Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Hz. İsa hangi dine mensuptur?  (Okunma sayısı 128623 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 14, 2011, 02:44:37 ös
Yanıtla #30
  • Ziyaretçi

Sayın ADAM,

kaynakların bir çoğunun güvenilirliğinin tartışılır olduğunu sizde biliyorsunuz... o kadar uzağa gitmeye gerek yok sonuçta bu günkü gazeteyi okumanız yeterli yazılı kaynağın ne derece güvenli olduğu tartışılır,
bilimsel bulguları referans alırsanız daha mantıklı olur, mesela arapların dna'sı ile yahudilerin gen yapısı benzerlik gösteriyor uzaktan akraba... o güvenilir olmadığını söylediğiniz kaynak bunu binlerce yıl önce söylemiş....
israil'in tarihcileri o dönemde tarihe not düşmüştür bu notlar tanakh'ın içindedir... tanakh gökten inmemiştir olayları anlatır ve tarihi bilgiler verir...
dönemin yahudileri tarafından olayları yazılı ortama aktarmıştır ... fazla derine girmek istemiyorum bana kalırsa şuanki basın olsun tarih kitapları olsun eski kitapların daha doğru olduğunu düşünüyorum kişisel olarak , bu tabiki sizi balamaz siz dilediğinizi düşünmekte yada hangi görüş olursa olsun kabullenebilirsiniz...


Saygılarımla,
418


Eylül 14, 2011, 04:02:22 ös
Yanıtla #31
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın 418'e katılırım.

Özellikle günümüzün yazılı basını konusunda katılırım.  İçinde olduğum olayların nasıl yanlış aktarıldığını, pirelerden nasıl deve yapıldığını çok görmüşümdür. Bu nedenle yaszılı basın kendi güvenilirliğini ortadan kaldırmıştır.

Görsel basının da ondan aşağı malır yanının bulunduğunu söyleyebilmek zordur.

Tarih kitaplarında da çok yanlış vardır. Çünkü tarih, egemen güçlerin istediklerinin yazılı hale getirilmişi ya da olayların egemen güçlern istediği biçimde derlenip aktarılışıdır.

Ancak tarihte zor da olsa bir bilimsel yöntem uygulaması olanağı vardır. Söz konusu bilimsel yöntem azıcık kendine özgüdür; pozitif bilimlerin yöntemi değildir; olamaz da.

Tüm bunların ötesinde Tevrat, kapsamı bakımında elbette sorugulanabilecek bir yazımdır. Çünkü kapsamında birçok yanlış vardır ve o yanlışların yanlışlığı kanıtlanmıştır. Böyle olunca doğru mu yanlış mı bilemediğiniz bir bilgiye nasıl güvenirsiniz?

Bu güven %95 oranında varsa iyi... O zaman zaten bilimsel yönteme yaklaşırsınız.

Sonra da aklınızı kullanırsınız; isterseniz....  Ben istemenizi öneririm.



 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 14, 2011, 04:16:05 ös
Yanıtla #32
  • Ziyaretçi

Sayın ADAM,

bu dediğim diğer kitaplar içinde geçerli mesela arapların kadın değiştirdiğini arasanız tarasanız bulamazsınız adamlar bizim atalarımız kadın değiştiriyordu mu diyecek ?? şuanki kültürel baskı altında bu mümkün değildir bulmanız...
abd deki wife exchange(eş değiştirme) tarzı taa zamanında araplar zamanında yapılıyordu, bunu nerden biliyoruz ?
çünkü araplar islama geçince kuranda yazar eş değiştirmek yasaktır tarzında bir ibareye uymakla yükümlüdür...
bu konuyu turan dursun'un kitabından seneler evvel okudum bazı köylerde wife exchange yapılıyormuş eskiden.... özellikle doğu illerimizde... kitapta yazdığına göre....
sonuç olarak ben bu tarz kaynakları güvenilir olarak kabul ediyorum o zamanki olayları aydınlatması açısından tabiki...
malesef yazarlarımız cahil, bir arkadaşım mail ile bir yazı göndermişti bir islamcı gazete yazarı yazısını okurken gülümsedim... dedim bu kadarda olur mu hem cahil hem yazar...

