Masonluktaki bu uygulama "Yas Oturumu" olarak da anılıyor.
Aslında her ikisi de yanlış sayılabilir. Çünkü yas (matem) tutulan bir çalışmadan çok ölmüş (masonların deyimiyle sonsuz doğuya göçmüş) bir masonun anılışı... Bu nedenle belki "anma oturum" da denilebilir; nitekim öyle diyenler var.
Masonluktaki her toplantı gibi bunda da kendine özgü bir ritüel uygulanıyor. Değer ritüellerde olduğu gibi anlamlı, değerli, insanın kafasını hem karıştıran hem de onu onu özellikle "ölüm" teması üzerinde biraz düşünmeye yönelten sözler.
Böyle bir oturumu her yıl düzenleyenler de var, bir mason üyenin ölümünden hemen sonra da, belli bir yıldönümünde de... Tek bir oturumun birkaç mason için birden düzenlenişi de söz konusu olabiliyor.
Bu oturum, benim bildiğimce haricilere açık değil. Çünkü ezoterik kapsamda kalan bir ritüel uygulanıyor. Ancak kim bilir, belki anılacak olan masonun yakınlarının da çağrılı olduğu bir oturum düzenleyenler vardır.
Masonluktaki birçok özdeyiş gibi bu oturumların da dünyanın hemen her yerinde geçerli bir standart özdeyişi var. Ben belki 17. maddeye aykırı olur diye onu buraya yazmıyorum. Ancak şayet aykırı düşmezse Sayın MASON onu ekleyecektir sanırım.