Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Serbest kıyafete evet, türbana hayır! - Can Dündar (Milliyet)  (Okunma sayısı 19192 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 01, 2012, 02:05:19 ös
Yanıtla #20
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 261

Siyah önlük, beyaz yaka bizim okuldaki eşitliğimizdi.

Eşitlik istemiyorlar ki... Ne yaşamda, ne okulda ne de cinsiyette.

Varlıklı ile yoksul arasındaki ayrım belli olacak. Varlıklı, yoksula göstere göstere giyinecek, yiyecek. Yoksulsa, varlıklı göstere göstere verdiğini giyecek, yiyecek, yakacak.

Okullarda kıyafet özgürlüğü adı altında kızlar yasaklanacak, erkekler serbest...

Cumhuriyetin getirildiği durum içler acısıdır.

Saygılarımla...
Tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir.
(Socrates)


Aralık 01, 2012, 04:37:47 ös
Yanıtla #21
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Türbana hayır, paçalı pantalona hayır, elbiseye evet,ona hayır,buna hayır...aaaa felix uzaydan atlamış.. ne geri kafalı bir adam biz burda ne giyeceğimize tam karar vermek üzereyken o gitmiş uzaydan yeryüzüne atlıyor. Hay allah...
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Aralık 01, 2012, 04:49:49 ös
Yanıtla #22
  • Ziyaretçi

Sayın Bulgaria'nın yazısını görünce aklıma geldi. Belki önceden de yazmışımdır çarpıcı olduğu için binlerce kez yazılabilir ; bir tv programında yanılmıyorsam islami bir tv kanalındaydı izlemiştim. Anadolunun ücra bir köyünde bir kız çocuğu üniversite giriş sınavında derece yapıyor ve kayıt için üniversiteye büyük bir şehre geliyor. Kızı başı örtülü diye kapıdan içeri almıyorlar. Kız depresif bir şekilde köyüne geri dönüyor. Aradan bir süre geçtikten sonra Amerikadan NASA yetkilileri köye gelip kızın ailesiyle görüşerek iş teklifinde bulunuyorlar ve kız NASA da çalışmaya başlıyor. Programdaki iddiaya göre kız şu an dünyadaki deha düzeyinde 7 beyinden biri.

Bence bu tarz uygulamalar ülkemizin gelişmesini önlemek için irticayı önlemek gibi kılıflarla süslenmiş iyi niyetli olmayan kişilerin dayatmalarıdır.

Çevrenizde başörtüsü mağduru üniversiteyi bırakmış bir kız çocuğu olmadığı için size bunlar anlamsız gelebilir bunu doğal da karşılıyorum aslında. Fakat bu çocukların psikolojisini bozuyorsunuz, benzer şekilde çağdaş takılan öğrenciler de bu kızlara psikolojik baskı yapıyorlar, ne bileyim kızlara laf atılır gibi arkasından yobazlar yine geldiler vb... Çağdaşlık buysa ki batıda böyle şeyler yoktur, bizim çağdaşlığımız neye benziyor... İran'daki şeriat ne kadar iğrenç ise, bizdeki çağdaşlar da o kadar iğrençler.

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Aralık 01, 2012, 05:09:58 ös Gönderen: Masor1976 »


Aralık 01, 2012, 09:16:43 ös
Yanıtla #23
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
Simdi gelelim benim anima.

Yillardan bir yil ve ben ortaokula gidiyorum, Izmire yeni tasinmisiz. Okulda birsüre sonra benim parmaklarim herkesin dikkatini cekmeye basladi. Cünkü benim tirmaklarimin etle birlestigi yerler siyah boyali ve bunlar hemen dikkat cekiyor.
Nedenmi siyah, cünkü babamin aldigi emekli ayligi ve yeni calistigi isten aldigi yan gelir bizlerin okul ihtiyaclarina vede diger giderlere yetmiyor, buyüzdende ben ( ve diger kardeslerim) sabahciysam ögleden sonralari, öglenciysem sabahlari vede hafta sonlari ayakkabi boyaciligi yapmak zorunda kaliyordum. Kullandigim boyada dogal olarak tirnak aralarinda kaliyordu nekadar yikarsan yika hepsi cikmiyordu. Birsüre sonra herkese gercegi aciklayinca meraklari azaldi, ama ondan sonra bana bakislarda degisti.

Evet tamda insanlardaki kisilik olusumunun olustugu dönemde sistem elinden geldigince aradaki farki farkettirmemeye calisiyor.


Özgürlük, özgürlük, özgürlük özgürlük diye bagiran arkadaslar nasil bir özgürlük  istediklerini daha acik yazsalarda bizde meraktan kurtulsak.

Sunuda belirtmekten gecemiyecem:

Batidaki gelismis ülkeleri incelediginizde, bugünki gelismisliklerinin temel sebeplerinden birisininde bu ülkelerdeki sinif mücedelesinin diger bir deyimle sinif savaslarinin sonucu oldugunu görürüz.
Sinif mücadelesinden korkmayin. Tabi eger kaybedecek "birseyler"iniz yoksa, varsa zaten sizin yeriniz belli.

Yillardir özgürlük diye bagiran "solculari", sosyalisleri ,iscileri,devrimcileri katlettiginiz icin bugün bu gürüh basimizda.
Bu gürühun basimizda olmasinin ilk sorumlulari , bu ülkeyi son onyil harici, yönetenlerdir.

 :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'( :'(

SAYIN TİJ DOSTUM ;
Boş ver İKİ GÖZÜM BU YAZDIKLARIN çok küçük mevzular ... ANLAMAZLAR , ANLAMAK İSTEMEZLER nede olsa bu topraklar ANADOLU ...


Saygılar
« Son Düzenleme: Aralık 01, 2012, 09:28:44 ös Gönderen: NOSAM33 »
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Aralık 01, 2012, 10:10:37 ös
Yanıtla #24
  • Ziyaretçi

Benim düşünceme göre okullara serbest kıyafet yasası getirmeleri iyi olmuş.Cunku her cocuk rahat hareket etmeli,kendini istedigi gibi ifade ede bilmelidir.Mesela ben mavi onlugumu hic sevmedim.Hep cicekli,kalpli giyinmek istedim.Cunku ben kendimi ancak o giyimde mutlu hiss ediyordum.Su an lise son sinif ogrencisiyim ve hala formami sevmiyorum.Benden olsa kravat takmam mesela ama mecbur takiyorum...

Yazan herkesin yorumlarini okudum.Bazi Sn.Uyeler serbest kiyafet ile ayrimcilik olacagini dusunuyor.Ama benim dusunceme gore cocuğun ailesinin parası çoksa ve ya parası azsa bu forma giydiginde bile rahatlıkla belli olur.Bazi ogrencilerin 1 ayakkabısı varken bazılarının  10 ayakkabısı vardır.Bazi ogrencilerin çantası kalitelidir bazılarının ki  ise 1 ay geçmeden yırtılır...Bu ornekleri daha cok uzatmak mümkün...

Onemli olan o cocukların doğru yetişmesi.Eger cocuklara evde,okulda,çevrelerinde vs. firma markadan giyindigi icin calım atmakla gercekten iyi bir insan olmadigi,düşündüğü kadar "super" gorunmedigi ogretilseydi o zaman cocukların arasında bu tür olaylar olmazdı.Ama biz ne yapıyoruz?Parasi cok olan aileler digerleriyle rekabetlerini cocukları üzerinden yürütüyorlar! Ne kadar cirkince oyle değil mi?Bu tarz yetişen cocuklar da bencil ve karakterini tamamlamamış sekilde büyüyorlar ve onlarda gelecekte boyle yapıyorlar... 

O yüzdende gelecek nesil olan cocuklar tamamen farklı yetistirlmeli.Yeni beyinler sınırlardan arındırılmalı ve olaylara daha geniş acıdan baka bilmeli... bizlerde çürümekten kokan beyinlerimizi tazelemeliyiz.Yoksa bu konu 10 yıl sonrada 20 yıl sonrada tartışılır...

Saygilarimla...


Aralık 01, 2012, 10:21:15 ös
Yanıtla #25
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 323
  • Cinsiyet: Bay

herkese merhaba.

daha şimdi evde aile içinde tartıştık. gelsin mi gelmesin mi ?

Annem : gelsin iyi olur. Ahmetin ( ben ) okul kıyafetlerini ütülemekten kurtulurum.

Ben : zengin fakir ayrımı ön plana çıkıcak. olmasın

Babam : Ne desek boş AKP Bize sormuyor. Altta kalanın canı çıksın :)

Annem ve son söz : napalım gelirse gelsin. İnceldiği yerden kopsun.

