Masonluk her zaman öğreten bir topluluk olmuştur. Bunun içinde de Masonluğun esas gayeleri vardır. Yüzyıllar boyunca Masonluk yaşamın büyük olaylarına ışık tutmuş ve Dünya üzerinde iyiliğin en büyük itici kuvveti olmuştur. Eğer Dünya tarihinde ilim ve irfana kıymet verilen bir zaman varsa, o da içinde bulunduğumuz zamandır. Bununla birlikte Masonluğun esas gayesi de, her zaman olduğu gibi semboliz-mada yaşayan gerçeklerin içindeki doğruları öğretmek olmuştur. Masonluk soylarından gelen tecrübelerden, bu Dünyaya nasıl geldiğimizden, burada olduğumuza göre ne yapacağımızdan, buradan aynl-dıktansonra nereye gideceğimiz gibi konularla ilgilenmelidir.
Masonluk, sembolizmanın yardımıyla, bu bilgileri lâik, tarafsız ve siyasete bulaşmadan vermektedir. Bu da Masonluğun bizlere öğretmeye çalıştığı esas gayelerin birincisidir. İdealleri öğretmek, sâdece onları okutmak değildir. Bunlar mason olmadan da okutulabilir. Ama öğrenmenin ideali, arzu ve istekle, canlı tutularak, bunları Masonluğun ön gördüğü doğrular içinde aramak ve bulmaktır. Bundan da kişilik ve fikir zenginliği doğar. Masonluğun gayesine ulaşmak için bizi zorlaması gibi bir niyeti yoktur. Masonluk öğrenme isteğinin gönülden gelmesini bekler. Eğer böyle bir arzu gölümüzde yoksa, o zaman Masonluğun bize verebileceği bir şey de yoktur. Masonluk, kimseye, arzusu hilâfına birşey öğretmez. Olaylan yaşamak ve öğretilen doğruları içtenlikle anlamaya çalışmak öğrenmede aranan şarttır. Buda ikinci esas gayedir. Son yüzyılların tarihi boyunca görüyoruzki, Masonların çalışmaları hürriyet, dinde lâiklik ve serbestlik getirdiği gibi, ortaya akılcı, erdemli, azimli ve imanlı insanları da çıkarmıştır. Bu kişilerin ortaya attığı düşünceler ve bunların Dünyaya yayılması devamlı olarak uygarlığın gidişini hızlandırmıştır. Bu büyük adamların çoğu, Masonluktan ve masonik düşüncelerden ilham almış erdemli insanlardır. Başkalarını daha yüksek ideallere ve asîl hareketlere yöneltmek için daima ilham kaynağı olmuşlardır. Bunların yaşamları Masonluğun nelere teşebbüs ettiğini ve neler yapmaya kadir olduğunun kanıtlarıdır. Bunları göz önüne getirdiğimizde, üçüncü esas gayenin ortaya çıktığını görürüz. Bu da topluma yararlı olabilecek düşünceleri verebilmektir.
Anlatmaya çalıştığım bu üç gayenin doğru ve eksiksiz uygulanması için iyi önderlere ihtiyaç vardır. Eskiden yaşlı kıdemli üstatlar locaları yönetirdi. Bugün bir çok localar gençler tarafından yönetilmektedir. Bu yem çalışma sisteminin bir ürünüdür. Bu gençler yetenekli oldukları kadar, bir de şanslı kişilerdir. Çünki çağımızdaki gelişme ve bilgi iletişimi sayesinde eskilerden daha avantajlı durumdadırlar. Bu avantajı iyi kullanmaları halinde, Masonluğa verecekleri yardımlar, daha yararlı ve hızlı gelişen hizmetler olacaktır.
Raşid Temel / Mimar Sinan Dergisi
Konu: Masonluğun Esas Gayeleri - 3 (Okunma sayısı 2287 defa)
Mart 05, 2012, 04:28:16 ös