Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: MYSTICPROVOCATEUR - Mart 14, 2008, 08:34:12 ös

Başlık: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Mart 14, 2008, 08:34:12 ös
Yargıtay Başsavcısı AKP'nin laikliğe aykırı fiillere odak olduğu gerekçesiyle kapatılması istemiyle dava açtı


Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı AKP'nin kapatılması gerekçesiyle dava açtı... Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya "AKP'nin laiklik karşıtı fiillerin odağı haline geldiği gerekçesiyle" davayı açtı...  Başsavcılık'ın yazdığı dilekçe Anayasa Mahkemesi'ne gönderildi...

Partinin kapatılması haberinin duyulması ardından bir çok partili ve vatandaş AKP Merkezi önüne geldi.

MEMURSEN Başkanı, AKP'nin kapatma davası açılması haberinin duyulmasının ardından bir açıkmala yaparak, AKP'ye destek vereceklerini ve bu yüzden Parti Merkezi'ne geldiğini söyledi.

Parti Merkezi önünde protesto AKP'nin kapatılmasına karşı olan bir kişi protesto gösterisinde bulundu.

BAŞBAKAN'DAN AÇIKLAMA BEKLENİYOR

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yarın Siirt ve Batman'da kadın kolları toplantıları var. Başbakan bu akşam bir açıklama yapması bekleniyor ancak Erdoğan bir açıklama yapmazsa, yarın bu toplantıların bir gövde gösterisi haline dönüşebileceği konuşuluyor

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK

Anayasa Mahkemesi, iddianameyle ilgili ön incelemeyi yapacak, herhangi bir eksiklik tespit edilmez ve iddianamenin kabulüne karar verilirse ön savunmasını yapması için iddianame AKP'ye gönderilecek.

AKP yasal olarak 1 ay içinde ön savunmasını verecek.

Ek süre talebinde bulunulursa bunu da Anayasa Mahkemesi değerlendirecek. Ön savunmanın Anayasa Mahkemesine verilmesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya, esas hakkındaki görüşünü bildirecek.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının esas hakkındaki görüşü AKP'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Yalçınkaya sözlü açıklama, AKP yetkilileri de sözlü savunma yapacaklar.

Bütün bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, gerekse davalı AKP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.

Raporun, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bir toplantı günü belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacaklar.

AKP  hakkındaki kapatma davasını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması halinde 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak.

Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesinin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek.

1997 yılında Refah Partisi de "Laiklik karşıtı eylemlere odak olduğu" gerekçesiyle kapatılmıştı.

Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: blossom - Mart 14, 2008, 08:41:00 ös
Paylaşımınız için teşekkür ederim Sn. Mystic.

Sanırım bu dava istemi, ilk aşamada kalacaktır.

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Mart 14, 2008, 08:49:52 ös
Davayı açan Savcı boş bir kişi değil Sn blossom.Bu parti kurulduğundan beri delil topluyormuş.Dava 17 klasörden oluşuyor ve net ithamlar var.Tüm olanlara rağmen bu ülke hiçbir savunma refleksi göstermeden doğruca dibe oturacak kadar basiretsiz bir ülke değil.Davanın olumlu sonuçlanması halinde iddianamenin içinde suçlanan kişilerin dokunulmazlıkları kalkacağı gibi haklarındaki yüzlerce dava işleme konulacak ki bunlara vatana ihanet dahil.Bu ülkenin aydınlık insanları çok acı çekiyor umarım hayırlısı olur.

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: blossom - Mart 14, 2008, 08:59:28 ös
Davayı açan Savcı boş bir kişi değil Sn blossom.Bu parti kurulduğundan beri delil topluyormuş.Dava 17 klasörden oluşuyor ve net ithamlar var.Tüm olanlara rağmen bu ülke hiçbir savunma refleksi göstermeden doğruca dibe oturacak kadar basiretsiz bir ülke değil.Davanın olumlu sonuçlanması halinde iddianamenin içinde suçlanan kişilerin dokunulmazlıkları kalkacağı gibi haklarındaki yüzlerce dava işleme konulacak ki bunlara vatana ihanet dahil.Bu ülkenin aydınlık insanları çok acı çekiyor umarım hayırlısı olur.

Saygılarımla,
Ben bu bağlamda kastetmemiştim Sn. Mystic. Mutlaka çok iyi hazırlanmış bir dava dosyasısıdır. Ya da adalete inanmadığım için de bunu söylemedim. Ben sadece AKP' nin korkusuzca yaptıklarına istinaden bunu ifade ettim. Umarım ifade etmek istediğiniz gibi olur...
Saygılarımla,
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Isis - Mart 15, 2008, 05:08:38 öö
Ayni savci  daha bir kac ay once DTP'ye kapatma davasi acmisti. CHP Baskan yardimcisi Arcayurek, Flash Tv'deki  bu aksam yaptigi telefon baglantisinda CHP nin her ne kadar Turkiye'de herhangi bir partinin kapanmasini tasvip etmeseler de AKP nin son 7 aydir kasindigini ve bunu hakettigini ima eden sozler sarfetti.


Ayrica dikkatimi cekti, aksam  Mehmed Mih FIrat, gazetecilere yaptigi basin toplantisinda AKP 'nin yazili aciklamasini okurken bir ara sesi tiredi, gozlerinin doldugu anda kameralar zoomlama yaptilar...


Her ne kadar Tayyip Erdogan'in ve AKP'nin yaptigi luzumsuz isler olsa da, bir parti kapatma cagini coktan geride birakmamiz gerektigini dusunuyorum. Ote yandan AKP'nin satranctaki bu hamleye karsi iyi hamleler yapmasi gerekiyor. AK Parti sivil anayasa calismalarini bir kenara birakip,  once basortusunu gundeme getirmekle vezirini kaptirdi karsi tarafa. MHP'nin onerisini goz ardi etmemek istedi ancak hata yapti. Bu hadise sivil anayasa calismalarini da buyuk oranda felce ugratacaktir. Hatta gundemden tamamen bile kalkabilir. AK Parti artik bu vezirin acisiyla ilgilenirken Turkiye'de bu donemde bir cok seyi de kontrol altinda tutamayacak gibime geliyor. Cunku bu dava epey kollarini baglayacak sanki. Yargiya cok guvenemedigim icin Turkiye'de her an her sey olabilir. Daha once forumda yazdigim bir yazida olasi bir Iran -Israil savasi oncesi TSK'nin Turkiye'de darbe yapabilecegini soylemistim.  Eger bu dava kabul edilir ve Mahkeme olumlu bir sonuc verirse askeri darbeye yol acilmis olur. Gerisi corap sokugu gibi gelir zaten. Anayasa Mahkemesi yabancilarin tasinabilir mulk edinebilmesi icin duzenlenen yasayi da iptal etti.. Butun bunlar Turkiye'nin kendi icinde yalnizlastirilmaya dogru goturuldugune ufaktan sinyaller verir nitelikte.

Hersey Amerika'nin ve AB'nin cikarlarinda bitiyor aslinda. Amerika'daki gelecek secimlerde basa yine Cumhuriyetciler gelirse sanirim Turkiye'nin belki simdi degil ama 3-4 yil sonraki bir darbeye yesil isik yakabilir. Demokratlar gelirse de Amerika'nin politikalari cok degismeyeceginden, onlarin da cikarlari ne yonde olursa onun olmasina goz yumacaklardir Turkiye'de...Aslinda biz Iran'a yonelmektense dogalgaz konusunda Rusya'yla aramizi acmayacaktik. Oyle olmasaydi Rusya bizim Turkiye'de olasi bir darbeye veya olusturulabilecek her hangi anti demokratik siyasete karsi bir garantorumuz, paratonerimiz olabilirdi.  Rusya Putin' hukumeti doneminde ekonomide saha kalkti bildiginiz gibi..


Muhabbetle
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: reyes - Mart 15, 2008, 01:30:00 ös
Türkiye'de halk kendi gücünü ortaya koyamıyor çünkü Türkiye'de laikler bir avuçtur Atatürk devrimleri tutmamıştır.
Asker zoruyla ayakta tutulmaktayız dolayısıyla halk islami köklerine geri dönmektedir

Böyle devam ettikçe laiklek kökleşmedikçe Laik yaşam biçimi benimsenmedikçe Laikliği muhafaza
edilmesi için orduya ihtiyaç duyuldukça halk meydanlara inmedikçe(yada meydanlardaki halk gözardı edildikçe) GERÇEKTEN AMA GERÇEKTEN
Türkiyenin İrandan ve Malezyadan bir farkı olmayacak....

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın Laikliğe aykırı eylemleri haline geldiği iddiasıyla AK Parti’nin kapatılması ve 71 kişinin siyasetten yasaklanmasını istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davayı olumlu buluyor ve bir partinin kapatılması demokratik topluma müdahale olarak görmüyorum....
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Mart 15, 2008, 01:50:44 ös
Alıntı
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın Laikliğe aykırı eylemleri haline geldiği iddiasıyla AK Parti’nin kapatılması ve 71 kişinin siyasetten yasaklanmasını istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davayı olumlu buluyor ve bir partinin kapatılması demokratik topluma müdahale olarak görmüyorum....

Size katılıyorum.Burada demokrasiye yapılan bir müdahale yok.Vatansever bir savcı kulağının üzerine yatmayıp görevini yaptı.Darbe yapılmıyor, savcı demokratik bir ülkede kanunların verdiği hakkını kullanıyor.Ortada suç oluşturacak bir durum varsa savcı dava açar.Ve bu durumda ziyadesi ile var.17 klasörü dolduracak kadar var.Kanunun uygulanmasına demokratik değildir diyenler in niyetleri ve kafa yapılarıda bellidir zaten.

Kimse suç işleyene neden suç işledin demiyorda suça karşı dava açana neden dava açtın diye hesap soruyor.Vah Türkiyem vah.

Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: blossom - Mart 15, 2008, 02:01:35 ös
Sn. Mystic, mevzu bahis parti kapatma olunca dava açana hesap sorulur genellikle, maalesef bu böyle... Açılan davaya karşı hiçbir itirazım yok, peki AKP' ye açılan bu dava gerekli süreçten geçer ve sonunda kapatma kararı alınırsa Türkiye' de ne gibi durumlar vukuu olacak hiç düşündünüz mü? Vaziyetimiz hiç iyi değil, dış borç kabarmış durumda. AKP kapatılırsa, ertesi gün Türkiye' nin ekonomik anlamda bittiği gündür. USA bu sürece ne diyecek acaba, ben en çok onu merak ediyorum...
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Mart 15, 2008, 02:24:22 ös
Sn Blossom,

Ekonominin çökmesi an meselesi.Bu parti kapatılmasada kapatılsada durum ne yazıkki böyle.Yapılan sadece orayı burayı satarak günü kurtarmak.Toplumun ne halde olduğunu sokağa çıktığınızda çok değil 5 dakika içerisinde gözle görmek mümkün..İzlenen politikayı detaylı anlatmaya gerek duymuyorum bunu aydın bir insan olarak sizde görüyorsunuzdur.Öleceği kesin olan kanserli bir hastayı ameliyatında risk var diye (ameliyat etmeyelim bugün ölmesin 5 ay daha yasasın bari mantığı ile) neşter vurmamak hayatının kurtulma şansınıda ortadan kaldıracaktır.Ayrıca işlenen şuçun ekonomi bozulmasın diye örtülmesi ve işlem yapılmaması nekadar doğru.

Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: blossom - Mart 15, 2008, 03:47:53 ös
Sn Blossom,

Ekonominin çökmesi an meselesi.Bu parti kapatılmasada kapatılsada durum ne yazıkki böyle.Yapılan sadece orayı burayı satarak günü kurtarmak.Toplumun ne halde olduğunu sokağa çıktığınızda çok değil 5 dakika içerisinde gözle görmek mümkün..İzlenen politikayı detaylı anlatmaya gerek duymuyorum bunu aydın bir insan olarak sizde görüyorsunuzdur.Öleceği kesin olan kanserli bir hastayı ameliyatında risk var diye (ameliyat etmeyelim bugün ölmesin 5 ay daha yasasın bari mantığı ile) neşter vurmamak hayatının kurtulma şansınıda ortadan kaldıracaktır.Ayrıca işlenen şuçun ekonomi bozulmasın diye örtülmesi ve işlem yapılmaması nekadar doğru.


Sn. Mystic,

Söylediklerinizde son derece haklısınız. Fakat olaya tek bir yönden bakmamak gerekir. Amaç tabii ki AKP' nin Türkiye' ye yaptıklarına ve yapacaklarına izin vermemektir. Ve fakat bizim çıkmaza girmemizi bekleyen birileri var. Onlar zaten bu karmaşayı bekliyor. AKP' ye son derece karşı olanlardan biri olsam dahi, optimal çözüm bu değildir. Artık Türkiye, iki kutubun birbirine yapacağı hamleleri kaldıracak durumda değil. Mevcut durum için, bir B planı olsa AKP bugün kapatılsın. Fakat B planı yok. Türkiye' yi sırtlayacak bir Mustafa Kemal Atatürk yok. Sonuç ne olursa olsun, durum hiç iyi görünmüyor. Her iki türlü sonuç akabinde, vaziyet iyi olmayacak. Ama AKP' nin kapatılması sonuçları daha vahim olacak gibi geliyor bana. Ben açılan davaya karşı değilim, ben optimal çözümün bu olmadığına inanmaktayım. Yeteri kadar siyasi bilgim yok ama eğer birşeyler planlanıyorsa ve hayata geçirilecek ise bu yol çözüme ulaşacak en iyi yol değil sanırım...

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Mart 15, 2008, 04:15:55 ös
Sn blossom,

Size hak veriyorum ama demokrasi diye diye Türkiye bir sabah uyandığında şeriat la yönetildiğini görecek korkarım ki.Bu tarz durumlardan etli ye sütlüye dokunmadan sıfır hasarla kurtulmak mümkün değil .Bu arada en iyi yolda yok sanırım.Bekleyip göreceğiz.Umarım aydınlık kazanır.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: blossom - Mart 15, 2008, 04:20:53 ös
Sn blossom,

Size hak veriyorum ama demokrasi diye diye Türkiye bir sabah uyandığında şeriat la yönetildiğini görecek korkarım ki.Bu tarz durumlardan etli ye sütlüye dokunmadan sıfır hasarla kurtulmak mümkün değil .Bu arada en iyi yolda yok sanırım.Bekleyip göreceğiz.Umarım aydınlık kazanır.

Saygılarımla
Sn. Mystic,

Aydınlığın kazanabilmesi için, bilim adamlarımıza (her alandaki) ihtiyacımız var. Türkiye' nin bugün geldiği durum, ülkemizde bilim mefhumuna ne kadar az değer verdiğimizi göstermektedir. Temennilerinize katılıyorum, umarım Türkiye daha önce yaşanan siyasi karmaşa günlerini görmez. Bu sadece bizi geriye götürür...