Saygılarımla,
418


Eylül 14, 2011, 09:23:52 ös
Yanıtla #33
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Selamlar,
birinci sorum sayin Laus Deo arkadasa "o zaten Tanri"nin kuzusudur" derken Isa" nin Tanri"nin oglu oldugunumu kastediyorsunuz?( bence olmasinda bir mahsur yoktur)
Ikinci sorum sayin ADAM arkadasa, yakin tanidigim yahudi arkadaslardan aldigim bilgide, yahudi olmak icin yahudi bir anneden dogmanin sart oldugunu ama babanin fazla önemli olmadigi yönünde, siz nedersiniz?
Saygilar


Eylül 14, 2011, 10:25:48 ös
Yanıtla #34
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 229

Sayin Tij,

Benim bir sey soyledigim yok. Ben sadece Isa'ya atfedilen isimlerden birini yazdim. "Lamb of God" yani Tanri'nin kuzusu...

Sayin ADAM'a sordugunuz soru icerigindeki bilginiz dogru, fakat Yahudi bir anneden Gayri-Yahudi bir babadan dogan cocugu Musevi cemaatin icine almasinin zorluklari oldugunu biliyorum. Ama Yahudilik'te kan bagi anneden gecer, dolayisiyla haklisiniz.

Esenlikler,
Laus Deo.
YY & Y


Eylül 14, 2011, 11:14:56 ös
Yanıtla #35
  • Ziyaretçi

Sayın Tij,

isa tanrının oğlumu ? aslında bu olay şurdan kaynaklanmakta , yahudilerde anne ve babanın belli olması önemli bir husustur, yahudiler wife exchange yapmazlar onlara göre çocuğun annesi babası belli olması gerekmektedir yoksa çocuk halk ağızıyla ... olur, bu kültürel bir konu birazda araplarla yahudilerin arasındaki kültürel çizgi burda yatar...
şimdi kendinizi dindar bir çevrede olduğunuzu düşünün ? bir çocuk var ortada millet bu çocuk kimin ? diye sormaz mı ? sorar, şuanki tıp'a görede  yumurta ile spermi döllemesi ile gerçekleşmektedir'der tabiki bu kısım bu işin bilimsel kısmı yani 23 kromozom anneden 23 kromozom babadan alması gerekiyor....
neyse konuyu dağıtmayalım, o dönemdede kim bu çocuğun babası dendiğinde tanrı demişler...
hristiyanlara göre farklı anlaşmazlıklar mevcut bir kısmı isayı tanrı olarak kabul etmekte bir kısmı peygamber bir kısmı tanrının çocugu vs...
bunuda 3lü birlik ile ifade etmektedir, ana, baba, kutsal ruh kısaca değinmem gerekirse, ana dedikleri meryem oluyor , meryemi katolik alemde yeri büyüktür ve dua ederler vs... protestanlığa göre meryeme pek girmezler aslında bu dediğim tam doğru bir kavram değil binbir çeşit tarikatı var hristiyanların... farklı düşünce ve açıklamaları var....
mantık şuna dayanır , tanrının ruhu isanın bedenine girdi ve ordan konuştu iletişime geçmesi vs..  hristiyanlarda tanrının herşeye gücü yeter diye düşünüp 3 lü birliğe inanmaktadırlar.. aslında mantıksız gibi görünüyor başta fakat biraz araştırınca mantıklı kısımlarıda var.... kendilerine göre
yahudilerdede sahte peygamberleri öldürmek sevap olduğundan kendisini şikayet etmişler romalılara halkı bölücü faliyeti var mı dediler artık fazla tefarruatını bilmiyorum...
romalılarda kendisini çarmağa gerdiler...

sonuç olarak :
1- 3lü birlik (hristiyanlık vs.. ) en az  müslümanlık kadar mantıklıdır
2- inanç bazı kabullerin kesinliğine inanmaktır
3- görüşler inançlar ve tarikatlara göre değişmektedir...

Saygılarımla,
418


Eylül 15, 2011, 10:10:50 öö
Yanıtla #36
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sayın karahan,

Yahudi ırkı ibrahimle başlamıyor daha evveldende vardı... , kavim olarak....


