Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: EVRENİN BİR AMACI VAR MI? - 3  (Okunma sayısı 3302 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 20, 2009, 12:58:23 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


ELBETTE

Jane Goodall – Kendi adını taşıyan enstitünün kurucusu ve BM barış elçisi


İzninizle açıklamaya çalışayım.

Genel bilimsel görüşe göre evrim, basit bir organizmanın eğer dönüşümünü tamamlarsa daha karmaşık bir yapıya dönüşeceğini belirten kimi görünmeyen yasalara uyumunun sonucunda gerçekleşir. Evrim bu nedenle amaçsız kör bir süreçtir ve bir gün bilim her bir mucizenin altında yatan basit mekanik kuralları gün ışığına çıkaracaktır. Kendi yaşantımız bu nedenle aynı şekilde amaçsızdır. Ölümsüz ruh gibi kavramlara yer yoktur.

Çoğu kişi bunu inanılması zor hatta olanaksız bulur. Büyük bilim adamı Albert Einstein bile yaşamda -dediğine göre- yıldızlara baktığında içini dolduran merak ve alçak gönüllülükle sürekli tazelenen gizemli bir düşünceye tutunuyordu.

Merak ediyorum, sınırlı aklımız acaba gerçekten sonsuzluk, sınırsızlık gibi kavramları anlayabilir mi?

Benim düşünce yapım, bir başlangıca ve sona gereksinme duyuyor; bir alfaya ile omegaya... “Başlangıçta işaret vardı” der İncil. Evet, elbette büyük patlama. Fakat bu kozmik patlamadan önce kesif boşluğun olduğunu düşünmek olanaksız geliyor.

Biz entelektüel ve bilinçli varlıklarız. Görünen o ki çevremizdeki dünyayı ve onun içindeki yerimizi anlamamıza şiddetle gereksinmemiz var. Olanların neden böyle olduğunu bilmek gereksinmesindeyiz. Tarih öncesi zamanlardan beri açıklanamayanı açıklamaya çalışan kültürlerde, Tanrı, Allah, Yehova, Tao, Brahma ve Yaradan gibi pek çok adlarla bilinen tanrılara inanılıp tapıldı, kurbanlar adandı ve korkuldu. Animist dinlerin klâsik mitolojilerinin tüm tanrı, tanrıça, ruh ve şeytanları da bu çerçevedeydi. İnsanlar tanrısal adalete inandı; iyi ve kötünün güçlerine, ruhun ölümsüzlüğüne de inandılar.

Bilim tipik olarak tanrı inancı düşünüsünü hafife alır. Bir “Tanrı geni” taşıdığımızı ve dinsel inanca olan eğilimimizin evrensel insan gülümseyişi kadar kaçınılmaz olan biyolojik yapımızın parçası olduğunu söyler. Böyle olsa bile hâlâ “Neden?” diye sorma gereksinmesini duyuyoruz. Neden bir tanrıya inanmak için programlanmışız? Neden fizik yasaları yaşamı çok daha karmaşık bir hale getirmek için tasarlanmış? Tüm bunlar nereden gelmiş?

Çocukken, Hıristiyan bir ailede doğmuş biri olarak, görünmez tanrı gerçeğini sorgusuz kabul ettim. Şu an bir yüzyılın yaklaşık üç çeyreğini yaşamış biri olarak hâlâ büyük bir tanrısal güce inanıyorum. Paris’teki Notre Dame Katedrali’ni ilk ziyaret ettiğim zaman yaşadıklarımı hatırlıyorum. Sabah güneşi ile ışıldayan büyük pembe pencerelere bakarken içerisi bir anda D minörde Bach’ın Toccata ve Fugue adlı yapıtını çalan orgun görkemli sesi ile dolmuştu. İçimi coşku kaplamış, gözlerimden yaşlar gelmişti. Bu anı kör bir talihin oluşturduğuna nasıl inanabilirim ki?… Katedral, içinde dua edenlerin ve tapınanların oluşturduğu kolektif inanç, Bach’ın dehası, dünyadaki yaşamın amacını sorgulayan bilinçli bir aklın ortaya çıkışı…

Bütün bu mucize ve güzellikler zamanın başlangıcında kozmik toz bulutlarının amaçsız dönüp durmasının bir sonucu muydu?

Değilse o zaman kimi ekstra kozmik güçler olmalı; büyük patlamanın bir yaratıcısı olmalı. Evrende bir amaç olmalı.

Belki bir gün bu amaç gün ışığına çıkacaktır.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 24, 2009, 07:27:34 ös
Yanıtla #1

Belki bir gün bu amaç gün ışığına çıkacaktır.

Zamanının geldiğini düşünüyorum.
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3413 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:21:50 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3662 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:37:37 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3445 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:46:40 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3574 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 07:55:54 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3421 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 08:02:52 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
4380 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 08:05:11 ös
Gönderen: Prenses Isabella
5 Yanıt
5063 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 10, 2016, 02:11:01 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
0 Yanıt
2755 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2009, 08:23:52 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3201 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2009, 03:40:32 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3089 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2009, 10:02:46 öö
Gönderen: ADAM