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: reyes - Mart 15, 2008, 04:27:12 ös
sayın Mysticprovocate size katılıyorum %0 zararla bu işler yapılmaz.
Sevgili Blossom optimal çözüm bu değildir diyorsunuz peki bunun başka bir çıkar yolu var mıdır

Türkiye geçmişte daha kötü olayları kaldırdı bunuda kadıracağından eminim.

 
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: blossom - Mart 15, 2008, 04:36:29 ös
sayın Mysticprovocate size katılıyorum %0 zararla bu işler yapılmaz.
Sevgili Blossom optimal çözüm bu değildir diyorsunuz peki bunun başka bir çıkar yolu var mıdır

Türkiye geçmişte daha kötü olayları kaldırdı bunuda kadıracağından eminim.

 
Optimal çözümü bilmiş olsa idim Sn. reyes, şuan yapmış olduğum mesleği yapmazdım. Zaten siyasi bilgimin az olduğunu yukarıda ifade ettim. Sadece analitik düşünce ile yaklaştım olaya. Türkiye geçmişte bahsettiğiniz kötü olayları kaldırırken bugünlere gelmemize de sebep oldu. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk' ten teslim aldığımız ülkemizi, O' nun öngördüğü doğrultuda ilerletebilseydik bugünlere gelmezdik. Bu durum, özellikle O' nun ölümünden sonra başa geçenlerin bizlere bıraktığı hediyedir. Umarım demek istediğimi anlatabilmişimdir...
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: OFDincel - Mart 15, 2008, 04:37:29 ös
  Ben siyaseti sevmem hoş siyasette beni sevmez ama bu gün dolmuşta iki adam konuşuyor biri diğerine şöyle diyor;

-Artık halk uyandı bu oyunlara gelmez Türk milleti uyandı eskiden ABD'nin istediği hükümet başa geçiyordu nerde dinsiz sapık var başa geçiyorlardı Ak Parti geldi ABD devri bitti o yüzden ABD Ak Partiyi yıkmaya çalışıyor.(Açılan kapatma davasından bahsediyor)

  Şöyle bir düşündüm madem ABD hükümet yıkıp hükümet getirebilecek kadar güçlü bir Ak Partiylemi baş edemiyor veya bu işler bu kadar basitmi.

 ABD hükütmeleri nasıl yıkar veya nasıl başa geçirir sandık başkanları CIA ajanımı elbette hayır onlarda bizim gibi sıradan vatandaşlar ama ne yazık ki bizim halkımız uyandım dedikçe ABD yöntem değiştiriyor aslında yöntem özünde aynı şeklen değişiyor artık milletin içine sosyologlar göndermiş olmalı ki Türk Milletini bu kadar iyi tanısın...Vay efendim komunizm geliyor baba bizi kurtar! Sam Amca bir baba gönderir!Şehitlerimiz yüreğimizi yakıyor Apo'yu yakalayan bir kahraman yok mu?!Sam Amca Apo yu yakalayan kahramanı bulur! Din elden gidiyor dur diyen yok mu?! Ve en sonunda dinimizin kurtarcısıda Sam Amca'dan geldi.Hep bildik film artık sıkmaya başladı...Tayyip Erdoğan Türk Halkı'nın çok sevdiği bir şiiri okumaktan durduk yere kanunlar icad edilerek bir kaç ay hapis yattı halkın gözünde kahraman oldu hapse girişi eşine az rastlanır bir biçimde şanlıydı!Hapisten çıktı parti kurdu yine bir kanun icad edilerek siyaset yasağı geldi bu kadar haksızlıkta fazla ama halk kızıyor ve öfkesini sandıkda göteriyor Ak Parti tek başına iktidar Tayyip Erdoğan meslek liselerinde katsayı adaletsizliğini kaldıracağım diyor halk sokağa dökülüyor Erdoğan vazgeçiyor ve "eğer isteselerdi onlarda sokağa dökülüp bana destek çıkarlardı" ve yerel seçimlerde Ak parti yine tavan yapıyor! yine seçimler yaklaşırken yeni kanunlar icad edilerek Ak Parti eren seçime zorlanıyor yine haksızlık ve halk yine öfkeleniyor Ak Parti tekrar başa...Ve yine aynı oyun Ak Parti ye TV haberleridnen oluşan bir dosyayla kapatma davası açan bir savcı dava söylenilene göre 9-10 ay sürecek bu süreçte yine kavramlar, laikler, antilaikler, Kemalistler, Ilımlı İslamcılar v.s. v.s. havada uçuşacak bu arada yaşanmakta olunan küresel kriz bizi vuradursun, piyasalar can çekişe dursun, kan kaybeden örgüt PKK tekrar güçlenedursun hiç muhim değil bu süreçte halk yine kızacak ve mazlum olan Ak Partinin yanında yer alacak...Bu kadar tesadüf metabolizmayı bozar!Ey Halkım bu mudur senin uyanman? Nabza göre şerbet veriyorlar görmüyor musun?

  İşte bu yüzden siyaseti sevmiyorum.

 Saygılar
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Isis - Mart 15, 2008, 04:56:20 ös
arkadaslar, bazi endiselerinizi anlamakla birlikte, size buyuk oranda katilmiyorum. Parti kapandi diyelim, peki sonra ne olacak?secim yapilmasini istiyor musunuz?akp baska bir liderle ve yeni bir kadroyla kurulup,secimleri kazanmasini ne engelleyebilir?secimleri 71 eksik kadroyla ve yeni bir govdeyle kazanmalari kacinilmaz.secim istemiyorsaniz askeri darbeyi kabulleneceksiniz.tr'de askeri darbe olmasi demek her firsatta elestirdiginiz israel'in iran'a saldirmasi icin yakalanmaz bir firsat demek,bildiginiz gibi IDF ile TSK suanda isbirligi icersinde calisiyorlar.ortada hukumet olmazsa diplomatik iliskiler iki ordu arasinda isik hiziyla hallediliverir ve israel karadan havadan tr-.yi kullanir. Resmin gorunen kismi bu.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Isis - Mart 15, 2008, 05:26:45 ös
Ilaveten,sn mystic'in partinin kapatilmasini istemeyenlerin hangi zihniyete tabi diye nitelendirmesi biraz sig dusmus ve doyurucu bir izahata ihtiyac duyuyor.Sanirim yuzde 47'lik kesim seriati istiyor demek istedi,bu 47 nin icinde olmadigi halde kapanmasini istemeyenler hangi zihniyetin mumessili aciklarsa sevinirim . Bir de su konu var, napalim bu sucu mutedeyyin olmak olan halki?nazi kamplarinda yakalim mi?aksi halde nasil sindirilecek,caydirilacak?Bir coklarinin begenmedigi IL din devleti olmadigi halde,IL vatandaslarinin neredeyse yuzde 60'ini olusturan araplar dahil olmak uzere din ozgurlugunun en cok yasandigi ulkelerden biridir.Konumuz bu degil ama ifade etmeden gecemeyecem. iddia edildigi gibi IL'in derdi musluman soykirimi olsaydi,ise once bu yuzde 60'lik kesimden baslamaz miydi?
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: OFDincel - Mart 15, 2008, 05:31:21 ös
Ben kapatılmasını istemem çünkü parti çöplüğü gibiyiz kapatılmaları bir işe yaramıyor ki zaten kapatılması imkansız gibi gözüküyor.Ayrıca Sn. Kirlangic'in sözüne istinaden İsrail İran ' a saldırarsa sadece helal olsun diyebilirim cesaretinden ötürü.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Asli - Mart 15, 2008, 07:27:23 ös
Meyve veren ağaç taşlanırmış.İnançlı oldunmu vebalı muamelesi yapılıyor.Yok etmeye çalışıyorlar.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: OFDincel - Mart 15, 2008, 09:02:38 ös
Meyve veren ağaç taşlanırmış.İnançlı oldunmu vebalı muamelesi yapılıyor.Yok etmeye çalışıyorlar.

 Peki siz inançlı insanlara Ak Partinin inançlarını kullanmadığının garantörlüğünü yapabilir misiniz?Onca çoğunluğa rağmen başörütüsü meselesi hala muallakta neden bir anda kestirip atmıyor ?Yoksa daha fazlamı nemalanmak istiyor! Her zaman laikliğin bireyler için değil devletler için geçerli olduğuna inandım bence birey değil devlet laiktir birey ancak laik devleti destekleyen birey olabilir laikliğin bile çarpıtıldığı bir ülkede kurulan tezgahta Ak Parti ne kadar masum?
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: reyes - Mart 15, 2008, 09:10:23 ös
Yemedikleri nane kalmıyor ondan sonra bizim inancımız engelleniyor bizi dışlıyorlar
Bırakın bu hikayeleri....
Laik bir ülkede yaşıyoruz ve bu ülkede uyulması gereken yasalar kurallar vardır
Atatürk'ün hiç birzaman taviz verilmemesi gerektiğini söylediği 2 ilkesinden(Cumhutiyetçilik ve Laiklik) biri olan laiklikten taviz verilmiştir...
Bu bellidir bundan sonra yapılan bütün reklamlar boştur
Hiçkimse inancı yüzünden hor gözülmez sadece yasalara uyacaksın bu böyledir.

Zaman herşeyi gösterecek...
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Asli - Mart 15, 2008, 09:11:37 ös
Ak Parti dini yönü kuvvetli bir parti. Nasıl ki CHP Atatürk çülüğü tekelinde tutuyor AKP de dindarların partisi.Türkiye nin %90 nından fazlası Müslüman yani AKP Türkiye nin gerçek partisi.Bir avuç Atatürk çü geçinen kesim  bu partiyi yobaz ve gerici olarak göstermeye çalışıyor ki alakası yok.Güçleri yetmeyincede kapatmaya çalışıyorlar.Hadi partiyi kapattılar bu partiye gönül vermiş milyonlarca insanı ne yapacaklar?
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: shemuel - Mart 15, 2008, 09:15:00 ös
İsrail'i müslüman düşmanı olarak tanımlamayın.İran ile İsrail hiç bir zaman savaşmayacak.İsarailin kangal köpeği ne güne duruyor.Yani onu boşunamı besliyor.Ama olmazki :D
Korkmayın bir AKP gider diğeri gelir.Sonuçta bir sistem partisi değilmi neden bu kadar üzülüyorsunuzki
Bakın benide üzüyorsunuz :(
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: OFDincel - Mart 15, 2008, 09:17:10 ös
Ak Parti dini yönü kuvvetli bir parti. Nasıl ki CHP Atatürk çülüğü tekelinde tutuyor AKP de dindarların partisi.Türkiye nin %90 nından fazlası Müslüman yani AKP Türkiye nin gerçek partisi.Bir avuç Atatürk çü geçinen kesim  bu partiyi yobaz ve gerici olarak göstermeye çalışıyor ki alakası yok.Güçleri yetmeyincede kapatmaya çalışıyorlar.Hadi partiyi kapattılar bu partiye gönül vermiş milyonlarca insanı ne yapacaklar?

   Sayın Aslı sanırım manevi yönü kuvvetli bir insansınız size bir soru sormak isterim lütfen ukalalık olarak algılamayın bu gün Ak Partinin veya herhangi bir x partisnin yaptıkları sizin İslam anlayışınızla uyuşuyormu şahsen bir müslüman olarak benim herhangi bir partnin tavrı İslam anlayışımla uyuşmuyor en önemlisi İslam günümüz siyasetine göre bir din değil çünkü yalan var işin içinde Malcolm X'ler olmadıkça kimse bana İslam uğrunda uğraştığına inandıramaz hele de 360 küsür milletvekili olupta 6 yıldır iktidarda olan ama hala başörtüsü, meslek lisesi gibi çözeceğim deyipde çözmediği sorunlar sıradayken sormazlarmı neyi bekliyorsun diye?
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: reyes - Mart 15, 2008, 09:18:44 ös
Ak parti Aşırı dinci bir parti olması sorun değil
Sorun şu yaptıkları işlerde dini ön plana çıkarmaları ve laik bir ülkede laiklikten taviz vermeleri
senin yada başkasının inançları hiçkimseyi ilgilendirmez
Anayasada böyle yazıyor devletin dini olmaz din kişiseldir ve isteyen istediği dine inanır
İşte Laiklik budur

Ak partinin yaptığı şey bu mu sence
Cevap vereyem....Hayır!!!!
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Asli - Mart 15, 2008, 09:25:01 ös
Sayın OFDincel  AKP içinde de şahinler mevcut bunu kabul ediyorum.Ama bu her partide var.Örneğin CHP de de Fanatik Atatürl çü bir kesim var. Bu normal.Amam bir kaç kişi için tüm partiyi Laikliğin düşmanı göstermek ve kapatmak büyük haksızlık.Din demek maneviyat demektir.Maneviyatı olmayan insan yolunu kaybeder.

Başörtüsü meselesine gelince çözmedi çözmedi diyorsunuz çözmeye çalışıncada yobaz ilan ediyorsunuz, bölüçülük yapıyor, Laikliği baltalıyor diyorsunuz.Bence fikirleriniz çelişiyor.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: OFDincel - Mart 15, 2008, 09:30:56 ös
Sayın OFDincel  AKP içinde de şahinler mevcut bunu kabul ediyorum.Ama bu her partide var.Örneğin CHP de de Fanatik Atatürl çü bir kesim var. Bu normal.Amam bir kaç kişi için tüm partiyi Laikliğin düşmanı göstermek ve kapatmak büyük haksızlık.Din demek maneviyat demektir.Maneviyatı olmayan insan yolunu kaybeder.

Başörtüsü meselesine gelince çözmedi çözmedi diyorsunuz çözmeye çalışıncada yobaz ilan ediyorsunuz, bölüçülük yapıyor, Laikliği baltalıyor diyorsunuz.Bence fikirleriniz çelişiyor.

  Bence yazdıklarımı tekrar okuyun Ak Partiye yobaz demedim ama bu  kadar gücü olan bir parti 6 yıldır bozuk plak gibi tekrarlayıp duruyor başörtüsü yasağı zulumdür zulumse ve sen bu ülkenin tek iktidar gücüysen neden yasağı kaldırmıyorsun?İşte bu soruya vereek cevapları yok ne yazık ki halkımızda fazlasıyla temiz kalpli çok fazla inanmışlar bu partilere...
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Genius Loci - Mart 15, 2008, 10:14:29 ös
Ak Parti dini yönü kuvvetli bir parti. Nasıl ki CHP Atatürk çülüğü tekelinde tutuyor AKP de dindarların partisi.Türkiye nin %90 nından fazlası Müslüman yani AKP Türkiye nin gerçek partisi.Bir avuç Atatürk çü geçinen kesim  bu partiyi yobaz ve gerici olarak göstermeye çalışıyor ki alakası yok.Güçleri yetmeyincede kapatmaya çalışıyorlar.Hadi partiyi kapattılar bu partiye gönül vermiş milyonlarca insanı ne yapacaklar?

bu çok tehlikeli bir yaklaşım... sadece bu kadar söyleyeyim ve asıl söylemek istediklerime geçeyim

***
Demokrasilerin vazgeçilmez unsuru (anayasa 68/2) olan Siyasal Partilerin, "tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez" (Anayasa 68/4).

