YÂR YÜREĞİM YAR
Yâr yüreğim yar gör ki neler var,
Bu halk içinde bize gülen var.
Ko gülen gülsün Hakk' bizim olsun,
Gaafil ne bilsün Hakk'ı seven var.
Bu yol uzakdur menzili çokdur,
Geçidi yokdur derin sular var.
Girdik bu yola ışk ile bile,
Gurbetlik ile bizi salar var.
Her kim merdâne gelsün meydâna,
Kalmasun câna kimde hüner var?
Yûnus sen bunda meydan isteme,
Meydan içinde merdâneler var.
YÂR YÜREĞİM YAR - AÇIKLAMA
1- Ey yüce dost, benim yüreğimi yar da içine bir bak! Bak ve gör ki içinde neler var? İçi senin sevgin ile dolu. Bizim kalbimizin içini dolduran sevginin bize verdiği hâle bu topluluk içinde gülenler var.
2- Bırak! Bize gülenler gülsünler. Yeter ki doğruluk bizim olsun. O gülenler gaafil olduklarından, bizim Hakk'ı severek bu hâle düştüğümüzü bilemezler.
3- Bizim düştüğümüz bu ilâhî aşk yolu çok uzundur. Bu yolun durakları da çoktur. Bu Hakk' yolunun üzerinde uçsuz bucaksız dibi belirsiz derin sular vardır. Onların geçidi de yoktur.
4- Biz bu İlâhî aşk ile yola girdik. Bizi bu gurbet yolune düşüren, bizi bu yola bir salan var.
5- Her kim özü sözü doğru insanlara yakışır şekilde, sözünün eri olarak mertçe sözünde durabiliyorsa buyursun bu ilâhî aşk meydanına gelsin. Kim canının derdine düşmüyor, canından geçebiliyorsa, kimde canını hiçe sayabilecek incelik ve ustalık varsa gelsin.
6- Ey Yûnus! Sen bu konuda başkalarına meydan okuma. Bu meydana çıkan, sözünün eri olup sözünde duran sayısız mertler var...
------------------------------------------------------------------------------
İŞİTİN EY YÂRENLER
İşidün iy yarenler! Işk bir güneşe benzer,
Işkı olmayan gönül, misal-i taşa benzer.
Taş gönülde ne biter, dilinde ağu düter,
Nice yumşak söylese, sözi savaşa benzer.
Işkı var gönül yanar, yumşanur muma döner,
Taş gönüller, kararmış sarp katı kışa benzer.
Ol sultan kapusında, hazreti tapusında,
Âşıklarun ılduzı, her dem çavuşa benzer.
Geç Yûnus endîşeden, gerekse bu bîşeden,
Ere ışk gerek öndin, andan dervişe benzer.
İŞİTİN EY YÂRENLER - AÇIKLAMA
1- Ey dostlar dinleyin! Sözlerime kulak asın. Aşk aynen bir güneşe benzer. O hangi gönüle girerse onu yakar. Onun sonsuz aydınlığa erişmesine sebep olur. Aşka kapalı gönül de, aynen bir taşa benzer.
2- Taş gibi ölmüş gönülde hiçbir yeşillik ve çiçek bitmez. Onun dilinden de ağu gibi herkesi zehirleyen sözler çıkar. Ne kadar alçak gönüllü görünüp yumuşak konuşsada, onun sözleri sanki insanları savaşta zehirleyen suman gibidir, herkesi incitir.
3- İlâhî aşkın düştüğü gönül, bu aşkın ateşi ile yanar, yumuşar mum gibi erir. İlâhî aşktan mahrum olan katı taş gibi gönüller herkesi iliklerine kadar donduran sert kışa benzer.
4- Kendilerini Hakk' yoluna vermiş erenler O' dostun tapulu malıdır. O'nun kapısındaki muhafızların içinde yıldız gibidir, onların çavuşlarıdır. O'nun emrindedir.
5- Ey Yûnus! Bütün korkularından sıyrıl. Sen tehlikelerle dolu bir ormanda değilsin. Bu dünyanın ateşi ormanları yakıp yok ediyor. Senin gönlüne aşk ateşi düştü. Ormanı yakan ateşten korkmana yer yok. Ermişlere önceden aşk ateşi düşer onlar da dervişe benzerler.