Masonlar.org - Harici Forumu

 

Anket

Bayanın saçından cinsel anlamda etkilenen bir erkeğe kişilik testi yaptırsak sonuç ne olur?

Erkek sapık çıkar
41 (60.3%)
Erkek bayanları kıskanan bir erkek çıkar
1 (1.5%)
Bu gayet normaldir
26 (38.2%)

Toplam Oy Verenler: 35

Gönderen Konu: Bayanın saçından cinsel anlamda etkilenen bir erkeğe kişilik testi yaptırsak  (Okunma sayısı 38025 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 08, 2010, 12:55:48 öö
Yanıtla #10
  • Ziyaretçi

Bu konu ısıtılıp ısıtılıp her birkaç senede bir açıkoturumlara tartışmalara ama ne hikmetse hizipsel ayrımlarla sonuçlanan kimsenin kendi duruşunu sorgulama gereği görmediği uzun konuşmalara malzeme oluyor


Öncelikle başlık gereği böyle bir adam, psikolojik ve psikiyatrik vakadır...

Sayın Popperist bazı kaynaklarda geçen açıklamaları eklemişsiniz saygı duyarım, o şekilde düşünenlere de size de. Ancak Hrıstiyanlıktaki ve Yahudilikteki kadınların örtünmesini neye bağlıyorsunuz?

Kurandaki ayetler açık birkaçyüz sayfalık bir kitabın çeşit çeşit tercüme yorumları okumak/dinlemek oldukça manidar geliyor bana..  O kadar teolog varken...

Beni bunların hiçbiri ilgilendirmez. beni ilgilendiren ve rahatsız eden, bir insanın inandığı şeyi kendi iradesi dışında başka bir şekilde şekillendirme isteği. Misalen, açık giyinen, herhangibir dine inanmayan bir insanı örtünmeye zorlamak telkin etmek çok abes ve saçma sapan bir uygulamadır. İran daki ise zorbalıktır.

Aynı şekilde kapalı olan birine de 'sen yanlış biliyorsun, senin inancın yalan, aslında senin şunu yapman lazım' şeklinde bir dayatma da çok saçmasapan bir söylemdir. Mazur görün. Velevki sizin söylediğiniz doğru, ama o insan o şekilde yaşamak istiyor, ne yapabilirsiniz? İrandakine benzer şekilde zorla açar mısınız kapalı bir kadının başını?

O zaman demokrasi getiriyorum diye insanların üzerine bombalar sallayanlardan ne farkınız kalır? insanlara ve inançlara saygı başlığında erdemli nutuklar atarken, herhangibir inanca bağlı birinin inancına ve uygulamasına karşın nasıl bir tezat oluşturursunuz?


Ağustos 08, 2010, 06:13:49 ös
Yanıtla #11

Sayın Cardiffmonster,

Üzerimde bir zan oluşturmuşsunuz. Kusura da bakmıyorum, fakat bunların hiçbirini kabul etmiyorum.

Hristiyan ve Yahudi kadınları ile Müslüman kadınları karşılaştırdığımızda, örtünen kadın oranı İslam'da daha fazladır. Neden? Gelenek olduğu için. Ne için? Yakıcı güneş ışınları nedeniyle.

Hristiyan ve Yahudiler de Ortadoğu'da yaşadılar. Kaynaklarını Ortadoğu'dan aldılar. Dolayısıyla onların örtünmeleri de aynı coğrafi koşulların bir sonucudur.

Benim asıl karşı çıktığım nokta, beni bir özgürlük kısıtlayıcısı olarak algılamış olmanız. Ben burada sadece bildiğimi söylüyorum. Eğer bildiklerim, bir inancın veya bir felsefi kodun yanlış olduğunu da içeriyorsa, pek tabii bir şekilde "Senin inancın hatalı, şu şu sebeple" diyebilirim. Ama "Bu yüzden başını örtmene karşıyım" diyemem. Bu iki ifade arasında dağlar kadar fark vardır ve benim konumum birinci ifadededir. Bu da sizin dediğiniz gibi bir "dayatma" değildir.

