Masonlar.org - Harici Forumu

 

Anket

Hükümetin uyguladığı politikalar sivil darbe mi?

evet sivil darbe
29 (82.9%)
hayır demokrasiyi genişletiyor.
6 (17.1%)

Toplam Oy Verenler: 22

Gönderen Konu: 2.Adil Düzenciler demokrat olmayı başarabilecekler mi?  (Okunma sayısı 3835 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 24, 2009, 04:33:33 ös
  • Ziyaretçi

 Saygılarımla derken yeni bir konu başlatmak isterim İsrail Cumhurbaşkanı Peres bir acıklamada bulundu ve dedi ki Demokrat olmayan bir kurumun yani ordunun demokrasiyi koruduğu yegane ülke Türkiyedir herhalde kimse bunda bir gerçeklik payı yok diyemez Erbakanı görevden uzaklaştırmasaydı bu ülkenin geleceği sanırım sistemli olarak uygulanmaya başlayan düşük yoğunluklu bir şeriat olucaktı...

Ben çoçukken halen cocuğum ya neyse bu ülkede sağcılar vardı solcular vardı sol görüş belliydi zaten Shp ile başlar ve bugunki DTP'nin babası olan Hadep ile biterdi,bunlar aralarında seçim ittifakına bile gitmişlerdir aşırı uçlardan Refah partisiyle de milliyetçi çizgideki MHP bunlarda sağcıydı ,Osmanlıcıydı dindarlar milliyetçiler bu partilere oy verirdi devletçi bir yapıları vardı hak ve özgürlükler kendilerine göre yorumlarlardı daha açıkcası kılık kıyafet kanunlarının değişmesini,faizin kaldırılmasını isterlerdi çünkü Adil düzen böyle gelecekti bunlarda kendi aralarında ittifaklar yaparlardı.Aleviler sol partilere oy verirlerdi bugünkü gibi Akp ile flort edip onların saflarından aday olmazlardı,ama şimdi bakıyoruz Akp bir Adil Düzen partisi olmasına rağmen Alevilerin ,Kürtlerin haklarını koruyor Demokratik açılım diyor.Hiç hazetmedikleri bir unsur olan Azınlıklardan yana taraf oluyor ....

Yeni sivil toplum örgütleri çıkıyor baş örtüsü sorunu yeni aydınlar doğurdu bunlar hak isteyen solun ağzını kullanan namazlarını kaçırmayan tipler ben bunların tamamına 2.Adil düzenciler diyorum.Samanyolu tv yi açın Kanal A yı burda hep ergenekon karşıtlığı var nerdeyse milliyetçiliğe sövüp saymadıkları kalıyor.Bir terör örgütü tarafından kuşatıldığımız izlenimi veriyor bizlere herşey ve yıllarca laf atmadıkları orduya demediklerini bırakmıyorlar.

Bu yeni çıkan aydınlar tv kanalları genç siviller Akp acaba göründüğü kadar demokrat mı?Alevilerin haklarını korumaya çalışırken acaba gerçekten laik ve ilericiler mi yoksa konu gelip dolaşip baş örtüsüne özgürlüğe mi gelecek ben doğrusu merak ediyorum.

Sudan lideri El Beşirin yaptıkları raporlara rağmen katliam olmuyorda Dersim olayları mı katliam oluyor vaya filistin mi?

Sizce bu örgütler ne kadar aydın 2. adil düzenciler ne kadar demokrat?Her eylemlerinde neden solculardan bir grupta buluyorlar ve İran devrimi böyle gelmedi mi?Bu arada orducu veya aşırı kemalistlerden değilim beni tanıyan tanır..

Saygılarımla.....



Kasım 24, 2009, 04:56:52 ös
Yanıtla #1
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Amurdad

Söyleyeceklerimi üzerinize alınmayın ama şu bir gerçekki onuda ifade etmek zorundayım.Yukarıda yazdıklarınız son zamanların modern toplu paranoyalarıdır,buradan beslenen bayağı zümre var,bu grupların gerçeklerle yada gerçeği anlamak ve algılamakla hiç işleri yok.Bu zümrelere osmanlı dönemindeki İSTEMEYÜK'çüler gözü ile bakmak sanırım yanlış olmaz.

Şeriatçılar diyenler şeriatın tam keliöe karşılığını acaba biliyorlarmı

Laiklik isteyenler hala tarifini bile yapamıyorlar sana göre laiklik bana göre laiklikten öte geçmiş değil.

1.ve 2.nci Adil düzenciler yada düzencilik nedemek acaba açılımı nedir fikri olan varmıdır neyi savunmuştur bu insanlar anlayarakmı yoksa bağnazdır,yobazdır bunlar yakıştırmaları ilemi sorgularız bunları.Ne anlatmak istediklerini acaba hiç dinledikmi.

