Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İttihad ve Terakki  (Okunma sayısı 4012 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 12, 2008, 10:47:55 ös
  • Ziyaretçi

     İttihat ve Terakki Cemiyeti tarihimizde önemli bir yere sahiptir. Osmanlı Devleti'nde 1908 Devrimi'ne önayak olan ve 1908-1918 arasında imparatorluk yönetimine hakim olan oluşumdur. İttihat ve Terakki Fırkası olarak da anılmıştır. Batı dillerinde daha çok Jöntürkler (Fransızca: Les Jeunes-Turcs, Genç Türkler) olarak adlandırılır.

    Bu oluşum Fransız İhtilal'inden fazlaca etkilenmiştir.Şimdi ki varisleri gibi Amerikan güdümlü değil Alman güdümlüdür ilk isimleri İttihad-i Osmani olmuştur.1 mayıs 1889'da üç tıbbiyeli genç olan İbrahim temo,  Abdullah cevdet, İshak sukuti tarafından kurulmuştur.

    Ordudaki kadrolaşmaları  o dönemde büyük yenilgilere sebebiyet vermiştir tam donanımlı tecrübeli generalleri görevlerinden alıp kendi fikirlerinden ve cemiyetlerinden olan genç tecrübesiz subayları göreve getirmişlerdir.İttihad ve Terakki bu gün bile hala çektiğimiz bazı sıkıntıların kaynağını oluşturmaktadır.Atatürk'de bu cemiyete katılmasına rağmen içindeki hezeyanları kısa sürede farkedip derhal cemiyetten uzaklaşmıştır.

    4 şubat 1902'de Abdülhamit’in yönetimine karşı örgütlenen İttihadçılar, Paris’te 1. jön türk kongresi’ni topladı, terakki ve ittihat cemiyeti kuruldu 1906’da cemiyetin adı, ittihat ve terakki cemiyeti olarak değiştirildi. Bu oluşum 2. Meşrutiyet'ten sonra siyasal bir parti durumunu aldı. Seçimleri kazandı ama memleketi gereği gibi yönetemedi ve felakete sürükledi parti ilk önce hükümeti kuramadı perde arkasından ülkeyi yönetmeye kalkıştı böylece doğan otorite boşluğu savaşlara neden oldu. Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa'nın yönetimindeki ittihat ve terakki partisi bu savaşlardan sonra yönetime doğrudan doğruya el koydu ama iş işten geçmiş, Trablusgarp tümden ve Balkan yarımadasında elde kalan son yerler yitirilmişti. İttihat ve terakki yönetimi, ilk kez milliyetçi bir görüşe sahip yönetim kurmaya çalıştı ise de, deneyimsizliği nedeniyle bunda başarı sağlayamadı. Sonunda en büyük siyasal hatasını işleyerek devleti 1. Dünya Savaşı'na soktu.Kesin kaynaklara dayanmamakla beraber Enver Paşa'nın daha sonradan Ulu Hakan Abdülhamit Han'ı tahttan indirdiğine çok pişman olduğunu ifade ettiğini tarihe nor düşenler olmuştur.

     Şu sıralar Cumhuriyet gazetesinin binası olan bina İttihadçıların eski yönetim binasıdır.
     Yazımı Üstad Necip Fazıl'ın ittihadçıları şu betimlemesi ile bitirmek istiyorum bilahare yazıya devam etmek isterim

“Bunlar 1889 yılının 21 mayıs günü Tıbbiye’nin izbe bir noktasına çekilirler ve bağlarını koparmaya başladıkları Kur’an-ı Kerim yerine bilmem ne üzerine and içip, kızıl sultan diye iftirada bulundukları Abdülhamid han rejimine karşı hareket fikri etrafında birleşirler ve bu birliğin ilk hücresini överler. "


     Saygılar.