Bizim evde durum bu :)
Dünya üstündeki en üstün yaşam formu olduğumuza ama yine de sözcüklere sığmayacak kadar mutsuz olduğumuza,çünkü başka hiçbir hayvanın bilmediği şeyi,ölmek zorunda olduğumuzu bildiğimize dair bir ironi


Aralık 01, 2012, 11:04:48 ös
Yanıtla #26
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Hani halk arasında bir söz vardır. (Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü). Şimdi bakın okullardaki kıyafet meseleside tam buna uygun. Neden icabetti acaba !Durduk yerde, okullar açılmış öğrenim yılının dörtte biri tamamlanmış, her nedense birileri  yeni yeni uygulamalar
getiriyor. 
       Toplumumuzda öğrenci kıyafetlerinden rahatsızlık duyulan bir durum mu vardı da böyle bir uygulamaya geçildi. Hiç zannetmiyorum.
       Kehanet sahibi değilim ama tecrübelerim bazı olacakları önceden haber veriyor. Zannetmeyin ki bu uygulama öğrenciler veya aileleri düşünüldüğü için yapıldı. Bu tip çalışmalar  aslında  başka amaçlar için yapılır. Bir gün bakacaksınız çok değişik kıyafetlerde öğrenciler göreceksiniz. Belki şaşıracaksınız ama ne yazık ki çoktan  iş işten  geçmiş olacak. Yazık oluyor ülkeme ve ülkem insanına. Keşke enerjimizi daha iyi daha üretken kullanabilsek. Son zamanlarda Milli Eğitimimizi inceleyin bakalım, ne kadar din dersi öğretmeni , ne kadar fen bilgisi öğretmeni ataması yapılmış. Bir kanaate varabileceğinizi umarım.
         Ne demek istediğimi anlayan zaten anladı. Anlamayan veya anlamamakta ısrar edenlere söyleyecek sözüm ne yazık ki yok.
         Saygılar-sevgiler.
       
"Vur ama dinle beni"


Aralık 02, 2012, 02:53:11 öö
Yanıtla #27
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 301
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Alşah, düzenleme 2013-2014 öğretim yılından itibaren geçerli olacak okuduğum kadarıyla.

Ayrıca şahsi fikrim şudur; dünya görüşlerine tamamen karşı olduğumuz kimselerin eylemlerinin tümü de gizli bir niyet içermek durumunda değildir. Bazı öğrenciler başörtüsü takabilsin diye açık açık yapılmış da olabilir bu. Sakınca yok. Kimseye istemediği bir şey diretmek doğru değildir. Bir öğrenciyi baş örtüsünü çıkartmaya zorlamak da, başka bir öğrenciyi saçını kısa kesip kravat takmaya zorlamak da doğru değil. Okul bir bilgi yuvası olmalı, fabrika değil. Efendim ayrımcılık olacak da, farklar ortaya çıkacak da, şu da, bu da, böyle böyle her başa gelenin kendi kafasındaki muhakkak doğru ve güzel dünyaya uyum sağlamak için yaptığı icraatlerle bu ülkenin her konuda yılları yitti gitti.

Bakınız, 90 yıldır dengesiz toplum mühendisliği tatbikatlarının sonucu olarak yaşadığımız tüm bu toplumsal çatışmalar bizi bu günlere getirdi. Rahmetli Hrant'ın sözleriyle, bırakalım bu çeşitli önyargılar, stereotipler, dogmalar ve tutuculuklarla kirlenmiş kan damarlarımızdan bir aksın çıksın gitsin, sonra bakalım sağlıklı bir vücut için neler yapabileceğiz... Mukimlerinin genel tavrına baktığımda bu ülkeden neredeyse hiçbir umudum kalmadığını söyleyebilirim ama henüz istemiyorum bunu söylemek, yakıştıramıyorum vaz geçmeyi kendime, yine bu ülkenin çeşitli vatandaşlarının ellerinde fenerlerle bizlerin yolunu aydınlattığını gördükçe.
« Son Düzenleme: Aralık 02, 2012, 03:01:26 öö Gönderen: gnothi »
"Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır."
Ludwig Wittgenstein


Aralık 02, 2012, 10:06:08 öö
Yanıtla #28
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Alıntı
Bakınız, 90 yıldır dengesiz toplum mühendisliği tatbikatlarının sonucu olarak yaşadığımız tüm bu toplumsal çatışmalar bizi bu günlere getirdi


Evet iste Kemalizmin güzel bir tahlili.

