Ak Parti dini yönü kuvvetli bir parti. Nasıl ki CHP Atatürk çülüğü tekelinde tutuyor AKP de dindarların partisi.Türkiye nin %90 nından fazlası Müslüman yani AKP Türkiye nin gerçek partisi.Bir avuç Atatürk çü geçinen kesim bu partiyi yobaz ve gerici olarak göstermeye çalışıyor ki alakası yok.Güçleri yetmeyincede kapatmaya çalışıyorlar.Hadi partiyi kapattılar bu partiye gönül vermiş milyonlarca insanı ne yapacaklar?
bu çok tehlikeli bir yaklaşım... sadece bu kadar söyleyeyim ve asıl söylemek istediklerime geçeyim
***
Demokrasilerin vazgeçilmez unsuru (anayasa 68/2) olan Siyasal Partilerin, "tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez" (Anayasa 68/4).
Siyasal düşünce özgürlüğü elbetteki demokrasinin en temel vaz geçilmez üstüne titrenmesi gereken hak kümesindendir. Nihayetinde bir ülkenin demokratlığı o ülkede söz özgürlüğü ile belirlenebilir. Ancak, siyasal özgürlükler kullanılırken "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde" (Anayasa 14/1) kullanılmamalıdır. Ha keza özgürlükler düzenini ortadan kaldırıcı faaliyette bulunmayı da (Anayasa 14/2) hukuk düzeni kabul edemez.
Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Anayasa 69/5). Pek i "odak" nedir? 69/5in ikinci cümlesi bunu açıklar; "Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır"
Odak tespiti yapıldıktan sonra ne olur? Opartinin Temelli kapatılmasına karar verilebileceği gibi, 2001 değişikliği ile eklenen 69. maddenin 6. fıkrası gereği "temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına" karar verilebilir.
Gelelim, 68/4'te ifade edilen Laik Cumhuriyet ilkesine aykırılık mevzuuna,
2005 yılında geniş bir tadile uğrayan Siyasal Partiler Kanunu bu noktada bize yol gösterici olacaktır;
SPK'nin Siyasi Partilerle İlgili Yasaklar başlıklı Dördüncü Kısmı'nın Atatürk İlke ve İnkılaplarının ve Laik Devlet Niteliğinin Korunması Başlıklı Üçüncü bölümü (m. 84-89) bu hususu belirlemektedir. Yine 78. maddenin 1 fıkrasının a bendi "Türkiye Devletinin Cumhuriyet olan şeklini; Anayasanın başlangıç kısmında ve 2 nci maddesinde belirtilen esaslarını...değiştirmek" "Amacını güdemezler veya bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar, başkalarını bu yolda tahrik ve teşvik edemezler" hükmüne havidir. Dikkat edilirse 78. madde etkinlikte bulunmanın yanısıra tahrik ve teşvikten de bahsetmektedir. Başörtüsü ile ilgili olarak iktidar partisinin kahir ekseriyesi tarafından yapılan teşvik ve tahriklere dikkatinizi çekmek isterim.
84. madde de Siyasi Partilerin
Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmak ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini korumak amacını güden Tevhidi Tedrisat Kanunu, Şapka İktisası Hakkında Kanun, Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun,Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası, Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun, Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun,Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun hükümlerine aykırı amaç güdemezler ve faaliyette bulunamayacakları belirtilmektedir.
86. madde "Siyasi partiler, Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğinin değiştirilmesi ve halifeliğin yeniden kurulması amacını güdemez ve bu amaca yönelik faaliyetlerde bulunamazlar" der.
87. madde "Siyasi partiler, Devletin sosyal veya ekonomik veya siyasi veya hukuki temel düzenini, kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla veya siyasi amaçla veya siyasi menfaat temin ve tesis eylemek maksadıyla dini veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanınan şeyleri alet ederek her ne suretle olursa olsun propaganda yapamaz, istismar edemez veya kötüye kullanamazlar." hükümüne havidir. (87. maddeyi bir kaç kez okumanızı rica ederim)
90. madde de "Siyasi partilerin tüzük, program ve faaliyetleri Anayasa ve bu Kanun hükümlerine aykırı olamaz." der.
101. madde bu durumlar da "Anayasa Mahkemesince bir siyasi parti hakkında kapatma kararı;
a) Bir siyasi partinin tüzük ve programının Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olması, sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlaması, suç işlenmesini teşvik etmesi,
b) Bir siyasi partinin, Anayasanın 68 inci maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı eylemlerin işlendiği odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespiti,
c) Bir siyasi partinin, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alması,
hallerinde verilir." diyerek verilecek olan yaptırımı belirlemiştir. Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentlerinde sayılan hallerde temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin almakta olduğu son yıllık Devlet yardımı miktarının yarısından az olmamak kaydıyla, bu yardımdan kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına, yardımın tamamı ödenmişse aynı miktarın Hazineye iadesine karar verebilir (101/2)
103. madde de ODAK tekrar açıklanır
Bir siyasi partinin Anayasanın 68 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne aykırı eylemlerin odak halini oluşturulup oluşturmadığı hususu Anayasa Mahkemesince belirlenir.
Bir siyasi parti, birinci fıkrada yazılı fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre, merkez karar ve yönetim kurulu veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır
Bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımmen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır."
***
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yukarıda aktardığım yasa ve Anayasa hükümleri ışığında, AKP'nin bu hükümleri ihlal ettiğini ve ODAK haline geldiği kanaatine ulaştığı için 162 sayfalık bir iddianame ile AYM'de AKP'nin kapatılması istemli olarak dava açmış bulunmaktadır...
Bu tamamen hukuki bir konu ve şu an için mahkeme önünde olduğundan dolayı bu konuyla ilgili yorum yapmamak gerekli... AYM ne karar verir bilinmez... RP ve FP kararlarındaki yaklaşımını devam ettirir mi bilinmez... Ancak şu da unutulmamalıdır ki AYM'nin verdiği parti kapatma kararlarından AİHM'ye götürülenlerinden sadece RP - FP kararlarında AİHM, AİHS hükümlerine aykırılık görmemiştir. Ancak bu olası AKP kapatma kararında da böyle olacak demek değildir.
Demokrasinin kendi kuralları çerçevesinde işlemesi gerektiğine inanıyorum... Özgürlüğü yok etme özgürlüğünün tanınamayacağına da... SPK'nın çok ağır hükümlere havi olduğunu da... AKP'nin zararlı olduğuna da... ama onu kapatalım bunu kapatalım şunu da kapatalım yaklaşımıyla demokrasi korunuyor mu? ya da cumhuriyet ? bilemiyorum... %20 aldıklarında kapatıldılar %40 küsür aldılar, yine masum ve hakkı yenilmişleri oynayarak, bu saf halktan %60 alırlarsa hiç şaşmam... ama bu Sayın Başsavcının yanlış yaptığı gibi bir yaklaşımı haklı kılamaz. Nihayetinde Savcılık kapatma davası açtı, "adil yargılanma hakkı" çerçevesinde AKP iddialara ccevap verecek savunmasını yapacak ve AYM hakimleri elde edilen deliller ve bulgular ve vargılar sonucunda bir karar verecekler... beklemek gerek... Karardan sonra kararı eleştiririz.