Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Heavy Metal \m/  (Okunma sayısı 4051 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 03, 2007, 04:30:50 öö

Heavy Metal ne zaman başladı ? Buna "Herşey Black Sabbath' la başladı" diye kısa bir cevap verebiliriz. Ama bunun öncesinde ilk kıvılcım nerden geldi kimin tarafından geldi bir göz atmak gerekiyor. Evet, ilk kıvılcım "The Kinks"in ,"You really got me" ve "Who"nun "My generation"ıydı. İlk Heavy Metal yıldızı ise 1965 yılında "The Spiders" grubuyla çıkan 34 yıllık efsane Alice Cooper'dı. Yinede Heavy Metal gerçek çıkışını 1967'ye kadar gerçekleştiremedi ve Alice Cooper 'ın 1971'deki "Love ıt to death" albümüne kadar popüler zihniyetin dışında kaldı.
1966'larda rock dünyası hala "Yaz Aşkı"(Çiçek Çocukları)'ının gölgesindeydi.

Ama beklenen devrim "Steppenwolf"un "Heavy Metal Thunder" parçasında söylediği gibi dünyayı sallamaya başladı. Cream,Jimi Hendrix Experience, Led Zeppelin, Vanilla Fudge, Iron Butterfly, Grand Funk Railroad, Free, Uriah Heep, Mountain, Humple Pie, Bloodbock, Black Widow, Cactus ve Black Sabbath, 1966 ve 1970 yılları arasında birer birer ortaya çıktılar. Köklerini Rock'N'Roll, ve Blues'dan alan bu sert müzik "Yaz Aşkı" rehavetinden sıkılan gençlik üzerinde giderek etkisini arttırmaya başladı.

Cream ve Jimi Hendrix Experience, Heavy Metal'e ticari profili getiren ilk gruplardandır. Efsanevi Eric Clapton ilk üç kişiden oluşan grubunu kurarak ,"Sunshine of your love" ve "White room" parçalarıyla piyasaya giriş yaptı. Dört albüm ve iki yıldan sonra "Cream","Rush" ve "Van Halen"la birlikte ağırlıklarını rock dünyasında hissettirmeye başladı. Efsanevi Jimi Hendrix kendisine özgü gitar sound'uyla süslediği iki albümü "Are You Experienced?" ve "Electric layland", Janis Joplin ve Doors'u ilah gibi gören binlerce dinleyiciyi balyoz gibi dagıttı.

Bu arada yeni gruplar Foghat, Bad Company, Budgie, UFO ve Status Que sound'larını sertleştirirken, 1973 yılında Heavy Metal'in kralları Led Zeppelin, Deep Purple ve Black Sabbath, diğer grupları gölgede bıraktı. Teknik güçleri, şarkılardaki üstün kompozisyonları daha önce görülmemiş hırs ve tutkuları ayrıca o zamanların en sert müziğini yapmaları, bunun doğal sebebiydi. İşte bu sıralarda Heavy Metal'in satanik imajıda harkulade sahne show'larıyla ön plana çıktı.

Satanik imaj, iki İngiliz grubunun öncülüğünde ortaya çıktı; Black Sabbath ve Led Zeppelin. Jimmy Page, gerçekten güçlü bir satanik kişiliğe sahipken, Black Sabbath'ın lirikleri, şarkıların temaları doğrudan ökült ve mistik öğelerini içermekteydi.Ama siyah pelerini, taşıdıgı mum ve şamdanıyla Ozzy Osbourne hayranlarına korku saçıyor ve yol gösteriyordu.

Sahne show'larında ise Led Zeppelin'in iki saatlik "Rock tıll your drop" ve Alice Cooper'ın Boa Yılanı taşıyan kadın show'u daha sonra bir çok grup tarafından taklit edilmişti.
Heavy Metal'in bu ilk yılları, bir çoklarınca öncü olmasından dolayı, en iyi zamanları olarak tanımlanır ve şüphesiz Heavy Metal tarihinin en içten zamanları olarak bilinir ve kabul edilir. İşte Led Zeppelin belkide en popüler grupların başında gelmektedir; klasik parçaları "Black Dog" ve Arap müziği havasında, Arap teması üzerine kurulu "Kashmir"in yanı sıra Reggea ve Folk müziğinden oldukça dahiyane sentezleriyle müzik dünyasına adını altın harflerle yazdırmıştır. Efsanevi parçaları "Stairway to heaven" bugün hala birçoklarının raflarında ön sıralardadır.

