Aydınlanmayı takip etmek Ölümsüzlük, mutluluk ve başkaca yeteneklerle sonuçlanır.
Bölüm 1: Aydınlanma Nedir?
Aydınlanma dediğim zaman Buda tarafından veya evrensel farkındalık, barış ve 'bir'liği hedefleyen başka doğu dinlerinde geçen bir tip aydınlanmayı kastediyorum.
Hıristiyanlık ve diğer batı dinleri açık olarak ifade edilmiş olmasa da aynı hedeflere sahiptir. İncil'deki barış ve varoluşun tanımlanmasındaki dinginliğe dikkat edin.
Aydınlanma hedefi, egolarımıza günden güne daha bağlı hale geldiğimizden dolayı, zor ve asil bir görevdir.
Genellikle ne istediğimizi veya nasıl daha önemli, popüler, ünlü veya bizi tatmin edecek her neyse sadece onları düşünürüz.
En sonunda Ego yu hiçbirşey tatmin edemez çünkü o bizim kim olduğumuza dair bir ilüzyondur, gerçek kendimiz değil.
Tabi ki binlerce yıldır aydınlanmayı arayan insanlara yardım etmek için birçok din, felsefe, organizasyon ve yazılmış kitaplar vardır.
Gerçekte çok az kişinin bu duruma ulaşması ne kadar zor bir görev olduğunu gösterir.
Aydınlanma "ruhsal hissetmek" değidir çünkü bu Ego ya ait bir başka tuzaktır.
Ayrıca birçok ünlü guru, vaiz ve bazı rahipler de bir Ego algısı içinde yaşıyor olabilirler ve aydınlanma gerçekte nedir, anlamayabilirler.
Birçok kitap aydınlanmanın ne olduğunu açıklamaya çalışır ama kelimeler, deneyimlenen 'olma' anını, bir başkası anlasın amacıyla açıklamakta başarısızdırlar.
Gerçek aydınlanma dinginlik veya barış halini yakalamayla ilgilidir. Bu birçok meditasyon ve dinginlik teknikleriyle yapılır.
Bölüm 2: Aydınlanmayı Arayış
Şu 53 yaşıma gelene kadar felsefe, metafizik, meditasyon ve aydınlanmayı arayışa, gençliğimden bu tarafa yıllarımı harcadım.
Arayışım çok uzun yaşayan insanlar ve diğer kültürlerdeki ölümsüzler hakkında okumaya başladığımda ilginç bir yön değişimine uğradı.
Araştırmalarımda, inanılmaz yaşlı insanlarla ilgili kayıtlar buldum ve uzun yaşamları için gösterdikleri bazı sebebler, ruhsal gelişim ile ilintisi var gibi gözüküyordu.
En yaşlı insan Li Ching-Yun, 256 yaşında, 1933 de ölmüş.
23 eşi ölmüş ve 180 varisi var, hayatının ilk 100 yılında bitkisel ürünler satmış.
100 yaşındayken Çin Hükümeti özel bir sıradışı hizmet takdirnamesi ile ödüllendirmiş.
Bu döküman arşivlerde mevcuttur.
Raporlara göre Sinkiang Üniversitesinde 200 yaşının üzerindeyken 28 konferans vermiş.
Uzun ömürlülüğünü ömür boyu devam ettirdiği vejeteryanlık, gençleştiren bitkilerin kullanımı artı
'iç sükunet'e bağlar. Meşhur bir bitki uzmanı, Fo-Ti-tieng ve gingsengi çay şeklinde her gün kullandı.
Mükemmel bir sağlığa kavuştu, 23 eşinden daha uzun yaşadı kendi orjinal diş ve saçlarını kaybetmedi.
Onu 200 yaşında görenler 50 den daha fazla gözükmediğini doğruladılar.
Yaşının yanı sıra söyledikleri de ilginçti.
Kalbini ferah tut, kaplumbağa gibi otur, neşeli bir güvercin gibi yürü ve köpek gibi uyu.
Kalbini ferah tutmak meditasyon için diğer bilgelerden duyduğumuz şeylere ve kendimizi daha aydınlık bir duruma sokmak için sakinleşmede kullandığımız metoda benziyordu. Bunu yaptığımız aynı zamanda vücudumuzu daha sağlıklı yapıyorduk.