Saygılarımla,
418

Çok fazlası ile zorlama bir söylem hiç alakası yok,heleki bir yorumcunun tanrının secilmiş kavmi yada kulları deyimi varki kendisi bile inanmış.Bu tamamen anlatımdaki yorum farkından dolayı o söz söylenmiş.Aslına bakarsanız bende o konuda kendimi şanslı sayıyorum bende seçilmiş ve allah tarafından sevilen bir kulum çok narsist ve egoistçe bir söz oldu değilmi.Eğer bu tanımı kullanırsanız ve karşı tarafıda inandırırsanız bu size artı bir değer katar eşitlik ilkesi hemen bozulur.Tüm kitaplarda şu anlatıma rastlarız allah katında kul eşittir ama nedense söz konusu yahudiler yada israiloğlu kavmi olunca birden durum değişiyor allah tüm yaratma nedenlerini bu kavim için ortaya koymuş böyle bir allahı diğer kullar ne yapsın o kadar zorlamaki hiç bu tarafa dönüp bakılmıyor bile.




Semit, İbrani, İsrailoğlu ve Yahudi kelimeleri üzerine birkaç alıntı yazı verelim.

Semit (yada “Şemit”) Hz Nuh’un çocuklarından Şem’in soyundan gelen demektir. İbrani ise Şem'in torununun çocuğu olan İber’in soyundan olanlara verilen isimdir. Dolayısıyla bütün İbraniler Semit’dir ancak bütün Semitler İbrani değildir.

İber’den 6 kuşak sonra İbrahim (as) doğmuştur ve kendi soyu başlamıştır. İbrahim (as) İber ve Şemit soylarının ikisinden de gelmektedir bu sebeple hem Semit hem de İbrani olarak adlandırılabilir.

İbrahim’den İshak, İshak’dan da Yakup biçiminde soy devam etmiştir. Yakub (as)’ın ismi aynı zamanda İsra’il olarak bilinmekte ve 12 oğlu vardır. Oğulları ve onların soyları İsrailoğulları olarak adlandırılmaktadır ve onlar hem Şemit hem de İbranidirler. Ancak bu gerçek ne İbrahim (as)’ı ne de oğlu İshak (as)’ı İsrailoğullarından yapmaz. Bazıları Yahudi ve İsrailoğulları kelimelerinin anlamlarını değiştirerek İbrahim peygamberin Yahudi olduğunu iddia etmektedirler ki, İbrahim peygamber İsrailoğullarından bile değildir ve Yahudi sözü İbrahim peygamberden yaklaşık 1000 sene sonra İncilde kullanılmaya başlamıştır. Burada dikkat çeken husus Kuran’ın ısrarcı ve net biçimde İbrahim peygamberin ne Yahudi ne de Hristiyan olmadığı düşüncesine vurgu yapıyor olması ve muhataplarını  susturmasıdır. Bu kelimeleri hangi manada kullanırsanız kullanın, ne din ne de ırk bakımından, İbrahim peygamberin Yahudi olmadığı apaçık ortadadır.

Yakubun (İsra’il) oğullarından biri Juda’dır (İbranice Yahuda). Onun soyu Yahudiler (Judahites) olarak adlandırılmaktadır ki Yunancada bu kelime Ioudaioi (Judagiller) olarak kullanılmaktadır.

Tevratta Yahudi sözcüğü 3 farklı manada kullanılmaktadır:

1- ırki olarak Yahud kabilesine bağlı olanlar,

2- güney “Yahud Evi” bölgesinin vatandaşı olan ve Yakup peygamberin iki oğlu Bünyamin ile Levi’nin kabilelerinin mesnupları. Bu manada kelime, hem coğrafik hem de ırki anlam taşır,

3- Yahudanın dinine tabi olanlar manasında kullanilir ki; bu kullanim şekli, dini ifade eder.

İncilde Yunanca Ioudeos kullanılır ki, bu kelime Yahudigiller (Yahudioğulları) biciminde tercüme edilebilir. Bu kelime İncilde şu 3 farklı kullanim biçimine sahiptir:

1- Juda’nın kabilesinden olanlar (ırki kullanim biçimi),

2- Judea bölgesinin vatandaşları (Galile yada Samiriye olmayan) bu şekildeki kullanım biçimi de coğrafik ve ırki manayı ifade eder. Aynı zamanda İsrailoğulları soyundan olmayan Judea bölgesi vatandaşlarını da kapsar,

3- Musa (as)’a ve diğer peygamberlere verilen şeriate tabi olan Judah’ın dinine tabi olanlar.

