Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Diger Konular => Konuyu başlatan: Asli - Ocak 17, 2011, 01:54:33 ös
-
Bugun seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirdiniz?
-
Büyük ihtimalle vermeyeceğim...Verme-memi sağlayan Onlarca sebebi sıralayabilirim.Güven duydupum bir tek parti dahi göremiyorum.aradığım kriterlerden 10 tanesi bir partide dahi bulunmuyor.
-
Her ne kadar siyaset ile ilgilenmesem de akp'ye atılan her oy ülkeyi bataklığa götürür.
-
Akp
-
Akp
-
Hizipçi tartışmaları bir kenara bırakırsak, bugünkü ülkemizdeki olumsuzluklar zaten önceki dönemlerden daha kötü değil kesinlikle. Dahası bu benim şahsi tahlilim, ilk iktidara AKP geldiğindenberi halen krizin etkileri atılamamış da olsa, günlük hayatta ciddi şekilde olumlu olarak değişen şeyler oldu; artı avam tabirle *memleketi satma* konusu diğer parti ve iktidarlardan da çok farklı değil; onun sebeplerini zaten hergün her kahvehanede insanımız masaya yatırıyor...
Neyse; bir üüniversitenin yaptığı ancak henüz yayınlanmamış bir çalışma da zaten yüksek ihtimal ile gene AKP nin iktidara geleceğini gösteriyor. Henüz yayınlanmadığı için akademisyen arkadaşıma saygımdan ötürü detayını veremiyorum. Ancak bu zaten aşikar bir şey...
-
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)
-
Yazılacak bir çok şey var elbette... Bir çok cümle kurdum. Sonra terar sildim. Laik devlet yapısını tartışmalara sebebiyet vermeyecek ölçüde savunan bir bireyim ve bu değere önem veren bir partiye oy vereceğim. Bu anlamda, -en azından oyların bölünmemesi adınada olsa- Cumhuriyet Halk Partisi' ne vereceğim ben oyumu...
NOT: Tartışmaya sebebiyet vermemek ifadesi bürokrasi açısından kurulmuştur. Devleti temsil eden bireylerin, hal, hareket, tavır vs. gibi...
-
Ülkemizin bu dönemde yaşadıklarının, önceki hiçbir dönemde bu kadar kötü olduğunu duymadım.
Yıllarca ATATÜRK'e ve Cumhuriyet'e karşı olduklarını bas bas bağıran ve takiyye ile bu günlere geldiğini bildiğim insanlara asla ve asla oy vermem. Çok partili döneme geçtiğimizden beri bu ülke berbat bir şekilde yönetiliyor, bu çok açıktır. Ve o senelerden beridirde Türk halkı hiç doğru seçimler yapamadı. 50'li yıllardan başlayıp bu günkü haline gelen bir Almanya'yı bile örnek alsanız aslında ne derece kötü yönetildiğimizi görebilirsiniz.
Bu günlerin değerlendirmesine gelince, iktidarın el atmadığı hiçbir yer kalmadığından, basında onların elinde. Basitçe farklı görüşlerdeki haber kaynaklarını incelerseniz aslında hiç doğru şeyler yazılmadığını görebilirsiniz. Bundan ikna olmayacaksanız bile, basında bomba gibi patlayan ama uyduruk, içi boş davaların sonuçları da size yeterli olabilir. Ülke aydınlarını hapislerde çürütürken 3 senedir daha suçlarını bile söyleyemediler. mahkemelerdeki iddia edilen bir çok kanıtın tek tek çürütüldüğünü görebilirsiniz.
Sorarım bu ülke ne üretiyor?
Hayır ben karanlığa oy vermeyeceğim.
Belki İlhan İrem benden daha iyi aydınlatır sizleri ;
http://www.odatv.com/n.php?n=bu-kucuk-dag-yaraticilari-nereden-cikti-2401111200 (http://www.odatv.com/n.php?n=bu-kucuk-dag-yaraticilari-nereden-cikti-2401111200)
Saygılarımla...