Gerçekte, birçok eski bilgeler tarafından önerildiği gibi aydınlanmış kişiler, ruhta nasıl daha fazla yaşandığını öğrenmek için yeterli zamana sahip olabilmek ve evrensel farkındalık hedeflerine ulaşmaya yaklaşmak için yaşayabilmeyi öğrenmişlerdi
Aydınlanma üzerine yapılan birçok çalışma meditasyona odaklanır. Meditasyon kendimizi ruhumuza odaklamamıza yardım eder.
Ruhunuzun, su ile çevrelenmiş parlayan bir ışık olduğunu düşününü. Eğer suya pislik bulaşırsa ve hareket ederse su bulanıklaşır ve ruhun ışığını engeller.
Düşünceleriniz ve duygularınızın girdap oluşturan sudaki çamur olduğunu düşünün. Suyu durdurunca çamur dibe çökecek ve ruh ışıldamaya başlayacak.
Dinginliği hedeflemek barış, sükunet, sağlık ve canlılık sağlar.
Bölüm 3 : Aydınlanma Nasıl Bir Histir?
Aydınlanmayı deneyimlerken diğer insanlar gibi kozmik farkındalığı deneyimlemedim. Belki benim geleceğimde vardır.
Yine de meditasyona başladığımdan bu yana kişiliğimde ve dünya görüşümde büyük farklılıklar gözlemledim.
-Daha çok sakinim ve objektif bakıyorum.
-İşimdeyken bir keskinlik hissediyorum çünkü meditasyondan sonra uyanıklığım artıyor.
-10 yıl öncesinden daha sağlıklıyım
Ayrıca sakinlik ve barışın düzenli bir şekilde bazı büyük stres yaratan durumlardan çıkışıma hardımcı olduğunu deneyimliyorum.
Bu yazıyı yazarken sert bir boşanma sürecindeyim ve sadece yarım gün çalışıyorum, o yüzden ciddi nakit problemim var.
Eğer bu 20 yıl önce olsaydı, stresten çılgına dönmüştüm veya bir kalp krizi geçirmiştim.
Bunun yerine, kendisini keşfeden birisi olarak, çoğu zaman stresten ayrılmış hissediyorum.
Ruhsal gelişim saplamış kişilerin düşünceleri ve duyguları uzaktan görmeleri hakkındaki rapor bir fenomendir.
Onlar kendilerini olayların gözlemcisi gibi hissediyorlar. Ben hala bana olan herşeyi yoğun biçimde hissediyorum ama ruha daha fazla odaklanmak herşeyi görüngesinde tutmama yardımcı oluyor.
Odaklanmış kalmam ve diğerlerinin tarif ettiği daha fazla evrensel farkındalık gerektiğinden, tamamen aydınlanmaya ulaştığımı iddia edemem.
Yinede, her gün diğerlerine daha fazla bağlı olduğumu ve duygularım ile kontrol edilmeme gerek olmadığını farkediyorum.
Şu andaki halim ile ilgili kızgınlık deneyimlememe gerek yok.
Gerçekte,konuya takılmaz ve ruhsal odaklanmamı kaybetmezsem bunu deneyimlemem.
Derecelerle ruhuma yerleştiğimi hissediyorum, fazla ve daha fazla, diğerlerine ve dünyaya bağlantısallığım artıyor.
Bölüm 4: Aydınlanmaya Bağlı Gerçek Mutluluk
Bir insan meditasyon ile dinginliğe ulaştığında, aynı zamanda ruha daha fazla odaklanmayı öğrenir ve etrafındaki günlük hayatın illuzyonundan dışarıyı görmeye başlar.
Herkes onları daha fazla mutlu etmesi için öğreneceği vey okuyacağı şeyleri arıyor.
Neredeyse hepimiz sahip olduğumuzdan ve şu andaki hayatın bize sunduklarından daha fazlasını isteriz.
Büyük dinler, din öğretmenleri, gurular insanların mutlu ve tatmin olmalarının yönünü gösterme ihtiyacını yerine getirirler.