Kendi adıma ben itiraf edeyim yıllarca bende Erbakan bu gözle baktım ama şu gerçeği dilinde pelesenk etmesini yeni yeni öğrendim ki oda faizin topluma ve ekonomiye verdiği zarardır.

Demokrat olmak yada demokrasi nedir acaba tam sağlıklı olarak uygulayan bir ülke bile olduğunu zannetmiyorum ben.

Hazmedilemeyen demokrasiler ve fikirler ülkesidir burası Akp liler bazı konulardaki uygulamaları yaparlarken ağızlarından kaçırsalarda aslında doğruyu diyorlar ya sen kendi bildiğin gib doğruyu yapacaksın yada başkaları gelir senin adına bunu yapar.

Kimileri çok alınıp gocundular bu lafa belki ama yalanmı bir çok konuda çeşitli ülke ve kurumların yönlendirmeleri ile kararlar almıyormuyuz.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 30, 2009, 07:51:40 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

........Diğer taraftan, kurucu ideolojinin topyekûn sorgulanmasına dayalı bir büyük değişimi, el yordamı siyasetler ve en kötüsü “karşı dayatma” hamlesi ile halledebileceğini sanan bir iktidar cephesi var
.........Ne acıdır ki Türkiye’de siyasal süreç, bu zemine yanaşmak değil, uzaklaşmak yönünde ilerliyor. İki taraflı hamleler bu yönde. Gerisi lafı güzaf!

Birileri, hâlâ laikliğe ilişkin hukuki içtihadı imam hatiplinin önünü kesmek yönünde yapmayı çözüm olarak görüyor. Diğeri, demokrasi diye diye geldiği iktidardan, üniversitede en çok oy alan adamın rektör olmasının önünü keserek yol almaya çalışıyor.
Nuray Mert Hurriyet 30 kasım 2009


Ocak 13, 2010, 12:15:02 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

AKP'nin anayasa çalışmalarını yorumlayan Sabih Kanadoğlu'ndan tartışma yaratacak sözler haber 10'nun haberi 2008
Yargıtay Onursal Başsavcısı Kanadoğlu, AKP'nin aldığı yüzde 46 oyla istediğini yapmaya çalıştığını belirtti. Böyle bir durumda her yüzde 46 oy alanın kendi anayasasını yapabileceğini belirten Kanadoğlu, yetkisi olmadan anayasa yapmaya çalışan AKP'nin bu tavrını 'sivil darbe girişimi' olarak tanımladı. Anayasa hukukçusu Doç. Dr. Bertil Emrah Oder de meşruiyet sorununun aşılması için kurucu meclis gerekliliğine vurgu yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın aylar öncesinden açıklanacağını duyurmasına karşın halen gün ışığına çıkmayan anayasa değişiklik taslağı, meşruiyet tartışmasını da beraberinde getirecek. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu , AKP'nin anayasayı değiştirme yetkisi bulunmadığına işaret ederken "Anayasayı ideolojilerine dayanak yapıyorlar" dedi.

Kanadoğlu, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerdeki ilkelerin başka anayasa maddesiyle değiştirilemeyeceğine dikkat çekerek "Başlangıçtaki ilkeleri sulandıracak ya da yok edecek metin getirilirse bu düzenlemeler de şeklen denetime tabi olur. Değişiklik yaparken anayasada hâkim olan ilkeleri bir tarafa atamazsınız" diye konuştu.

AKP'nin yeni anayasa yapma yetkisi olmadığını kaydeden Kanadoğlu, yetkisiz bir kurulun hazırladığı metnin halkoyuna sunularak meşruiyet kazanamayacağını kaydetti. AKP'nin aldığı yüzde 46 oyla istediğini yapmaya çalıştığını anlatan Kanadoğlu, "4 yıl sonra bir başkası yüzde 46 alırsa o da yeni bir anayasa mı yapacak? Böylesi bir durumda her yeni gelen kendi anayasasını yapmaya kalkar. Hiçbir anayasa kendisini tamamen ortadan kaldırma yetkisini vermez. Dünyada bunun üç istisnası vardır. Anayasada hiçbir kişi ve organın dayanağını anayasadan almayan yetkiyi kullanamayacağı ilkesi var. Böyle bir yetki yokken bu işe kalkışılırsa bu sivil darbeye dönüşür" diye konuştu.