Ancak Heavy Metal'in gerçek ruhu 1970'lerde Black Sabbath'ın sahne almasıyla ortaya çıkar. Tonny Iommi'nin karanlık ve lanetlenmiş müzikal liderliğinde Ozzy Osbourne, Bill Ward ve Geezer Butler'in klasik parçaları "N.I.B.","Paranoid","Children of the grave", tema olarak başta Metallica ve Corrosion Of Conformity olmak üzere bir çok grupta görülmektedir. Bu arada vokalist Rod Evans ve basist Nick Simper aralarına bir başka ilah olan Ritchie Blackmore, Jon Lord ve Ian Gillan'ı alarak uzun yıllarca bir çok dinleyiciyi fethedecek Progresiv Rock adını verdikleri, rock'ın temel taşlarından Deep Purple'ı kurdular.

1970'lerin ortalarında altı yeni grup sahne ışıklarının altında yürüdüler; Judas Prıest, Thin Lizzy, Queen, Aerosmith, Kiss ve Blue Öyster Cult. Judas Priest'in iki gitaristle çalışması yaygınlaşırken, Aerosmith'in Blues, Sex ve Uyuşturucuyu metalin içine sokması dikkat çekti. Thin Lizzy'nin stil ve estetiği, Queen'in deneysel cesareti ve inanılmaz melodileri ve Kiss'in, Alice Cooper'ın başlattığı devrimsel, sanatsal sahne show'ları Heavy Metal'in içine girdi. Blue Öyster Cult ise 1980'lerde kaybolmadan önce 1960'larla 1970'lerin bir uyum içerisinde kaynaşmasını sağlamıştır.

İşte Heavy Metal'in dalları yerlerini sağlamlaştırırken, bazı gruplarda, ileride oldukça popüler olacak sert Progresive Rock'ın temellerini atıyordu. Pink Floyd, Genesis Heavy Metal camiasında yer bulurken Jethro Tull, King Crimson, Yes gibi gruplarda nispeten yumuşak tarzlarıyla "Aqualung","Heartof the sunrise" ve "21st century schizoid man" gibi klasik parçaları ortaya çıkarttılar. Ama yine de hiç biri karmaşık yapılı şarkıları, çift sesli melodileri, yüksek teknik ve virtiözik stilleriyle Progresive Metal'i Rush kadar iyi sunamadılar. İlk albümleri "Fly by nıght" albümünde müzik ve şarkı sözlerindeki eski hırslarını Progresive tarzda bırakmışlardı. Bu değişim daha çok "A farewell to kings" ve "Hemispheres" albümlerinde çok net anlaşılmaktadır. Diğer bir çok Progresive gruplar Emerson Lake And Palmer, Focus,Asia ve Marillion Heavy Metal'le flört etmesine rağmen zaman içerisinde kayboldular.
1970'lerin sonlarında talihsiz bir şekilde durgunlaşma oldu. Kiss ticari kaygılardan eski etkileyiciliğini kaybederken Aerosmith, Thin Lizzy ve Black Sabbath, uyuşturucu yüzünden kendi mezarlarını kazıyorlardı. Deep Purple kişisel sebeplerden sönerken, Led Zeppelin davulcuları John Bonham'ın ölmesiyle dağıldılar. Bu dağılma diğer grup elemanlarının aldığı kararla oldu. Led Zeppelin, John'suz olmaz diyerek bir daha toplanmamak üzere dağıldılar. Fakat sadece Judas Priest ve Queen insanları peşinden sürüklemeyi hala başarıyorlardı. Sadece eski gruplar ölmüyordu, yeni çıkan gruplarda o eski şanlı günleri bıçaklıyorlardı. Sadece bir kaç grup Heavy Metal ateşini sürdürmeye çalışıyordu. Bon Scott'un cehennemi çığlıkları, gitarist Angus Young'ın sitiliyle AC/DC ve Rush bu grupların başında gelmekteydi. Amboy Dukes'ün eski elemanı Ted Nugent , Cat Scratch Fever ve Double Live Gonzo gibi yan projeler, yetmişlerin sonlarındaki nadir Heavy gruplarıydı. Ronnie James Dio'nun kişisel nedenlerden dolayı ayrılışıyla , Blackmore's Rainbow' da 1980'lerin başında yıkılan enson Heavy Metal deviydi.

Ondan sonra metalin, kardeş müziği Punk, rock dünyasını zamansız bir ölümden kurtarmak için sahneye çıktı. Ancak kendi enstrümanlarını çalabilen , Faşizme, kendi hükümetlerini ve temelde günlük hayatı protesto edebilen bir kaç grup, kaba sahne soytarılıklarıyla, üç akorluk parçalarıyla ve öfkeleriyle dikkatleri üzerlerine çektiler. Punk fırtınasının ilk temsilcileri Iggy And The Stooges, MC5 ve New York Dols sayılabilir. 1960'lar ve 1970'li yılların, başlarında , Sex Pistols, Ramones, The Clash, The Dead Boys, U.K.Subs, The Misfits, Crass, The Exploited, The Gloomy, Amebix Banshees ve The Plasmatics gibi nispeten az tanınmış gruplar Punk fırtınasını dünyada estirdiler.
Punk'ların , Punk-Heavy Metal olayına en büyük katkısı, toplumdaki yanlış olaylara protestolarıydı ( Chıldren of the grave ve War Pigs şarkılarında Black Sabbath'ın işlediği konuların yansımasıydı belkide).

