Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Seçim  (Okunma sayısı 4107 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 06, 2009, 07:13:58 ös

    Hep Mutlu Olmak..

      Jerry, çevresindekiler tarafından çok sevilen biriydi. Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu birşey bulurdu. Hatta bazen etrafındakileri çıldırtırdı bile. Bu adam, bu halde nasıl iyimse olabiliyor? Birisi nasıl olduğunu sorsa ''Bomda gibiyim'' diye yanıt verirdi hep. ''Bomda gibiyim.'' Jerry doğal bir motivasyoncuydu.

     Yanında çalışanlardan biri, o gün kötü bir günündeyse, Jerry yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı. Bu tarzı fena halde düşündürüyordu beni. Birgün Jerry' ye gittim. Anlayamıyorum dedim. Nasıl olur da, herzaman, her koşulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun. Nasıl başarıyorsun bunu? Her sabah kalktığımda kendi kendime Jerry bugün seçimim var: Havan ya iyi olacak ya da kötü derim. Havamın iyi olmasını seçerim. Kötü birşey olduğunda gene iki seçimim var: Kurban olmak ya da ders almak. Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim. Birisi bana bir şeyden şikayete geldiğinde, gene iki seçimim var. Şikayetini kabul etmek ya da ona hayatın olumlu yanlarını göstermek. Ben hayatın olumlu yanlarını seçerim. Yok yahu, diye protesto ettim. Bu kadar kolay mı yani? Evet. Kolay dedi Jerry. Hayat seçimlerden ibarettir. Her durumda bir seçim vardır. Sen her durumda nasıl davranacağını seçersin. Sen havanın, tavrının iyi ya da kötü olmasını seçersin. Yani sen, hayatını nasıl yaşayacağını seçersin! Jerry' nin sözleri beni oldukça etkiledi. Onu, uzun yıllardır görmedim. Ama, hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine, seçim yapmayı tercih ettiğimde hep onu hatırladım.

     Yıllar  sonra, Jerry' nin başına çok tatsız birşey geldi. Soygun için gelen hırsızlar, paniğe kapılığ Jerry' yi delik deşik etmişler. Ameliyatı 18 saat sürmüş, haftalarca yoğun bakımda kalmış. Taburcu edildiğinde, kurşunların bazıları hala vücudundaymış.

     Ben onu olaydan altı ay sonra gördüm. ''Nasılsın?'' diye sorduğumda, Bomba gibiyim dedi, bomba gibi. Olay sırasında neler hissettin Jerry dedim. Yerde yatarken iki seçimim var diye düşündüm. Ya yaşamayı seçecektim ya da ölümü. Ben yaşamayı seçtim. Korkmadın mı, şuurunu kaybetmedin mi? 

     Ambulansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı. Bana hep iyileşeceksin, merak etme dediler. Ama acil servisin koridorlarında sedyemi hızla sürerlerken doktorların ve hemşirelerin yüzündeki ifadeyi görünce ilk defa korktum. Bu gözler bana, adam ölmüş diyordu. Bir şeyler yapmazsam, biraz sonra ölü bir adam olacaktım gerçekten. Ne yaptın? diye merakla sordum. Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve bağırarak herhangi birşeye alerjim olup olmadığını sordu.

     Evet, diye yanıt verdim. Var.. Doktorlar ve hemşireler merakla sustular. Derin bir nefes alarak kendimi toparladım ve bağırdım: ''Benim kurşunlara alerjim var!.'' Doktorlar ve hemşireler gülmeye başladılar. Tekrar bağırdım. Ben yaşamayı seçtim. Beni bir canlı gibi ameliyat edin. Otopsi yapar gibi değil. Jerry, sadece doktorların büyük ustalıklar sayesinde değil, kendi olumlu tavrının büyük katkısı ile yaşadı. Yaşaması bana yeni bir ders oldu. Her gün, hayatımızı dolu dolu yaşamayı seçme şansımız ve hakkımız olduğunu ondan öğrendim. Ver herşeyin kendi seçimimize bağlı olduğunu..


- Alıntıdır -             

 
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ekim 06, 2009, 07:18:08 ös
Yanıtla #1

Sayın Adam' dan esinlenerek en çok da bu alıntıyı Sizlerle paylaşmak istedim. Sanırım bazı yazılarımda özellikle vurguladığım acı ve sıkıntı üzerine gibi yaklaşımlarım belki daha farklı şekillerde algılanabilinmiştir, diye düşünüyorum. Aslında olayın içyüzü sanıldığı gibi değil.

Elbette burada vurgulanan ölüm zamanı gelmiş kişinin ısrarla hayata sarılması değil.. Hayatı körü körüne değil, anlamını bilerek daha da değerli kılarak yaşabilmek ve her anını değerlendirebilmektir esas olan.. Hayat, bizlere bahşedilmiş bir hediyedir aslında.. Yaşamımızı nasıl kullanabilme seçeneği bize sunulmuşsa neden anlamlı kılmak söz konusu olmasın.. Sadece bu dünyadaki yaşamımızla sınırlı kaldığımızı düşünüyorsak hala aldatıcılarla uğraşıyoruz demektir.   

Yaşamımızı çok değerli ve vazgeçilmez kılan çok önemli bir mesajı ihtiva ettiği için bu Değerli Yazıyı alıntıladım, paylaştım.