Sonuç olarak deriz ki:

1- Bütün İsrailoğulları İbrani ve Semitdir.

2- İsrailoğullarından sadece çok azı Yahudi olarak adlandırılmıştır.

3- Birçok kimse İsrailoğulları soyundan gelmedikleri halde –sırf Yahud bölgesinde yaşadıkları yahut da kendilerini Judah’ın dinine atfettikleri için- Yahudi olarak adlandırılmışlardır.

Dolayısı ile sn.adam'ın dediği gibi direkt soyların gelişine bile baksak bu forumda kullanılan bir çok sözün maalesef basma kalıp olduğu görülür.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Eylül 15, 2011, 10:37:59 öö
Yanıtla #37
  • Ziyaretçi

Çok fazlası ile zorlama bir söylem hiç alakası yok,heleki bir yorumcunun tanrının secilmiş kavmi yada kulları deyimi varki kendisi bile inanmış.Bu tamamen anlatımdaki yorum farkından dolayı o söz söylenmiş.Aslına bakarsanız bende o konuda kendimi şanslı sayıyorum bende seçilmiş ve allah tarafından sevilen bir kulum çok narsist ve egoistçe bir söz oldu değilmi.Eğer bu tanımı kullanırsanız ve karşı tarafıda inandırırsanız bu size artı bir değer katar eşitlik ilkesi hemen bozulur.Tüm kitaplarda şu anlatıma rastlarız allah katında kul eşittir ama nedense söz konusu yahudiler yada israiloğlu kavmi olunca birden durum değişiyor allah tüm yaratma nedenlerini bu kavim için ortaya koymuş böyle bir allahı diğer kullar ne yapsın o kadar zorlamaki hiç bu tarafa dönüp bakılmıyor bile.
tabiki kendi inandığınız kurana karşı gelip şirk koşup ben yahudilerin üstün olduğuna inanmıyorum diye bilirsiniz , onada saygı duyarım...
tabiki inek(bakara) suresini okumadıysanız oda ayrı konu....

2:47 -    Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimeti ve vaktiyle sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın.
2:122 -    Ey İsrailoğulları! Sizlere ihsan ettiğim nimetimi ve sizi vaktiyle âlemdeki ümmetlere üstün tuttuğumu hatırlayın!


Saygılarımla,
418


Eylül 15, 2011, 10:48:26 öö
Yanıtla #38
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Haklısınız düz bakarsan aynı sizin dediğiniz anlam çıkıyor.Ama aslı öyle değil.
o ayet tarihlerinde yaşanmış farklı bir olaya istinaden vardır.Hani hep deriz ya tarihi anlamak için o devir ve şartlarını bilmek gerek diye bu ayetinde inme sebebi vardır.

MESCİD-İ Aksâ'nın tarihinde altın devirleri olmuştur.
 
Tespit edebildiğim kadarıyla; huzurla, dopdolu üç altın devri vardır:
 
Altın devri
 
Milattan önce binli yıllarda, Hz. Dâvud (A.S) tarafından temelleri atılıp, duvarları bir adam boyu yükseldikten ve O'nun vefatından sonra yerine geçen oğlu Süleyman (A.S) tarafından, binbir mücevheratla, cinlerin de istihdamıyla Mescid-i Aksâ yapılmıştır.
 
Musa (A.S)'dan beri devam eden “Tabut-u Sek-ine” yi, yani Ahit sandığını o mescide koydular.
 
O dönem, hem Mescid-i Aksâ'nın, hem Kudüs'ün ve hem de İsrail oğullarının altın devri ve altın çağı olarak tarihe geçmiştir. Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim'de iki ayrı ayette ve iki yerde, bu devri metheder:
 
“Ey İsrailoğulları, size verdiğim nimetimi ve vaktiyle sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın.” (2;47)
 
Ey İsrailoğulları, size verdiğim nimetimi ve sizi (bir zaman) âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın.
 