Ben benim söylediğimin doğru olduğuna inansam dahi, bugün Türban yasağına şiddetle karşı çıkan bir liberalim. Ancak bu, özgürlüğe konu olmuş her eylemin mutlak onaylanmasını gerektirmez. Ben yanlış bildiğimi de, illiyet bağını kurarak açıklayabilirim.

Bu yüzden son paragrafınızdaki soruların muhatabı olmadığıma inanıyorum.

Saygılar.
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Ağustos 08, 2010, 11:05:53 ös
Yanıtla #12
  • Ziyaretçi

Sayın popperist

Özgürlük konusundaki açıklamanız kafi düzeyde, sonuçta siz de benim yazdığımdan ben de sizin yazdığınızdan ancak çıkarımda bulunabiliriz ve zan noktası hassas bir konu... Zira özgürlük noktasında farklı düşünmediğimizi zannediyorum.

Kitapların tercüme perspektifinden bakıldığında farklı manalar çıkaran dil bilimci ve teologlar tarihçiler yahut konu ile hiç ilgisi olmayan alanlardan sadece merakla inceleyenlerin çok farklı çıkarımlarda bulunması doğal. Bugün *Nutuk* baskılarına bile orjinal metinle karşılaştırmada çok büyük farklar detaylarda saklanabiliyor. Hatta İncil tercümelerinde bile çok farklı açılımlar eski İbranice metinlerden sonra Yunanca tercümelerden yapılan aktarımlarda da farklılıklar var hatta ciddi çalışmalar mevcut.

Kurana baktığımızda, sizin bahsettiğiniz atıflara dair de göze batan kaynaklar var ancak bunun aksi kaynaklar çok daha fazla var.

Ben şahsen bu konuyu genel olarak semavi dinler çerçevesinden bakmaya çalışıyorum. Bahsettiğiniz coğrafya faktörü etkili ancak bu Afrika örneği ile çürüyor... Zira sıcak iklime sahip Afrika da ki kabilelerin çoğunda kadın erkek ayrımı olmadan çok büyük bir kıyafet tezatı mevcut.... Bugün genelde yorumlar maalesef Ortadoğu kültürü ile İslam kültürü birbirine çok fazla karıştırılıyor ve örfi olan uygulamalar, özellikle İranda ve Arap yarımadasında İslam kültürü ile özdeşleştiriliyor. Bunu kendi halinde yaşarken müslüman olan ve kendi çabası ile araştırarak öğrenen bir yabancı müslümanda çok rahat gözlemleyebilirsiniz. Onlar genellikle kendi kültürleri ile yeni dinlerinin örfi özelliklerini bırakarak özümser... farklı örnekleri mevcuttur ayrı konu.

Dediğim gibi araştırma ve yorumlara saygı duyarım, ancak kendi doğrumu ve tercihimi kendim seçerim aynen sizin gibi.

Sorularıma muhatap aramak derdinde değilim  ve tabiiki şahsen kimseye hitap etmek niyetinde de değildim sadece genel bir serzenişimi ortaya atmak için soru kalıplarını kulandım...

saygılar


Ağustos 13, 2010, 06:32:42 ös
Yanıtla #13
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 281
  • Cinsiyet: Bayan

Yine ayni kisi tarafindan acilmis bir baska, "Muslumanliga ve Muslumanlara saldiri" bazli konu...