-
Net konuşmak gerekirse,
Fiziki ortamlarda siyaset tartışmak son zamanlarda beni ciddi derece rahatsız ediyor; burada dahali ile fazla uzatmak istemiyorum doğal olarak. Beni yakından tanıyanlar, iktidar partisini de muhalefet partilerini de nasıl eleştirdiğimi bilir. Ama eleştirirken herkesin hakkını da veririm. Cumhuriyet'imizin kuruluşundan hatta öncesinden bugünlere kadar ki kalkınma politikalarına, tek partiden çok partiye saatlerce hatta günlerce konuşabilecek birikimim var...
Mevcut ortamda da; eskiden X partisine oy verenlerin dinini sorgulayanları eleştirirdim, şimdi de Y partisini desteklemeyenleri Cumhuriyet düşmanı ilan edilmesine karşı durmak istiyorum. Ancak kendi derdim bana yetiyor... herkes kendi düşüncesinde ve siyasi duruşunda ise o şekilde kalsın... Halkın tercihlerine güvenmiyormusunuz? O zaman karşı devrim yapmanın yollarını öneririm, hazır uluslararası konjuktör de müsaitken, ama açık ve net şekilde , güvenmediğiniz halka vermek istediğiniz şekli şemali de ortaya koyun ki ona göre destek kitleniz de belli olsun...
Not; Ülkemi, ve ülkemin bütünlüğüne nasıl inandığımı ben kendim bilirim. X partisi Y partisi muhabbeti ile de bunu sorgulamak isterseniz, artık o noktada sözü sonlandırmak isterim...Ben duruşumdan gayet memnunum , sizde memnunsanız, ben burda siz orda kalalım...
saygılar
-
Vatanını seven desem, çok siyasi bir yorum olmaz umarım...
-
Sayın Mustafa Kemal, çok siyaside olsa, fikrinizi açık açık söylemelisinz elbette. hatta öyle zamanlar yaşıyoruz ki, siyaseti bile bir kenara atıp, silah elde savaşmamızın zamanıdır. Vatanını satan hainler iyice azıtmışken, siyasi olmayı bırakın, gaddar bile olmamız gerekir.
Çünkü Basit bir lafın bu ülkedeki bir çok insanın anlına belkide çiviyle yazılma zamanı gelmiştir.
"Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır"
Saygılarımla..
-
Geleceğim ve çocuklarımın geleceği için ... Karanlıkta yeterince durduk gibi geliyor...
Hiç birini sevmesemde oylar bölünmemeli CHP
-
Her ne kadar tam manası ile yeterli görmüyor isem de Atatürk'ün çizdiği yoldan ayrılmayacağım ve laik devlet anlayışına sahip olduğum için CHP. diyorum.
Saygılar-sevgiler.
-
ben şimdiye kadar hiç oy kullanmadım bundan sonrada kullanacağımı düşünmüyorum
ama ne zaman ki küreselleşen Dünya da, tek bir Dünya ve tek bir başkan dönemini görebilirsem o zaman oy kullanabilirim
sevgiler...saygılar...
-
Öyle bir dünyada size niye oy kullandırsınlar anlayamıyorum :)
Tek devletin, tek ordunun, tek anayasanın olduğu yerde kim niye seçim yapsın? Dünya devi şirketlerin kaç kişi olursa olsun, ne kadar popüler olursa olsun seçilecek başkanı yönetmeyeceğin mi düşünüyorsunuz? Hem o kişiyi nasıl tanıyacaksınız? Medyanın anlattığı kadarıyla değil mi? Eh medya devleri de işine geleni istediği gibi göstermeyecekler mi? Bu gün akp dış ülkelerde yalaka olarak tanımlanırken, içeride "one minute" fırtınaları koparmıyorlar mı? En son çılgın proje diye millete yutturdukları ne?