Ey İsrailoğulları, ey Yahudi topluluğu, ey Yakubun torunları, geçmişlerinize, ecdadınıza verdiğim nimetlerimi ve sizi bir zaman âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın.
 
Allah Teâlâ, İsrailoğullarını, Firavunun zulmünden kurtarmış, denizi yarıp onları karşıya geçirmiş, çöllerde onlar için taşlardan sular fışkırtmış, gökten yemekler indirmiş, soylarından birçok Peygamberler getirmiş ve böylece onları, kendi zamanlarında yaşayan insanlardan üstün kılmıştır. Yoksa bu ifadede, onların, gelmiş geçmiş bütün insanlardan üstün oldukları kastedilmemektedir.
 
Resulullah (SAV) İsrailoğulları'nın bütün âlemlerden üstün olmadıklarını, bu şerefe ancak Ümmet-i Muhammed'in nail çokluğunu beyan eden bir hadis-i şerifinde buyuruyor ki:
 
"Sizler, yetmiş ümmeti tamamlıyorsunuz. Sizler, Allah katında o ümmetlerin en hayırlısı ve en üstünüsünüz.”
 
Ayrıca, burada İsrailoğulları'nın Allah'tan gelen Hakk'ı sahiplenen tek kavim oldukları, bu nedenle diğer insanlara önder olmakla ve bütün milletleri O'na boyun eğmeye ve Doğru yola çağırmakla görevlendirildikleri dönem kastedilir.
 
“Ey İsrailoğulları, sizlere ihsan ettiğim bunca nimetimi ve vaktiyle alemlerin üzerine çıkardığımı hatırlayın.” (2;122)
 
Ey İsrailoğulları! Size, her şeyden önce Âdem soyu içinde kitap ve nübüvvete aşina olmanız, ilâhî ahdin sorumluluğunu yüklenmiş büyük bir ümmet olmanız ve bir de Musa kavminden bulunmanız dolayısıyla hitap edildi, lakin dinleyenleriniz çok az oldu. Şimdi onları destekler mahiyette bir de İbrahim soyundan gelmeniz dolayısıyla bazı ihtar ve uyarılara muhatap tutulacaksınız. Kitap ehli ne demekmiş, nasıl olurmuş, gördünüz ya! Artık insafa gelerek aklınızı başınıza alarak vaktiyle size ihsan ettiğim nimetlerimi, nübüvvet nimetimi ve bilhassa ahir zaman nebisinin gönderileceğini bildiren vaadimi ve onun bir mukaddimesini teşkil eden geçmişteki devleti ve o zaman sizi bütün akıl sahiplerine üstün tuttuğumu hatırlayınız.
 
Buradan itibaren yeni bir hitap başlıyor. Bu hitabı anlayabilmek için aşağıdaki noktalar göz önünde bulundurulmalıdır:
 
* Hz. İbrahim (A.S) Hz. Nuh'tan (A.S) sonra Allah tarafından İslâm'ın evrensel mesajını yaymakla görevlendirilen ilk peygamberdi. Davetine kendi ülkesi olan Irak'ta başladı ve insanları İslâm'a (Allah'a teslim olmaya) çağırdı. Daha sonra aynı görevle Suriye, Filistin, Mısır ve Arabistan'a gitti. Bunu takiben, çeşitli yerlere elçilerini gönderdi. Yeğeni Lut'u eski Ürdün'e; oğlu İshak'ı Suriye ve Filistin'e; büyük oğlu İsmail'i de Arabistan'a gön-derdi. Daha sonra Allah O'na, Mekke'de, Kâbe adı verilen bir ibadetgâh yapmasını ve orayı davetinin merkezi olarak belirlemesini emretti.
 
* Hz. İbrahim'in (A.S) iki oğlundan iki kavim meydana geldi; İsmailoğulları ve İsrailoğulları. Birincisi Arabistan'a yerleşen Hz. İsmail'in (A.S) torunlarıydı. Kureyş ve diğer bazı Arap kabileleri O'nun doğrudan torunları oluyorlardı. Fakat ger-çekte Hz. İsmail'in (a.s.) torunları olmayan Arap kabileleri de, O'nun davetinden az çok etkilendikleri için O'nun torunları olduklarını iddia ediyorlardı.

