Tören Üstadı
Bir locada Tören Üstadı olarak anılan görevlinin yaptıkları, yalnızca herhangi bir “tören” sırasında değil, locanın tüm çalışmaları boyunca önem taşır. Bu görevi üstlenen kişinin toplantı gününde yapacağı o kadar çok iş vardır ki, bir yardımcısının bulunması öngörülür. Nitekim bazı büyük locaların uygulamalarında bu amaçla iki tören üstadı bulunur, “birinci tören üstadı” ve “ikinci tören üstadı” olarak anılırlar. Yapılacak işleri kendi aralarında kendi inisiyatifleriyle paylaşarak değil, önceden belirlenmiş görev tanımları ve sorumluluklarına uyarak yerine getirirler.
Bunun öyle olmasına karşın, gelin işi basite indirgemek için tek bir tören üstadı olduğunu varsayalım. Yoksa hangisinin hangi işi yaptığına ilişkin bir ayırım gerekecek ve bunun pek de önemi yok.
Hani görev unvanlarına takılıp duruyorum ya… Buna da bir başka bakımdan, her zaman yaptığımın tersinden takılayım. Şöyle ki, bu görevliye “tören üstadı” denilişini biraz yadırgıyorum. Nedeni de yaptığı işlerin çoğunun bir tören ile ilgili olmayışı. Gerçi şu Masonluğa kabul ya da derece artırılması törenlerinde asıl yükü üstlenen Muhakkik ya da Soruşturucu ile birlikte çalışır, mabede birtakım protokol konukları alınacağı zaman onların ritüelik bir törenle karşılanıp kendilerine yol gösterilmesinde çok özenli olur (bu nedenle de elinde kocaman bir asa taşır) ama herhangi olağan bir oturumda hiç de boş oturmaz. Eskiden dilimizde bu görevliye “teşrifatçı” denirmiş; her he kadar ben öz Türkçeden yanaysam da, sanki bu terim daha çok yakışıyor. Ancak ne yazık ki günümüz Türkçesinde bunun tek bir sözcükle verilebilecek bir karşılığı yok. (Belki vardır da ben bilmiyorum.)
İlk ve çok önemli bir görevi, mabedin çalışmaya hazırlanmasıdır. Gerçi bazı uygulamalarda bu görev daha sonra sözünü edeceğim “dış koruyucu” (gözcü) adlı görevliye verilmiştir ama bu durumda bile tören üstadı, dış koruyucunun yapmış olduğu tüm hazırlıkları mabetteki oturuma başlanmadan önce gözden geçirir. Nedir bu gözden geçirilecek olanlar?... Tüm aydınlatma düzeni ve ışıklar… Şalter ve anahtarların doğru dürüst çalışıp çalışmadığı… Şamdanlarının ışıklarının sağlam olup olmadığı… (Gerçi bunlar sonradan da pat diye gidebilir ama hiç olmazsa önceden çalışır durumda olmalı.) O günkü toplantıda herhangi bir sunu verilecekse ve bununla ilgili bir ışık düzeni ya da aygıt kullanılacaksa gerekli hazırlık… Genel ve nasıl bir oturum yapılacaksa ona ilişkin özel avadanlıkların her birinin olması gereken yerde bulunması… Görevlilerin kuşanımların hazır olması… Oturma yerlerinin dururu; hele protokol konuklarının katılacağı bir toplantı yapılacaksa… Saymakla bitmez; daha birçok hazırlık… Öyle ki, bu görevi ilk kez üstlenecek olan mason, toplantı öncesinde böyle hazırlıkların ve kontrollerin yapıldığını pek bilmez; hep hazıra konmuştur. Dolayısıyla bu görevi üstlenen bir masonun en azından bu nedenle bile kısa bir eğitimden geçmesi gerekir.
Bir de özetle oturum sırasında yaptıklarına kısaca değineyim:
Neyin ne zaman ve nasıl yapacağını çok iyi bilmeli, herhangi bir aksaklığa yol açmamalı, görevini eksik ya da yanlış yapmamalı, bundan ötürü bir uyarı almamalıdır. Bu nedenle tüm yapıp etmelerinde bir locada belki de en titiz davranan görevlidir.
Oturumun ritüelik açılış ve kapanışları sırasında ve ayrıca uygulanan çalışma yöntemi uyarınca birçok işi vardır. Her an uyanık olmalıdır. Yapacağı bir işin sırası geldiğinde, üstad-ı muhteremin ya da nazırlardan birinin anımsatmasına fırsat vermeden, zamanında davranmalıdır. Bu nedenle de tam anlamıyla her an hazır bekler. Gözünü üstad-ı muhteremden hiç ayırmaz; çünkü onun küçük bir el işareti hatta şöyle bir bakışı üzerine hemen yanına gitmesi gerekebilecektir.
Mabette herhangi bir şeyi bulunduğu herhangi bir yerden alıp bir başka yere götürmek, oturuma katılanlara bir şey dağıtılacaksa bunu yapmak, toplanacaksa toplamak, saymakla bitmez, her ne yapılması gerekiyorsa yerine getirmek hep onun görevidir. Öylesine ki, oturuma katılanlardan hiçbiri hiçbir koşul altında onun yapması gereken bir işi onun yerine yapmaz; yapamaz.