Siyasal düşünce özgürlüğü elbetteki demokrasinin en temel vaz geçilmez üstüne titrenmesi gereken hak kümesindendir. Nihayetinde bir ülkenin demokratlığı o ülkede söz özgürlüğü ile belirlenebilir. Ancak, siyasal özgürlükler kullanılırken "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde" (Anayasa 14/1) kullanılmamalıdır. Ha keza özgürlükler düzenini ortadan kaldırıcı faaliyette bulunmayı da (Anayasa 14/2) hukuk düzeni kabul edemez.

Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Anayasa 69/5). Pek i "odak" nedir? 69/5in ikinci cümlesi bunu açıklar; "Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır"

Odak tespiti yapıldıktan sonra ne olur? Opartinin Temelli kapatılmasına karar verilebileceği gibi, 2001 değişikliği ile eklenen 69. maddenin 6. fıkrası gereği "temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına" karar verilebilir.

Gelelim, 68/4'te ifade edilen Laik Cumhuriyet ilkesine aykırılık mevzuuna,

2005 yılında geniş bir tadile uğrayan Siyasal Partiler Kanunu bu noktada bize yol gösterici olacaktır;

SPK'nin Siyasi Partilerle İlgili Yasaklar başlıklı Dördüncü Kısmı'nın Atatürk İlke ve İnkılaplarının ve Laik Devlet Niteliğinin Korunması Başlıklı Üçüncü bölümü (m. 84-89) bu hususu belirlemektedir. Yine 78. maddenin 1 fıkrasının a bendi "Türkiye Devletinin Cumhuriyet olan şeklini; Anayasanın başlangıç kısmında ve 2 nci maddesinde belirtilen esaslarını...değiştirmek" "Amacını güdemezler veya bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar, başkalarını bu yolda tahrik ve teşvik edemezler" hükmüne havidir. Dikkat edilirse 78. madde etkinlikte bulunmanın yanısıra tahrik ve teşvikten de bahsetmektedir. Başörtüsü ile ilgili olarak iktidar partisinin kahir ekseriyesi tarafından yapılan teşvik ve tahriklere dikkatinizi çekmek isterim.

84. madde de Siyasi Partilerin Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmak ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini korumak amacını güden  Tevhidi Tedrisat Kanunu, Şapka İktisası Hakkında Kanun, Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun,Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası, Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun, Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun,Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun hükümlerine aykırı amaç güdemezler ve faaliyette bulunamayacakları belirtilmektedir.

86. madde "Siyasi partiler, Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğinin değiştirilmesi ve halifeliğin yeniden kurulması amacını güdemez ve bu amaca yönelik faaliyetlerde bulunamazlar" der.

87. madde "Siyasi partiler, Devletin sosyal veya ekonomik veya siyasi veya hukuki temel düzenini, kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla veya siyasi amaçla veya siyasi menfaat temin ve tesis eylemek maksadıyla dini veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanınan şeyleri alet ederek her ne suretle olursa olsun propaganda yapamaz, istismar edemez veya kötüye kullanamazlar." hükümüne havidir. (87. maddeyi bir kaç kez okumanızı rica ederim)

90. madde de "Siyasi partilerin tüzük, program ve faaliyetleri Anayasa ve bu Kanun hükümlerine aykırı olamaz." der.

101. madde bu durumlar da "Anayasa Mahkemesince  bir siyasi parti hakkında kapatma kararı;       

a) Bir siyasi partinin tüzük ve programının Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olması, sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlaması, suç işlenmesini teşvik etmesi,

b) Bir siyasi partinin, Anayasanın 68 inci maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı eylemlerin işlendiği odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespiti,

c) Bir siyasi partinin, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alması,

hallerinde verilir." diyerek verilecek olan yaptırımı belirlemiştir. Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentlerinde sayılan hallerde temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin almakta olduğu son yıllık Devlet yardımı miktarının yarısından az olmamak kaydıyla, bu yardımdan kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına, yardımın tamamı ödenmişse aynı miktarın Hazineye iadesine karar verebilir (101/2)

103. madde de ODAK tekrar açıklanır

Bir siyasi partinin Anayasanın 68 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne aykırı eylemlerin odak halini oluşturulup oluşturmadığı hususu Anayasa Mahkemesince belirlenir.

Bir siyasi parti, birinci fıkrada yazılı fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde  işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre, merkez karar ve yönetim kurulu veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır
Bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımmen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır."

***

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yukarıda aktardığım yasa ve Anayasa hükümleri ışığında, AKP'nin bu hükümleri ihlal ettiğini ve ODAK haline geldiği kanaatine ulaştığı için 162 sayfalık bir iddianame ile AYM'de AKP'nin kapatılması istemli olarak dava açmış bulunmaktadır...

Bu tamamen hukuki bir konu ve şu an için mahkeme önünde olduğundan dolayı bu konuyla ilgili yorum yapmamak gerekli... AYM ne karar verir bilinmez... RP ve FP kararlarındaki yaklaşımını devam ettirir mi bilinmez... Ancak şu da unutulmamalıdır ki AYM'nin verdiği parti kapatma kararlarından AİHM'ye götürülenlerinden sadece RP - FP kararlarında AİHM, AİHS hükümlerine aykırılık görmemiştir. Ancak bu olası AKP kapatma kararında da böyle olacak demek değildir.

Demokrasinin kendi kuralları çerçevesinde işlemesi gerektiğine inanıyorum... Özgürlüğü yok etme özgürlüğünün tanınamayacağına da... SPK'nın çok ağır hükümlere havi olduğunu da...  AKP'nin zararlı olduğuna da... ama onu kapatalım bunu kapatalım şunu da kapatalım yaklaşımıyla demokrasi korunuyor mu? ya da cumhuriyet ? bilemiyorum... %20 aldıklarında kapatıldılar %40 küsür aldılar, yine masum ve hakkı yenilmişleri oynayarak, bu saf halktan %60 alırlarsa hiç şaşmam... ama bu Sayın Başsavcının yanlış yaptığı gibi bir yaklaşımı haklı kılamaz. Nihayetinde Savcılık kapatma davası açtı, "adil yargılanma hakkı" çerçevesinde AKP iddialara ccevap verecek savunmasını yapacak ve AYM hakimleri elde edilen deliller ve bulgular ve vargılar sonucunda bir karar verecekler... beklemek gerek... Karardan sonra kararı eleştiririz. 




Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: blossom - Mart 15, 2008, 10:55:27 ös
Son noktayı güzel koymuşsunuz Sn. skullG... Sadece süreci izlememiz gerekiyor.

Paylaşımınız için teşekkür ederim.

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: paragon - Mart 15, 2008, 11:14:18 ös
  Olay hukuki bir boyutta devam ederken olayın bu boyutu  üzerine herhangi bir yoırum yapmak her açıdan fazla laf cambazlıgından ibaret olur .Fakat bu davanın yarattıgı yankı aşikardır, bu yankının degerlendirmeleri de gerek iç gerekse dış siyasilerce günden güne farklı boyutlara taşınarak yapılıyor.İhtimaller ışıgında konuşmaya bile gerek kalmadıgı şu günlerde gayet açık şekilde konu AKP nin madurluguna ısrarla gelip dayandırılıyor. 

 Dindar muhafazakar kesim ve oy tabanına yayılmış o meşur % 47 lik çerçeve  ile bagımsız yargının   arası yönlendirmeler sonucunda, dün oldugu gibi bugünde açılmak isteniyor.Önemli olan davanın sonucunun ne olacagı bile degildir ,asıl önemli olan AKP ye ve kurucu isimlerine  karşı alınan her tavırda ,açılan her davada yaptırılan veyahut yapılan ateşsaçan açıklamalarla atmosverin iktidar kanadından birer sonuçlandırmaya dönüştürülmesidir .Bu sonuçlandırmalarla  halkın hafızasına ve kinine dün cumhurbaşkanlıgı seçim sürecinde veyahut öncesi dönemlerdeki siyasi yasak meselelerinde neler kazındıysa  bu günde aynı şeyler kazınmak istenmaktedir ........
 
 Bu milletin iktidara olan büyük çogunlukdaki fanatik baglılıgı degildir korkulan .Korkulan bu baglılıgın alınan her aleyhte kararda cumhuriyet kurumlarına ve bagımsız yargıya yüklendirilten (ki henüz karar dahi alınmamışken bu yükleme hemen yapılmıştır) kuşkusudur .Hiçbir iktidar hangi karardan ötürü olursa olsun ,yargının geneline atfen taraflılık suçlamasında bulunmamalı aşırı çıkışları ile  bu mesajı seçmenine vermemelidir  .....................
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: paragon - Mart 16, 2008, 12:45:50 ös
Ak Parti dini yönü kuvvetli bir parti.
Politik sınıflandırmalara yeni kategoriler ekleniyor ...
Atatürkçülüğün tekelliği ile dindarların partisi yakıştırmalarıda  pek hoş. fakat kıyaslanmalar abestle iştikal olmuş haliyle...
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Genius Loci - Mart 16, 2008, 01:29:56 ös
bugün uzun iddianameyi okudum... RP iddianamesi ile karşılaştırıldığında, daha ayrıntılı bir iddianame olmuş... ancak şunu  kesin olarak söyleyebilirim ki RP iddianamesindeki kim deliller AKP iddianamesindekinden daha ağır idi... ancak yaklaşık 10 yıl aralıklı iki iddianame değerlendirildiğinde "değişim"in ne kadarcık olduğunu görebiliyorsunuz... sonuçta RP'nin hedeflediği amaca yönelik ama RP dönemi söylemlerinden daha yumuşak ve açıkcası biz diyeceğimizi diyelim, edeceğimizi edelim, ama bunu yaparken eskisi gibi kapatılmayalım bunun içinde öyle çok hukuklulukmuş, kanlıymış kansızmış dememeye gayret edelim denmiş izlenimini ediniyorsunuz.

Başsavcılık gerçekten kılı kırk yararak, derinlemesine bir çalışma yapmış ve genel başkanından, parti merkez yönetiminden,taşra yönetimine, belde belediye başkanlarına kadar ortak söylem ve dili ayrıntılı olarak belgelemiş ve göstermiş... yine gerek AİHM'nin  parti kapatma ve türban ile ilgili kararlarıyla AYM ve Danıştay'ın ilgili kararlarını çok güzel analiz etmiş özellikle iddianamenin giriş bölümü bence hukuk fakültelerinde anayasa hukuku dersinde siyasal partiler tartışılırken mutlaka okutulmalı, hukuk öğrencileri açısından derli toplu bir kaynak olmuş, tabi sadece hukuk öğrencileri için değil konuyla ilgilenen herkesin göz atmasında fayda var... Sonuç olarak Başsavcılık, RP - FP iddianamelerinden daha ayrıntılı ve tespitleri daha belirgin bir iddianame hazırlamış... bunun sebebi de herhalde söylediğim üzere AKP'nin RP dönemindekinden farklı söylemi, ancak kimi AKP yöneticilerinin bu söylem değişikliği ile amaç değişikliğinin oluşmadığına dair beyanatları da Başsavcılığın gözünden kaçmamış ve iddianamede yerini almış...

genel olarak türban üzerinden hazırlanmış bir iddianame, bakalım ne olacak? Söylemler çok ağır olmamakla birlikte, eylemlerin ağırlığı AYM tarafından nasıl değerlendirilecek hep birlikte göreceğiz.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: sun - Mart 16, 2008, 01:30:25 ös
-Türkiye herşeyiğiyle eski hükümetlerin ivmesini katlayarak ilerliyordu ve artık bunu birileri kesmesi gerekiyordu. İşte oldu. Türkiyenin  gelişmesini istemeyen güçlerin nerelere sızdıklarını gördüm. Yazık ki ne yazık. Türkiyeyi bugünden sonra çok kötü günler bekliyor.
- Sn. Mystic vatan sever bir savcı demişsiniz. Eğer gerçekten masonsanız,  masonların da ne olduğunu tek bu cümleden ne olduğunu çıkarabiliyorum.
-Son olarak Akp nin görüşlerini ne kadar karşı olursanız olun ama vatan hainleriyler birlikte aynı safta olmayın. Bunu yapanlar Türkiye'nin önünü kesmeyi amaçlamıştır. Bu net ve kesin.Olayın laiklikle alâkası yok.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: OFDincel - Mart 16, 2008, 01:32:33 ös
   Abdurrahman YALÇINKAYA, laikliği  bireyi kulluk bilincinden çıkartıp birey olma bilincine ulaştırma gibi bir amaca dayandırmış sanırım.İlginç Rahmanın kulundan böyle bir iddia gelmesi...
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: sun - Mart 16, 2008, 01:50:40 ös
-Şunu da ekleyeyim laiklik sadece kamuflaj.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Genius Loci - Mart 16, 2008, 02:09:12 ös
Sn. OFDincel,

Sayın savcının iddianamesini okudum. laiklik, çok güzel ve net bir şekilde açıklanmakta...

kişinin kulluktan çıkıp birey olarak telakki edilmesi nihayetinde bir tarihçi olduğunuz için bilirsiniz ki, insan gelişiminin ürünüdür ve insanhaklarının da olmazsa olmaz bir kaidesi halini almıştır. Herhangi bir yerden değil sadece insan olmadan kaynaklı haklar olarak tanımlanır en öz ifadesiyle insan hakları. Laiklik, özgürlükler düzeninin ve demokrasinin "koşulu" olmanın da ötesinde bir "ön koşulu"dur. Laik olmayan bir sistemde insanın değil kulun hakkı vardır... Kulun hakkı ise, Tanrı tarafından ona bahşedilmiş olandan öte bir şey değildir ve o hakka sahip olmak için de o tanrının kulu olmanız gerekir... islam hukukunda da böyledir, müslimlere tanınan kimi hakları gayrimüslimlere tanınmaz -örneğin yönetme hakkı gibi- onlara tanınan hak değil birer bağıştır ki bu bağışa sahip olabilmek içinde onun bedelini ödemeniz gerekir.

İddianamedeki bu görüşü çok güzel biçimde açıklayan ifadeleri aynen aktarıyorum

"Lâiklik, ortaçağ dogmatizmini yıkarak aklın öncülüğü, bilimin aydınlığı ile gelişen özgürlük ve demokrasi anlayışının, uluslaşmanın, bağımsızlığın, ulusal egemenliğin ve insanlık idealinin temeli olan bir uygar yaşam biçimidir. Çağdaş bilim, skolâstik düşünce tarzının yıkılmasıyla doğmuş ve gelişmiştir. Lâiklik, toplumların düşünsel ve örgütsel evrimlerinin son aşaması; ulusal egemenliğe, demokrasiye, özgürlüğe ve bilime dayanan siyasal, sosyal ve kültürel yaşamın çağdaş düzenleyicisidir. İnsanı kul olmaktan çıkarıp birey yapan, bireye kişiliğini geliştirmesi için özgür düşünce olanaklarını veren, bu yolla siyaset-din ve inanç ayrımını gerekli kılarak din ve vicdan özgürlüğünü sağlayan ilkedir. Dinsel düşünce ve değerlendirmelerin geçerli olduğu dine dayalı toplumlarda, siyasal örgütlenme ve düzenlemeler de dinsel niteliklidir. Lâik düzende ise din, siyasallaşmadan kurtarılır, yönetim aracı olmaktan çıkarılır, gerçek ve saygın yerinde tutularak kişilerin vicdanlarına bırakılır. Dünya işlerinin lâik hukukla, din işlerinin de (inanç ve ibadet çerçevesinde) kendi kurallarıyla yürütülmesi, çağdaş demokrasilerin dayandığı temellerden biridir. Bu bağlamda; laik devlet düzeninde kamusal düzenlemelerin kaynağı dinî kurallar olamaz ve bu düzenlemelerin dinî kurallara göre yapılması düşünülemez."