Hayatın yapılan seçimlerden ibaret olduğunu ve kendi hayatımızı kendimizin şekillendirdiğini, bu sayede sonuçlarından da olumlu ya da olumsuz yine kendimizin mesul olduğudur.  

Saygılar,
« Son Düzenleme: Ekim 06, 2009, 07:22:14 ös Gönderen: Isabell »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ekim 06, 2009, 10:51:08 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Güzelll....
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Ekim 07, 2009, 01:08:16 ös
Yanıtla #3

הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ekim 08, 2009, 12:54:33 ös
Yanıtla #4

Nasıl Bakarsan Öyle Görürsün…

     Fransa’ da, ağır işçilerin işleri hakkında ne düşündüklerini incelemek üzere araştırmayı yürüten bir görevli, bir inşaat alanına gönderilir. Görevli, ilk işçiye yaklaşır ve sorar:
     ‘’Ne yapıyorsun?’’
     ‘’Nesin sen, kör mü?’’ diye öfkeyle bağırır işçi.
     ‘’Bu parçalanması imkansız kayaları ilkel aletlerle kırıyor ve patronun emrettiği gibi bir araya yığıyorum. Cehennem sıcağında kan ter içinde kalıyorum. Bu çok ağır bir iş, ölümden beter.’’
Görevli hızla oradan uzaklaşır ve çekinerek ikinci işçiye yaklaşır. Aynı soruyu sorar:
     ‘’Ne yapıyorsun?’’
 İşçi cevap verir:
     ‘’Kayaları mimari plana uygun şekilde yerleştirebilmeleri için kullanılabilir şekle getirmeye çalışıyorum. Bu ağır ve bazen de monoton bir iş ama karım ve çocuklarım için para gerekli sonuçta bir işim var. Daha kötü de olabilirdi.
Biraz cesaretlenen görevli üçüncü işçiye doğru ilerler.
     ‘’Ya sen ne yapıyorsun?’’ diye sorar.
     ‘’Görmüyor musun?’’ der işçi kollarını gökyüzüne kaldırarak. ‘’Bir katedral yapıyorum.’’
Bu hikayenin enteresan tarafı, her üç işçinin de aynı işi yapıyor olmaları. Görmeyi seçtiğiniz yol sizin tutumunuza bağlıdır. Bugün hava biraz bulutlu mu, yoksa biraz güneşli mi? Güllerin dikeni mi vardır, dikenli dalların gülleri mi? Bardağın yarısı boş mudur, yarısı dolu mu? Yoksa bardak olması gerekenin iki katı büyüklükte midir?

      Seçim size ait.     

:D
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ekim 08, 2009, 01:25:40 ös
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 886
  • Cinsiyet: Bay

İlginç bir dünya.
Hikayeleri benzer dinleri benzer efsaneleri benzer...
Güzel paylaşımlar Sayın Isabell...


Mimar Sinan, yapımına başladığı Süleymaniye'nin inşaat sahasında dolaşıp işçileri tanımak istemiş. İşçilerden birinin yanına yaklaşıp sormuş
-burada ne yapıyorsunuz?

- temel çukuru kazıyorum demiş birisi.

Bir diğeri "Çoluk çocuğun nafakasını çıkarıyorum".

Bir üçüncüsüne de sormuş. O ise "Görmüyor musun? Bir mabed yapıyorum" cevabını vermiş.







Ekim 09, 2009, 11:01:43 ös
Yanıtla #6

Güzel paylaşımlar Sayın Isabell...

Teşekkür ederim Özkan; aslında bu yazıları okuduğumda ne kadar çok kapsamlı düşünmenin önemini idrak ettiğim için böylelikle kendimi ve başkalarını rahatlıkla anlayabilme pozisyonuna ne kadar çol gelmeye çalışsam o kadar bi huzurun içimi kapladığını hissediyo ve netice itibariyle de Insanlarla aramda genellikle sorun olmuyor. Bir yerde kendimle başkaları arasında aslında sınırların meğersem genelde tutum, önyargı ve tabu gibi şeylerin kalınlaşmış bi duvar misali olduğunu geç de olsa anladım ve buna ek olarak ise o duvarların yıkılmasıyla birlikte kendimin başkaları gibi başkalarını kendim gibi düşünmeye başlayınca içimde sonsuz bi Insan Sevgisi varoldu. Bunu anlamak için meğersem daha çok yol katetmek gerekiyormuş, hele de dünya yolunda ilerlemek açısında epey bi uğraş ve çaba safetmek açısından..

Aslında bütün bunların bana önemli derecede katkısının olduğunu farkettim. Çünkü Doğaya ve Evrene duyulan sonsuz saygı Insana da duyulmalıydı..

Sevgilerle,   
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Erken Seçim Geliyor

Başlatan Ittihatci « 1 2 » Guncel Konular

17 Yanıt
8138 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 27, 2007, 06:47:39 ös
Gönderen: Ittihatci
0 Yanıt
2994 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 14, 2007, 09:45:08 öö
Gönderen: Piyon
0 Yanıt
2131 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 31, 2014, 05:52:39 ös
Gönderen: Metatron
7 Yanıt
3407 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 07, 2015, 06:45:08 ös
Gönderen: ADAM