Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Rennes-la-Château Olayları – 8 (Tablolar)  (Okunma sayısı 5936 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 19, 2010, 10:19:30 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Ünlü Fransız ressam Nicolas Poussin, uzun süre kaldığı Roma’da, yapıtlarının konusunu öncelikle klasik mitolojiden seçmişti. 1640 yılında yapmış olduğu “Les Bergers d’Arcadie” adlı tablosundaki temayı şöyle betimleyebiliriz: Üstlerinde Antik Çağ’a özgü giysiler olan, taşıdıkları değneklere bakılırsa çoban oldukları anlaşılan, üçü erkek biri kadın dört kişi eski bir mezar taşı önünde toplanmış... Erkeklerden ikisi, taşın üzerindeki bir yazıyı göstererek, kadının dikkatini çekmeye çalışıyor.


Bu tablodaki mesaja ilişkin bir sürü yorum var. Kimilerine göre; tablonun arka plânında görülen tepe, Rennes-la-Château köyünün olduğu yer. Köye bu yönden bakılınca, mezar taşının Pech Cardou adlı dağda olması gerekiyor.

Sanat tarihçilerine bakılacak olursa; Nicolas Poussin Languedoc’a hiç gitmemiş; orada öyle bir mezar taşı bulunsa bile, onun resmini yapmış olamaz. Buna karşın, o bölgedeki Arques adlı köy ile dolaylı bir bağlantısının kurulması olasılığı var. (Arques, Pech Cardou adlı dağın eteğinde kurulu.) O tarihte, Charles de Lorraine Roma’da sürgündü. Karısı Henrietta-Catherine de Joyeuse, Couiza çevresinde aileden kalma birçok geniş arazinin sahibiydi. Fransa kralı, sürgünü sona erdirmek için o arazinin kendisine satılmasını şart koşmuştu. Nicolas Poussin’in bu mezar taşı hakkında o kanaldan bilgi edinmiş olabileceği söylenir.

Mezar taşının üzerinde “Et in Arcadia Ego” yazılı... Latince’deki sözlük anlamı uyarınca, “Ve Arkadya’da Ben”.

Sözlük anlamı öyle ama bununla ne denmek istenmiş acaba?

1618 yılında, kısaca “Guercino” diye tanınan Giovanni Francesco Barbieri adlı İtalyan ressam da yapmış olduğu tablolardan birine “Et in Arcadia Ego” adını vermiş, şöyle bir görüntü yansıtmıştı:



Şimdi bunun ne anlama geldiğini sorabilirsiniz.

Dikkat: Kurukafada özellikle bir delik var. Diğer birtakım yazılarımda hayli sözünü etmiş olduğum, 7. yüzyılda Frankların kral ailesi olan Merovenjlerin hepsinin kafatasında bir delik varmış. Konu işte oraya bağlanıyor. Bir hasret… Bir özlem… Bir dilek…

Bérenger’in bulduğu mezar taşındaki gizli mesaj çözümlendiği zaman da aynı söz ortaya çıkmıştı: “Et in Arcadia Ego”.

Neden hep şu Arkadie ya da Arcadia yani Arkadya’nın sözü geçiyor?... Merovenjlerin varsayımsal tarihsel kökeninin bir ara Mora Yarımadası’nın ortasında yer alan bu bölgeden geçmiş olduğu için mi acaba?

Bunun bir anagram olduğu yani asıl anlamını çıkarmak için harflerin yerlerini değiştirmek gerektiği de söylenir. Bu yapılınca, ortaya şöyle farklı bir tümce çıktığı eklenir: “I Tego Arcana Dei” yani “Tanrı’nın sırları bende saklıdır.”

Rennes-la-Château köyünün eski rahibi Antoine Bigou’nun yaptığı mezar taşı üzerine aynı sözü yazmış olmasını nedeni buydu. Şifresi çözümlenince, “Rennes’te altın” diye bir söz daha elde ediliyor ya!... Burada “altın” olarak nitelenen şey hazine olmayabilir. Kimilerinin dediği gibi; belki de bu aslında hazineden daha değerli bir şey, belki çok önemli bir bilgidir.

Bin an için Nicolas Poussin’in Roma’da yaşadığı zamana dönelim.

1656 yılında, onu birisi ziyaret etmişti. Fransa Kralı 14. Louis’nin Maliye Bakanı Nicolas Fouquet’nin rahip olmayı seçmiş olan küçük kardeşi Louis Fouquet.. Nicolas Poussin ile görüştükten sonra, ağabeyine bir mektup yazmış, dikkat çekici sözler etmişti:

“Bu bilgiyi ondan krallar bile alamaz. Ona göre; bunu gelecek yüzyıllar boyunca hiç kimse öğrenemeyecek. Bu bilgi, dünyanın tüm hazinelerine eş değer. Döndüğümde hepsini anlatırım.”

Böylece, farkında bile olmadan ağabeyinin yaşamını mahvetmişti.  14. Louis, çevresinde döndürülmekte olduğunu bildiği entrikalardan ötürü tedirgindi. En ufak bir ihmal, Valois hanedanının Fransa tahtını yitirmesine yol açabilirdi. Bunun için hayli geniş bir istihbarat düzeni kurdurmuştu. Özellikle devlet organlarının ve görevlilerinin gönderdiği ya da onlara gelen her yazı, her belge, her mektup sıkı bir sansürden geçiriliyordu. Louis Fouquet tarafından gönderilmiş mektup da sansüre takıldı. (O tarihlerde öyle. Günümüzde bir de telekulak var.)

Nicolas Fouquet, Charles de Lorraine ile ilişkisi olabileceği kuşkusuyla ama bir gerekçe olarak yolsuzluk ettiği ileri sürülerek tutuklandı. Hapse atıldı ve ölene kadar da hiç kimseyle görüştürülmedi.

Bu anlatıma bakılacak olursa; Nicolas Fouquet, daha önce bir başka başlık altındaki yazımda sözünü ettiğim gibi kralın metresine kur yapmış olmasından ötürü hapse atılmış değildir. Belki öyle bir olay da geçmiştir ve öyle bir gerekçenin ön plana çıkarılmasıyla kralın politik endişelerinin örtülü tutulması öngörülmüştür. Çünkü olaya bu yönden bakılınca, ister istemez Prieuré de Sion ile bağlantı kurulur yani darbe peşinde koşan örgüt...

14. Louis ne yapıp etmiş, Nicolas Poussin’in “Les Bergers d’Arcadie” adlı tablosunu ele geçirip, Versailles Sarayı’nda, kendi özel dairesinde saklamıştı. Nicolas Poussin, tablosunun ögün bir kopyasını daha yapmak zorunda kaldı. Gerçi çoğu empresyonist ressam tablolarını iki kopya olarak yapmıştır ama bu Nicolas Poussin için sadece bu tabloya özgü olmak üzere bir istisnaydı. Nitekim uzmanlara göre bu iki tablo arasında belirgin farklar vardır.

Aslında konumuzun dışında kalır ama Nicolas Poussin’in bu tablosundan söz edince, İngiltere’nin Staffordshire kentindeki Shugborough Hall denilen yerde, 1750’li yıllarda yapılmış “Shepherd’s Monument” (Çobanların Anıtı) adlı bir mimari yapıtın ortasındaki freske de değinmekte yarar var.

Bu freskte, Nicolas Poussin’in ünlü tablosunun bir kopyası görülür. Ancak sanki arkasından bakılarak çıkarılmış gibidir. Sağı ve solu simetrik olarak yer değiştirmiştir. Elbette taş üzerine oyularak yapılmış olduğundan, freskteki görüntünün ayrıntılar özgün tablodaki kadar belirgin değildir.




Bu freskin altında şöyle bir yazı yer alır:

O.U.O.S.V.A.V.V.
D                                     M

Birçok kimse bunun ne anlama gelebileceği üzerinde hayli kafa yormuş, hiçbir sonuca varamadığını itiraf etmek zorunda kalmıştır. Bu yazının ille de Rennes-la-Château hakkında anlatılanlarla bağlantısı aranmıştır. Sonunda Lichfield Kontesi Margaret dayanamamış, b ve benzer konular üzerinde çalışmalar yapan, bu bağlamda birçok yayını olan Paul Smith adlı araştırmacı yazara 1987 yılında bir mektup göndermiş. Bu yazının anlamını uzun uzun açıklamış. Asıl konunun özeti şöyle:

«Bu anıt, Amiral George Anson’un karısı Elizabeth’in anısına yapılmıştı. Nicolas Poussin’in tablosunda görünen kadının yerine de Elizabeth konmuştu. Altındaki yazı ise, Anna Seward’ın bir şiirinin kapsamında geçen romantik bir pasajın baş harflerinden oluşmaktadır. Bu kadar basit.»

David Teniers adlı ressamın tablolarından her biri farklı bir görüntü yansıtır ama işlenen tema bakımından hepsinin ortak olduğu söylenebilir: Birtakım köylüler ile büyücüler ya da cadılar ve ifritler; mitoloji ve alşimi (simya) ile ilgili konular... David Teniers, diğer yapıtlarının çoğunda da buna benzer temalar işlemiştir. Bérenger’in Louvre Müzesi’nden satın almış olduğu, “The Temptation of St. Anthony” adlı ve okült nitelikli bir atmosfer yansıtan tabloyu şöyle betimleyebiliriz:

Bir mağaranın içinde masa gibi iri bir taşın başına oturmuş, bir kitabı dikkatle incelemekte olan, biri ak sakallı diğeri orta yaşlı, keşiş giyimli iki kişi... Yanı başlarındaki köylü kılıklı insanlar var ama bu ikisine oranla sanki birer cüce gibi duruyorlar... İçlerinden biri, ak sakallının cübbesinin eteğini çekiyor. Çevrelerinde, çeşitli garip ve çirkin yaratıklar uçuşuyor. İşte o tablo:



(Bir küçük not: Teniers, yaptığı iki aynı tabloya aynı adı vermiş. Bunlar, benzer temayı işlemelerine karşın birbirinden farklı. Ancak Bérenger’in seçmiş olduğu bu.)

Acaba Bérenger niçin özellikle bu iki tablonun reprodüksiyonlarını seçip satın almıştı?

Bu konuda bol bol spekülâsyon var. İsterseniz siz de yapabilirsiniz.

Belki daha sonra anlatacaklarım ile bağlantısını kurabilirsiniz. Ancak o da bir spekülâsyon olacaktır.




ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 19, 2010, 11:41:46 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Sayın adam mükemmel bir yazı dizisiydi.çok teşekkür ederim.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
3936 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 05, 2019, 10:06:25 ös
Gönderen: ebedicirak
0 Yanıt
2872 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 13, 2010, 09:44:23 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2678 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2010, 11:23:44 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3770 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 15, 2010, 02:32:01 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2516 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2010, 08:15:18 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2880 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2010, 08:25:01 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3072 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 18, 2010, 08:32:43 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3036 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 20, 2010, 09:35:43 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4578 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2010, 09:41:13 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5063 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2011, 08:21:55 öö
Gönderen: ADAM