Bu gün abd de başkanlık sistemi var, başkanlarını Amerikalılar mı seçiyor sanıyorsunuz? Önceden belirlenmiş iki kişi, medyanın şişirilmesiyle öne çıkan herhangi birisi ve hakim güçlerin elinde oyuncak bir başkan. Zaten FED, CIA ve diğer pek çok kuruluşun başındakilerin kartel sahiplerinin akrabaları olduğu bilinmekte.
Aslında en çok merak ettiğim şey, emperyalizmin hakim olduğu dünyamızda neden tek devlet olsun ki?
Saygılarımla...
-
Darbe sozcugunden bikmissaniz darbe lafini duymak istemiyorsaniz AKP-ye oy vermeyin.
Balyoz, ay isigi, yakamoz, sarikiz, eldiven, ergenekonun bilmem kacinci dalgasi.Japonyada Tsunami dalgalarinin sayi Ergenekon dalgalarindan az oldu.
ATV-den YAHSI CAZIBE dizisini belkide izliyorsunuzdur.Dizide SIMGE karakterinin bir komik lafi var ya.
MAGDURUM, MAGDURUM DA MAGDURUM, COK MAGDURUM MAGDURUM.
AKP 8 yildir darbe magduru.Aslinda partinin adini degisib DMP (Darbe Magdurlari Partisi) olursa daha iyi olur.
Saygilar.
-
Seçim pusulaları insan haklarına aykırı düzenleniyor. Seçim pusulalarında HİÇBİRİ seçeneği olması zorunludur. Hiç biri de bir seçenektir. Deniyor ki ''oyunu boş at veya 2 - 3 yere bas o oy zaten geçersiz sayılıyor''. Benim dediğim bu değil elbet. Bir görelim bakalım Türkiye'de kaç kişi de hiçbiri demiş. Öbür türlü ''geçersiz oy'' denip dikkate alınmıyor. Hiç biri seçeneği olduğunda belki katılımda fazlalaşır. Bel ki o oy meclise girer :). Oy kullanmaya gitmeyenlere para cezası veriliyor.işte tam bu noktada insan hakları devreye giriyor.
Sen oraya benim seçeneği mi koymamışsın ki HİÇBİRİ ben neden gideyim peki.
-
Sayın Hacamat, sorunuzla bu başlığın ne alakası var söylermisiniz?
İlla bir bağ kurulacaksa elbette kurulur ama konu dağılmaz mı?
-
bir de şunu anlamış değilim neden partilerin seçim gideri hazineden karşılanır ki, herkes desteklediği partiye ekonomisi çerçevesinde bağış yapsın, ben istemiyorsam a veya b partisini neden benden kesilen vergi ile o partilerin kırtasiye , seçim otobüsü ve seçim büroları giderleri karşılansın ki?
o para milletin ulaşım, eğitim ve sağlık gibi ortak menfaatine kullanılsın
sevgiler...saygılar...
-
Sn. sahnesarsan,
Hazine yardımı demokrasiye uygundur aslında. Yani çıkış amacı öyledir diyelim. Bu sayede partilerin para sahiplerine muhtaç kalmadan çalışmaları amaçlanmıştır. Uygulamada çıkan aksaklıklar başka mesele, ama temelde düzgün bir düşünce bence.
Saygılar.
-
Sayın Mustafa Kemal, hazine yardımı demokrasi yönünden uygun olabilir fakat bence dağıtımda büyük haksızlıklar var. Daha maça başlamadan önce bazı siyasi partilerin 5-0 önde başlaması gibi bir durum söz konusu.
Aslında ben Türkiye'de yapılan seçimleri demokratik bulmuyorum. Parlementoya gidecek olan adayları halk belirlemiyor. Siyasi partilerin genel başkanları kimleri isterse bizler onları seçmek zorunda kalıyoruz. Bu durum hiç te demokratik bir durum değil. Keza % 10'luk baraj, olurmu böyle bir demokrasi. % 30 oy alarak parlementonun %60'ına sahip olabiliyorsun . Demokratiklik bunun neresinde ?Söyleyacek o kadar çok anti husus var ama canım sıkılıyor. Bu kadarı şimdilik yeterli.
