimli bir mağarada bulunmuş bir heykelcik var tam 32 bin yıllık. Önerdiğim kitapta işleniyor. Yani bu varsayım lar bilimin bulguları.

Yine kitaptan bir bölüm aktarım yapayım  tartışmaya yön olsun.

Bundan 100 bin yıl önce dünyada 6 farklı insan türün var iken şimdi sadece neden homo saphiens ler var.

Bakınız yazar zeki insandan önce 6 farklı insan türünden bahsediyor.

Gerisini kitaptan okuyun.
Yani bakış açınca problem var.
Karahan
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: Tij - Mart 07, 2016, 09:49:29 ös
Hayır dostum 60 bin yıl değil 60 ile 66 milyon yıl tahmini yaşı..

Tabi yazara sormak lazım, neden  homo saphiens' ten önce 6 insan türü vardı neden Allah onlara "akıl" vermedi, yoksa onlar onun kulu degilmiydi?  Yoksa Allah onları deneme tahtası olarak mi kullandı.?
Başlık: Ynt: Bir Tanrı Var mıdır? J. Krishnamurti
Gönderen: NOSAM33 - Mart 07, 2016, 11:13:43 ös
Alıntı
Yoksa Allah onları deneme tahtası olarak mi kullandı.?


 ;D ;D ;D