Anayasa hukukçusu Doç. Dr. Bertil Emrah Oder de, anayasa değişikliğinin hangi noktalarda gerekli olduğunu ve katılımcı sürecin hazırlanması gerektiğini belirterek "Bunu hazırlayacak olan da kurucu meclistir" dedi. "Anayasa günlük bir politika malzemesi olamayacak kadar ciddi ve ağır bir konudur" diyen Oder, "Eğer bunun ayırdında olsalardı anayasa tartışmasını bu kadar rahat önümüze sürmezlerdi. Siyasal elitlerimizin anayasa hukukunun bir üst norm olduğu konusunda duyarlılığı yok. Eğer olsaydı bu kadar basit, gündelik, kısa sürede yapılabileceği mesajı verilmezdi. Meşruiyet açısından kurucu meclisin olması şart" diye konuştu.

"Eğer halk yeni bir anayasa yapmak üzere Meclis'i seçmiş olsaydı meşruiyet sorunu aşılabilirdi" diyen Doç. Dr. Oder, şunları söyledi: "Siyasette bütün yaşadığımız sorunların anayasa ile aşılabileceği yanılgısı var. Yaşanan ekonomik, sosyal sorunların kökeni anayasal değil. Siyaset sıkıştığı noktada anayasa tartışması başlıyor, hastalık halini aldı. Sorun, bir hukuksal metinden çok taşıyıcı olan toplumsal ve siyasal kültürün değiştirilmesidir. Bunu da ancak doğru bir siyasetle değiştirebilirsiniz. Anayasa değişikliği sihirli bir formül değildir sorunların çözümünde."

YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da iktidar partisinin milletvekillerinin bile hazırlanma süreci ve içeriğinden haberdar olmadığı bir metnin toplumsal sözleşme olarak nitelendirilemeyeceğini vurguladı. Eminağaoğlu, "Anayasa, devletin yapısını, işleyişini, hak ve özgürlükleri düzenleyen metin olduğuna göre, böyle bir metnin tek bir siyasi parti tarafından hazırlanması, ortaya hukuk devletini ya da demokratik devleti değil, parti devletini çıkarır" dedi.


Şubat 12, 2013, 02:25:42 öö
Yanıtla #4
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 286
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Kanadoğlu'na katılmam mümkün değil.
Değişik: 3.10.2001-4709/1 md.) Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;
değişikliği yapılmış. Kanadoğlu anayasadaki maddelerin değerlerinin farklı olduğunu söylüyor bir nevi. Değiştirilemez maddelerle ifade özgürlüğü maddelerinin aynı değerde olmadığını söylüyor.
Kanadoğlu'nun düşüncesiyle bir ülkede anayasa değişikliğini yapmak çok zor mahkeme sadece değişiklik olduğu için bile her teklifi reddedebilir.
Kurucu meclis fikrine katılıyorum ama usul nasıl olacak bilmiyorum ve sonuca nasıl varılacak kurucu meclise benzer uzlaşma komisyonu sonuç vermedi.
Sivil darbeyi siyasi literatüre biz katmış olduk sanırım ama burada halkın da bu darbenin bir parçası ( bilinçli ) olduğu anlamı çıkmaz mı ?
AKP'nin yaptığına en uygun tanım demagojidir fakat iş dünyası profesörler eli kalem tutanlar da işin içinde postmodern demagoji.
Postmodernle başlayan ve henüz duymadığım bir kavram kullandığım için çok mutlu hissettim kendimi benim neyim eksik ?  :) :)
Alevilik için ise şöyle bir yorum buldum :
http://gundem.milliyet.com.tr/turkiye-de-alevilik-alevilerden-bahsedersek-sunni-oylari-kaybederiz/gundem/gundemdetay/23.01.2013/1659055/default.htm

Alevilerin siyasi tarihimizde CHP'ye oy vermesi çok normal ama bence bu tanıdığım alevilerle olan sohbetlerimde de sol veya Kemalizmle ilgili değil laiklik odaklı bir refleks olarak tanımlandırılabilir şahsi ve gördüklerimle vardığım bir kanaatimdir.
« Son Düzenleme: Şubat 12, 2013, 02:30:46 öö Gönderen: Etimolog »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
DYP+ANAP= Demokrat Parti

Başlatan Ittihatci « 1 2 3 » Guncel Konular

26 Yanıt
12801 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 27, 2007, 10:19:12 ös
Gönderen: HUTGIN
0 Yanıt
1751 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2007, 05:24:33 ös
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
3370 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 25, 2008, 03:26:36 ös
Gönderen: Isis
11 Yanıt
4668 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 02, 2008, 08:32:06 ös
Gönderen: blue
1 Yanıt
4740 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 06, 2010, 11:18:30 öö
Gönderen: amurdad
0 Yanıt
2445 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2014, 02:33:47 ös
Gönderen: Sade
9 Yanıt
4106 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 07, 2016, 04:56:35 öö
Gönderen: Risus