Gerçek, mutlu olmak için hayatınızın şu andaki şeklinden tatmin olmanız ve onu değiştirmek istememenizdir.
Mutluluğu sağlamak, düşünmemizi, yapmamızı ve olmamızı engelleyen 'kanunlar' olarak içselleştirdiğimiz illüzyonlar ile ilgilidir.
Bir örnek: Bir erkek kadın ile ilişki kurmuştur ve ona evlenme teklifi eder. Kadın 'hayır' der ve erkek reddedilmiş, depresyona girmiş hisseder.
Bu adam birkaç sebepten dolayı kötü hissediyordur.
-Normalde kendisini iyi hissettiren kadının dikkatinin kaybını hissediyordur.
-Yetersiz hissediyor ve bu adamın kendisi hakkındaki imajını zedeliyordur.
-Onunla beraber olarak kurguladığı gelecek şimdi gitmiştir.
Üzülerek, bütün bu algılar egonun illüzyonlarıdır ve şu şekilde görülmelidir.
- Adamın egosunda yükseltmeyi planladığı ama kadının izin vermediği hatalı bir değer hissi vardı.
- Onun bir adam olarak kişisel değeri, özündeki sonsuz ruhtan kaynaklanan kendi değerinden önce kadının düşüncesine bağlıydı.
- Gelecek vizyonu onu mutlu edecek şeylere bağlı bir illüzyondur.
Kimseye bir insan ilişkilerden kaçınmalıdır ve evlenmemelidir tavsiyesinde bulunmuyorum.
Söylediğim, birçok şeyi yapmayı isteme nedenimiz egonun yarattığı illüzyondur.
Duygular ve düşünce meditasyon veya diğer dinginlik çalışmaları ile durdurulduğunda Ego sakinleşir.
Bu hal, insana, diğer insanların deneyimlediğinden daha derin mutluluk ve barış hali olan, ruhuna odaklanarak yaşama izni verir
Bölüm 5: Ruhta yaşamanın diğer getirileri
Dinginlik ve ruhta yaşamayı öğrenmenin yan etkilerinden birisi de ruhunuzun gerçekliği daha deirn olarak algılamasıdır.
Yoga Sutra ya tekrar dönersek ruhta yaşayarak doğa üstü yeteneklere erişilebileceğini görürüz.
Bunlar levitasyon, teleportasyon ve birçok zihinsel yetenektir.
Bu faydalı yeteneklerden birisi de geleceği görmektir. Çünkü ruh zaman ve uzayın dışında, sonsuzlukta yaşar.
Gevşemiş bir hale geçtiğimizde ruhumuz, doğallıkla şimdi dediğimiz zaman aralığını algılayabilir.
Gerçeğin doğası, ruhun nasıl zaman ve uzayın dışında var olduğunu anlamamıza yardımcı olur.
Fikizçiler ve astronomlar bildiğimiz evrenin Big Bang ile oluştuğunu kabul ederler.
Bu evren hiçlikten yaratılıp genişlediğindeydi. Genişlediğinde bizim bildiğimiz zaman ve uzay meydana geldi.
Einstein in rölativite fiziğini çalıştığınızda zaman ve uzayın içinden çıkılmayacak şekilde bağlı olduğunu anlarsınız.
Biri olmadan diğerini alamazsınız. Fizikten anladığımız kadaryla Big Bang den önce zaman ve uzay yoktu.
Şeylerin yaratılmadan önceki halleri zamansız ve uzaysızdı.
Astrofizikçilerin diğer bir ilgisini çeken konu 'Kara Delik'lerdir.
Kara delikler kendi görevini tamamlamış ve zamanın durduğu sonsuz küçük bir noktaya kapanmıştır.
Bilim adamları onca kütlenin nereye gittiğini anlayamaz.
Hmmm. Bir kara delik, zamansız ve uzaysız bir varoluşun ayrı bir örneği gibi gözüküyor.
Bu yüzden ölümsüz ruhlarımızın bir parçası ve dinginlikle bir olduğunu düşünmek çok garip değildir.
Eğer bu illüzyonu delersek zaman algımızı genişletebiliriz.
Pursuing Enlightenment
also results in Immortality,
Happiness, and Other
Abilities
Martin K. Ettington