Sayın Dino Merhaba ,
Alıntı yaptığınız yazıyı okuyunca şaşırmadım ; hele olayın İstanbul'da yaşanmasına hiç şaşırmadım. Sorunun bir yönü de bu. Ülkemizde gerilik ve gericilik , cehalet, kabalık, suç rasyosunun devamlı yükselmesi , diplomalı sefalet, bireyleşememe ve en önemlisi de gelişime direnerek "öğrenmemekte ısrar" artık kanıksanmakta. Alıştırılmak istendiğimiz ve norm yapılmak istenen "profil" yazıda tasvir edilmiş . Yeni "altın nesil" işte böyle bundan sonra.
Şayet bir ülkenin "Milli Eğitim Bakanı" canlı yayında , gözümüzün içine baka baka , çıldırtıcı bir vurdumduymazlıkla :"Eğitimin "Milli" si olmaz , küresel çağdayız , bunlar bir elinde Kur'an ,bir elinde bilgisayar olan çocuklarımız " diyebiliyorsa artık konuşulabilecek geriye ne kalır ki ?
Siyaset , ülke ve devlet yönetimi , şekillendirme , nesil mühendisliği gibi kavram, olgu ve alanlar ehliyetsiz , basit, geri, cahil , sicili bozuk, kompleksli, ahlaken düşük , feodal kafa yapılarına emanet edilirse , olacağı zaten budur. Bunlar henüz iyi günleri ülkemizin . Kimbilir bu coğrafya daha nelere tanıklık edecek ?
Ancak halkımız da birey olmayı ve uluslaşmayı zaten pek istemiyor gördüğüm kadarıyla . Zira zordur bireyleşme süreci. Çalışan , bileylenmiş bir zihin ister. Yandaş, hemşeri , cemaatdaş ve aşiret desteği olmadan düşünerek , çaba göstererek , aklını önceleyerek dik durmak müthiş efor ister. Halkımız "Ne gerek var bunlara , devletim bana bakar" şiarıyla müthiş bir akıl tutulmasını tercih etmiştir. Halbuki bireyleşme olmadan uluslaşma da gerçekleşmez. Ümmetlikten milletliğe geçişi sürdürmek için için de rol model olabilecek , tesir ve sürükleyebilme gücü olan , medeni, ileri, rasyonel ve stratejik düşünme yetisine sahip "devlet adamları" gereklidir.
Dünya Tarihi'nde "Tüm Zamanların En Olağanüstü Lideri" bizim milletimize nasip olmuş ancak Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın olağanüstülüğü yazıda tasvir edilenlerin baba ve büyükbabalarında aşağılık duygularına sebep olmuştur. Bu muhteşem "devlet adamı" profilinin yalnızca bir tek örneği görülmüş ve kendisinin sonsuzluğa intikaliyle birlikte kabus başlamış ; bugünlere getirildiğimiz "cehennem taşları " ısrarla ve inatla döşenmiştir.
Ancak artık "devlet adamlığı" müessesesi lağvedilmiştir;şimdi aslolan "hükümetin adamı" olmaktır. Eğer alıntılama yaptığınız "profilde" iseniz , "devlet baba" sizi tıpkı feodal bir aile babası gibi , besleyecek , barındıracak, suçluysanız salıverecek , kabahatliyseniz bazen "demir cop ve biber gazıyla" dövecek , kapınıza bulgurlar-kömürler ve burslar yığacaktır.
Siz yeter ki "uslu ve itaatkar bir İslamcı" olun ; her türlü kepazelik örtbas edilecek , cehaletiniz ve gericiliğiniz "halkımızın samimi hissiyatı" , sadaka meraklılığınız "sosyal devletin gereği" , okullarda mescitlere giden ve "provokatif hutbelerden sonra" elinde satırla sokaklara çıkan ve bira içenleri doğrayan gençler "iri -diri müslüman evlatları bunlar , geleneklere sahip çıkmışlar " cümlesiyle halka takdim edilecektir ; "norm dışı" kabul ettikleri başka aidiyetleri olan ve hiçbir kabahatleri olmadığında bile sadece Alevi,Yahudi,Ermeni vbg. olan vatandaşlarımızı zorla din derslerine sokup "kendine benzetmeye" çalışma gayretleri ise "çocuklar Hak Din'i öğrenmesin mi efendim?" sorusuyla geçiştirilmektedir.
Yazıda betimlenen profilin insanlarınca , Madımak Felaketi nedeniyle Alevi eşimizin dostumuzun yüzüne bakamayacak durumlara "gülerek ve seyrederek" sokulmuş bulunuyoruz. "Benzemeyi kabul etmediğiniz zaman" bittiniz demektir ;artık siz ve aileniz perişan edilip yıldırılana kadar rahat bırakılmayacaksınızdır. Diretmeniz halinde size ve ailenize işsiz bırakılmadan ,satırla doğranmaya ve kül edilmeye uzanan bir yelpazede muhtelif "yaptırımlar" uygulanacaktır.
Madımak Katliamı'nda sonsuzluğa uçup giden bir çocuk vardı ; özellikle onu hiç unutamadım , çok küçüktü ve annesiyle yapılan röportajda kalbim bir kerpetenle sıkılıyormuş gibi hissetmiştim. 12 yaşındaydı , adı Koray'dı, yıllar geçti yüzü gözümün önünden hiç gitmiyor , "semah dönmek ha "dediler , onunla birlikte hepimizin kalbini yaktılar bu "profil"in insanları. Bu kafa yapısına göre "uslu itaatkar ve hizmete hazır müslümanlar" vardır , bir de aklı , dünya görüşü, geleneği, bilgisi,eğitimi olan "kendi alanı" olan "kötü müslümanlar ve kafirler" vardır , bunların "halline" bakar bu profil .
Balık baştan kokar ve yapılmış tahribat on yıllarla giderilebilecek gibi değil ne yazık ki . Bunlara onay vermiş , savunmuş, palazlandırmış, destek vermiş olan kim varsa benim nazarımda vatan hainidir , bu yazıdaki profili ortaya çıkartmak ve kasten yetiştirmek de vatana ihanet değilse , vatana ihanet nedir ?
O yazıyı paylaştığınız için size çok teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum .