Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Erdal Eren 17 Yasinda  (Okunma sayısı 3311 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 14, 2012, 06:27:18 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Erdal Eren hâlâ 17 yaşında ve mücadelesini sürdürüyor...




12 Eylül darbecilerinin yaşını büyüterek idam ettiği 17 yaşında bir devrimciydi Erdal Eren. İdam edilişinin 32. yılında Erdal Eren hâlâ 17 yaşında ve mücadelesini sürdürüyor…

Günümüzde AKP eliyle adeta 12 Eylül’ü aklama şovuna dönüşen yargılamalarda Eren’in ailesinin müdahillik talebi dâhi kabul edilmedi. Erdal Eren anmaları hâlâ soruşturma konusu ediliyor. Katillerin müdahil olarak aklandığı, devrimcilerin “terörist” olarak gösterildiği bir yargılamada Eren’in son mektubunda seslendiği gibi, (Erdal Eren’in katillerine karşı) “mücadele devam ediyor.”
 
“Başımdan geçenler, kinimi binlerce kez daha arttırdı ve mücadele azmimi körükledi. Halka ve devrime olan inancımı yok edemedi…” demişti mektubunda Erdal Eren.
 
Ölümünün 32. yılında bir kez daha saygıyla andığımız Erdal Eren’in ailesine yazdığı mektubunu soL okurlarına sunuyoruz:
 

"Sevgili annem, babam ve kardeşlerim;
 
Sizlere bugüne kadar pek sağlıklı mektup yazamadım. Ayrıca konuşma olanağımız ve görüşmemiz de olmadı. Zaten dışarıdayken de birbirimizi anlayacak şekilde konuşamadık. (Bu konuda sizlere karşı büyük oranda hatalı davrandım. Ancak bunu size karşı saygı duymadığım, bu nedenle böyle davrandığım şeklinde yorumlamamanızı dilerim) bu nedenle sizlere anlatacağım, konuşacağım çok şey var. Ancak olanak yok. Düşüncelerimi bu mektupla anlatmaya çalışacağım. Şu anda ne durumda olacağınızı tahmin ediyorum. Ama çok açıklıkla söylüyorum ki benim moralim çok iyi ve ölümden de korkum yok. Çok büyük bir ihtimalle bu işin ölümle sonuçlanacağını çok iyi biliyorum. Buna rağmen korkuya, yılgınlığa, karamsarlığa kapılmıyorum ve devrimci olduğum, mücadeleye katıldığım için onur duyuyorum. Böyle düşünmem, böyle davranmam, halka ve devrime olan inancımdan gelmektedir. Ölümden korkmadığımı söylemem, yaşamak istemediğim, yaşamaktan bıktığım şeklinde anlaşılmamalı. Elbette ki hayatta olmayı ve mücadele etmeyi arzularım. Ancak karşıma ölüm çıkmışsa, bundan korkmamam, cesaretle karşılamam gerekir. Biliyorsunuz ki bu ceza işlediğim iddia edilen suçtan verilmedi. Asıl amaçlanan böyle bir olayla gözdağı vermek ve mücadeleyi engellemek hedefine dayalıdır. Bu nedenle sizinde bildiğiniz gibi, kendi hukuk kurallarını çiğneyerek bu cezayı verdiler.
 