Hatta buna Cumhuriyetin tahlilide desek yanlis olmaz.

Saygilar


Aralık 02, 2012, 12:02:52 ös
Yanıtla #29
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 261

Aslında ister kapitalist olsun, ister sosyalist, bütün düzenlerin eğitim sistemlerinin büyük çelişkisi, hem tornadan çıkmışçasına birbirine uyum gösteren, hem de değişik yaratıcı tipler yaratmak olunca, bir ölçüde biteviyelik amaçlanıyor. Öğrenciye tanınan yaratıcılık, özgürlük, özgünlük alanı, sınırları rejimin demokratikliğiyle orantılı ölçüde, çizilmiş oluyor.

Tartışmacı, sorgulayıcı, katılımcı eğitim sistemlerinde bile sorgulama ile tartışma alanının sınırı vardır.

Zaten alan kavramı sınırsız değildir.

Milli eğitimin, ki her yerde her düzende mevcuttur, amacı bireyi bir yandan çarkların dönmesine katkıda bulunabilecek hünere ve nadiren de yaratıcılığa kavuştururken, öte yandan sisteme uyum sağlayacak bir yapıyla yoğurmaktır.

Onun için üniforma bütün eğitim sistemlerinin ana düşüncesiyle bağdaşır. Kimi zaman ayrılığı, aidiyeti simgeler, kimi zaman birliği, biteviyeliği... Tek tip giysi okullarda her ülkede zaman zaman uygulanmış, yadırganmayıp, savunulmuştur.

Okulda tek tip uygulaması, kapitalist ülkelerde tüketim toplumu öncesinde yaygındı.

Ne zamanki tüketim toplumu aşamasına geçildi; öğrenci, hatta öğrencilik öncesi dönemin çocuğu tüketim çarkının bir parçası, bir müşteri haline geldi, tek tip uygulamasına da, özgürlük gerekçesi ardına sığınılarak son verildi.

Tabii ki, tek tip uygulamasının bir yana bırakılmasının özgürlükle bir ilişkisi yoktu.

Çocuklar tek tipin, bizde kara önlük beyaz yakanın cenderesinden kurtuluyor, ama yapay ihtiyaçların, marka esaretinin pençesine atılıyordu.

Okullarda kıyafet serbestisinin ardındaki bu “müşteri öğrenci” ilişkisini görmeyenler, olayı tam olarak kavrayamayacaklardır. Eğitimin özelleştiği ve meta haline geldiği, hak olmaktan çıkıp ihtiyaca dönüştüğü bir ortamda, eğitimin müşterisi öğrenci, giyimin de gönüllü tüketicisi olmak konumundaydı.

Türkiye bu trene binmiştir. Bugün İslamcı bir tüketim toplumuyuz. Artık bu iki kavram birbirinden ayrılmaz olmuştur.

Siyah önlük beyaz yakanın tarihe karışmasının nedeni budur, başka bir şey değil.

Bu ortamda, öğrencilerimiz, bir yandan tesettüre sokulurlarken, bir yandan da markalara özendirileceklerdir. Böylece de siyah önlük beyaz yakanın yerini markalı tesettür alacak, lafta kalan sınıfsız, imtiyazsız, kaynaşmış kitle, artık sınıfına, imtiyazına uygun markalı, ayrışmış bir topluma dönüşecektir. Dönüşmüştür de...
Tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir.
(Socrates)


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
12 Yanıt
6650 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 02, 2012, 07:15:41 ös
Gönderen: yazbenide
28 Yanıt
16128 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 13, 2010, 11:05:39 öö
Gönderen: Mozart
2 Yanıt
4675 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 20, 2010, 06:00:21 ös
Gönderen: Texan
2 Yanıt
2931 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 01, 2012, 09:50:42 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
3150 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 21, 2010, 01:11:50 öö
Gönderen: Texan
SERBEST RADİKALLER VE SİGARA

Başlatan Özer Baysaling Saglik

0 Yanıt
3725 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 27, 2011, 11:40:11 öö
Gönderen: Özer Baysaling
6 Yanıt
3566 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 17, 2012, 05:10:14 ös
Gönderen: günışığı
11 Yanıt
8240 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 04, 2012, 06:09:56 ös
Gönderen: Tij
12 Yanıt
5347 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 10, 2012, 11:28:02 ös
Gönderen: Alşah
0 Yanıt
3060 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 22, 2013, 09:22:13 öö
Gönderen: Etimolog