"Türkiye Cumhuriyeti’nin ve çağdaş demokrasilerin en önemli yapı taşlarından olan lâiklik ilkesi ile devletin akla ve bilim kurallarına göre kurumsallaşması amaçlanmıştır. Laik devlet, ilkelerine, hükümet icraat ve prensiplerini, kanun ve nizamlarını dini kayıt ve düşüncelerle bağlı olmayarak doğrudan doğruya bilimin verilerinden yararlanarak, kişi ve toplum gereksinmelerini göz önünde bulundurarak oluşturur. Dini kurallar Devlet yönetim ve prensiplerinden tamamen ayrılır ve kişilerin vicdanlarında yerini bulur. Karşılıklı saygı, hoşgörü ve anlayışa katkıda bulunan lâiklik, ulusal birliğin de temelini oluşturmuştur. Batı aydınlamasının da temeli olan lâikliğin, insana, dine saygısı, dinî kendi yerinde tutan anlayışı, aklın ve bilimin öncülüğünde çağdaşlaşmayı gerçekleştirmiştir. Oysa tarih, dini kural ve prensiplerle yönetilen hiçbir ülkede demokrasinin ve tüm insanlığın ortak kazanımları olan temel hak ve özgürlüklerin yaşama geçirildiğine tanıklık etmemiştir. Demokrasinin ve çağdaşlığın temeli olan demokratik ve laik Cumhuriyet sayesinde Türk insanı ümmetten ulusa, kulluktan yurttaşlığa, geçebilmiştir."

Sevgi ve Saygılarımla.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: OFDincel - Mart 16, 2008, 02:18:39 ös
  Sayın Skullg kullandığınız hukuk dili gerçekten çok güzel fakat ister insan hakları olsun, ister anayasa bireyin doğrularını değiştirmeye kalkamaz birey kendini kul olarak görüyorsa buna kimsenin karışmaya hakkı yoktur hala bireylerin özel yaşamlarına müdahaleye devam ediliyor daha önceki yazımda da belirttiğim gibi laiklik kavramı bireyler için değil devletler için geçerlidir bir birey ancak laik devleti destekleyen kişi olabilir ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti laik bir devlettir devlet dairelerinde insanlara dinleri sorulmamaktadır insanların nüfus cüzdanlarında gayrimüslim yazmamaktadır ve kapısında gayrimüslimlerin girmesi yasaktır yazan yerler yoktur eğer birey inancım budur bundan dolayı bunu yapmak istiyorum diyorsa ve devlet ne olursa olsun buna engel koyuyorsa o devlet laik değildir.Bence ülkemize Fransa'nın sömürgelerine yozlaştırma politikası gereği uyguladığı çarpık bir laiklik anlayışı empoze edilmiştir.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Genius Loci - Mart 16, 2008, 04:53:18 ös
Sn. OFDincel,

efendim çok güzel açıklamışsınız dediğiniz üzere  TC laik bir Devlet olduğu için  devlet dairelerinde insanlara dinleri sorulmamaktadır. Ancak örnein Osmanlı uygulamasında gayrimüslimlere karşı bir ayrımcılık yapılmaktaydı. bunun sebebi de osmanlının dini motifli bir devlet olmasından kaynaklanmaktaydı.

Din hanesinden dem vurmuşsunuz; Kanımca nufüs cüzdanlrındaki din hanesinin varlığı laiklik ilkesinin özüne aykırıdır. çünkü bireye inancını açıklama zorunluluğu getirmektedir.

Yalnız ayırdına varmamız gereken bir nokta vardır. İnanç özgürlüğü bir dine inanma ve inanmama veya hiçbir şeye inanmamayı güvence altına alır. inanılan inanç sistemi gereği olan ibadet özgürlüğünü de düzenler. Bireyin bir Tanrıya inanıp inanmaması onun iç dünyası ile ilgili olduğundan dolayı sınırlanamaz ve düzenlenemez. O ancak güvence altına alınır ve hukuk düzenlerince tanınarak bu inanç özgürlüğüne karşı yapılacak herhangi bir negatif harekete yolverilmemeye çalışılır. Nİhayetinde laiklik ögesine sahip Cumhuriyetimizde de, kimseye herhangib bir dine inanma zorunluğu getirilmemekte veya herhangi bir inanç sistemini reddetmesi istenmemektedir.

İbadet özgürlüğü açısından ise, hukuk düzenleri düzenlemelerde bulunabilir. Bu sadece bizde, fransada veya fransa sömürgelerinde kabul edilmiş bir şey değildir. Bu İbadet Özgürlüğünün "kamu düzeni" ile olan ilişkisiyle bağlantılıdır. Bir kişiye bir dinsel ögretiyi zorlamayan ve her inanç sistemine nötr olaran yaklaşan laik bir devlette ibadetlerle ilgili düzenlemeler ve sınırlamaların yapılması olagandır. Dolayısıyla bir kişi benim inancım budur o yüzden böyle yapıyorum diyemez. Çünkü insan hakları teoreminde yine geçerli olan bir ilke vardır ki o da genelin menfaatinin özelin menfaatine üstün olduğudur.

Diyelim ki bir kişi falanca inanç sistemini kabul ederek benim inanç sistemimde insanın herhangibir şeyle örtünmesi tanrıya karşı işlenmiş bir saygısızlık olduğundan dolayı yasaktır, çünkü  tanri insanı en güzel surette  yaratmıştır  ve onun bu güzelliği örtmesi günahtır diyerek sokakta anadan üryan dolaşmayı istemesi ve bunu inanç -özgürlüğü içinde göstermesi "kamu düzeni" açısından kabul edilebilir mi? Bence edilemez. Çünkü bu birey tarafından bir ibadet veya dinsel bir gereklilik olarak kabul edilmekle birlikte, kamu düzeninin unsurlarından olan genel ahlak ilkesine aykırılık teşkil eder ve Devlet bunu yasaklayabilir.

Aynı şekilde söz dönüp dolaşıp İslam'a ve onun bir emri olup olmadığı dahi tartışmalı olan örtünme meselesine gelmektedir ki nihayetinde şunu apaçık dillendirmek gerekir ki, sizin de ifade ettiğiniz üzere kimseye inançı yönünden bir baskı uygulanmamak sadece birilerince bir dinsel gereklilik kabul edilen kadının başını örtmesi "kamu düzeni" gerekleri yönünden kamu görevlileri ve öğrenciler açısından kamu görevi gördükleri ve/veya eğitim aldıkları yerlerde yasaklanmaktadır. nihayetinde örtünmeyi bir dinsel gereklilik kabul eden hiç kimseye sokak ortasında, evinde, çarşıda, hastanede, adliyede baskı uygulanmamakta veya yasak getirilmemektedir. Sadece kamu görevi görenler ve eğitim alanlar açısından böylesi bir düzenleme bulunmaktadır. ve bu İbadet Özgürlüğünün kamu düzeni açısından düzenlenmesinden öte bir anlam ifade etmemektedir.

Anayasanın 24. maddesinde de (ki bu madde EİHS, AİHS ve pek çok ülke Anayasa düzenlemesine benzerdir) bu ayrım açık bir dille ifade edilmiştir.

Tüm bu açıklamalarımdan sonra, bu düzenlemeler ve uygulamalara rağmen, birilerinin türban meselesinin özgürlükler hukuku açısından yanlış olduğunu dillendirerek, siyasi rant elde etme girişimleri de dinin siyasete alet edilmesidir ki, daha önce de burada belirttiğim üzere bu kutsal din duygularının siyasette kar elde etmek için alet edilmesidir ve yasaktır... buna yeltenen bir siyasal parti de elbetteki bu yasağı çiğnemektedir ve bunun belli bir yaptırımlar silsilesi içinde yeri vardır.

Hadiselere bu yönden bakmakta ve inanç - ibadet özgürlüğü ayrımının dikkatlerden kaçırılmaması gerekmektedir.

Sevgi ve Saygılarımla.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: OFDincel - Mart 16, 2008, 05:57:51 ös
       Sayın SkullG bu konuda bazı arkadaşlar demişlerki başta laiklik olmak üzere Atatürk inkilaplarının çoğu halkın çoğunluğu tarafından özümsenemedi!Bu olaydan ötürü halkı suçlamak abes olur ilk olarak halka aikliğin dinsizlik olmadığını anlatmak gerek Osmanlı'da Tanzimat Dönemi'ne kadar devam eden Şer'i kanun ve mahkemelerin, bu dönemde işlevselliğini kaybettiği nedeni ile değiştirilmesi kararı alınmıştı. Şer'i kanunlara göre o güne kadar herkes inancına, bağlı bulunduğu mezhep veya dinine göre yargılanıyordu. Bunun temeli Mekke'de inen “sizin dininiz size, bizim dinimiz bize” ayetine dayanıyordu. Ancak bu inanca dayalı çoklu hukuk sistemi, gelişen sosyal ve ticari ilişkileri düzenleme konusunda kargaşa ve itirazlara neden olunca, çağın ihtiyaçlarına cevap veremeyince özellikle ticarette haklarını arayan gayrimüslimlerin haklarını savunmak için devreye giren kapitülasyonların zararlı etksi görülünce çoklu hukuk sisteminden "vatandaş" bilinciyle tekel hukuk sistemine geçilmekte fayda görülmüştür.Vatdandaşlık esasına dayanan hukuk birliğine geçiş 19 Şubat 1869'da “Tabiiyet-i Osmaniye Kanunnamesi” ile başlamıştır.Bu kanunnamenin temel özelliği Müslüman ve Hristiyan ayrımı yapmaksızın tüm Osmanlı vatandaşlarını kapsamasıdır ki; bu da laik düzenin Osmanlı'da ilk uygulandığı şeklidir.

       Bu arada Sultan Abdülhamid'in 1876'da ilan ettiği ilk yazılı Anayasanın 8. maddesi şöyledir:

“Devlet-i Osmaniye tabiyetinde bulunan fertlerin cümlesine, hangi din ve mezhepten olur ise olsun, bila istisna Osmanlı tabir olunur.”(Kaynak: Prof. Dr. Suna KİLİ, TÜRK ANAYASA METİNLERİ)


       Yani sözün özü laiklikle Türkleri ilk tanıştıran Atatürk değildir ama esasen sistemi hakkıyla oturtan Atatürk'tür lakin devamında bu sistemi halka olduğu gibi değilde kendi siyasi düşünceleri çercevesinde az biraz da despotizm kadarak empoze etmeye çalışanlar yüzünden laiklik tam olarak anlaşılmamıştır.

Şimdi Laikliğin tanımına gelelim:

1- Laik: Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan.(TDK. Güncel Türkçe Sözlük)

2- Laiklik:Hukuk devlet ile din işlerinin ayrılığı, devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından yansız olması. (TDK. Güncel Türkçe Sözlük)


Alıntı
Diyelim ki bir kişi falanca inanç sistemini kabul ederek benim inanç sistemimde insanın herhangibir şeyle örtünmesi tanrıya karşı işlenmiş bir saygısızlık olduğundan dolayı yasaktır, çünkü  tanri insanı en güzel surette  yaratmıştır  ve onun bu güzelliği örtmesi günahtır diyerek sokakta anadan üryan dolaşmayı istemesi ve bunu inanç -özgürlüğü içinde göstermesi "kamu düzeni" açısından kabul edilebilir mi? Bence edilemez. Çünkü bu birey tarafından bir ibadet veya dinsel bir gereklilik olarak kabul edilmekle birlikte, kamu düzeninin unsurlarından olan genel ahlak ilkesine aykırılık teşkil eder ve Devlet bunu yasaklayabilir.


       Sözlerinizden hukukdan anlayan bir insan olduğunuzu çıkartıyorumve belki hukukcusunuzda şayet yukarıda yazdığınız paragrafa kadar fikir ayrılığı içinde olsakta herşey güzel devam ediyordu fakat verdiğiniz örneği alakasız olarak nitelendirebilirim o zaman devlet satanistliğide serbest bıraksın! "Çünkü bu birey tarafından bir ibadet veya dinsel bir gereklilik olarak kabul edilmekle birlikte, kamu düzeninin unsurlarından olan genel ahlak ilkesine aykırılık teşkil eder ve Devlet bunu yasaklayabilir. "  altını çizdiğim husus sizce türban için geçerlimi veya verdiğiniz örnek konuyla ne kadar bağdaşıyor biliyorsunuz hukukda yorumda büyük rol oynar herşey kurallar ve ezberlerden ibaret değildir.

      Dipnot düşecek olursam Ak Parti'nin türban üzeriden siyaset yaptıını ben kabul ediyorum ama kabul etmeyen 18 milyon insan var bu ülkemizde seçmen statüsünde olan insan sınıfının %47 sine denk geliyor o zaman olay göreceli hale geliyor ve hukukda soyutsal ve göreceli kavramlar üzerinden yürütülmeye çalışılıyor.


Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: shemuel - Mart 16, 2008, 08:18:01 ös
Arkadaşlar AKP'nin kapanması bir şeyleri değiştirecekmi?
Gelen gideni aratır.......
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: blossom - Mart 16, 2008, 08:19:44 ös
Galiba hep öyle oldu Sevgili Şemuel...
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: shemuel - Mart 16, 2008, 08:21:30 ös
Galiba hep öyle oldu Sevgili Şemuel...
Öyle olmayada devam edecek ;)
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: blossom - Mart 16, 2008, 08:23:59 ös
Galiba hep öyle oldu Sevgili Şemuel...
Öyle olmayada devam edecek ;)
Durum onu gösteriyor...
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: shemuel - Mart 16, 2008, 08:28:09 ös
Demekki söz konusu kılık kıyafet değilmiş...Kültür devrimi olmayan bir toplum her türlü gerilere dönüşüm yapabilir..
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Genius Loci - Mart 16, 2008, 09:36:32 ös
O örnek, ibadet özgürlüğünün sınırlanabileceği ile ilgiliydi... Kanımca konuyla direkt ilişkilidir. Yani insanlar nednse hep "örtünme"nin özgürlüğünden dem vuruyorlar, ben sadece bir akıl yürütme yaparak tersinden düşünüdüm ve "örtünme"menin veya "çıplaklığın" özgürlüğü hususundan ibadet özgürlüğünü değerlendirdim.