Punk'ın en önemli üç grubu Iggy And The Stooges, Ramones ve Sex Pistols'du. Bunlardan ilki Iggy Pop'un grubuydu. Şaşırtıcı sahne show'ları, çok enerjik on-onbeş dakikalık parçaları ve vahşi hareketleriyle dikkati çektiler. İkincisi Ramones'di. Ramones zamanına göre son derece korkusuz, şarkılarıyla, yakın dönemdeki , Red Hot Chili Peppers gibi grupların kurulmasına öncülük etti. Ve son olarak belkide tüm zamanların Punk-Rock grubu Sex Pistols; Grubun başlangıcı oldukça ilginçti, Malcom McClaren'in Rock'N'Roll'dan önceki herşeye karşı olan projesiyle başladı herşey.
Daha sonra bu proje kapsamında iyi bir Punk-Rock grubu kurmayı başardılar. Temel konuları politik protestolar ve alaycı yaklaşımlardı (God Save The Queen, politik protestolara,Sub-Mission ise alaycı konulara örnek gösterilebilir). Ne yazık ki grup Amerika turnesi esnasında kendi kendini yok etti. Basist Sid Vicious, kız arkadaşı Nancy Spunge'yi öldürdü ve peşi sıra aşırı uyuşturucu aldıktan sonra da intehar etti.Bu olay Vicious'u Punk'ın en rezil şehiti yaptı ve böylece Punk-Rock'ın sonu gelmeye başladı. Fakat Punk-Rock'ın bir kısmı 1990'lara kadar underground olarak devam etti.

Gençliğin gözünde Punk ölürken, başka bir agresif grup güçlü bir etkiyle ortaya çıktı; Motorhead. Motorhead, bugünlerde Thrash/Speed/Power Metal diye bildiğimiz ve ileride Death Metal'e kaynak olacak, her şeyin başlanğıcı olacaktı. Grubun ilk albümü "On Parole"(1976)'da serbest kalmamış gücün ufak bir belirtisiydi sadece. Daha sonra 1970'lerin sonunda ve 1980'lerin başında çıkan "Overkill","Bomber","Ace Of Spades" ve "No Sleep 'Tıl Hammersmıth" gibi albümler,"Pedal-to-the-metal" parçalar içeriyordu (Pedal-to-the-metal: Ağırlıklı olarak gitar pedallarının kullanıldığı parçalar). Motorhead, sadece metal izleyicilerinin ilgisini çekmekle kalmadı, aynı zamanda çok sayıda ateşli Punk hayranının ilgisini çekti. Böylece de Metal'le Punk arasında sonunda Hardcore'un oluşumuna neden olacak bir birlikteliğin başlangıcına işaret etti.

http://www.rock-station.org/hmtarihi.htm sitesinden alıntıdır.

heavy metal gerçekten dinlenilebilir bir müzik türüdür. melodiktir. bütün bu grupların dışında heavy metalin beethoven'ı olarak adlandırılan dave mustaine'in grubu megadeth şiddetle tavsiye ederim.
ars longa, vita brevis...


Temmuz 24, 2007, 09:55:27 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Slayer'dan müthiş bir canlı performans :

« Son Düzenleme: Temmuz 30, 2007, 03:22:44 ös Gönderen: MASON »


Temmuz 24, 2007, 10:51:40 ös
Yanıtla #2
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

speed'i artık kafa kaldırmıyor be 30'a dayandık ondan herhalde.

senfonik rock takılıyorum bugünlerde...

Slayer gençliğimin grubu :)

p.s.: orta yaş bunalımı 30una girince mi başlıyordu öyleyse daha 1 senem var bu sözleri geri alabilirim:)


Temmuz 24, 2007, 11:00:07 ös
Yanıtla #3

Ben henüz 22mdeyim led zeppelin ve queen le anlık bunalımım dağılıyor. Sonrası malum long live thrash :)
ars longa, vita brevis...


Eylül 23, 2007, 08:15:47 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Çok Güzel bir paylaşım eline sağlık.  Daha yeni gördüm kusura bakmayın =P


Eylül 23, 2007, 08:18:52 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

:) harbiden zevklerle renkler tartışılmaz queen led zepeline iyidirde ...
''Kızıl elmada buluşalım''


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
8 Yanıt
4256 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 16, 2008, 01:12:59 ös
Gönderen: nietzsche
4 Yanıt
2747 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 03, 2011, 08:34:20 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
2493 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 04, 2011, 05:29:49 ös
Gönderen: abezethibou
0 Yanıt
2118 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 05, 2011, 12:47:52 ös
Gönderen: ADAM