Simdi bu haberden sonra dusunulup sorulacak tek soru herhalde, Savci Bey'in mi yoksa Adalet Bakanligi'nin mi dogruyu soyledigi. Herhalde Deniz Feneri sorusturmasina izin verildigi iddia edilen tahrif edilmis evraklarin Adalet Bakanligi'nin iddia ettigi gibi evraklarta tahrifat yapildiysa, bakanlik bu ise bulasmadan once gerekli arastirmayi yapmasi gerekmez miydi? A.B, Tahrif eden kisinin Savci oldugunu dusunuyorsa, kendini kamuyuonda aklamak icin Savci'ya mesnetsiz iddialar attigi gibi fikirler zihinlerde dolasmayacak midir. Devletin savcisi yalan soyluyorsa, kendisini gorevden degil, sadece sorusturmadan alan Adalet Bakanligi'nin Savci Tamoz hakkinda sorusturma acmasi veya disiplin kuruluna gondermesi gerekmeli degil midir?
"GÖRÜŞME 2010 YILINDA DEĞİL 2011 YILINDA OLDU"
Adalet Bakanlığı'nın, Deniz Feneri soruşturmasından alınan Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tamöz ile ilgili haberler üzerine yaptığı açıklamada, ''Söz konusu görüşme, öne sürüldüğü gibi 2010'da değil, konunun kamuoyunda duyulmasından sonra 2011 yılında yapılmıştır. Bu şikayetlerin öncesinde Adalet Bakanının konuya ilişkin hiçbir bilgisi bulunmamaktadır'' denildi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, ''bugün bazı basın yayın organlarında yayımlanan, Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tamöz'ün açıklamalarına ilişkin haberlerde, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile yapılan görüşme hakkında yanlış bilgilerin yer alması nedeniyle açıklama yapmaya gerek görüldüğü'' belirtildi.
ADALET BAKANLIĞI: BU ŞİKAYETLERİN ÖNCESİNDE ADALET BAKANININ KONUYA İLİŞKİN HİÇBİR BİLGİSİ BULUNMAMAKTADIR
Kamuoyuna yansıyan bir takım iddialar üzerine konuyla ilgili olarak savcılık makamından bilgi alındığı bildirilen açıklamada, şöyle denildi:
''Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tamöz, konu hakkında, mahkeme kararı üzerindeki değişikliğin kendilerinin soruşturmaya dahil olmadan önceki süreçte gerçekleştiğini, bu işlemin sadece 'mahkeme kararını uygulayacak görevlilerin kafalarında karışıklığa yol açılmasın' diye yapıldığını düşündüğünü dile getirmiştir.
Söz konusu görüşme, öne sürüldüğü gibi 2010'da değil, konunun kamuoyunda duyulmasından sonra 2011 yılında yapılmıştır. Bu şikayetlerin öncesinde Adalet Bakanının konuya ilişkin hiçbir bilgisi bulunmamaktadır.
Şüpheli avukatları tarafından savcılar hakkında yapılan şikayet başvuruları üzerine, söz konusu iddialar HSYK müfettişlerince incelenmiş ve mahkeme kararındaki bazı bölümlerin üzerinin kapatılarak mahkemenin kararına aykırı uygulamaların yapıldığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine HSYK tarafından gerekli adli ve idari süreç başlatılmıştır.
devami :
http://www.haber7.com/haber/20110929/Adalet-Bakanligindan-Savci-Tamoze-yalanlama.php