Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kızılderililer Türk Mü?  (Okunma sayısı 19229 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 08, 2007, 12:13:40 ös
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 654
  • Cinsiyet: Bay

Kızılderililer Türk Mü?


“İndiana Üniversitesinden Amerikalı Profesör Denis Sinor Sibirya Türklerinden Tunguz kabileleri ve Yukagir’lerin Tunç çağı evrelerinden beri Kızılderililerle ortak bir kültüre sahip olduklarını tespit etmiştir. Huş ağacından oyulmuş kayıklar, Pirok yani deri, ağaç kabukları örtülerek yapılmış barınaklar ya da Kızılderililerin yarı küresel (Wigwam) veya konik(tepec) çadırları tipinde ortak kültürler, önünde yarık bulunan hafif giysi türleri, makosenler, karlı ormanların temel ulaşım aracı kayak gibi donanımlar tespit etmiştir. (Erken iç Asya Tarihi- Prof. Dr. Sinor- S. 102)” (Tanrının Türkleri- Cilt.1- S.314- Semih Tufan Gülaltay)

“Sümer Tanrıçası İnanna’yı sembolize eden İnanna’nın “Ay kayığı” simgesi olan hilal şeklindeki, boğaza takılan kolyeye Tork denilmektedir. Anadolu’da Hitit devleti kurulmadan evvel yaşayan Tork-lar (Torkom) Hitit devleti sonrası kralları Pamba devrinde Hititlere boyun eğmek zorunda kalmışlardı. (The Hitites-Gurney-Pelican-U.S.A.) (Age. Sayfa:315)

“Tork isimli, Tanrıça İnanna timsali kolyeyi tıpkı Torkom’lar gibi Bozok (Etrak) kabileleri olan sarışın Kızılderili kabilelerinden Navajo’lar, Şanı’lar, Ocibya’lar kemikten yapılmış olarak boyunlarına takmaktadırlar. Bu “Tork”ları, Çokta Kızılderilileri hilalin ortasına yıldız koyarak göğsü kaplayan geniş bir Ay yıldız kolye olarak kullanırlar. (H.C. Tanju- Tunçderililer- S.6Cool” (Age. Sayfa:315)

“Sümer alfabesinde “Tork” timsali C hilal “N” harfi yerine geçer. Fin-ogur dilinde de “Tork” kelimesi boğaz, boyun anlamına gelen C hilal ile sembolize edilirdi.” (Age. S.315)

“Mayalar kendi dillerine aynı bizim ifademizle “Mayanca” demektedirler. Maya’ların Orta Amerika’daki önemli yerleşim yerlerinden olan “Yuka-tan” isminin Türkistan’ın Yok-Tan bölgesinden gelme olduğu anlaşılmıştır. Bu bölge Sümer Türklerinin Mezopotamya’ya göçmeden evvelki yerleşim sahası idi...

Tahiti adasına ayak basan Captan Cook Kızılderililerin başlarına taktıkları çiçekten başlığa Türk adı verdiklerini 1769 yılında tespit etmiştir. (Papau Mailu Language- D’Argingy- Luzac- New Guiness) (Age. S.315)

“Fiji adalarında Rotuma yerlilerinin dillerinin Altaik dil olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca Endonezya adalarının dillerinin de Altay dillerinden olduğu anlaşılmıştır. (H. Cemil Tanju-Tunç derililer. S.106) (Age.s.316)

“Doktor kelimesi yerine “Ah-men”, kırık çıkıkçıya “Kak-bak”, şifacı hekime”Ah-bak”, çocuk doğurtan ebeye “ilk-alan-zah” derlerdi.” Bütün Altaylılar gibi Kızılderililer birbirlerine amca, baba, teyze, hala, ağabey diye hitap ederler. Maya Kızılderililerinde 1878 yılında el öpme adeti tespit edilmiştir. (Tunç derililer. S.162) (Age. S. 316)

“Mohavk Kızılderilileri uzun eşek oyunu da dahil 12 Anadolu oyununun 11 tanesini bilmektedirler. Güreş ise bütün Kızılderili kabilelerinde dua ile başlanılan en önemli ata sporu olarak tatbik edilmektedir.”

“Brezilya ormanlarında Zakuma Kızılderililerinde güreş, rakiplerden birisi can verene kadar devam eder. Bizdeki “Kırkpınar” efsanesinde de pehlivanlar can verene kadar güreşmişlerdir.”

“Anadolu Türklerinin parmaklar arasına sicim gererek oynadıkları sicim oyunu Atabaşkan ve Keçuva kabilelerinde de oynanmaktadır. Üstelik figürler ve isimler de aynıdır. Eğer Anadolu’da bir figüre yıldız deniliyorsa, Kızılderililerde de yıldız denmektedir.” (Tunç derililer. S. 181) (Age. S. 316)

“İnka’lar kök sülalesine “Ay-ullu” yani ulu soy demekle beraber, kendi yöneticilerine Kur-Hakan demekteydiler. İnka’lar çocuklarına bir kahramanlık gösterene kadar ad vermezlerdi. Ad verme işlemi merasimle yapılırdı. (Dede korkut destanlarından Boğaç Han destanı hatırlanırsa, orada da çocuk bir kahramanlık gösterdikten sonra ad almış, ve bu ad alma işlemi de bir törenle gerçekleştirilmiştir.M.K.) bir kişi ölene kadar bir düzine ad ve nam sahibi olabilirdi. “

“Mayalarda buluğ çağına eren çocuklara ok ve yay verilirdi. Kafkasya Türklerinde hala yaşatıldığı üzere, kadın kocasını adı ile çağırmaz, “Evin büyüğü”, “çocukların babası” gibi sıfatlar kullanırdı. Kına yakma bütün Kızılderili kabilelerinde, Anadolu ve Orta Asyalı Altaylılar gibi uygulanmaktadır. Beşik kertmesi töresi aynı şekilde yaygın bir töredir.” (Age. S. 317)

Yukarıdaki paragrafta anlatılanların tamamı Anadolu’da yaşanmakta olan Türk kültürünün bire bir aynıdır. Bu kadar yakın ve benzer bir yaşam biçiminin binlerce kilometre uzaktaki bir kıtada aynen yaşanıyor olması tesadüflerle izah edilebilir mi?

“İnkalarda aşağı sınıftan yani “Kara budun”dan olan birisi bir boğayı öldürmeden evlenme hakkı kazanamazdı. “

“Mohavk ve Atabaşkan kabilelerinde Kore Türkleri olan İlu’lar gibi, nişanlı kızlar saçlarına nişan tüyü takarlar.”

“Loğusa kadın bütün Altaylılar gibi kutsal sayılır. Loğusanın kırkını yaparlar. Ölülerini bütün Altaylılar gibi, silahları ve atı ile birlikte “Kur-gan”lara gömerler. Kan davası bir töre olarak uygulanır.”

“Cenaze merasimlerinde bütün Altaylılar gibi ölü ağlayıcıları tutarlar. (Anadolu’da, Ankara yöresinde bu gelenek “Yasçı Tutmak” olarak yakın zamana kadar uygulanmaktaydı. Son zamanlarda azalmış durumdadır. Aynı gelenek yine Ankara il sınırları içindeki Kürt köylerinde de uygulanmaktaydı ve halen uygulanıyor. M.K.) Mayalar ölüm yıl dönümünde “Yıl aşı” verirler, cenaze törenlerinde erkekler yüzlerine kara boyalar sürerlerdi.” (Age. S. 317)

“Toltek Kızılderililerinin gebelik ve bereket tanrısı “Tez Katlı Poka” (Tez katlı boğa)dır. Kızılderililerde cennet ve sırat köprüsü kavramı vardır. Cennete Vakui (Akui- Altından ırmaklar akan yer) derler.”

“Siu Kızılderilileri’nin 1870 yılı sonlarında Papıti, Muhave, Kalamat, Şoson, Irok gibi kabilelerinde “Hu” çekerek Bektaşi semahlarına benzeyen ayinler yaptıkları tespit edilmiştir. (Tunç derililer.s.246)”

“İnkalarda Kopuz benzeri bir saz kullanıldığı tespit edilmiştir. Aztek ve Mayalar “Ç-şıra” (şıra) isimli içki içerler. İnkalar ise bu içkiye “Çira” derlerdi.” (Age.318)


Orta Amerika’da Türk İzleri


Sümerler Mu kıtasının batışından sonraki dönemde, bir Mu kolonisi olan ve hemen hemen Asya kıtasının yarısından fazlasına hükmeden Uygur İmparatorluğunun batıya göç eden bir parçasıydı. Meksika’da bulunan yazılı tabletler de Maya dili ile yazılmıştı ve 12.000-60.000 yıllık bir geçmişten bahsediyor, batık kıta MU’yu haber veriyordu. Böylece, Tibet’te bulunan tabletlerin doğruluğunu da teyit ediyordu. Daha doğrusu bu iki uzak mekanda bulunan yazılı kaynaklar, geçmiş hakkında verilen bilgilerin sağlamlığı konusunda birbirlerini teyit ediyorlardı. Bu Meksika’da bulunan tabletlerin anlattıkları ve kayıp Maya medeniyetinde kullanılan çok sayıda kelimenin Türkçe oluşu, (O kadar Türkçe ki, bu gün kullandığımız Türkçeyle bile doğrudan aynı olan çok sayıda kelimeler var.) Maya, İnka, Aztek uygarlıklarının kalıntıları olan Kızılderililerin kullandıkları dillerde bile bu kelimeler yaşamaya devam ediyor. Sadece kelimeler mi? Tabii ki hayır! Sadece konuştukları dil değil, yaşam biçimleri, ev olarak kullandıkları mekanlar, çadırlarında ve kilimlerinde kullandıkları desenler bile bu gün Anadolu’da halen kullanılmakta olan desenlerin birebir aynısı. Biraz detaya indiğinizde, eski Sümer kelime, sembol ve yaşam biçiminin, bugün Asya’da ve Anadolu’da kullanılan kelimelerin, kullanılan sembollerin, yaşam biçiminin ve inançların aynılarını, Amerika kıtasında yaşamış olan Maya, İnka, Aztek uygarlıkları ve onların devamı olan Kızılderililerde görebilirsiniz. Bu kadar geniş bir coğrafyada bu aynılık artık inkar edilememektedir. Kıskançlıktan kaynaklanan inkarlar ise yavaş yavaş belgeler konuşmaya başladığı için çaresiz bir suskunluğa dönüşmektedir. Aşağıda bu konuda yapılan tespitlerden bazılarına yer verilmiştir:




Kızılderili ve Türk Dillerinde Kullanılan Ortak Kelimeler



“Toplam 600 lehçeden oluşan Kızılderili lehçelerinin ortak büyük kütlesi Atabaşkan Kızılderililerinin dilidir. Bu dil Altay dillerindendir. Bu dil diğer dillerin ortak buluşma noktası niteliğindedir. Bazı örnekler:

Yatkı : Ev, yatılan yer

Dodohişça : Dudak

Lı-ık : Vatan, ili

Tamazkal : Hamam, temiz kal

T-sün : Uzun

Hogan : Kerpiç ev, Hopan

Missigi : Mısır

Tepek : Tepe

Hu : Selam

Tete : Dede

Türe : Türe, Töre

Atış-ka : Ateş

Yanunda : Yanında

Aş-köz : Yemek

Tapa : Tuba

Yu : Su, yu-mak, yıkamak

İldiş : Dişleme

kün - gün

tepek - tepe

kuşa - kuş

köç - göç

it -köpek

kan - kagan

tekun - tekin

kayak - kayık

kir - kir

yokut - yakut

hava su - hava su

ges - gez

tuka - tükür

çapultepek - çapulcu tepesi

atağ - ata

yaşıl - yeşil

çakira - çakır

çıran - yılan

kiçik - küçük


Kızılderililer ve Türkler

2-4 Temmuz 1999 tarihleri arasında Denizli’de yapılan “Yedinci Türk Dünyası Dostluk Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı”na katılan Onayda Kızılderili kabilesi reisi ve Amerika Yerlileri Sosyal İşler Daire Başkanı M. Franklin Keel’in konuşması kurultaya katılan delegeler üzerinde derin tesirler bıraktı. Kızılderililer hakkında geniş bilgi veren Keel, Kızılderililerin (atalarının) Baykal Gölü ve Yenisey-Tuva bölgelerinden Amerika kıtasına, Alaska üzerinden göç ettiklerini ifade etti. Kızılderililer ile Türklerin DNA testlerinin aynı olduğunu ve ayrıca “Y” kromozomunun sadece yeryüzünde Türkler ile Kızılderililerde bulunduğunu söyledi. Kızılderililerin konuştukları dillerdeki kelime benzerlikleri gibi, halı, kilim ve el işlerindeki desenlerin aynı olduğunu, örf, âdet ve geleneklerde de çok büyük benzerlik olduğunu ifade etmiştir.
Kızılderililerin aslının nereden geldiğine dair 40 yıl araştırma yapan Ethel Steawert, belgelerle Kızılderililerin Türk soyundan geldiğini ispatlamıştır.

Avrupalılar Amerika kıtasına göç etmeden önce Kızılderililerin nüfusu, Avrupa kıtasının nüfusundan fazla idi.

En az 50 milyon Kızılderilinin soykırım neticesinde katledildiği kesindir. Bazı ABD’li tarihçilere göre ise, bu miktar 100 milyona yakındır.

Şu anda Kızılderililerin nüfusu 2.5 milyon olup, bu sayıyla bir nevi müzeliktirler ve soylarını koruma mücadelesi vermektedirler.

Kızılderililerin büyük bir çoğunluğu ise Uygur ve Nayman Türkleri ile diğer Türk kabileleridir.

M. Franklin Keel kurultayda yaptığı konuşmada:
“DNA testlerinde Kızılderililerin Türk asıllı olduklarının anlaşıldığını, ben Türk kurultayına katılarak ve Türkiye’de bulunmak suretiyle daha iyi hissettim. Biz Kızılderililer Türk olmaktan çok mutluyuz... Amerika’da bir çok bölgede yer isimleri Türkçe olduğuna dair bazı bilgiler vardır. Ama bu konu, derinlemesine araştırılmadı... Türk Dünyası kurultayına katılmaktan çok mutluyum. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan Türkler, bu kurultayda toplanmışlardır. Kurultayı çok güzel buldum. Burada çok değişik topluluklar temsil ediliyor. Kültür alışverişinde bulunuyorlar. Kültür çok önemli bir faktör. Türk insanında tespit ettiğim en büyük hazinenin, kalblerinin zenginliği olduğunu gördüm. Dostlukların samimiyeti ve derinliği, bu samimiyet ve derinlik biz Kızılderililerde de aynen böyledir. Yakut Türkleri ile tanışma fırsatım oldu. Çok nazik ve kibar insanlardı. Tıpkı benim kuzenlerim gibi gözüküyorlardı. Benzerlikler çok fazla... Bozkurt, biz Kızılderililerde de semboldür. Hatta Kızılderililerde Bozkurt isimli kabile vardır. Eğer buraya Amerika’daki Kızılderililerden daha çok getirmek kısmet olsaydı, onlar da sizinle görüşmekten çok çok mutlu olacaklardı, tıpkı benim gibi. Gidince Türk asıllı insanlarda gördüğüm, bizimle aynı olan özellikleri kabileme anlatacağım...”

Amerika’da diğer bir Türk nüfusu da Kamçatka Yarımadası’ndan Alaska’ya göçen Saka Türkleridir. M.Ö. 1500 yıllarında Göktürk alfabesi ile yazılmış Saka Beyinin hikâyesini anlatan taş, bunu ispat etmektedir. 7. Türk kurultayına katılan delegeler Türkiye, KKTC, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan devletleri ile özerk ve federe Türk cumhuriyetleri olan Altay, Başkırdistan, Cuvaşistan, Dağıstan, Gagauz, Hakas, Balkar, Kırım, Saka, Tataristan, Tuva, Nahçıvan, Doğu Türkistan, Karaçay’dır. Ayrıca kurultaya Kafkasya, Balkanlar, Avrupa, Amerika (Meluncan ve Kızılderili) İdil-Ural, Sibirya, Ortadoğu, Afganistan’da yaşayan Türk topluluklarından temsilciler katıldı.

Suriye’de 3 milyon, Irak’ta 3 milyon ve İran’da 20 milyon Türk vardır. Kurultaya Sibirya’nın Aktulga bölgesindeki Türklerin temsilcileri de geldi.

New York Times’ın (Bilim) ekinde Amerika’ya ilk ayak basanlar haritasında, ilk gelenlerin Türkler olduğu gösterilmektedir.

Fransız dil bilimcisi Dumesnil, Kızılderili dilinde 320 Türkçe kelime tespit etmiştir...


« Son Düzenleme: Kasım 08, 2007, 12:20:09 ös Gönderen: LuckyEye2 »
Çilesini çekmediğin dert senin değildir...


Kasım 08, 2007, 09:03:57 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

düşünmemiz lazım olabilir


Kasım 20, 2007, 06:44:47 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Sn. Leon Commandante nasil sessiz kalmis bu baslikta hayret :)


Kasım 20, 2007, 06:53:41 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Bu konuya soyle bir yorum yapayim. halk arasinda genelde derlerki bu tur inanilmasi imkansiz laflar icin...