Esas mesele, Hem Siyasi Partiler Kanununu ve hem de Seçim Kanununu çağa uygun bir halde yeniden düzenlemek.
Saygılar-sevgiler.
-
sayın Mustafa Kemal,
bildiğim kadarı ile A.B.D de partiler bağışla ayakta duruyor, ülkemizde de neden olmasın ?
sevgiler...saygılar...
-
Amerika'da o yüzden partiler hep zenginlerin kucağındadır. Hiç bir amerikan başkanını halk seçmez ve hiçbiride kendi kafasına göre hareket edemez. Zaten hepsi çok önceden belirlenmiş kişilerdir.
-
Bie sebep daha var tabi. ABD sermaye birikiminin büyük ölçüde yayılabildiği bir ülkedir. Türkiye ise sermayenin hala yaygın olmadığı bir ülke...
Gönüllü bağışlara kalırsa, siyasi partilerin 3-5 sermayedarın esiri olması gibi bir sonuç doğabilir.
Bu yazdıklarım dağıtımın adil olduğu anlamında anlaşılmasın lütfen. Sadece hazine Yardımının mantığını anlatmaya çalıştım. uygulamanın hiç de adil olmadığı konusundaki fikirlere ben de katılıyorum.
Saygılarımla.
-
"ARTIK DEVLETLERİ VE SİYASİ KARARLARI DAHA NET BİÇİMDE EKONOMİLER YÖNETECEK, DOLAYISIYLA EKONOMİ MİZİ NE KADAR ÖZEL SEKTÖRE YAYARSAK OKADAR SİVİL VE ÖZGÜR EKONOMİLER OLUŞTURACAĞIZ, YANİ BİR OKADAR DA SİVİL VE ÖZGÜR DEVLETLER"
Bu sözler Türkiye Cumhuriyeti nin en büyük işadamı sn. Mustafa Koç 'a aittir, kendisi Tüsiad yik başkanı olduğu dönemde ki bir konuşmasına bu cümlelerle girmiş , küreselleşen dünyada ve yaşadığımız yüzyılda devletlerin yerini milletlerin ve çok uluslu global şirketlerin alacağını ve aynı zamanda bu milletlerin ortak çıkarlarının gene bu global şirketlerin ortak çıkarlarıyla parelel olacağını dile getirmiştir. Örnek olarakta içinde bulunduğumuz bilgi çağıyla beraber, çevre sorunları, yenilikçi teknolojiler, barışın egemen olduğu toplumları ve birde kültürel değerlerin hızlı entegrasyonunda ki global şirketlerin rolüne değinmiştir
katılmamak mümkün değil
dolayısıyla ülkemizde ki siyasi partilerde bu global ölçüdeki şirketlerimiz ve işadalarımız tarafından desteklenmeli
sevgiler...saygılar...
-
Uygulamanın adaletsizliği konusunda ki görüşlere ben de katılıyorum. Fakat ülkemiz her açıdan incelendiğin de bu şu an için en makul yol gibi gözüküyor. Hele sayın Mustafa Kemal'in sermayenin dağılımı konusundaki tespitine kesinlikle katılıyorum. Üstelik bu sermaye dağılımı sadece bizim gördüğümüz kadarıyla da sınırlı değil. Bizim çok zengin ve çok güçlü olarak bildiğimiz ve hep vitrin de duran ,aile, holding, şahısların dışında belkide onları bine katlayacak öyle bir potansiyel var ki. Bu sistem bağışlarla yürüyesi bir hale getirildiğinde nelerin olabileceğini düşünemiyorum.
Bununla birlikte belki de bu ,zaten pratikte gerçekleşiyor olabilir. Eh gizli olduğu ve yapılan şey öyle aleni yapılamadığı için, bunu da bir kar sayabiliriz.