Cezaevinde yapılan (neler olduğunu ayrıntılı bir biçimde öğrenirsiniz sanırım) insanlık dışı zulüm altında inletildik. O kadar aşağılık, o kadar canice şeyler gördüm ki, bugünlerde yaşamak bir işkence haline geldi. İşte bu durumda ölüm korkulacak bir şey değil, şiddetle arzulanan bir olay, bir kurtuluş haline geldi. Böyle bir durumda insanın intihar ederek yaşamına son vermesi işten bile değildir. Ancak ben bu durumda irademi kullanarak, ne pahasına olursa olsun yaşamımı sürdürdüm. Hem de ileride bir gün öldürüleceğimi bile bile. Sizlere bunları anlatmamın nedeni yaşamaktan bıktığım ya da meselenin önemini, ciddiyetini kavramadığım gibi yanlış bir düşünceye kapılmamanız içindir. Bütün bu yapılanlar, başımdan geçenler, kinimi binlerce kez daha arttırdı ve mücadele azmimi körükledi. Halka ve devrime olan inancımı yok edemedi. Mücadeleyi sonuna kadar, en iyi bir şekilde yürütmek ve yükseltmekten başka amacım yoktur. Mesele benim açımdan kısaca böyle. Ancak sizin açınızdan daha farklı, daha zor olduğunu biliyorum.
 
Anne, baba ve evlat arasındaki sevgi çok güçlüdür, kolay kolay kaybolmaz. Ve evlat acısının da sizin için ne derece etkili olacağını biliyorum. Ama ne kadar zor da olsa bu tür duygusal yönleri bir kenara bırakmanızı istiyorum. Şunu bilmenizi ve kabul etmenizi isterim ki, sizin binlerce evladınız var. Bunlardan daha niceleri katledilecek, yaşamlarını yitirecek, ama yok olmayacaklar. Mücadele devam edecek ve onlar mücadele alanlarında yaşayacaklar. Sizlerden istediğim bunu böyle bilmeniz, daha iyi kavramaya çaba göstermenizdir. Zavallı ve çaresiz biriymiş gibi ardımdan ağlamanız beni yaralar. Bu konuda ne kadar güçlü, ne kadar cesur olursanız, beni o kadar mutlu edersiniz. Hepinize özgür ve mutlu yaşam dilerim.
 
Devrimci selamlar, oğlunuz Erdal."
 
(soL - Haber Merkezi)



Sezen Aksu- Son Bakış (Erdal Eren Anısına )














.


Aralık 14, 2012, 06:29:46 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Ali Asker - Şu Metrisin Önü


Aralık 16, 2012, 12:00:58 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 154
  • Cinsiyet: Bay

selamlar,

Medyada duydugum kadarile biliyorum erdal Eren'nın  infazını, sagcı olsa solcu olsa ne olsada o bir insan, can taşıyordu, okuycakdı belki bir doktor  yada bir bilim insanı olcaktı  buyuk faydaları olcaktı  topluma yada okuyamıycaktı, inşaatlarda beden gücü ile işcilik yapcaktı  inşaatlarda bir emegi olcaktı izin vermediler.... Erdal Erenın yaşamasınsa izin vermediler bıldıgım kadari ile rşit olmadıgı  için yaşını buyutup  öyle  infaz etmişler, kanunlar karşısnda aklandılar.. peki onlar nasıl aklanacak  asıl kanun karşısnda yarın Ereni idam ettiren kirli eller topraga kavuşunca hesaplaşma zamanında nasıl aklanacak... çalışma için  Teşekkürler...
Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selamet ol ..


Eylül 25, 2016, 08:47:24 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811



Aralık 13, 2016, 11:37:56 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Erenim,  Eren abim bak seni asan insanlik düsmanlarinin ektigi tohumlar ülkeyi ne hale getirdiler.



Ve senin ektigin tohumlarsa Gezi´de yasiyorlar.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
3502 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 27, 2008, 06:46:41 ös
Gönderen: Isis
Erdal Güney

Başlatan Isis Muzik

1 Yanıt
2913 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2009, 12:04:13 öö
Gönderen: Isis
1 Yanıt
3662 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2009, 12:37:15 ös
Gönderen: zarathustra
0 Yanıt
2846 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2011, 02:32:44 ös
Gönderen: zarathustra
3 Yanıt
3300 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 18, 2011, 10:28:22 ös
Gönderen: Alşah
0 Yanıt
2184 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2011, 11:19:43 öö
Gönderen: zarathustra