İkincisi, yani İsrailoğulları, İshak'ın oğlu Yakub'un torunlarıydılar. Hz. Yusuf, Hz. Musa, Hz. Davud, Hz. Süleyman, Hz. Yahya, Hz. İsa (Allah'ın selâmı hepsinin üzerine olsun) ve birçok peygamber bunların arasından çıkmıştır. Bunlar Hz. İsrail'den (Yakup'un ikinci ismi) sonra İsrailoğulları adını almışlardı. Onların dinini kabul eden başka gruplar da bu kavme katılmışlardır. Hz. İsa (A.S) dahil bütün İsrail peygamberleri İslâm'ı, Allah'a teslimiyeti yaymaya çalışmışlardır. Fakat İsrailoğulları bozulup dinlerini (İslâm) kaybedince, Yahudiliği, daha sonra da Hıristiyanlığı icat etmişlerdir. Mescid-i Aksâ'nın altın devri en büyük ümidimizdir.

ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Eylül 15, 2011, 11:13:11 öö
Yanıtla #39
  • Ziyaretçi

sizce yorumlar kesinmidir ?
cevap belli bir şeyi bir insan farklı diğer insan farklı yorumlar.. gerçek herzaman insana mantıklı gelir mi ?
kuran araplar tarafından o dönemde peygamber olarak kabul edilen muhammed tarafından mı derlenmiştir ?
peki yorum kitapları araplar tarafından peygamber olarak kabul gören muhammed tarafından mı kabul edilmiştir ?
bir yorumcunun yorumunu kesin gibi önümüze sunmak ne derece doğrudur ?
belkide onu oraya gerçekten yahudilerin üstün olduğunu kabul edip yazmışlardır olamaz mı ?
biraz tarihi bilgide ben vereyim,
o dönemde yahudiler araplarla beraber yaşamaktadır, ve araplar yahudileri tanımaktadırlar , araplar sapık bir milletti , birinin kızı olduğunda misal 9-12 sene sonra tüm kabile üstünden geçerdi kızın , o yüzden içersinde kıskançlık duygusu olan araplar kendi çocuklarını diri diri toprağa gömerlerdi... kadınlarını birbiriyle değiştirirlerdi abd deki wife exchange gibi...
şimdi islamcı yorumculara sorsak ne derler eskiden cehalet vardı islam gelmeden önce insanlar barbardı kendi çocuklarını öldürürdü vs.. diyecekti..
kedi köpek bile zorda kalmadıkça kendi çocucuğunu yemez yada sahip çıkar ...
arapların yaşadığı yerde hristiyanlar ve museviler vardı hem hristiyanları hem yahudileri araplar tanıyordu , yani üstün olup olmayacaklarını bildiklerini tahmin etmekteyim...
hatta o dönemde bazı yahudiler müslüman olmuştur, ve bazı hristiyanlarda bazı rivayetlere göre cennete girecek diye müjdeli 10 kişi arasında yer alırlar...
bu benimkide yorumdur sonuçta...
yorumları %100 doğrudur diye kabul etmek manasız elimizde kristal kürelerimiz yok geleceği yada geçmişi görelim...


Saygılarımla,
418


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
40 Yanıt
43035 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 17, 2019, 02:23:49 ös
Gönderen: Surgeus
0 Yanıt
6060 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 14, 2007, 09:02:58 ös
Gönderen: shemuel
10 Yanıt
18094 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2018, 01:38:53 öö
Gönderen: Venus
0 Yanıt
4226 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2010, 12:15:10 öö
Gönderen: MASON
19 Yanıt
11296 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 28, 2012, 03:50:32 ös
Gönderen: karahan
2 Yanıt
3970 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2016, 12:34:03 öö
Gönderen: Alşah
6 Yanıt
6096 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 22, 2013, 09:04:03 ös
Gönderen: hakan_34_06
2 Yanıt
4081 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 13, 2014, 11:20:56 ös
Gönderen: Melina
1 Yanıt
3256 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 22, 2016, 09:39:18 öö
Gönderen: Birisi
13 Yanıt
5824 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 16, 2018, 06:10:21 öö
Gönderen: ruzber