Butun mesajlari okumadim fakat sunu soylemek istiyorum ki, bircok zaman bir kadinin sacinin teli bile elinizde olmadan tuvaletlerde kendi kendinize isinizi gorebiliyorsaniz....... yeri geldigi zaman bir kadinin sacinin tek bir telinden bile etkilenerek sexuel bir anlam cikarabilirsiniz.

yukaridaki ankete "Sapik cikar" diyen arkadaslari 30 yil bir hapisaneye atsinlar... ciktiklarinda bakalim bir kadinin sacindan ne kadar etkileniyorlar...?

su yukarida soylediklerim sadece basliga karsi olusturmus oldugum anti-tezimdir. Ancak bazi seyleride ifade ediyimki yanlis anlasilmasin... ben kadinlar ortunsun yada erkekler sapik olsun yada bu dereceye dusen karakterler dogrudur demiyorum. Ben isteyen ortunebilsin diyorum ve ortunmenin siyasi bir anlamdan cok kisisel inanca baglanmasi gerektigini savunuyorum.

erkeklerin ortunmeden cikardiklari sexuel anlam bence karsilastirilmamali ve konu edilmemelidir. erkekler herseyden sexuel anlam cikarabilir. yukaridaki ankettin neredeyse yari yariya sonuclanmasida bunu gosteriyor zaten :)
Kimse almasin seni, Yine bana kalasin


Şubat 09, 2011, 06:30:31 ös
Yanıtla #14
  • Ziyaretçi

Yine ayni kisi tarafindan acilmis bir baska, "Muslumanliga ve Muslumanlara saldiri" bazli konu...

Butun mesajlari okumadim fakat sunu soylemek istiyorum ki, bircok zaman bir kadinin sacinin teli bile elinizde olmadan tuvaletlerde kendi kendinize isinizi gorebiliyorsaniz....... yeri geldigi zaman bir kadinin sacinin tek bir telinden bile etkilenerek sexuel bir anlam cikarabilirsiniz.

yukaridaki ankete "Sapik cikar" diyen arkadaslari 30 yil bir hapisaneye atsinlar... ciktiklarinda bakalim bir kadinin sacindan ne kadar etkileniyorlar...?

su yukarida soylediklerim sadece basliga karsi olusturmus oldugum anti-tezimdir. Ancak bazi seyleride ifade ediyimki yanlis anlasilmasin... ben kadinlar ortunsun yada erkekler sapik olsun yada bu dereceye dusen karakterler dogrudur demiyorum. Ben isteyen ortunebilsin diyorum ve ortunmenin siyasi bir anlamdan cok kisisel inanca baglanmasi gerektigini savunuyorum.

erkeklerin ortunmeden cikardiklari sexuel anlam bence karsilastirilmamali ve konu edilmemelidir. erkekler herseyden sexuel anlam cikarabilir. yukaridaki ankettin neredeyse yari yariya sonuclanmasida bunu gosteriyor zaten :)
sizin insan tasfiriniz evrimi kanıtlıyor aslında :)
maalesef evrimini tamamlamayan büyük bir kitle dediğiniz gibi yapar.ben herkesi kendim gibi gördüğüm için sapıklıdır diyorum.ama içinde sapık olan maalesef çok ve onları ancak ceza-ödül felsefesi durdurabilir.aslında bu felsefe bile çok etkilemiyor onları.


Şubat 09, 2011, 09:17:54 ös
Yanıtla #15
  • Ziyaretçi

Aslında bu konuları tartışmayı pek sevmem ama sanırım şu anda tam burası yeri olmuş;

Evrimi kanıtlayan insan tasfirini biraz açarsanız biz de biraz bilgimizi artırırız sanırım sn Dosyacı.

Bu konuya açık-kapalı, saç/baş/başörtü vs sadece kadınlar kendi aralarında tartışsa tamam bir şey demem. Ama biz erkeklere ne düşer bir türlü çözemedim? Hadi desem biri birinin göz zevkini bozuyor o başka bir mesele.

Eskiden derlerdi,; çocukluğumda çok net hatırlıyorumi merkez üniversitelerde kimi başörtülü öğrenci derse alınmadığında ses çıkardı kimi kesimden, ve resmi bir yasak da uygulama da yoktu. Cevaben de derslere sınavlara alınmayanlara böyle bir yasağın olmadığı, verili ama onlarda uzattıkları okulla yahut başka üniversitelere geçiş yapmakta falan bulurlardı çareyi. Sonradan, *resmi bir yasaklama olmamasına rağmen* hatalı bir içtihat ile kamusal alan tanımı yapıldı, ki hukuki bir faciadır!