« Son Düzenleme: Nisan 12, 2008, 11:02:55 ös Gönderen: OFDincel »


Nisan 13, 2008, 03:13:06 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

İttihad ve Terakki'ye sövmek Türkiyeyi kuranlara sövmek gibidir. Mustafa Kemal, kendisinin lideri olduğu örgütlenmeyi zamanı gelmiş kapatmış ve tamamen İttihad ve Terakki saflarına geçmiştir. Kendisine yöneltilen "İttihad Terakki'yi reddetmesini" isteyen tüm önerileri sertçe reddetmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, devlet kadroları gökten zembille indirilmedi ya? Osmanlıyı yöneten İttihad ve Terakki, bizzat kendi seçtiği yeni başkent olan Ankaraya bu sebepten anında yerleşmiş ve yeni cumhuriyeti kurmuştur. Aynı İttihatçı kadroların, aynı kişilerin yönettiği bir başkent olması sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı'nın devamı olduğunu söyleyebilmektedir zaten.
Almancı İttihadçılarla Mustafa Kemal'in farkı nedir? Mustafa Kemal İngilizcidir. Yenilgi sonrasında tek İngilizci olan Mustafa Kemal bu sebepten İttihad ve Terakki liderliğine getirilmiştir. Almancı İttihadçılar, örgütün liderliklerinden dışlanmış ve çoğu yurtdışına kaçmışlardır.
Yine yüksek bir İttihadçı olan Kazım Karabekir ise Kurtuluş Savaşını ilk planlayan kişidir.
Ayrıca İttihad-ı Terakki'nin kurduğu istihbarat örgütü, öncelerinde MAH sonralarında MİT adını alan, orijinali T.M. (Teşkilat-ı Mahsusa) olan bir İttihad-ı Terakki kuruluşudur.
Türkiye tarihini 'bilenler' , Türkiyenin kuruluşunu Mahmut Şevket Paşa'nın İstanbul'u işgaliyle başlatırlar. Bu başlangıç tarihi de ayrıca ilginçtir.
Daha sonraları diğer İttihadçı liderlerle arası bozulan Mustafa Kemal 'gereğini yapmıştır'. Asla İttihad-ı Terakki'yi de reddetmemiştir.
İttihad ve Terakki de masonik bir kuruluştur. Ve bir sorun görünmemektedir.


Nisan 13, 2008, 03:43:04 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

  Sayın Belial kurduğunuz cümleler tarihi açıdan bakıldığıldığında en hafif ifadeyle felaket! Atatürk madem ittihatçıları tutyordu neden çok kısa bir sürede ayrıldı Atatürk İngilizciymiş siz resmen Mustafa Kemal'e hakaret ediyorsunuz O2nun tüm değerlerini alt üst ettiniz Mustafa Kemal bir Türkçüdür  herhangi başka bir devletin yanında yer almaz. Kendisi bir antiemperyalistken nasıl olurda Alman hayranlarının yanında yer alır var mı böyle birşey?Kazım Karabekir'i ittihadçı ilan etmeniz ayrı bir hezeyan İttihad ve Terakki mantığı bu vatana çok zarar vermiştir  örneğin Sarıkamış Harekatı.Bence tarih konusunda biraz daha araştırıp gelin.


Atatürk İttihatçılar için ne diyordu?

“İttihat ve Terakki reisleri hükümet kuvvetini meşruluk prensiplerine aykırı olarak, şahıslarında toplamışlar ve serbest seçimle gelen bir millet meclisi yerine asker kuvvetine dayanarak zor ve şiddet kullanmışlardır. Bu fikrimi İttihatçı arkadaşlarıma söyledim, durdum, fakat anlatamadım.”

“Sofya’da ataşemiliter bulunuyordum. Harp çıktı. Alman askeri ıslahat başkanı Liman Von Sanders’in Çanakkale’yi savunacak ordunun başına geçtiğini de henüz bilmiyordum. Osmanlı ordusunda hemen seferberlik yapılması bile düşünelecek bir mesele iken devletin Karadeniz’de hâlâ bugün bile nasıl geçmiş olduğunu öğrenemediğim bir olay üzerine harbe girilmiş olmasından şikayetçi idim. Bu şikayetlerim o vakit ne kadar manasız sayılmıştı. Çünkü ben yalnız şikayetçi olduğumu söylemiyordum. Almanlarla beraber olanlar yenileceklerdir diyordum.”

