Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bir Ruhgetirme Ayininin Kulbu Kırık Fincanı  (Okunma sayısı 2000 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 25, 2007, 02:47:04 ös
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

Virajlı bulvar panolarındaki genel resimlerden kaçıyorum. Yere çömelmişken, başımı kaldırıp yüzüne bakmamışlıklarım vardı. Şimdi, belirsiz niyetler besleniyor. Resmi bir dans, ilmühaberleri eksiksiz teneke midyesi. Hangi akibet koyuyor, gözlerimin önüne bu pastel filtreyi. Bir buğu hep. Gözlüğü tişörtünün eteğine silersin, taktım yine aynı. Eskitilmiş varsayılan, zihinöncesi bir kargaşayı yinelemek için gelmiş olmalı. Şefkat duyulan seçenek, kalebent. Kimselerden sorulamayan, tarih içerisinde yerini almış, usötesi örgütün militanı. Çapari bağlamak kadar zor. Esmeralda, iki Engizisyon O'nu yakardı. Denizaltı devşirmesi sürüngen bir dalgada yokolur. Ağzım-burnum kanadı, durmuyor. Vakit kazanmak için, iki kum karıncasını dövüştürdüm. Yakınlarda tuvalet yoktu! Yalan söylüyor sürekli. Böyle kötülükler, denizkıyısında anlaşılmaz. Sesim çıkmıyorsa, bunu neden en son ben farkediyorum? Çıksa zaten ağlayamam. Böyle kumu kazıp tuzak kurmak bir zevk, böyle altıparmak bir cin, böyle keçimandırası duvarı serinlik, sadece ayık olunduğunda sanılan... Kam durdurmak için avcuma kum aldım. Sürünerek ilerledim yanına, şarapnallerinden kaçarak. Balık öldürmemek için adadığım adakları unuttum. Düşün! Hiçbir trol O'nu yakalayamadı, hangi güçlü kol çeker doldurduğu manyatı. Galip olan, mağlup karıncayı evine taşıdı. Böğürden dikenleri dizkapaklarına batarken denize baktı. Taktiklerin ve oyunların adı batsın, yıldırımlara gelsin e mi! kamuoyu araştırmaları. Bu ölü hücrelerin arasından gelen yeni bir sıvı, sanılan. İlkgençlik sonrasına damıtılmış hali, menşei karanlık bir uyuşturucunun. Ruhban sınıfının yortularda okuttuğu aziz su. Galsaması hiçe sayılmış lipsoz kanı. Acilen mecburiyetten ve acemice temizlenmiş irinli bir yara, oksiti yerleşik ucuz bir bıçakla...

Peşinsıra gittim. Görüntü makinası, siyah fanila, yarım sigara. Adımın suyla birlikte anılması çok eski. Zihnimi, olmak istediği şeyden buğu vazgeçirdi. Böyle dolunaydakolaypavurya bir zevk, böyle yatır sabahları abdest alan, büyümeye kötü tohumlar atan, bir ruhgetirme ayininin kulbu kırık fincanı...

Adam anlatınca herkes sustu. Ot dinginliğe bahanedir, tospahalar anladı. Köprüaltında büyüsem "Kitabını yazmış" derdim, evkafda memur olsaydım "Kamil kişi". O yine geldi, durduk yere öğle paydosu verildi. Lüküsler söndü, lüferciler geri döndü. Şaraphaneliler etiket yapıştırmayı, Katır Ahmet günebakan naylonlamayı bıraktı. İki kişi salıncakta konakvari sallanıyor. Kuytu-rutubet bir mercek çılgınlığı arka balkonda SATÜRN, Atlas, Janus, Mimas, Enceladus. JÜPİTER, Amaltheia, Thebe, Ganimed, Callisto. Baktı O da, doğubloğu sınırlı keşif yalnızlığına. Yalanlar sürdü dudaklarında. O an sevinç farzedilen bir panik şırınga edildi, miligramı ayarlanarak iskeledeki oduncu kantarında. Gece uyunur, birileri gelir, göğüs boşluğuna deney tüpü yerleştirir. Kenevir dalları, tedavi sonrası dikiş izi bırakmaz. Emreder, oturunca. Sorular sorulur. İtaatle yanıtlanmaması imkânsız. Kalkılmıyor, yaslanmamak, yığılmak! Tuzlu ayran, güldüren sigara, kâğıt helva arası dondurma. Göremedi kimse bir ara. Toparlanma, yanıt, zevk! Dokunmak adına, "Omza yapışan saç teli" yolunu seçtim. Ayakyordamıyla, kendimce Tiksinirim! Aksimle karşılaşmamak için, gözlerim kapalı atlarım durgun suya. Dipten yüzmek yeterli, mavi denizannelerinden kurtuluşa. Tuzlu su arttırıyor buğuyu. Kopuk galsama, alyuvarlarım, akyuvarlarım, kollektörlerin haliçleri. Ellerine baksam, ağda beklemiş iskorpitler çarpıyor avurtlarıma. Böyle sönükçe karlıdalgakıran bir zevk, böyle devahtapotvantuzkollu, dipte yirmiiki kulaçta upuzun beklentisizlik yosunlan...


