Neden bir türlü yükselmeyi seçmediğimizi anlayamıyorum.
Avukatlarımız herdefasında tarafımız,yargımız ise karşımız.
"İnançlar,ölçümler ve dengeler" sanki hepsi temelsiz...
Şimdilik Rasyonel sanılan değerleri kullanıp güce inananlar, bu temelleri kendilerine alet ederler; İrrasyonel yaratımı kendi değerlerine katıp onları kullananlarda....Bu durumda Mutlak sanılan bir denge çok az görülen bir olgudur.
Makro ve Mikro olanı ayrı ayrı tanımlamaya, her kavramı anlamaya başladığımız yer olan, ortadan başladık...
Geleneksel ölçümlerin tanımı,rasyonelliğin bir tür hazzıdır.Tanrısallığın ve soyutluğun hazzı ise, İrrasyonel sayılan ve olan geleceğin evriminde saklıdır.
Her kutup kendi temellerini geliştirerek,kullanarak ve açıklayarak bu hayattan haz alır.
Dengeler ise, bu 4 merdivenli kaosun basamaklarıdır.
Çok azı bu 4 taraflı merdivenin basamaklarında yükselebilir.Ne temeller ne de çatı; ne bilim ne de inanç; ne denge ne de yükseliş...İnsan başlangıç ,geçiş ve sonun anlamını mekan içinde görmedikce temeli sandığı temelsizliklere tuğla örmeye lanetli kalır.Aslında Sır, bir gömleğin düğmeleri ve ipleri kadar da basit olabilir.
Sevgiler