Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Mezopotamya'dan Günümüze Kütüphaneler  (Okunma sayısı 2699 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 30, 2014, 06:09:51 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 199
  • Cinsiyet: Bay
    • Burada Olabilir ?

Asur, Babil ve Hitit medeniyetlerinden günümüze ulaşan ve yazı yazmak için kullanılan kil tabletler çok eski devirlerdeki kitap ve kütüphanecilikle ilgili bilgi vermektedir.

Kütüphaneyle ilgili olarak yapılan araştırmalar ve kazılarda elde edilen bilgiler M.Ö. 2400 yıllarına kadar uzanmaktadır. Asur Devleti Hükümdarı Asurbanipal tarafından M.Ö. 625 yılında kurulan "Ninova Kütüphanesi" bilinen en eski kütüphanedir.

Yapılan kazılar neticesinde elde edilen ve bu kütüphanede bulunan çivi yazısıyla yazılmış kil tabletlerden 20.000 kadarı bugün İngiltere'deki "British Museum" koleksiyonları arasında yer almaktadır.

Son zamanlarda Irak'ta yapılan kazılar, Nippur civarında Milattan 3000 sene öncesine ait olduğu tahmin edilen zengin bir kütüphanenin enkazını ortaya çıkarmıştır.

Mısır Hükümdarı S.Ptolemeus tarafından M.Ö. 3. yüzyılın ilk yarısında kurulmuş olan "İskenderiye Kütüphanesi" devrinin en büyük kütüphanesidir. Bu kütüphanede 700.000'e yakın papirüs tomarıyla parşömen bulunuyordu.

Sezar'ın M.Ö. 47'de İskenderiye'yi işgali sırasında büyük ölçüde zarar gören kütüphane M.S. 391 senesinde Mısır piskoposunun emriyle tamamen ortadan kaldırılmıştır.

M.Ö. 165'te kurulmuş olan "Pergamon (Bergama) Kütüphanesi" Roma'daki Bibliotheca Ulphia ve M.S. 355'te Büyük Konstantin (Constantinus I.)in İstanbul'da kurduğu "İmparatorluk Kütüphaneleri" ilk çağların önemli kütüphaneleri arasında yer almaktadır. Orta Çağ'da manastırlarda kitap sayısı 1000'i geçmeyen küçük kütüphaneler kuruldu.

Daha önce Çinliler tarafından keşfedilen matbaa, Türkler ve Müslüman Araplar tarafından geliştirilerek kullanıldı.

Abbasiler döneminde Bağdat'ta "Beytü'l-Hikme" adında Dünyanın en büyük kütüphanesi kuruldu. İçerisinde 1.000.000 'dan fazla kitap mevcuttur.

On beşinci yüzyıldan itibaren Avrupa'da bir takım ilmi ve teknik gelişmeler başlayınca Endülüslü Müslümanlardan matbaayı alan ve bazı baskı teknikleri geliştiren Avrupalılar kitap basımına önem verdiler. Bu sebeple kütüphaneler de yaygınlaştı.

17. ve 18. yüzyılda büyüyen özel koleksiyonlar Fransa'da "Bibliotheque National", İngiltere'de "British Museum", ABD'nin Washington şehrinde "Kongre Kütüphanesi" (Library of Congress) ve Seattle "Halk Kütüphanesi" gibi dünyanın en zengin kütüphaneleri ortaya çıktı. Moskova'daki Milli kütüphane hüviyetindeki "Lenin Kütüphanesi" ise 1917'de kuruldu. Diğer bazı ülkelerde de milli kütüphaneler ve üniversite kütüphaneleri kuruldu.

Osmanlıların ilk dönemlerinde kütüphaneler cami, medrese, imaret ve tekke gibi hayır kurumlarının bünyesinde kuruldu. Daha sonra müstakil ve düzenli kütüphaneler kurularak ilim mirası sonraki nesillere nakledildi.

Vakıflar tarafından kurulan bu kütüphanelerin idare ve hizmet verme şekilleri vakıf kurucuları tarafından hazırlanan vakfiyelerde tesbit edildi. Bu vakfiyelerde yalnız vakfedilen bina gelirleri ve kitap sayısı değil çalışacak elemanların özellikleri, kütüphanenin hizmet verme süresi, kataloglama ve denetim işlerinin nasıl yapılacağı, okuyuculara nasıl davranılacağı bile tesbit edilmişti.

Osmanlılar döneminde ilk kütüphane Osman Bey zamanında İznik'te, ikincisi ise Edirne'de Lala Şahin Paşa tarafından kuruldu. Yıldırım Bayezid Han zamanında Bursa'da Eyne Subaşı Medresesinin üst katında bir kütüphane ile Eyne Subaşının Balıkesir'de yaptırdığı medresede bir kütüphane kuruldu. Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul'u fethettikten sonra çeşitli imar faaliyetleri arasında önemli kütüphaneler yaptırdı.