Laik bir Devletin herhangi bir inanç sistemini yasaklaması ve/veya serbest bırakması ve/veya herhangi birisinin taraftarı olması beklenemez. Dolayısıyla satanizme de islama olduğu kadar yansız olmalıdır. Yani bireyler satanist veya müslüman olmasının devletin nazarında hiçbir farkı yoktur, olmamalıdır. Bu inanç özgürlüğünün gereğidir.

Ancak ibadet özgürlüğü açısından Devlet "genelin menfaati"ne özelin menfaatine tercih edebilir.

Altını çizdiğiniz hususta verdiğim örnekle ilgili olarak o örneğin genel ahlak yönünden yasaklanabilirliğinde hukuka aykırılık bulunmayacağını belirttim.

Türbanın belli alanlarda yasaklanması ile ilgili ise görüşlerim mevcut yukarıda ancak bu genel ahlak ilkesi yönünden sınırlandırma değil tabi ki...

Kamu düzeninin pek çok görünümü mevcuttur... bunlar ayrı bir başlık konusu hatta tez konusu.

zaten verdiğim örnekle bir yorumda bulundum... ben de hukukun ezber olmadığı görüşündeyim. ancak yorumun  yapılabilmesi için teorinin de bilinmesi gereklidir.

o %47 ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim ki çoğunluğun oy verdiği parti yasayı ihlal etmez diye bir kanı olamaz, hatta yasayı çoğunluğun oy verdiği partiler çiğnemeye daha eğimlidir. hukuk da bunun için vardır... eğer hukuk devleti isek, yasama hukuka aykırı bir iş yaparsa bunu anayasa yargısı , yürütme ve idare bir hukuk dışı işlem yaparsa bunu da idari yargı denetler ve iptal eder... aynı şekilde eğer bir parti, siyasi partilerin uyması gereken kurallara aykırı davranırsa gerekli prosedüre göre dava açılabilir ve kapatılabilir veya diğer yaptırımlara maruz bırakılabilir.



Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: shemuel - Mart 16, 2008, 09:40:54 ös
Evet son noktayı Aziz SkullG koymuştur ;)
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: OFDincel - Mart 16, 2008, 09:55:01 ös
   Sayın Skullg hukukda yorumda vardır derken hukukçuların hangi inancın zararlı hangi inancın zararsız olduğuna kanaat getirmelerinin yorum yoluyla olacağını söyledim fakat Ak Parti olay tekrar söylediğim gibi göreceli oluyor çünkü hiç de azımsanmayacak sayıda insan hala Ak Partiyi destekliyor bakın siz bir hikaye anlatayım;

    Zamanın birinde demokrasiyle yönetilen bir ülke varmış  bu ülke epey gelişmiş kralı halk seçiyormuş ve o ülke çok gelişmiş fakat düşmanlarını bunu çekememiş ve halkın suyunun gittiği göle özel bir zehir katmış bu zehiri içen herke akl-i dengesini yitirip deliriyormuş ve halkın hepsi suyu içip delirmiş o sırada ülke dışında olan kral ülkeye döndüğünde bütün halkın delirdiğini görmüş  bütün halk anormal bir biçimde davranıyormuş kral aralarında tek normal kalmış azınlık olduğundan anormal olan kral kalmış halk krala hoş gözle bakmamaya başlayınca kral demokratik bir ülkede yaşıyoruz her daim çoğunluğun dediği olur demiş ve zehirli suyu içmiş...
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Genius Loci - Mart 16, 2008, 10:27:29 ös
Sn. OFDincel,

yorum teorileri hakkında farklı bakmışız... ben hukukun hernhangi bir inancı zararlı veya zararsız olarak nitelediğini görmedim... ancak bir inancın yorumunun özgürlükler sisteminin devamı için tehlikeli olması ihtimali herzaman içinvardır. ve hukuk bu alanı da düzenler... inanç özgürlüğü bir özgürlük olarak düzenlenmiş ve anayasal güvence altına alınmıştır ama sınırsız değildir... özellikle ibadet özgürlüğünün sınırlarının olması gayet doğaldır. Anayasamız bunu "14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir" ifadesiyle belirtmiştir. Doalyısıyla ibadet özgürlüğünün sınırları anayasa 14. maddedir. 14. madde ise "Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.

Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz" hükümlerini içerir.

yine 24/4 "Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz." ifadesiyle hakkın kötüye kullanılmamasını din ve vicdan özgürlüğü açısından öznel olarak yineler ve belirtir.

Anlattığınız hikayeyi ben demokratik olmayan bir ülke olarak biliyordum... ki nihayetinde meşruti monarşilerde bile kralı halk seçmez, halk sadece monarkın yanında yasama erki olarak görev yapan meclisi seçer, örneğin ingiltere gibi veya osmanlı meşrutiyet dönemi gibi... bu küçük ayrıntının üzerinde fazlaca durmaya gerek yok, sonuçta aktardığınız hikaye yöneten-yönetilen arasındaki ilişkinin benzer olması gerektiğini düşünenlerce ifade edilmektedir.

AKP'yi destekleyenlerin niçindesteklediğini felan tartışmıyorum... ben sadece yapılan şeyin (kapatma davası açılmasının) son derece hukuki olduğunu, anayasa yargısı denilen şeyin de aslında tam da bunun için ihdas edildiğini söylüyorum... tabii gönül ister ki, partiler kapatılmasın... parti kapatmanın çözüm mü yoksa çözümsüzlük mü olduğu da ayrıca tartışılabilir... parti kapatmanın neye derman olduğu da...

tekraren Sevgi ve Saygılarımla...
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Mozart - Mart 17, 2008, 01:54:52 öö
bence kapatmasınlar kendilerini acındırmaya devam ederler.
en iyi yapılacak şey bu 71kişilik listedeki kişileri siyasi yasak koymak lazım ömür boyu.
yoksa bunlar acındır durur kendilerini.

ayrıca benim en çok ilgimi çekmiştir adam akbil olayında dünyanın en büyük elektronik hırsızlığını yaptı bide paralarını oğlunun sünnetinden olduğunu söyledi bi de insanlar buna oy verdi.

oğlunun gemiside çabası hele hele oralarda bi Türk tekstil firmasının bursuyla okuyor
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: OFDincel - Mart 17, 2008, 08:15:17 ös
   Sayın Skullg ben hukukçu değilim ama bu iddinameye bakmak ve yorumlamak için hukukçu olmaya gerek olduğunu sanmıyorum zira neresinden tutsanız elinizde kalan bir iddianamedir.

7) başbakan recep tayyip erdoğan’ın, avustralya’nın sydney kentini gezerken, “herkes kendi kimliğiyle övünebilir. bu onun en doğal hakkıdır. kürt kürtlüğüyle, türk türklüğüyle, çerkez çerkezliğiyle, laz lazlığıyla övünebilir. etnik kimlik anlamında söylüyorum. ama bizi üstte birbirimize bağlayan üst kimlik tc vatandaşlığıdır. bu ortak paydadır”...”hepimizi yaratan mutlak yaratıcı allah’tır. ayrıma ne gerek var. o üst ortak paydada birleşip el ele vereceğiz” dediği, (ek.7)

15) başbakan recep tayyip erdoğan’ın, 2004 yılı ocak ayında new york’taki dış ilişkiler konseyi’nde “türkiye’nin dış politikası” konulu bir konuşma yaptıktan sonra “fransa’daki başörtüsü yasağını hatırlatan bir katılımcının, türkiye’deki durumu sorması” üzerine; “başörtüsü, yüzde 98’i müslüman olan türkiye’de gerek millet ve gerekse kurumların ortak sorunu. biz bunu toplumsal mutabakatla çözmek istiyoruz. ama sonuçta şunu da söylemek zorundayım ki, bu sorun türkiye’de vardır.”…”farklı olan bu yaklaşımın, avrupa birliği’nin (ab) temel ilkesi olan kopenhag kriterleriyle, yani din ve vicdan özgürlükleriyle, inanç özgürlüğüyle açıklanması nasıl olur, merak ediyorum?” dediği, (ek.15)

16) başbakan recep tayyip erdoğan’ın, adalet ve kalkınma partisi kadın kolları başkanlığı’nın 2004 yılı mart ayında dünya kadınlar günü dolayısıyla dedeman otel’de düzenlediği ‘siyaset ve kadın’ konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, türban sorununa dikkat çekerek “her gün üniversite kapılarından töre cinayetlerine, fabrikadan mahkeme salonlarına, gazete sütunlarından televizyon ekranlarına yürekleri yakan binlerce dram karşımızdayken, yılda bir kez kadınlar günü kutlamanın bana göre anlamı yok. kadına karşı ayrımcılık, ırkçılıktan daha tehlikeli, daha ilkel bir tutumdur. her tür ayrımcılığa karşı mücadele etmek zorundayız. kadına ve kız çocuklarına karşı ayrımcılık insanlığın cahiliye dönemlerinden kalma meselesidir.” diye söylediği, (ek.16)


   Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin bunların hangisi laikliğe aykırı?bunlar ilk göze çarpanlar Aydın DOĞAN' a yapılan eleştiriler bile laikliğe aykırı bulunmuş eskeza Ak Parti kurulmadan önce gelişen olaylar bile Ak Parti yi kapatma davasında kullanılıyor örneğin Sn. Başbakan'ın basına yansın şu konuşmaları;

- ben istanbul’un imamıyım.
- elhamdülillah şeriatçıyım.
- yılbaşına karşıyım.


Konuşmalar somut şekilde ispatlanamamıştır ayrıca Başbakan zaten cezasını çekmiştir .Bence iddianamedeki tespitler Leman dergisinin tespitleriyle aynı orantıda ciddiyet barındırmaktadır şayet iddianamede bayramlaşma törenleri bile ele alınmış CHP' de bayramlaşma töreni düzenliyor Başbakan arkadaşlarına "selamünaleyküm" dedi açılışta besmesleyle açılış yaptı gibi maddelerde koysaydı hiçz şaşırmazdım!
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: naval - Mart 17, 2008, 08:32:29 ös
Her şeyi zaman gösterecek arkadaşlar..
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Mozart - Mart 18, 2008, 12:18:32 öö
çok komik adam şu T.E.  dtp ye kapatma davası açılırken birşey demiyor.kendine oluncada karşı çıkıyor yok demokrasi falan.

daha bilmiyorki
1-demokrasi belli kurallar içindedir.
2-dava açmakta bir demokrasi hakkıdır
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: bilmeliyimgalilei - Mart 18, 2008, 01:16:26 öö
DTP ye dava acilirken belki 2. soylediginizi dusunmustur :)
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Isis - Mart 30, 2008, 11:15:31 ös
Hasan Cemal'in bugunku yazisina kulak vermekte fayda var...



Hasan Cemal / Milliyet / Ergenekon’lu, darbeli, AKP’li notlar (6)
Kazık, ancak demokrasi mücadelesiyle çıkar!

Kuru bir pazar yazısı okumak ister misiniz?    Buyurun o zaman.
Şu tespitler sona kalmasın:
Türkiye’de bugün tehlikede olan laik hayat tarzı, laik cumhuriyet değildir.
Demokrasidir asıl tehlikede olan.
Özgürlüklerdir.
Hukukun üstünlüğüdür.
‘Darbeciler’ başarı kazanır da AKP’yi kapattırırlarsa, bir taşla birden çok kuş vuracaklar.
Hiç aklınızdan çıkarmayın:
Türkiye’nin Avrupa Birliği yolunu keserek bu ülkede demokrasiyi de, hukukun üstünlüğünü de, özgürlükçü düzeni de dumura uğratacak uğursuz bir süreci başlatmanın peşinde bu darbeciler.
Sizin umurunuzda mı AB?..
Bakın, İngiliz Financial Times gazetesi başyazısında ne diyor:
“Bir Avrupa ülkesi hayal edin ki, iktidar partisine ansızın kapatma davası açılsın; başbakanı ile cumhurbaşkanına siyaset yasağı istensin; üstelik bütün bunlar, ezici bir seçim zaferi kazanan seçilmiş hükümetin işbaşına gelmesinden birkaç ay sonra yaşansın...
Türkiye’ye hoş geldiniz!
İstediği kadar anayasal meşruiyet gibi bir incir yaprağıyla örtülmeye çalışılsın, bu çabalar, seçimle iktidarı ele geçiremeyenlerin bir darbesidir. Ve bu darbe başarılı sona yaklaşırsa, Türkiye Avrupa’yı unutsun gitsin.” (Financial Times, 22.03.08, s.6)
Yine soruyorum:
Sizin umurunuzda mı AB?..
‘Askeri’ ya da ‘hukuki’ darbecilerin belki de en büyük dertleri AB ile. Birinci sınıf demokrasiyle hukukun üstünlüğüne açılan bu yolu öncelikle kesmeyi amaçlıyorlar.
Size gelince...
Türkiye’nin AB yolu dinamitlenir ve ilişkiler askıya alınırsa, bu ülkede ekonominin de, aş ve iş sorununun da kötüye gideceğini biliyor musunuz?
Şurası kesin gibi:
Dış dünyada derinleşen finans krizi nedeniyle zaten gitgide kırılganlaşan Türk ekonomisi, AB ile ilişkilerin torpillenmesiyle kendini çok daha büyük bir istikrarsızlığın içinde bulacaktır.
AKP’yi kapatma davasıyla birlikte iç piyasalardan gelen ve artık saklanamayan kötü haberlerin yavaş yavaş manşetlere tırmandığını görüyor musunuz?
Çok ciddi bir tehlike bu.
Siz farkında mısınız?..
‘Darbeciler’ farkında bunun.
Ama onlardan öylesine sinyaller geliyor ki, Türkiye’yi 2001 Şubat krizindeki gibi bir yoksullaşma çukuruna yuvarlayacak böylesi tehlikelerin gerçekleşmesini AKP‘den bir an önce kurtulmak için neredeyse bir fırsat olarak görüyorlar.
‘Darbeciler’, demin de belirttiğim gibi, irtica tehlikesinden dem vurarak, Türkiye’de AB ile birlikte birinci sınıf demokrasinin yolunu kesmek istiyorlar.
Şunu bilmekte yarar var.
AB’ye ve birinci sınıf demokrasiye sırtını dönecek olan bir Türkiye’de yalnız aş ve iş sorunu çok daha kötüye gitmez, aynı zamanda bölücülük ve radikal İslamın eli çok daha güçlenir.
Bir an düşünün:
AKP, yalnız toplam oyların yüzde 46.6’sını değil, aynı zamanda Kürt oylarının da yüzde 55’ini almış bir parti. Öte yandan, yine Anayasa Mahkemesi’nde kapatılma sırasında olan DTP de geri kalan Kürt oylarıyla 21 milletvekiline sahip parlamentoda...
AKP ile birlikte DTP de kapatıldığı vakit, neredeyse bütün Kürt oyları cezalandırılmış olacak. Bu da, “Kürtlere bu ülkede demokratik siyaset yasaklanıyor; düşün arkamıza dağa çıkıyoruz!” diyenlerin sesinin çok daha gür çıkmasına ve etkili olmasına yarayacak.
Güneydoğu’da yangının 1990’lardaki gibi parlamasından ve radikal İslamcıların da, “Dini bütün olduğunuz için AKP’yi kapattılar; gelin bizim saflarımıza!” propagandasının etkili olmasından acaba Türkiye mi kazanacak? Aş ve iş sorunları bu ülkede daha iyiye mi gidecek? 40 milyar dolarlık cari açık nasıl kapatılacak vs...
İşler kötüye gidecek, kötüye...
AKP kapatıldı diyelim.
Siyaset yasakları da geldi.
Ne olacak siyasetin halleri?.. Siyaset sahnemiz çok daha keskinleşen bir cepheleşme ve kutuplaşma içinde bulmayacak mı kendisini? Uçlar güçlenmeyecek mi? Siyasi istikrarsızlık körüklenmeyecek mi?
AKP grubunu varsayalım şöyle ya da böyle böldünüz. Türkiye’de yeniden o güçsüz koalisyon hükümetleri dönemini açacaksınız?
Yine kayıp yıllar mı?..
Seçime gidildi diyelim.
AKP bir başka tabela altında ve Erdoğan’ın gölgesinde ya seçimleri bir daha tek başına kazanırsa?..
Ne olacak o zaman?..
Tek başına kazanamadı ve Türkiye yeniden o bölünmüş, güçsüz siyaset sahnesiyle birlikte 1990’ları oynamaya başladı.
Razı mısınız buna?..
O kayıp yılları mı özlediniz?
Kapatın o zaman AKP’yi!
Yine o soru:
Kapatma davasıyla birlikte rejime atılan kazık nasıl çıkar bu saatten sonra?
‘Yargısal darbe’ye itibar etmeyerek... Türkiye’yi siyasi partiler mezarlığı olmaktan kurtararak... ‘Sivil anayasa’yla demokrasi ve hukukun üstünlüğü yolunda adımlar atarak... Ve Türkiye’nin AB yolundaki tarihi yürüyüşünü kararlılıkla devam ettirerek...
Kısacası:
Kazık, demokrasi mücadelesiyle çıkar ancak...
İyi pazarlar!