Geçenlerde bilinen bir löşe yazarımız gazetesinden ayrılıp siyasete girince 'üzülüyorum' demişti güzel kızları başörtülü görünce. Acaba güzel kız görmek istemek suç mu diyebilirsiniz, peki kapanan birini açık görmek istemek karşıdakinin kişilik haklarına saldırı değil midir?

*****hiçkimse sap ile samanı karıştırmasın lütfen***** bunlara ek olarak da kimsenin kimseye istemediği halde zorla başörtüsü dayatmasına da karşı dururum!

Amma velakin benim gelmek istediğim konu niye erkek egemen yaklaşımımızı her yerde bu şekilde abesle iştigal şekilde usulde ve üslupda gösteriyoruz?

Hatta mason üyeler mazur görsün eleştirim rahatsız ederse; iktidar partisi kısmi bir anayasa değişikliği ile bu sorunu gidermeye çabaladığında, masonlar kurumsal olarak bu değişikliğe karşı tavır aldı? Bildiğimiz ve okuduğumuz kadarı ile kadın mason yok muntazamlar arasında. Neden bir erkek organizasyonu kadınlar la ilgili bir vakaya gazete ilanı ile kurumsal bir tavır sergiledi halen merak ederim. O kurumsal tavrın yanında, bireysel olarak mason üyeler ne kadar dese ki 'insanların özgürlüklerinden yanayım'; açıkcası bana pek tutarlı gelmez..

Konuyu başlıktan belki biraz uzaklaştırdı ise kusuruma bakmayın

saygı ile


Şubat 10, 2011, 04:45:45 öö
Yanıtla #16
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Bence sapıktır. Çünkü doyurulmamış her ihtiyaç böyle dengesizlikleri ortaya çıkarır. Zamanında cinselliğini yaşayamamış her erkek her kadın böyle tepkilerde bulunabilir.
Hele bir erkeği 30 yıl hapse atın, hiç kadın yüzü göstermeyin, sonrada çıkarın ve asıl sapığı o zaman görün.
Zaten bu tür baskıların yoğun olduğu ülkelerde sapıklık, tecavüz had safhadadır. Rusyada bırakın saçından etkilenmeyi, tecavüz olaylarını bile çok zor görürsünüz.

Sorun ne erkekde ne kadının saçında, bence sorun ihtiyaçları baskı altına alan inanç sisteminde.

İnsan beyni vücudun aktivitelerinden, hormonlardan, salgılardan sürekli etkilenir. Erkek vücudu her an sperm ürettiği için beynide sürekli cinselliğe hazırdır. Zaten doğal olarak bunun böyle olması çok çok iyidir. Aynı şekilde Doğum öncesi ve doğum sonrası kadınların fizyolojik ve hormonal değişikliklerden dolayı psikolojik değişimler görterdiği bilinir.
Hatta çok daha basit bir örnek vereyim; pavlov'un köpeklerinden bilirsiniz, karnının acıktığını anlayan köpekler miğde asiti salgılarlar. Neredeyse bütün canlıların aynı tepkiyi verdiğini düşünüyorum. Elbette istinaların olabileceğini, akıl yönünden eksik veya ağır travma geçirmiş insanları konu dışında görüyorum.

Konu kapanıp kapanmamak, türban, kuran ve ya başka bir şey diye düşünmediğimden böyle yazdım. Lütfen başka yönelere çekmeyin.