Sonuç olarak: Evet adil ve demokratik değildir. Fakat elimizdeki en iyi seçenek bu gün için budur diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
-
Saygılar
Sağlık konusunda elimizdeki en iyi seçenek bu
Eğitim konusunda elimizdeki en iyi seçenek bu
Güvenlik konusunda elimizdeki en iyi seçenek bu
Ekonomi konusunda elimizdeki en iyi seçenek bu
Ulaşım konusunda elimizdeki en iyi seçenek bu
vs.
''En iyi seçenek bu'' diyerek bir yere varılmaz ,bu nasıl bir vurgu. Eleştirmiyorum sadece şaşırdım.
-
:). Sevgili Hacamat bu saydıklarınızdan bahsetmedim ben iletim de. Hemen celallenmeyin :). Ben sadece siyasi partilerin hazine yardımı yerine , bağışlarla hayatta kalmalarını ön gören bir sistemin , şu an için ülkemize uygun olmadığını düşündüğümü belirttim. Siz böyle düşünmüyor olabilirsiniz.
Sevgi ve saygılarımla.
-
Saygılar
''En iyi seçenek bu'' ,''Şu an için uygun olan bu'' yaklaşımı, fikirlerin önün de bir engel olmaz mı ? Ben sizin fikrinizden yola çıkıp şöyle mi demeliyim '' siyasi partiler yasası var bunlar değişicek,yasalarlar da farklı değişiklikler yapılması gerekecek, bunlarla şimdi kim uğraşacak şu an için uygun olan bu'' bu nu mu demeliyim? ... celallenmedim tekrar şaşırayım.
-
Sayın enelsır, şahsen elimizdeki en iyi seçeneğin bu olduğuna inanmıyorum. Bu sistemde her ne kadar devlet yardımı yapılsa bile , bu yardımın fersah fersah fazlası gene
el altından bir şekilde siyasi partilere akıtılıyor. Ha hepsine mi derseniz tabiiki değil hangileri olduğu zaten açıkça belli değilmi?
Saygılar-sevgiler.
-
Sayın Alşah,
Elimizdeki en iyi seçenek bu diye yazdığım iletim de , ben de sizin dediğinizin aynısını demeye çalışmıştım. Açık yazamadım her halde.
Sevgi ve saygılarımla.
-
Konu adil olmaya gelmiş sanırım :)
Demokrasi adil değildir ki, tartışalım. Tarih boyunca aydın kesim her zaman bulunduğu topluma göre azınlıkta kalmıştır. Bundan sonra da toplumlar da azınlıkta kalacaktır. Bu doğal bir süreçtir. Oysa demokrasilerde çoğunluk önemlidir. Yani aydın kesim susturulmuş sayılır. Bu hem adil değil hemde mantıklı değil. :)
Ne komik değil mi? Bu güne kadar hep aptallar ve cahiller tarafından yönetildik :)
O yüzden siyasi partilerin aldığı yardımlar veya eşitsizliklerin tartışılmasının bana göre bir anlamı yoktur.
Saygılarımla...
-
Sayın Prometheus, size katılmamak mümkün değil. Hatırlayın , çok popüler bir mankenimiz bu konu ile ilgili olarak " Ben demokrasiyi böyle bilmiyorum. Nasıl olur da hiç bir eğitim görmemeiş bir çoban ile ömrünü bilme ve fene adamış bir profesörün oyu aynı kabul edilebilir" demişti de , kızılca kıyamet kopmuştu. Ne yapalım demokrasi işte. Değiştirebilecek gücümüz olmadıktan sonra sazlar neyi çalarsa onu oynayacağız.
Saygılar-sevgiler.
-
Sazlar neyi çalarsa onu oynayacağız :)
Beğendim.
-
Hep Milliyetçi Hareket Partisi'ni oyuma layık gördüm.
-
Bugun seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirdiniz?
Hiç sevmem ama, neden BDP şıkkı yok acaba?
-
Sayın agnusdei, ben de hiç sevmem. Ama yanlız onu değil, salt etnik kimliği temsil eden hiç bir oluşumu sevmem. Bence BDP. sadece etnik kimlik üzerinden uydurma siyaset yapmaya çalışan ve hatta feodal kesimde tehditlerle oy alan sözde siyasi parti kimliğinde, özünde ise siyasetle hiç ilgisi olmayan bir oluşum.