Mekânı terkeyledi, duvar saatlerinin cam korunakları çatladı. Bütün film tasarılarımı, koltukkayanın dibinde yaktım. Bu aradeniz kişiliksizliğinin güzelliğinde, tundra taklidi yapardı bitki örtüsü. Küllerin üzerine işedim, çünkü anılar önlem almayı öğütüer. Bedenimin ve ruhumun bakımsızlıklarının akıttığı kanı saklayacak kimsem kalmadı. Küfredildi. Esmeralda kambura su vermedi. Bir zangoç işgüzarlığıyla, yokoldu aradenizin en büyük adası. Nasipçi sıfatı takınıldı, herkese dilim dilim balık eti dağıtıldı. Nasıl engelleyebilirdi, bağbozumu ve çekmebileme mevsiminin yanıbaşında incir ağaçlarına dadanmamı? Köye asma dallarıyla pişirilmiş ekmek almaya kim gidecek? Nasıl ayırdına varılır, fotoğraftaki iğdeyle kadının. Böyle cumhuriyetbayramındamaytap bir zevk, böyle pazar akşamı, ütübezi kokulu, siyah-beyaz maç özetli, yazılı yoklamalı sıkıntı, böyle içi taze üzümşırası doldurulmuş deney tüpü ciğerlerimin arasında...

Herşeye rağmen, şekilsiz bir anlamsızlık var gidişatta. Herşeyi anımsamanın, * ve kamburumsu içtenliği bitmeli mi? Bir grup insan suda taşkaydırmayı bırakmış. Aşkla, libido sapmalarının arasında kalınmış. Ve kâbus denen ayrıcalığın en pust yanı, kente taşınmasıymış. Ansiklopedik
rüyalarda, kıvırcık ölü hücrelilerin iblislikle bağıntılarına, bilimsel kanıt aradım. Gözlüklü adam, suyun içinde oturuşumuz gibi rakı koyuyordu. Buğu,
karadelik gibi büyüyordu sol gözümün fer kaymalarında. Tiksiniyorum. Gözlerim kapalı içtim, bardağın dibinde aksimle karşılaşmadan. Vakit kazanmak için sık sık tuvalete gittim. Düşündüm. İstavrit, çekikgöz, patlıcansalatası, kalitesiz peçeteler üzerine ıhtırılmış dönüş müşterek bahisleri. Buğu nasıl atlatılır, nasıl yüzülür dipten Esmeralda'nın yanına? Bütün beyin hücrelerimi öldürdüm tek tek nefessizlikle. Birer birer zıpkınlıyorum, yakıcı iksirkuyruklu mavi denizannelerini. Yağmur sonrası kekik kokusunu reddettim.

Iskarmozları kırıp, yan yattım kanlı farş tahtalarına. Anı ve hafıza işkenceleri içinde, kendine yer edindi uğurlama sofraları. Deniz kestanesi iskeleleri, hazza gösterge olamadan kırıldı. Boğdu kumkarıncası yuvalarını, denizaltı devşirmesi dalgalar. Zengin çorbacı kameriyelerini terketti yavru kediler. Kıyameti müjdeledi fezayı sabırla anlatan adam. Renkayrımı yapılamadı, iğdeyapraklı-kadınlı fotoğraflada. Tüm iyilikleri iyiler lanetledi. Böyle sanrıyla sınırlandırılmış eylemsiz bir zevk, böyle taaruz oyunlu altıparmak bir cin, böyle ifrit soylu elyapımı kırılganlık böyle bir haz, buğuyla sabitleştirilmiş bir ruhgetirme ayininin kulbu kırık fincanı...


Derya Erkenci
- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
6426 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 27, 2013, 12:58:12 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
1251 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 11, 2016, 02:04:08 ös
Gönderen: hyperbolic metamaterial