 
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Santander - Mart 31, 2008, 07:46:09 ös
Efenim türkiyedeki laik cumhuriyetcilerin vicdanları yerinden kaymış durumdadır.Senelerce laiklik bahanesiyle asan kesen darbe yapan yasak koyan aşşağılayan bu zihniyet malesef bize sonunda lise tuvaletlerinde çocuk düşüren minicik kızlar armağan etmiştir.Türkiyedeki her 300 kadından biri fuhuş yapar ahlaki yozlaşma cinayet hırsızlık işsizlik gelir dengesizliği cinnet intihar terör alır başını gider fakat bu seçilmiş insanların hiçbirinin umrunda değildir varsa yoksa laiklik.Atatürkün mezarına gider secde eder ellerinde chp bayraklarıyla çığlık atar sonra da kendi yozlaşmış sistemlerinden dincileri sorumlu tutarlar.Bunlar hakikatin her türlüsüne karşıdır müslüman olmanız gerekmez mesela yoksulluktan eğitim eşitsizliğinden baskıdan şikayet eden bi komunistseniz bunlar yine sizden nefret ederler zira yaratmaya çalıştıkları insan tipi atatürk heykeli görünce gözyaşlarına boğulan herşeyden razı olan "aman şu dinciler gelmesin de batsın dünya" diye düşünen keyfine bakan tatile çıkan güzellik yarışmalarına çocuklarını yollayan insanlardır.Bunlara diyecek laf kalmadı
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: bilmeliyimgalilei - Mart 31, 2008, 09:00:14 ös
  Yorumunuza eklenmesi gereken bir kac kelime daha var.Bu kisilerin aslinda gercek cumhuriyetci ve laiklik degerini tasimayan,Ataturk'u tek bir degerle bagdastirip sadece bir kesimin onderiymis gibi davranan.Ataturk'un diger ilkelerinden inkilaplarindan bihaber kisiler olduklarinin bir gercek oldugu gibi mesela,
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Isis - Nisan 03, 2008, 04:56:13 ös
SANAL REFERANDUM - AK Parti kapatilsin mi, neden?

Haydi sandiga :)


http://78.40.224.93/index.php


Muhabbetle
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Isis - Nisan 21, 2008, 09:12:42 öö
Ak Parti'yi kapattırmayacak A Takımı

Parti kapatma davası ile ilgili "süreç" işliyor. Süreç "çok yönlü." "Çok boyutlu."

AK Parti 'havuz' oluşturdu

Olayın "Anayasa değişikliği ile kapatma davasını düşürme" boyutu da var. "Lobiler... Bildiriler... Kamuoyu oluşturma" boyutları da.
Ama bu arada partide de "dava ile ilgili" çok ciddi bir çalışma sürüyor.
Bu çalışma da "çok yönlü, çok boyutlu."
Partide bir "havuz" oluşturuldu.
"Hukuki görüşler, Anayasa Mahkemesi' ndeki savunmayı destekleyecek belge ve bilgiler" bu havuzda toplanıyor.
"Havuz dolunca" ne olacak?
"Her şey" avukata verilecek.
Partiyi, Anayasa Mahkemesi'nde savunacak kişiye.
Savunmayı "parti dışından biri" de yapabilir. "Partiden biri" de.
Şu anda "ağırlıklı görüş" partiden biri olması yönünde. "Kim olmalı"
konusunda ağırlıklı görüş ise "Cemil Çiçek." Bu konu "tepede" görüşülecek ama... "Son kararı" Recep Tayyip Erdoğan verecek.

A Takımı
İktidar partisinde bir "takım" oluşturuldu. Buna "A takımı" da diyebiliriz. Takımı "Başbakan belirledi."
Ve takım "doğrudan Başbakan'la irtibatlı."

Takım "8 kişiden" oluşuyor.
6'sı "hakkında 5 yıl siyaset yasağı" istenenlerden:
Bülent Arınç, Zafer Üskül, Burhan Kuzu, Sadullah Ergin, Bekir Bozdağ, Dengir Mir Mehmet Fırat.
2'si ise "yasak dışındaki" isimlerden: Cemil Çiçek ile Ahmet İyimaya.
Takımdaki 8 kişinin hepsi de "statü" sahibi.
Biri bakan: Cemil Çiçek.
Biri Genel Başkan Yardımcısı: Dengir Mir Mehmet Fırat.
2'si Grup Başkanvekili: Bekir Bozdağ ile Sadullah Ergin.
3'ü komisyon başkanı: Burhan Kuzu, Zafer Üskül, Ahmet İyimaya.
Ve 1'i de "ağabey" statüsünde: Bülent Arınç.
Kapatma davası konusunda AK Parti'de "savunma çalışması" yapan bu "en üst kurulun" 8 üyesinden 4'ü "Ankara Hukuk" tan mezun: Bülent Arınç, Dengir Mir Mehmet Fırat, Ahmet İyimaya, Sadullah Ergin.
(Ahmet İyimaya, birincilikle mezun)
2'si İstanbul Hukuk'tan.
Bunlardan "biri" bakan:
Cemil Çiçek.
Diğeri Anayasa profesörü:
Burhan Kuzu.
Geriye kaldı 2 üye.
Biri "Konya, Selçuk Hukuk" tan Bekir Bozdağ. (Daha önce Bursa, Uludağ İlahiyat mezunu.) Diğeri AnkaraSiyasal'dan mezun ama...
Üniversitede "Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanlığı" yaptı: Prof. Dr. Zafer Üskül.

Bireysel durum analizi
Kapatma davası konusunda sadece "A takımı" çalışmıyor.
Başka "çalışmalar" da var.
Örneğin: Hakkında "5 yıl siyaset yasağı" istenenler, kendi durumları ile ilgili çalışma yapıyorlar. Bunlar:
"Bireysel durum analizleri."
71 kişilik "siyaset yasağı" listesinde "hukukçular" az değil.
Örneğin İstanbul Milletvekili "Güldal Akşit. Örneğin eski milletvekili, avukat, Mehmet Elkatmış.
Onların "bireysel durum analizleri" daha kapsamlı.
Parti ile ilgili "genel savunma" ile, 71 kişinin "tek tek savunmaları" havuzda toplanacak. Ancak...
Havuza "başka kaynaklardan da" belge, bilgi, savunma notu akacak.
Örneğin:
Havuz "havuz bütün AK Parti milletvekillerinin katkısına açık."
"Adını burada yazmayacağımız" bazı bilim adamları var.
Değişik üniversitelerin hocaları. "Havuza" onlar da katkı sağlayacak.
Partili olsun veya olmasın, "bazı hukukçular" da.
Havuz "zengin bir havuz."
Böylesine "dolu" bir havuzda biriken "malzeme" hangi sürede değerlendirilir?
Soruyu "daha net" soralım:
- AK Parti, Anayasa Mahkemesi'nden "ek süre" ister mi, istemez mi?
"Tepede" yapılan görüşmeden ortaya çıkan sonuç:
"A takımının çoğunluğu" ek süre istenmesinden yana... Cemil Çiçek ise "tam aksi görüşte." "Bu iş uzamasın" tezini savunuyor.
Tabii bütün bu çalışmalar hep "kapalı devre." "Kapalı kapıların ardında." Ve "tam gün."
Başbakan Erdoğan için "günde 3 vardiya çalışıyor" denilse yeridir.

YAVUZ DONAT - SABAH
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Isis - Nisan 21, 2008, 09:33:53 öö
RTE'yi ve ekibini cok sevmesem de, partinin kapanmasini istemeyenlerdenim. Sezer'in atadigi 7 uye'yi dusununce pek fazla umitlenemiyorum.Nobel Odulu almis bir yazarimiza tebrik dahi gondermeyen, adeta cumhurla arasina duvar ormus, zirhli aracindan, sirca koskunden cikip halkin arasina karismamis, ayni Islamcilar gibi ideolojik dusunen, goren, yazan, cizen, konusan bir Cumhurbaskaninin atadigi kisiler insallah kendileri gibi degildir diye dusunmek istiyor insan. Cunku TR'de maalesef  laik kesimimiz daha,  demokrasi ve hukukun ustunlugunu bir kenara koyup, kendi ideolojilerine ters dusen her hangi bir nesneyi kaldirma egiliminde olabiliyorlar. Hemen hepsi boyle degil suphesiz. Ancak istisnalar da hayli fazla. Suphesiz onlarin bu halini korukleyen Islamcilarin emniyet tesis etmeyen halleri...  Uyelerin ayrica bundan kimsenin haberi olmasa da, hukuki surec islerken disardan tehdit veya ikaz almalari soz konusu da olabilir.   Bir yandan askeri vesayetin kukremesi, diger taraftan Kemalistlerin yogun baskisi altinda AK Parti zorlu sinav veriyor. Insallah bu onlara yeterince bir ders olur ve adimlarini bundan sonra daha dikkatli, daha saglam, daha gercekci, daha ilerici, daha demokratik atarlar ve artik su herseyde Kemalistler gibi kendi dinlerini dusunerek, soyleyerek, yazarak, cizerek, soverek atmazlar.

Muhabbetle

 
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Veritas - Nisan 21, 2008, 10:52:25 öö
Öncelikle sn. Sezer hakkında ki "cumhurla arasına duvar örmüş, zırhlı aracından, sırça köşkünden çıkıp halk arasına karışmamış" yorumunuza katılmıyorum sn. Kırlangıç. Anayasa, normlar hiyerarşisinde en üst basamaktır ve Anayasa yargısının görevini icra etmesini "anti-demokratik" olarak karşılamak tüm özgürlükler için bir tehdit oluşturur. Ne olmasını isterdiniz? Aldıkları %47 oyla %70 temsil hakkı kazanan AKP'nin zaten elinde bulundurduğu yasama ve yürütmeye ek olarak yargıyı da mı ekleyelim? Bu forumdaki pek çok kişinin değil belki ama sizin Montesqieu'den haberiniz olduğunu düşünüyorum. Demokrasi'nin temel taşı erkler ayrılığıdır. Siz ise bunu sorguluyorsunuz.

Demokrasi'den konuşacaksak biraz seçim barajından bahsedelim bence... AB'nin beyanatları ise sadece şaşırtıcı. Daha bir kaç sene evvel Heider'in yükselişini Avusturya'da bizzat kestiler zira kendileri. Her devletin bir geçmişi, bir belleği, bir yumuşak karnı vardır. Almanya, Avusturya'da milliyetçiliğin nasıl kontrol altında tutulmaya çalıştığını görüyoruz. Türkiye'nin de böyle bir noktası var...

Her şeyde Kemalistler'le ilgili olarak en üzüldüğüm şey ise Mustafa Kemal'in adını o slogancı, çığırtkan, demagog, ajitasyon ustalarının kullanıyor olması. Keşke bu adamlardan bahsederken Kemalizm sözcüğünü kullanmasak...
Başlık: Re: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Isis - Mayıs 05, 2008, 04:50:05 ös
Erdoğan yasaklı olursa yeni plan bu !
Başbakan Erdoğan'ın, "yasaklı" konuma düşmesi durumunda 'Siirt modeli' devreye sokulacak.

Buna göre bir ilin tüm milletvekilleri istifa edecek. Yapılacak seçimle Erdoğan, bağımsız milletvekili olacak.AK Parti, kapatma davası hakkında en kötü olasılığa karşı yol haritasını belirledi. Buna göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'yasaklı' konuma düşmesi durumunda 'Siirt modeli' devreye sokulacak. Planın işlemesi için sadece AK Partili milletvekilleriyle TBMM'de temsil edilen Bayburt (2), Gümüşhane (2), Kilis (2), Karabük (3), Nevşehir (3), Bolu (3), Bingöl (3) veya Düzce (3) gibi bir ildeki milletvekillerinin tümünün istifa etmesi gerekiyor.

TBMM Genel Kurulu'nda çoğunluk oylarıyla kabul edilmesin ardından istifa dilekçeleri, AK Parti veya o zaman AK Parti yerine kurulacak partinin vekillerinin çoğunluk oylarıyla kabul edilecek. Böylece bir ilin TBMM'de temsilcisi kalmayacak.

90 GÜNDE SEÇİM
Böylece,o il için Anayasa'nın 78. Maddesi'nin son fıkrası devreye girecek. O fıkra, "Bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden 90 günden sonraki ilk pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasa'nın 127. maddesinin 3. fıkrası hükmü uygulanmaz" hükmünü emrediyor. Yani, ara seçim beklenmeden, Türkiye 90 gün içinde Bayburt, Gümüşhane, Karabük, Bolu veya Düzce illerinden birisinde yapılacak 'ara seçimle' karşı karşıya kalacak.

TEK BAŞINA KATILACAK
Yapılacak seçimde AK Parti veya yerine kurulacak parti aday çıkarmayacak. Böylece Erdoğan'ın, bağımsız milletvekili olarak Meclis’e taşınması 'garantiye' alınacak. Erdoğan'ın TBMM'ye girmesi ve yemin etmesinin ardından, hükümet istifa edecek. Cumhurbaşkanı Bağımsız Milletvekili Recep Tayyip Erdoğan'a yeni hükümeti kurma görevi verecek. Böylece Erdoğan, en fazla 3 ay kabineden uzakta kalmış olacak. Bağımsız milletvekili olarak TBMM çatısı altında hükümet kuracak.