Saygılarımla...
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Şubat 10, 2011, 10:11:44 öö
Yanıtla #17
  • Ziyaretçi

Sayın prometheus

Sapıklık kısmına katılmakla birlikte bunu sadece X'e bağlamanın hata olduğunu düşünüyorum bu ppsikiatrik bir vakadır ve tedavi edilmelidir. Psikiyatri de bilindiği üzere vücut kimyasındaki aksaklıklardan ileri gelir. Yani açıkcası bilimsel olarak dürtülerin baskı altında kalması ile alakası yok.  Aşağıdaki uzman görüşü ne benzer bir çok çalışmayı basit bir arama ile bulabilirsiniz.

http://htanoropsikiyatri.com/seks_bagimliligi.html
SEKS BAĞIMLILIĞI (CİNSEL DÜRTÜ BOZUKLUĞU)
 
Seks yapma dürtüsüne engel olamama ve bunu gelişigüzel bir şekilde farklı kişilerle eyleme dökme olarak tanımlanan bu sorunu yaşayan insanlar genellikle aşağıda belirtilen söylemler ya da düşünceler içine girerler:

“Sabah, öğlen, akşam başka bir kadınla/adamla birlikte oluyorum. Kendimi tutamıyorum.”
“Düzenli bir ilişki sürdüremiyorum. Bir ilişkiye başlasam bile başka kadınlarla/erkeklerle cinsel ilişki düşünmeden edemiyorum.”
“Adamın/Kadının çekiciliği, yakışıklılığı önemli değil.”
“Cinsellikten başka hiçbir şey düşünemiyorum.”
“Her ilişkiden sonra suçluluk duyuyorum.”
“İtibarımı, prestijimi kaybetmekten korkuyorum.”
“İlişkiye girmekten zevk almadığım halde gelişigüzel ilişkiler kuruyorum.”

Bazı kişiler sevişmek istemedikleri halde seks yapma dürtülerine engel olamamaktadırlar. Seks bağımlılığı olan kişilerin bazılarında, bu sorun öncesinde aşırı mastürbasyon, pornografik materyal ile haşır neşir olma durumları olduğu görülür. Ardından, gelişigüzel biçimde farklı kişilerle cinsel birliktelikler olmaya başlar ve bu durum giderek artan bir sıklıkta yaşanmaya başlanır. Kişi, dürtüsünü kontrol edemez ve birçok kişi ile seks yapar. Bu duruma, erkeklerde “satiriasis”, kadınlarda “nemfomani” adı verilmektedir.

Seks bağımlısı olan kişi, sürekli olarak cinsellik düşünür, kolay cinsel ilişkiye girer, cinsel davranışlarda seçici değildir. Seksten sonra büyük bir suçluluk duyabilir; kadınlarda, ilişki sonrası yoğun suçluluk hissetme erkeklere oranla daha çok olmaktadır. Bunun son olduğuna karar verir ancak kısır döngü halinde bu davranış tekrarlar. Erkeklerde hiç suçluluk hissetmeme durumu da söz konusu olabilmektedir.

Seks bağımlılığında kişi, her defasında ilk ilişkisiymiş gibi heyecan hissetmek ister, başka bedenleri arzular. Ancak cinsellikten önce ya da hemen sonra seks yaptığı kişi ile mesafeli hisseder. Birlikte olmadan önce mesafeli hissetse dahi cinsel birliktelik yaşamaktan kendini alıkoyamaz.

Seksüel aktivite öncesindeki heyecan arayışı beynindeki mutluluk hormonlarını harekete geçirdiğinden, kişi geçici bir süre mutsuzluğundan, depresyonundan kurtulmaktadır. Bu durum alışveriş, madde bağımlılığı gibi sorunlarda da kendini gösteren bir unsurdur. Ardından ise, sürekli pişmanlık duyar, pişman olmasa bile mutsuz ve depresif hisseder. Ardından, kötü hissetme halinden sıyrılmak için yine seks peşine düşer ve giderek bağımlılığın esiri haline gelir. Bu döngü ve duygusal iniş çıkışlar kişiyi intihar düşüncesine bile sürükleyebilmektedir.