Ayasofya yakınında yaptırdığı ilk medresenin yanında halka açık bir kütüphane kurdurdu. Fatih Camii Külliyesi içinde yaptırdığı kütüphane, Zeyrek Camii Kütüphanesi, Eyüp Sultan Camii yanındaki kütüphaneler bu kütüphanelerin en meşhurlarıdır. Daha sonraki padişahlar tarafından İstanbul'un yanında Amasya, Edirne, Bursa, Manisa,Trabzon ve başka şehirlerde de kütüphaneler kuruldu.

Topkapı Sarayı bünyesinde kurulan Saray Kütüphanesi, Ayasofya, Süleymaniye, Şehzadebaşı ve Bayezid kütüphaneleri zenginleştirilerek zamanımıza kadar gelmişlerdir. Cumhuriyet döneminde 1924'te çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu'yla vakıf kütüphanelerindeki koleksiyonlar, 1927'de çıkan kanunla tekke ve zaviyelerde bulunan eserler Maarif Vekaletine (Milli Eğitim Bakanlığına) bağlı kütüphanelere devredildi.

Maarif Vekaletine bağlı olarak faaliyet gösteren Kütüphaneler Müdürlüğü 1960'da genel müdürlük oldu. Kültür Bakanlığının kurulmasından sonra bu bakanlığa bağlandı. Günümüzde devlete bağlı ve özel olarak faaliyet gösteren 812 kütüphane bulunmaktadır. Bu kütüphanelerdeki kitap sayısı 10 milyonun üzerindedir. Çeşitli il ve ilçelerdeki yazma eserler, halk ve çocuk kütüphaneleri Kültür Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğüne bağlıdır.

Eğitim ve öğretimin bölünmez bir parçası olan kütüphaneler özel mahiyette yapılan bina ve bölümlerde kurulmuştur. Genellikle ortada uzun bir koridorun, yanlarda okuma odalarının ve kitapların muhafaza edildiği odaların yer aldığı kütüphanelerde dinlenme ve diğer ihtiyaçların karşılandığı özel bölümler yer almıştır. Kitaplar her ilim dalına veya belli konulara göre tasnif edilmiş ve fihristleri düzenlenmiştir. Bu fihristler (kataloglar) kütüphanedeki kitaplardan kolayca istifade edebilmek için hazırlanmıştır.

Kütüphanelerde Genellikle şu personele görev verilmiştir;

Hazin (hafız-ı kütüb)
Kütüphanenin ilmi ve idari işlerini yürüten, yüksek ilmi kariyere sahip vazifelidir.

Mütercimler
Diğer dillerde yazılan kitapları kendi dillerine tercüme eden kimselerdir.

Müstensihler
Yeni çıkan bir kitaptan başka nüshalar yazmakla vazifelendirilmiş yazısı güzel, kusursuz ve titiz kimselerdir.

Mücellidler
Kütüphanelerde bulunan ciltsiz veya ciltleri yıpranmış kitapları ciltlemekle vazifeli kimselerdir.

Münaviller
Kütüphanelerde kitap bulma tekniğini bilmeyen okuyuculara, kitapların raflardaki yerini göstermek veya kitapları dolaplardan alıp, okuyuculara getirmekle vazifeli kimselerdir.

Bu vazifelilerden başka kütüphanelerin temizliği, döşemesi ve bazı hizmetlerini yürüten başka vazifeliler de vardır.


Kütüphaneler hizmet şekillerine göre;
- Milli kütüphaneler,
- Umumi veya halk kütüphaneleri,
- Çocuk kütüphaneleri,
- Okul kütüphaneleri,
- Üniversite kütüphaneleri,
- Özel kütüphaneler,
- Şehir kütüphaneleri,
- Gezici kütüphaneler diye kısımlara ayrılabilir.

Bunlar dışında yazma eser
koleksiyonlarına sahip kütüphaneler de vardır. Türkçe, Farsça ve Arapça el yazmalarının en zengin koleksiyonları Türkiye'de özellikle İstanbul'daki kütüphanelerde bulunmaktadır. 150.000 yazma kitabı, mikrofilm atölyeleri ve modern tesisleriyle Süleymaniye Kütüphanesi bütün yazma eser kütüphanelerinin önde gelenidir.