Saygılar-sevgiler.
-
Sayın agnusdei, ben de hiç sevmem. Ama yanlız onu değil, salt etnik kimliği temsil eden hiç bir oluşumu sevmem. Bence BDP. sadece etnik kimlik üzerinden uydurma siyaset yapmaya çalışan ve hatta feodal kesimde tehditlerle oy alan sözde siyasi parti kimliğinde, özünde ise siyasetle hiç ilgisi olmayan bir oluşum.
Saygılar-sevgiler.
Doğru söze ne denir, Ne denebilir ki Sayın Alşah...
Saygılarımla.
-
Yeri ve zamanı olmamasına rağmen TKP diye veremediğim fakat verebilseydim oy vereceğim siyasi partiyi belirteyim.
Saygı duyanlara saygılarımla.
-
Fil Eğitimi.
Önce derin bir çukur kazılıyor ve fil içine bırakılıyor, daha sonra 5-6 tane, baştan aşağı siyah elbiseli eğitmen, uzun bir süre bu file bu çukurda işkence yapıyorlar, aç bırakıyorlar, dövüyorlar.. Bir kaç ay sonra aynı adamlar gidip baştan aşağı bembeyaz elbiseler giyip çukura iniyorlar. Bu beyaz elbiseli aynı adamlar bu defa file yemek veriyorlar, sevip okşuyorlar, sıcak havalarda suyla serinletiyorlar...Ve fil bu beyaz adamlara karşı sempati duymaya başlıyor. Bir süre sonra da aynı adamlar fil(ler)i eğitmeye başlıyorlar.
Saygılarımla.
-
Fil Eğitimi.
Önce derin bir çukur kazılıyor ve fil içine bırakılıyor, daha sonra 5-6 tane, baştan aşağı siyah elbiseli eğitmen, uzun bir süre bu file bu çukurda işkence yapıyorlar, aç bırakıyorlar, dövüyorlar.. Bir kaç ay sonra aynı adamlar gidip baştan aşağı bembeyaz elbiseler giyip çukura iniyorlar. Bu beyaz elbiseli aynı adamlar bu defa file yemek veriyorlar, sevip okşuyorlar, sıcak havalarda suyla serinletiyorlar...Ve fil bu beyaz adamlara karşı sempati duymaya başlıyor. Bir süre sonra da aynı adamlar fil(ler)i eğitmeye başlıyorlar.
Saygılarımla.
Siyasi kavgaların ve savaşların alt yapısını izah etmek açısından çok güzel bir benzetme. İzlediğim bir belgeseli anımsattınız. Özgürlüğüne en düşkün hayvan fildir bu nedenle işkence yapılarak evcilleştirilmeye çalışılan fillerin geneli bu işlem sırasında ya çıldırır ya da ölür. Çok az fil evcilleşebiliyor.
Saygılarımla.
-
Elbette TKP ' ne vereceğim. Saygılar ::) ??? 8)
-
İginçtir ki Türkiye'ye 49 sene hizmette bulunmuş ve hala bulunmakta olan,Partimin adını ankette göremedim.....
Demokrat Parti
-
Kesin olarak destekliyorum dediğim bir parti olmasada. Oy verirken AKP karşısında en büyük güç olarak gördüğüm CHP'ye oy veriyorum. CHP çözüm mü? Bence tam çözüm değil, değişmesi ve yenilenmesi gerekiyor ama bu hali bile AKP'den iyidir diyip CHP'ye oy veriyorum.
-
Benim anlamadığım konu şu aslında. Kime oy attın diye sorsam kimse AKP'ye atmamış. Hadi ben atmadım sen atmadın o atmadı... Kim attı bu oyları arkadaş. 2 kişiden 1'i atmış.......
-
Bir görüşün arkasındaysanız bunu açık yüreklilikle söylemeniz lazım yani...