Seks Bağımlılığının Sıklık ve Yaygınlığı
Türkiye’de seks bağımlılığının sıklık ve yaygınlığını gösteren bir çalışması bulunmamaktadır. ABD kaynaklı çalışmalar, Amerika’da 16 milyon kadın ve erkeğin seks bağımlısı olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu sorun, erkeklerde kadınlara göre dört kat daha fazla görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülmektedir. Bunun sebebinin iş dışında zevk alınabilecek imkanların olmamasından kaynaklanabileceği düşünülmektedir.

Seks bağımlılığı, kendilerine hayran, kendini büyük gören kişilerde daha sık görülmektedir. Çabuk morali bozulan, duygusal iniş çıkışlar yaşayan, sıkıntıya katlanma eşiği düşük olan kişilerde ve bağımlı kişilik yapısındaki insanlarda bu sorun daha sık görülebilmektedir. Araştırmalar, yeme bozukluğu tedavisi gören kişiler de, alkol ve seks bağımlılığının daha sık görüldüğünü göstermektedir. Bütün bunlardan anlaşılabileceği gibi, seks bağımlılığı aslında ciddi psikolojik sıkıntılar yaşayan insanlarda görülen semptomlardan biridir.


Seks Bağımlılığının Nedenleri
Seks bağımlılığı yaşayan kişilerin psikolojik değerlendirmeleri yapıldığında, bu soruna yol açan bazı belirleyicilerin sıklıkla karşımıza çıktığını görürüz. Bazı unsurlar direk bir şekilde bu soruna yol açarken bazıları sorunun tetiklenmesinde ve/veya sürmesinde rol oynamaktadır. Direk biçimde bu soruna yol açan nedenlerin başında, özellikle kadınlar için, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde cinsel tacize maruz kalmak gelmektedir. Erişkinlikten önce cinsel taciz yaşamış kadınlarda bu travmatik olay ya da olayların etkisi, cinsellikten soğuma, cinsel isteksizlik, vajinismus gibi cinsel işlev bozukluklarına yol açabildiği gibi, aksi istikamette bir sonuç da doğurabilmekte ve gelişigüzel cinsel ilişki kurma ve bu konuda kendini kontrol edememe durumunu da ortaya çıkarabilmektedir.

Özellikle çocuklukları cinsel tacize şiddetli ve tekrarlayan bir şekilde maruz kalmış kadınlarda, cinsel işlev bozukluklarından ziyade seks bağımlılığının ortaya çıktığını görürüz. Cinsel taciz geçmişi ile beraber çocukluğunda babası tarafından duygusal istismara ve ihmale maruz kalan kadınlarda cinsellikle ilgili sorunun seks bağımlılığı yönünde oluşma ihtimali artmaktadır.

Erkeklerde de cinsel tacize maruz kalmış olmak, erişkinlik döneminde birçok sorunla beraber seks bağımlılığına da yol açabilmektedir. Erkeklerde, çocukluk döneminde annenin çeşitli nedenlerden dolayı duygusal şiddet göstermesi ya da ihmali bu sorunun ortaya çıkmasına yol açabilmektedir. Kadınlarda ve erkeklerde, çocuklukta yaşanan bu tür olayların travmatik etkisi depresyona neden olmakta ve depresyonu baskılamaya yarayan bir eylem olarak cinselliği kullanmak söz konusu olmaktadır. Bu sorunu yaşayan insanların neredeyse hiç biri “ben depresyondayım; bunu bastırmak ve depresif hissetmemek için seks yapıyorum” demez. Bu, otomatik bir süreçtir; diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi travmatik yaşantıların aşırı duygusal baskısı, kişiyi bu baskıdan kurtulmaya iter ve kişinin çok kısa süre için bile olsa iyi hissetmesine yol açan davranışların ortaya çıkmasına neden olur.