Yavasss! arkadasim.

Ben diyorumki. Eski Molarda Turk. Hatta onlar safkan turk. Oz turkceyide onlar konusuyor. Aslinda dikkatli bakildiginda japonlarda bize benziyorlar. hatta en cok GOZLERI benziyor turklere. boyle IRI IRI kara gozlu yarim dimi?


Kasım 20, 2007, 06:57:19 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi



Kasım 20, 2007, 07:08:56 ös
Yanıtla #5
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 654
  • Cinsiyet: Bay

Piyon hepimiz Adem den değil miyiz :) çok düşünmeye gerek yok hoşgeldin Sevgili SublimePrince sensiz bu forumun tadı yoktu yahu motormu yarıştıryordun :D bizden daha ala motorcusun ;) şaka bir tarafa umarım meşguliyetiniz her neyse artık bitmiştir değerli yorumlarınızı okuyabiliriz artık.
Çilesini çekmediğin dert senin değildir...


Kasım 20, 2007, 07:11:57 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

Alıntı
Piyon hepimiz Adem den değil miyiz

oylemiyiz? biliyorsun galiba? ordamiydin?

Alıntı
çok düşünmeye gerek yok

"dunya yuvarlaktir" denildigindede bu tepkinin aynisi verilmisti.


Kasım 20, 2007, 07:12:23 ös
Yanıtla #7
  • Ziyaretçi

Piyon hepimiz Adem den değil miyiz :) çok düşünmeye gerek yok hoşgeldin Sevgili SublimePrince sensiz bu forumun tadı yoktu yahu motormu yarıştıryordun :D bizden daha ala motorcusun ;) şaka bir tarafa umarım meşguliyetiniz her neyse artık bitmiştir değerli yorumlarınızı okuyabiliriz artık.
Mesguliyetim hala devam ediyor, fakat anca firsat bulabildim.

Motorcu derken neyi kasdettigini anlayamadim?


Kasım 20, 2007, 07:15:00 ös
Yanıtla #8
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 654
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
Piyon hepimiz Adem den değil miyiz

oylemiyiz? biliyorsun galiba? ordamiydin?

Alıntı
çok düşünmeye gerek yok

"dunya yuvarlaktir" denildigindede bu tepkinin aynisi verilmisti.

    Neyse uzar bu tartışmaya girmeyelim barışı sağlamışken ateşle barut gibiyiz zaten :)

Sevgili Sublime sanırım hıza meraklısın ondan dedim anlatabildimmi ;)
Çilesini çekmediğin dert senin değildir...


Kasım 20, 2007, 07:16:18 ös
Yanıtla #9
  • Ziyaretçi

Alıntı
Piyon hepimiz Adem den değil miyiz

oylemiyiz? biliyorsun galiba? ordamiydin?

Alıntı
çok düşünmeye gerek yok

"dunya yuvarlaktir" denildigindede bu tepkinin aynisi verilmisti.
    Neyse uzar bu tartışmaya girmeyelim barışı sağlamışken ateşle barut gibiyiz zaten :)

Sevgili Sublime sanırım hıza meraklısın ondan dedim anlatabildimmi ;)
90'li senelerde merakliydim hiza. Artik malesef degil.
« Son Düzenleme: Kasım 20, 2007, 07:18:02 ös Gönderen: SublimePrince »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
15 Yanıt
24881 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2017, 10:43:05 öö
Gönderen: Ankara
4 Yanıt
4901 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2012, 09:52:22 öö
Gönderen: Tij
7 Yanıt
8249 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2011, 01:58:58 ös
Gönderen: ADAM
18 Yanıt
17972 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 14, 2011, 01:15:10 öö
Gönderen: Mustafa Kemal
6 Yanıt
4409 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 06, 2012, 10:51:55 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
3169 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 23, 2012, 01:39:13 ös
Gönderen: oasis
12 Yanıt
6995 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 12, 2012, 10:43:28 ös
Gönderen: symbol
25 Yanıt
12382 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 01, 2013, 07:47:12 ös
Gönderen: Waldow
5 Yanıt
2824 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 27, 2013, 07:34:39 ös
Gönderen: yazbenide
2 Yanıt
3400 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2014, 01:01:59 ös
Gönderen: ABCDEF