KADERİN GARİP CİLVESİ
Anayasa'nın 78. Maddesi'nin son fıkrası ilk kez Siirt seçimlerinin yenilenmesi sırasında yine Erdoğan için uygulanmıştı. AK Parti ve CHP'lilerin oylarıyla 27 Aralık 2002 tarihinde 437 oyla kabul edilen değişiklikle, Anayasa'nın 78. maddesinin son fıkrasına, "Bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden 90 günden sonraki ilk pazar günü ara seçim yapılır" hükmü eklenmişti. Bu değişikliğin ardından, 3 Kasım seçimlerinde adaylığı kabul edilmeyen Erdoğan, yenilenen Siirt seçimleriyle milletvekili seçilmiş ve 58. Hükümet'in istifası üzerine 59. Hükümet'i kurarak Başbakan olmuştu.

BAYKAL ŞAŞIRACAK!
Erdoğan'a milletvekilliği kapısını açan anayasa değişikliğine o zaman TBMM'de 176 milletvekilliyle temsil edilen CHP de destek vermişti. O değişiklik belki de Erdoğan'ın siyasi hayatında ikinci kez önemli bir virajı dönmesine yardımcı olacak. Yani CHP lideri Baykal, istemeden de olsa ikinci kez Erdoğan'ın siyasi hayatını kurtarmış olacak.

ORTALAMA TÜRK’ÜN PARTiSiYiZ
Amerikan haber dergisi Newsweek'e konuşan Başbakan Erdoğan, "dindar bir insanın laiklik fikrini" koruyabileceğini kanıtladığını belirterek, ''Dine dayalı bir parti değiliz. Biz ortalama Türk'ün partisiyiz. Ortalama insanların partisiyiz'' dedi.

BARIŞA KATKI SAĞLIYORUZ
AK Parti'ye karşı açılan kapatma davası ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınan Erdoğan, partisinin etnik ve bölgesel milliyetçilik ile dinci şovenizme karşı olduğunu söyledi. Kendilerine yapılan "İslami kökenli parti" yakıştırmalarına karşı çıkan Erdoğan, "Türkiye demokrasisiyle İslam dünyasına ilham kaynağıdır. İslam - demokrasi, modernite ve laiklik arasında denge sağlamıştır" dedi.

Mülakatta İsrail - Suriye arasındaki görüşme çabalarında Türkiye'nin rolünü de anlatan Erdoğan, "40 yıldır ilişkimiz olmayan Suriye ile ilişkileri normalleştirdik. İki ülke ile iyi ilişkilerimiz sayesinde iletişimi kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Barışa katkımız olursa bunun tüm bölgeye olumlu etkisi olacaktır" diye konuştu. Newsweek haberinde Erdoğan'dan aldığı büyük seçim zaferine rağmen, siyasi kariyerini kurtarmaya çabalayan bir lider olarak söz etti.

BUGÜN
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Genius Loci - Mayıs 05, 2008, 05:29:37 ös
anayasanın 78. mdsi;

"Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.

Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir.

Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi yapılamaz.

(Ek : 27.12.2002 - 4777/2 md.) Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz."

2002 yılında yapılan değişiklik tam anlamıyla bir abesle iştigal örneğidir.

ara seçimin yapılabileceği dönemler genel seçimden otuz ay sonrası ile yani 2.5 yıl sonrası ile Genel seçimlere bir yıl kala arasıdır. 5 yıllık dönemde yani sadec 1.5 yıl süre verilmiştir ara seçim için. bunun istisnası olarak üye tamsayısının 1/5inin boşalması hali ayrı tutulmuştur ancak burada sadece otuz aylık başlangıç süresi geçerli değildir yoksa yine son 1 yıl hükmü geçerlidir.

peki 2002de ne yapıldı? eklenen fıkra ile "Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak" bir il yada seçim çevresinin TBMMde temsilcisinin kalmaması durumunda süreye bakılmaksızın boşalmayı takip eden 90.günden sonraki ilk pazar seçim yapılır dendi.

Buradaki temel sıkıntı şu; temsili vekalet mi uygulanıyor yoksa emredici vekalet mi? temsilci bir ilin /seçim çevresinin mi temsilcisi yoksa tüm yurttaşların mı?

eğer emredici vekalet sistemi olsa idi yani seçmenle temsilcisi arasında emredici bir ilişki olsa idi ve temsilci sadece kendini seçenleri (il /seçim çevresi) temsil etseydi 2002 ile eklenen fıkranın bir anlamı olurdu. Ancak temsili vekalet sisteminin uygulandığı ve temsilcisinin sadece kendini seçenlerin değil anayasanın 80 maddesi hükmüne göre "seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler" dendiğine göre bir ilden veya seçim çevresinden seçilen tüm milletvekillerinin milletvekilliğinin sona ermesi durumunda niçin o bölgede bir "ara seçim" gereği duyulur? ne yazık ki 2002 değişikliği temsil sistemi yönünden sorunlu bir değişiklik olmuştur bu yönden abesle iştigal örneğidir.

ikinci sıkıntı şu; bu yukarıdaki sıkıntının belirginliği karşısında biraz hayali ve kurmaca kabul edilebilir. ama bu da düşünülmesi gereken bir husustur diye düşünüyorum. genel seçimlerin yapılmasına çok az bir süre kala (diyelim ki 100 gün önce)  iktidar partisi güçlü olduğu ve 2-3 milletvekili çıkartan bir seçim çevresinin tüm milletvekillerini istifa ettirir ve istifalarını da meclisteki iktidar çoğunluğu kabul eder. anayasa hükmü açık diyor ki oradan seçilen hiç mv. kalmamış mı? kalmamışsa yapacaksın ara seçimi... genel seçimlere çok kısa bir süre kala hiç milletvekili kalmayan(!) yerde ara seçim yapılır (100 gün dediğimize göre seçim pazarından önceki pazar yani 7 gün önce) ve oranın mvleri(!) seçilir. e tabi ki orada çok yüksek oy alacağını zaten iktidar partisi bilir. buradaki sıkıntı seçimlerde kararsız olan seçmenin etkilenmesi yönündedir. ortada seçimlere 1 hafta kaal yapılan ara seçimde %70 -80 oy alanbir iktidar partisi var izlenimini alan kararsızların oy tercihlerinde bu olay büyük bir etki yapar ve iktidar bloğuna kayarlar. bu da aslında açıkca seçimlere hile karışmasına yol açan bir uygulama olmasına rağmen anayasal bir kural olduğundan kimse çıtını çıkartamaz.

2002 ara seçim değişikliği işte bu yüzden anlamsız ve tamamen seçim sisteminin mantığıyla çelişir bir değişikliktir.
Başlık: Re: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Isis - Mayıs 05, 2008, 05:41:56 ös
Bu bilgilendirme icin tesekkurler.
Başlık: Re: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Isis - Mayıs 14, 2008, 12:04:59 öö
Ulusalcı-milliyetçi cephenin kalemlerinden Sebahattin Önkibar,hangi amaçla yaptı bilinmez ama bilgiye dayalı iddiasıyla bakın hangi planı deşifre etti?

Kapatılma davası sonunda olacaklar ve olmayacaklar?

1) AKP’ye açılan kapatılma davası siyasidir.

2) Yüzde 47 oy ile iktidar olan bir partiye dava açılması bireysel bir teşebbüs olamaz.

3) Açılan dava, bir büyük siyaset mühendisliği projenin eylemli ilk adımıdır.

4) Bu proje her hal ve şartta başarıya ulaştırılacaktır.

5) Davanın ardında AKP’nin etki alanının dışında olan devletin tamamı vardır.

6) AKP’ye kapatılma davasının açılacağı ya da operasyon yapılacağı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesi ile kesinleşmiştir.

7) Cumhurbaşkanlığı makamı cumhuriyeti kuran irade için bayrak gibi önemlidir.

8) Cumhurbaşkanlığına Abdullah Gül’ün seçilmesinin dışında, devlette yapılan ideolojik kadrolaşmalardan yeni İslamcı zengin bir zümrenin yaratılmasına, medyanın ele geçirilmesinden polisin askere karşı alternatif bir silahlı devlet gücü şekline dönüştürülmek istenmesine, Kerkük’ün statüsünün AKP hükümetince önemsenmemesinden ABD’nin dayatması ile K. Irak’da bağımsız bir Kürt devletine razı olunmasına ve de Kıbrıs’taki teslimiyete kadar pek çok neden kapatılma davasının gerçek gerekçeleridir.

9) Türban, laikliği sabote anlamında önemlidir, ancak gerçek fonksiyonu açılan davaya ambalaj olmasıdır.

10) AKP mutlak şekilde kapatılacaktır. Kapatılmama ihtimali binde bir bile değildir.

11) Tayyip Erdoğan dahil 40 kişinin tamamına yakınına siyaset yapma yasağı getirilecektir.

12) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için de yasak kararı çıkacaktır.

13) Çıkacak yasak kararı sonrasında Abdullah Gül’ün Çankaya’da kalıp kalamayacağı tartışmaya açılıp Gül’ün istifa etmesi istenecektir.

14) Kapatılma kararı ile beraber sümen altında tutulan yolsuzluk bombaları bir bir patlatılıp AKP cenahında panik yaratılacaktır.

15)Yolsuzluk dosyalarının ifşası ile beraber yargı Tayyip Erdoğan için ardı ardına davalar açacaktır.

16) İşe tam bu süreçte dalgalanacak olan AKP grubundan kopmalar olacak ve yeni siyasi oluşumlar AKP’den kopanların ekseninde şekillendirilecektir.

17) Yasaklar ya da istifalarla Anayasa gereği zorunluluk haline gelecek olan ara seçime işte böylesine dalgalı ve parçalı tablolarla gidilecektir.

18) Bazılarının ileri sürdüğü gibi Tayyip Erdoğan bağımsız milletvekili adayı olamayacaktır. Anayasa Mahkemesi buna set çekecektir. Erdoğan’ın bağımsız adaylığına izin verilmesi kapatılma projesinin ters yüz edilmesi olacağından böyle bir şeyin olma ihtimali yüzde bir bile değildir.

19) AKP’den ilk etapta ANAP ve liberal patentliler ayrılacaktır. Bunu Abdullatif Şener’le irtibatı olan az sayıdaki Milli Görüşçüler izleyecektir. Ardından ılımlılar da bir bir kopacaktır. Erdoğan’ın etrafında Güneydoğu kökenlilerle yakın çevresi kalacaktır.

20) AKP içinden yeni oluşuma doğum için Abdüllatif Şener ve Köksal Toptan’ın dışında Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu ve Ali Çoşkun üçlüsü de ortak olarak zemin yokluyor. Bu üçlüye yine çok ünlü bir AKP’li isim perde gerisinde destek oluyor ve hatta taktik veriyor.

21) Erdoğan’ın muhtemel emanetçisi Ali Babacan ya da Mehmet Ali Şahin olacak.

22) Mahalli seçim sürecinde İstanbul belediyesindeki yolsuzluklar için yayın sağanacağı başlayacak ve bu şekilde Tayyip Erdoğan’ın en büyük kalesi düşürülmeye çalışılacak. Dahası,Tayyip Bey’in emanetçiye teslim edeceği yeni partinin oyları da düşürülmeye çalışılacak.

23) Tayyip Erdoğan efsanesinin tamamen sönmesi için açılacak davalar bağlamında yargı kararı beklenecek. Bu şekilde bir mahkumiyet durumunda Erdoğan tarih olacak.

24)Bir aksilik olur da ters bir süreç şekillenirse (Hiç arzu etmesek de) demokrasi perdesi bir süreliğine inecektir..

NOT: Bunlar temenni değil, bilgiye dayalı analizimizdir.


Sebahattin Önkibar/Yeniçağ
Başlık: Re: AKP ye Kapatma Davasý
Gönderen: Isis - Haziran 21, 2008, 03:01:58 ös

(http://img440.imageshack.us/img440/9872/aliriza631ts4.jpg) (http://imageshack.us)
(http://img440.imageshack.us/img440/9872/aliriza631ts4.28e44e90ab.jpg) (http://g.imageshack.us/g.php?h=440&i=aliriza631ts4.jpg)



Babası Türk olan İngiliz Hakim Alper Rıza,  Büyük Britanya Kraliçe’sinin Hukuk Danışmanlarından. Majeste Kraliçe’nin Kraliyet Ağır ceza Mahkemesindeki ‘Part time’ Hakimlerinden QC. Alper Rıza’dan AKP Kapatılmasıyla ilgili çarpıcı açıklamalar

“Yasalar En Yüksek Makamın da Üstündedir”

Başkentler arası ileti yoğunluğu.  Londra’dan Ankara’ya önemli açıklamalar

AVRUPA ÖZEL
AVA / LONDRA

Başkentler arası ileti yoğunluğu.  Londra’dan Ankara’ya önemli açıklamalar. Kraliçe’nin Kraliyet Ağır ceza Mahkemesindeki ‘Part time’ Hakimlerinden QC. Alper Rıza’dan AKP Kapatılmasıyla ilgili çarpıcı ve anlamlı açıklamalar yaptı. Başkent Londra’da Avrupa Gazetesi’neözal yapılan açıklamada Hakim QC. Alper Rıza şunları söyledi :

“Türkiye’de iktidardaki Partinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin Laiklik unsuruna karşı olduğu gerekçesiyle Yüksek Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması konusu üzerine çıkan tartışmalar hem memnuniyet verici, hem de gereklidir. Gerçekte, bugünlerde Avrupa Birliği Ülkelerinde, Avrupa Birliği Adalet Divanı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Adli hareketin yoğunlaştığı bir zamanda, Yargı’nın bir demokrasideki rolünün açıklığa kavuşması gereklidir. Bu, yalnız Türkiye ve AB’de değil, Anayasalarının, Yasama, Yürütme ve Yargının ayrı olması gerektiği belirtilen tüm ülkelerde de böyledir.  Türkiye’deki tartışma, Avrupa’da zaman zaman ortaya çıkan ve Hükümetlerin Parlamentoda ve televizyonda şiddetli şikayet konusu olan yargıçların yönetimi zıt yöne çevirme eğilimlerinin, hükümetlerin seçimle başa geldiği ve bu nedenle demokrasi gereği sorumlu oldukları, halbuki yargıçların seçimle başa gelmedikleri dolayısıyla siyasi yönden sorumlu olamayacakları görüşünün hakim olduğu  Avrupada’kinden hem daha güçlü ve hararetli hem de daha keskin bir tablo çizmektedir. Türkiye’de konu daha enteresan ve daha ciddidir çünkü yeni seçilmiş bir yönetimin kaderi temelde esas önemi olan bir konuya bağlıdır:  Bu da, iktidardaki yönetimin, devletin laiklik unsuru ile Anayasa’sını değiştirip değiştiremeyeceğidir.”


“Siyasi partiler yargı gözetiminden muaf değillerdir.”