Seks bağımlılığına neden olan ya da bu durumu tetikleyen başka unsurlar da vardır. Bunlar, bu sorunu yaşayan insanlar da daha az rastladığımız durumlardır:

• Çevre (internet, pornografinin yaygınlığı vb. )
• Beynin temporal bölgesinde olan bir tümör
• Epilepsi gibi psikiyatrik bozukluklar

SEKS BAĞIMLILIĞI VE YAŞANAN KAYIPLAR
-İlişkilerin bozulması
-Maddi kayıpların oluşması
-İş yaşamının bozulması
-Kişinin itibarının ve prestijinin sarsılması

TEDAVİ
Bu sorunu yaşayan insanlarda, genellikle zeminde depresyon ve agresyon fazlalığı bulunduğundan ve bunların nedeni de çocukluk travmaları olduğundan, psikoterapide esas hedef travmatik etkinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu etki travma çalışması ile psikoterapide çalışıldığında zihnin aşırı bir şekilde cinsellik ile uğraşması durumu, gelişigüzel seks yapma isteği ve uygun olmayan cinsel deneyimlerin yaşanması hali ortadan kalkar. Travma çalışması yapılan EMDR yöntemi bu konuda son derece etkilidir.

 


Şubat 10, 2011, 10:22:40 öö
Yanıtla #18
  • Ziyaretçi

Bir başka yazı daha vardı onu bulamadım ancak özetle; psikiyatrik olarak cinsel saplantıların da dediğiniz herşeydentahrik olmak gibi sorunlarında hepsinin psikiyatrik olarak tedavisinin mümkün olduğu ve inançdan coğrafyadan bağımsız olduğu net bir şekilde belirtiliyordu...

Dediğiniz gibibaşka taraflara çekmemek lazım, ancak bu konu her tarafa çevrilmeye müsait olsa da siz de zaten ianaca/baskıya vs ye bağlamışsınız, ve herkes de her tarafa açıkcası çeker... Sonuçta doğru veri ve bilgi olduğu sürece hiçkimse de bir şey demez...

saygılar


Nisan 12, 2011, 02:38:14 ös
Yanıtla #19
  • Ziyaretçi

Daemon kardeşim gibi ben de önce türbanın kastedildiğini sandım.eğer öyleyse şunu belirtmek isterim ki türban saçı örtmek için değil tanrının emrine uymak için takılır.

Saygılarımla

tanrinin hicbir kitapta boyle bir emri yoktur
ibadet ederken ortununuz der sadece, kuran'in resmi tercumelerinin hepsinde (yorumsuzlar) bu yazmaktadir

emir asla ve asla kadinlara ortunun demez
aksine din guzellikleri on plana cikarir..

ayrica sapiktir, sapiktan ote bencil ve kendine guvensiz zavallidir..
ayrica erkek tahrik oluyor da, kadinlar robot mu? erkek don paca geziyor plajda, karisi boydan mayoyla.. neymis gozukmeyecekmis, biz o erkegin killi gogsunu gormek zorunda miyiz? veya bayanlar tahrik olamaz mi?

igrenc ve sapikca dusuncelerin urunu


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4208 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 03, 2013, 01:43:00 öö
Gönderen: 418
2 Yanıt
5933 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 14, 2008, 08:40:28 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
2245 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 07, 2008, 10:20:27 ös
Gönderen: LuckyEye2
0 Yanıt
3391 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 11, 2008, 09:31:56 ös
Gönderen: Isis
60 Yanıt
30625 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2012, 06:44:55 ös
Gönderen: karahan
3 Yanıt
5114 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 04, 2010, 01:18:53 ös
Gönderen: concordia
1 Yanıt
3710 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2012, 01:56:23 ös
Gönderen: hypatia
2 Yanıt
6795 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 09, 2018, 12:54:25 öö
Gönderen: Tık-Tik-Tak
17 Yanıt
8133 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 06, 2019, 06:57:28 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
0 Yanıt
2238 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 11, 2015, 03:23:29 öö
Gönderen: Risus