Ayrıca cami ve diğer yerlerdeki yazma kitaplar da Süleymaniye Kütüphanesinde toplanmıştır. Bayezid Devlet Kütüphanesi, Millet Kütüphanesi, İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi, atıf Efendi Kütüphanesi, Hacı Selim Ağa, Köprülü ve Ragıb Paşa kütüphaneleri de yazma eser bakımından zengin kütüphanelerimizdir.

Yüzyıllar boyunca yazılan ve bugün basılan milyonlarca kitap kütüphanelerimizi doldurmaktadır. Ancak Osmanlılar ve daha önceki devirlerde yazılmış olan kitapları okuyacak ve anlayacak pek az kimse kaldığı ve günümüzdeki teknolojik gelişmeler neticesinde ortaya çıkan sesli ve görüntülü yayınlara fazla rağbet gösterildiği için kütüphanelerden faydalanan kimseler azalmıştır.

Kaynak

NOT:
Yukarıdaki bilgiler; Ülkelerin, Hanedanların, Kralların, Zenginlerin ve Din önderlerinin, gizli alanlar da tuttuğu gerçek yazılı içerikler ve diğer materyallerin haricindedir.
« Son Düzenleme: Aralık 30, 2014, 06:21:32 ös Gönderen: Kadim »
Benim Ülkem Dünyadır,
Tüm İnsanlar Benim Kardeşimdir,
İyiyi ve Doğruyu Yapmak Benim Dinimdir.

Kadim Her Daim Buradadır.!

www.Masonlar.org


Aralık 31, 2014, 12:55:34 öö
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 147
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Kadim kutuphane kronolojisi tadinda bir paylasimda bulunmus..
Ne yazikki ilgisiz kalinmis.

Okuma aliskanliginin taban olduğu bir ulkede bu paylasimi okumakta bir eziyettir zaten dimi ?

Her insanin bir kutuphanesi olmali, ama dekor olarak kullanilmamali..

E-kitap teknolojik kolaylik olabilir ama bir kitabin yerini ancak yeni bir kitap doldurabilir..

Pdf kitaplar okumuyor degilim ama orjinalinin yerini tutmadiginin farkinda olarak.

Saygilar

Saygılarımla.


Aralık 31, 2014, 01:23:19 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 199
  • Cinsiyet: Bay
    • Burada Olabilir ?

Sevgili, Kajmeran...
Konuya ilgin; güzel tespit,  fikir ve düşüncelerin için teşekkür ediyorum.

İnsanların bilgisayar ve arama sonuçların da asla ulaşamayacağı bilgiler, kütüphanelerin tozlu raflarında okumaları için bekliyor.

Bu sebeple kütüphanelere olan ilginin artması ve insanların kronolojik olarak dünya kütüphaneleri ile beraber Türkiye de bulunan diğer kütüphaneler hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor.

Bunları öğrendikten sonra, eğer ilgi duyanlar varsa, dünyanın bir çok noktasında ki büyük kütüphanelerin de bilinmesi ve buralara gidilmesi gerekiyor.

İnsanlar gezmek için değil de, o şehir de bulunan kütüphaneleri görmek ve içerisindeki kitapları okumak için o şehirlere gittiğinde, bu dünya çok farklı bir noktaya gelecektir.

Günümüz de bir çok bilginin bizlere eksik olarak gelmesi, çözümleyemediğimiz bir çok içerik ve durumun da yanan kütüphaneler de gittiğini az çok biliyorum.

Bu sebeplerden dolayı ve kütüphaneler yok olmadan, teknolojinin artışı yüzünden insanlık tehlikeye girmeden, tarihin tozlu sayfalarını saklayan kütüphanelerimize gidelim ve olabildiğince okuyalım.

Başlangıç olarak ilgimizi çeken ve işimize yarayacak konulardan başlayarak, işimize yaramayacak konuları da devamına ekleyerek, kendimizi geliştirelim.
Benim Ülkem Dünyadır,
Tüm İnsanlar Benim Kardeşimdir,
İyiyi ve Doğruyu Yapmak Benim Dinimdir.

Kadim Her Daim Buradadır.!

www.Masonlar.org


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
9 Yanıt
7602 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 16, 2007, 01:56:15 öö
Gönderen: shemuel
1 Yanıt
3774 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 27, 2012, 07:57:51 ös
Gönderen: NOSAM33
4 Yanıt
7298 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 05, 2013, 02:30:07 öö
Gönderen: Patolojiksarhos
8 Yanıt
4240 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 16, 2008, 01:12:59 ös
Gönderen: nietzsche
0 Yanıt
4880 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2008, 01:58:40 ös
Gönderen: bugfree
2 Yanıt
6991 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 18, 2012, 09:24:55 ös
Gönderen: akcanmd
2 Yanıt
3584 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 05, 2012, 03:41:10 ös
Gönderen: ARCHITECT