Kraliçe’nin Kraliyet Ağır ceza Mahkemesindeki ‘Part time’ Hakimlerinden QC. Alper Rıza,  “AKP’nin
Siyasi partiler, seçimle başa geldikleri gerekçesiyle yargı gözetiminden muaf değillerdir.” diyerek  konuya açıklık getirdi.  Kraliyet Ağır ceza Mahkemesi  Hakimlerinden QC. Alper Rıza sözlerine şöyle devam etti.  “Bir yönetimin seçimle başa gelmiş olarak iktidarda olması, hatta yürütmeye hakim ve devlet gücünün yasama yetkisinin başında olması, yargının prensip olarak, yönetimdeki hükümetin siyasi bir parti olarak mevcudiyetinin yasallığını gözden geçiremeyeceği anlamına gelmez. Siyasi partiler, seçimle başa geldikleri gerekçesiyle yargı gözetiminden muaf değillerdir.

“Kanun Hükmü” demokrasinin önemli bir  unsurudur

Avrupa’ya özel konuşan Hakim QC. Alper Rıza,  “Anti-demokratik olmak bir yana, yargının rolü, siyasi bir partinin yasalara ve anayasaya uygun hareket edip etmediğini garantilemektir. Aslında bu “Kanun Hükmü” olarak demokrasinin önemli bir  unsurudur.  Yönetimin bu nevi yargı kontrolü, aslında hür bir toplumda herkesin istediği gibi davranmasına karşı yürütmenin bunu önleyecek hiçbir şey yapamadığı zamanlarda gereklidir.-Tabii Anayasaya veya başka bir Yasaya başvurulmadığı hallerde.

“Yargının partiyi kapatma gücü ve bazen de görevi olması gerekmektedir.”

Majeste Kraliçe’nin Kraliyet Ağır ceza Mahkemesindeki Hakimlerinden QC. Alper Rıza, Türk yargısının parti kapatma hakkı olduğunu söyledi. Alper Rıza konua şu şekilde yaklaştı. “Yetkili makam işgal edenlerin, bir demokrasinin dayanağı olan Ana Toplum menfaatlerini göz önünde tutarak tavır alması Yargının demokratik Yasallığını teşkil eder. Buna göre,örneğin, demokratik rejimdeki siyasi bir parti demokrasinin dengesini bozacak konuları gündeme getirirse, yargının O partiyi kapatma gücü ve bazen de görevi olması gerekmektedir. Tabii böyle bir güç, ölçülü ve hayli dikkatle kullanılmalıdır.”

“Kapatma delilleri ikna edici olmalıdır”

İngiliz Kraliyet Ağır ceza Mahkemesi hakimi Alper Rıza kapatma davası ile ilgili  şu konulara değindi.  “Yargıya  iktidardaki bir Partiyi kapatmak için  başvuruda bulunulduğunda, bu, açık, dürüst ve inanılır delillere dayandırılmalı ve Mahkemeyi şüphe götürmeyecek şekilde ikna etmelidir.  Seçimle başa geçen bir Partiyi kapatmak çok ciddi bir iştir.  Bu nedenle Yüksek Mahkemenin delilleri şüphe yaratmayacak derecede kesin olmalıdır çünkü, Demokratik bir rejimde, Hukuk Devleti ilkesi ile Kamunun Adalet mekanizmasına güveni korunacaksa,Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına Kanuni Hükümler nezrinde gölge düşürülmemelidir.”


“Avrupalı Politikacılar ithamlarda bulunuyorlar  ”

-----------------------------------------------------------------------
“O ithamlarda bulunanlar, bilmeliler ki, Almanya’nın Hitler’i, İtalya’nın Mussolini’si, İspanya’nın Franco’su, Portekizin Salazarı ve  Fransa’da Nazilerle işbirliği yapanlar yanında Modern Türkiye’nin kurucusu Kemal Atatürk Türk milleti nezdinde sevgi ve saygı bakımından üstün bir yer işgal etmektedir.”
----------------------------------------


“Mustafa  Kemal Atatürk Türk milleti nezdinde sevgi ve saygı bakımından üstün bir yer işgal etmektedir.”

İngiliz Hakimi Türk kökenli Alper Rıza, Atatürk’e saygı duyulması gerektiğni belirrti. Babası Türk olan İngiliz Hakim Alper Rıza,  Avrupalı Politikacılara yönelik ders veren açıklamasında şu konulara dikkat çekti. “ Avrupalı Politikacılar Türk Devletini,  demokratik seçimlerle başa geçmiş bir Yönetimi, Askeri bir Darbeye alternatif olarak, Yüksek Mahkemeye başvurmak suretiyle aşağı indirmekle itham etmişlerdir. Ancak prensip olarak, Türk Devletinin Yüksek Anayasa Mahkemesinden, benzeri durumlarda, Avrupa’daki herhangi bir Yüksek Anayasa Mahkemesinden istenenden farklı bir şey istenmemiştir. Üstelik, konu yakından incelendiğinde eleştiriler tarihi olmadığı gibi, muhtemelen riyakardır da. O ithamlarda bulunanlar, bilmeliler ki, Almanya’nın Hitler’i, İtalya’nın Mussolini’si, İspanya’nın Franco’su, Portekizin Salazarı ve  Fransa’da Nazilerle işbirliği yapanlar yanında Modern Türkiye’nin kurucusu Kemal Atatürk Türk milleti nezrinde sevgi ve saygı bakımından üstün bir yer işgal etmektedir. Barışta olduğu kadar savaşta da cesur ve Yaratıcı idi. Türkiye’ye demokrasi getirdi. Hilafeliğe son verdi. Lisanı halkın anlayacağı düzeye getirdi. Kadınlara eşitlik verdi ve Musevi göçmenlere sığınma hakkı tanıdı.  Modern Türkiye’nin kuruluş döneminde dinin önemini anlayıp Birinci Dünya Savaşı sonunda İslam dinindeki birçok eski Osmanlı tebası için sığınacak bir Ülke yarattı.  Siyaset ile Dinin birbirine karıştırılamayacağı kesin sonucuna varan ve Türk Devletinin Laik olup laik kalması gerektiğine dair kararı işte bu kişilikli Şahıs aldı. Avrupa Kıtasındaki birçok Avrupalı geçmişteki liderlerinden utanç duymaktadır. Türk milleti ise Kemal Atatürk’e minnettar olup onunla gurur duymaktadır: Ve bazen ‘bugün var – yarın yok’ Siyasiler Atatürk tarafından kurulan Laik Türk Devletini yıkmaya yeltendiklerinde bunun sert eleştirilmesine ve gerekirse Partisini kapatma kararı dahil, ciddi sonuçlarına katlanmayı göze almalıdırlar.

“Dini iddiaların siyasi süreci saptırıyor.”

Avrupa Gazetesi ve Avrupa Ajansı (AVA) ya konuşan Alper Rıza, “Her halükarda, Dinin, siyasi süreçten uzak tutulması için güçlü nedenler vardır. Akla gelen ilk şey, Dini iddiaların Siyasi süreci saptırmasıdır.” Diyerek din siyasetin ayrı ve birbirinden uzak olması gerekmektedir diyerek ‘Laiklik’ konusuna dikkat çekti.  Alper Rıza, “O iddialara göre endişeler değişik ve Yüce bir İdarenin dünyada ve yaşamın sonunda ruhani Otoritesi üzerine bina edilmiştir.” diyerek  konuyla ilgili bir örnek verdi: “Kıbrıs Ortodoks Kilisesi Başkanı Başpiskopos Makarios Cumhurbaşkanlığı için adaylığını koyduğunda başka hiçbir Rum ona karşı aday olma cesaretini gösteremedi. Bunun sonucunda Makarios, ya karşısında kimse olmadan seçilmiş veya bazı hallerde ve bu defalarca tekrarlanarak (%90) yüzde doksan oy alarak Cumhurbaşkanı olmuştur, Makarios Kıbrıs’ın Rum Ortodoks Kilisesinin başı olmamış olsaydı, seçimlerde bu kadar başarılı olur muydu sorusu  ilginç bir sorudur..”

“Din, İlahi vahiylere (ifşaata) dayanan bir  inançtır.”

Alper rıza açıklamalarını şöyle bitirdi. “Demokratik seçimler vatandaşların, İş, ev, sağlık, tahsil, çevre ve güvence  oranlı tercihlere dayanır.  Siyasi bir partinin tamamen veya kısmen dini güvenilirliğe dayandığı iddia edildiğinde, O Parti İktidara ne zaman ve hangi çoğunlukla gelmiş olursa olsun, yargının, ilke olarak veya mantıken, O Partinin özelliğiyle ilgili çıkan iddiaları ve Anayasaya aykırılığı hakkında her koşulda alınacak uygun yaptırımları gözden geçirmemesi için hiç bir neden yoktur.” 


http://www.avrupagazete.com/avrupa.asp?ID=6780
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Temmuz 30, 2008, 05:00:23 ös
Kararın 10 dk içerisinde açıklanması bekleniyor.

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: BILGI - Temmuz 30, 2008, 05:27:23 ös
Hadi bakalım...
İdiiaları  alayım...
Başlık: AKP KAPATILMADI, HAZİNE YARDIMINDAN 1/2 ORANINDA MAHRUM BIRAKILDI
Gönderen: Genius Loci - Temmuz 30, 2008, 06:17:23 ös
6 KAPATILSIN
5 KAPATILMASIN

AKP Kapatılmadı

5 kapatılmasın diyenlerin 4'ü HAZİNE YARDIMINDAN MAHRUM BIRAKILMASI yönünde oy kullandığı için (1 kişi davanın reddi yönünde oy kullanmış)
AKP'nin son yıl aldığı hazine yardımından 1/2 oranında MAHRUM Bıraıklmasına karar verildi.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: paragon - Temmuz 30, 2008, 06:28:32 ös
O nasıl bi açıklamaydı öyle ,bi ara böylesi kararlardan çok üzülüyoruz diye bi kelime çıktı agızında ,haşim kılıcın dedim heralde kapatma kararı çıktı ama bukadar sınırdan dönmeside ilginç tabi......
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Genius Loci - Temmuz 30, 2008, 06:34:19 ös
Bu kararı nasıl okumalıyız?

AKPnin laikliğe aykırı hareketlerin odağı konumuna geldiği iddiasıyla kaptılması istenmişti.

AYM'nin 10 üyesi AKPnin laikliğe aykırı eylemlerde bulunduğu hususunda mutabakat içinde. 1 üye ise hayır diyor. Dava reddedilmeli çünkü böyle bir olaysöz konusu değildir.

AYM'nin bu 10 üyesinden 6 sı AKPnin bir odak haline geldiğini ve laikliğe aykırı eylemleri sebebiyle KAPATILMASI gerektiği görüşünde iken;

4 üye laikliğe aykırı eylemlerde bulunduğunu tespitle yine de bunların kapatmayı gerektirecek yoğunlukta ve ağırlıkta olmadığına düşüncesinde ve 69. madde 7. fıkra hükmüne göre ["(Ek: 3.10.2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir."] AKPnin hazine yardımından kısmen yoksun bırakılması gerektiği görüşündedir.

Sonuç olarak AYM Kararı şu şekilde okunabilir;


1. AKP Laikliğe Aykırı Eylemlerde Bulunmuştur

2. Ancak bu eylemlerin yoğunluğu ve ağırlığı göstermektedir ki AKP bu fiillerin işlendiği bir odak halinde değildir. [Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır 69/6 son cümle)]

3. Bu yoğunluk ve ağırlık mevcut olmamakla birlikte LAİKLİĞE AYKIRI EYLEMLERde bulunduğu sabit olan AKP'nin Hazine Yardımından kısmen yoksun kalması kararı verilmiştir.

Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Temmuz 30, 2008, 07:09:23 ös
Alıntı
Bu kararı nasıl okumalıyız?

Sn. SkullG,

Bu bağlamda AKP nin başta genel başkanı olmak üzere Laik Devlet düzenini yıkmak yönünde bir gizli gündemleri olduğu mahkeme kararı ile tescil edilmiştir demek mümkünmüdür?

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Genius Loci - Temmuz 30, 2008, 07:43:39 ös
Sn. Mystic,

Kanımca, bir anlamda evet öyle denilebilir. Mahkeme diyor ki, evet bu parti laikliğe aykırı eylemlerde bulunmuştur. Mahkeme anlaşıldığı üzere, bu eylemler kapatmayı gerektirecek kadar yoğun  ve ağır mı değil mi onu tartışmış anlaşılan. Belki Mahkemeye yapılan dışarıdan ve içeriden baskılar olmasa idi kapatma yönünde bir karar da çıkabilirdi. Ki 1 üye daha eğer bu eylemlerin kapatmayı gerektirecek derecede olduğu kanısına varsaydı şu anda AKP kapatılmıştı.

Gerekçeli Karar yayınlandığında çok daha rahat konuşabileceğiz. Ama ilk intiba olarak bunları söyleyebilirim. Ocak ayında yayınlanan bir HAK-PAR kararı var onda da 6/5 ile parti kapatılmadı. İki karar da enine boyuna incelenmesi gereken kararlar.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: Mozart - Temmuz 30, 2008, 11:51:44 ös
Belkide kapatılmaması daha iyi oldu yoksa mağduru oynacaklardı
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: bilmeliyimgalilei - Temmuz 31, 2008, 12:59:33 öö
  Ismini su an hatirlayamiyorum bir chp milletvekili (Ayrica kendisi hukukcu) cok guzel bir noktaya degindi.Bu mahkemenin diger mahkemelere gore farkli oldugundan bahsetti.Aklimda kaldigi kadarini sizlere aktarmayi istiyorum
  Aile mahkemeleri,maddi konulara bakan mahkemeler vs olaylara karar verirken kararin sonuclarini dusunmek ile mukellef degiller ama bir partinin kapatilmasina iliskin davayi yuruten mahkemeler ulke yonetiminin kaos tarzi bir durumda kalmasi kaygisini tasiyabilirler.Bunu kendi vicdanlarinda sorgulayabilirler...
  Anlasilacagi uzere karari veren heyet iddialari incelediginde AK Partiyi suclu bulmus lakin ulkenin siyasi gundemini gozonune alarak kapatma kararini oy birligi ile saglayamamistir.
  Burada bana kalirsa dis baskilari dusunmekten ziyade zamanlama hatasina deginilmeli yani davayi acan bassavcinin biraz aceleci davrandigini dusunuyorum.Belki Askeri konular vs olmasa idi bugun aciklanan karar AKP nin kapatilmasindan yana olacakti.
  Ayrica Sn.Akyolunda soyledigi gibi bir durumda mevcut,ayrica sadece 24 saat icerisinde tekrar yeni bir parti ile ayni kisilerin yonetime gecebilmesi de soz konusu idi.
Başlık: Ynt: AKP ye Kapatma Davası
Gönderen: sun - Temmuz 31, 2008, 11:35:56 öö
Kapansaydı neler olucağı meçhuldü. Kapatılmaması çok güzel oldu ülke için. Mükkemmel bir olay oldu dün. Kapatılacağına yüzde yüz emindim ama Saygı değer Özal'ın atadığı Haşim Kılıç tam tersini açıkladı.

Dumak yok! Yola devam !  :)