“İtiraf ederim ki, eski Osmanlı devletinin harb-i umumiye nasıl bir maksat ve gaye ile girdiğini, yani harbe iştirakten maksud olanın ne olduğunu anlamış değilim. Harbe girdikten sonra idare nokta-i nazarından yapılan hatalar çoktur. Bir milletin kuvayı asliyesi kendi hayatını ve mevcudiyetini müdafaa içindir. Fakat kendi mevcudeyetini unutup da kuvvetini herhangi yabancı bir gaye için istimal etmek katiyyen gayrı caizdir. Harbi sevk ve idare edenler, harb-i umumide kendi mevcudiyetimizi unutarak, tamamen Almanların esiri olmuşlardır. Esasen memleketi müdafaaya gayrı kafi olan kuvvetlerimiz Galiçya’ya, Makedonya’ya, İran ovalarına gönderilerek, serserilik etmişlerdir. Bu sebeple idarei harpte tadad olunamayacak kadar hatalar vardır. Bu hataların mesul-i yeganesi Enver Paşa’dır.”

“1.İçerde hükümeti güçlendirmek. Beslenmeyi sağlamak. Yolsuzlukları en aşağı haddine indirmek. Harbin uzaması yeni kayıplara sebep olsa da, elimizde ve gerimizde kalacak bölgeleri ve halkı dayanmaz ve çürük halde bulmamalıyız. Memleket sağlam bir hareket üssü halinde kalmalıdır.

2. Askeri politikamız bir savunma politikası olmalı, elimizde bulunan kuvvetleri ve bir tek neferi sonuna kadar saklamalıyız. Memleket dışında da bir tek Türk askeri kalmamalıdır.” (İttihatçı liderlere sunduğu 1917 tarihli eleştiri raporu)

“Enver Paşa bana Hindistan’a doğru sefer yapmak isteyip istemediğimi sordu. Emrime üç alay vereceklerdi. İran’dan halk ayaklandıra ayaklandıra Hindistan’a kadar gedecektim. Ben o kadar kahraman değilim, dedim. Talat Paşa niçin bu görevi kabul etmediğimi sorduğunda da, bize bir harita getirsinler, dedim. Durumu gösterdikten sonra da ‘Hem niçin üç alay? Tek bir adam gönderin yeter. Nasıl olsa kendi kuvvetini kendi yapmaya mahkum değil mi?’

‘Bu fedailiği üstüne almalı idin.’

‘Eğer böyle bir şeye imkan olsaydı, sizin emrinizi beklemezdim. Kendim gider, kuvvetler bulur, Hindistan’ı fetheder ve imparator olurdum’ cevabını verdim.”

TÜRKSOLU Dergisi "Talat Paşa'nın Berlin'de işi ne - Milliyetçi dalgaya karşı İttihatçılık dalgakıran" Başlıklı Özgür Erdem'in Yazısından alıntıdır..
« Son Düzenleme: Nisan 13, 2008, 03:45:55 ös Gönderen: OFDincel »


Nisan 13, 2008, 03:52:12 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Bunlar hakaret değil, politikadır.  Zamanı gelmiş Sovyetçi olunmuştur. Türkiyeye kurtuluş Savaşı sırasında askeri ve ekonomik destek veren de Sovyetlerdir. Türkiyede ilk kurulan fabrikalar da Sovyet menşelidir.
İngilizci yada Sovyetçi demek, birilerinin adamı olmak değil, uluslararası politikada birinin tarafında bulunmaktır ve tamamen çıkar sebeplidir.
Tarih okuyun sözünüzü aynen iade etmek durumundayım, devlet kaynaklı bilgilere bağlı kalmamanız da yararınızadır.
Önereceğim kitaplar şunlar:
Feroz Ahmad - İttihat ve Terakki Cemiyeti
Mevlanzade Rıfat - Türkiye İnkılabının İçyüzü
Ve Yalçın Küçük'ün kitaplarında arasayfalar.
Saygılar,


Nisan 13, 2008, 04:02:03 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

 Sayın Bealial tekrarlıyorum Atatürk hiç bir zaman herhangi bir devletin yanında olmamıştır herhangi bir devletin adamı olduğunu tartışmıyoruz zaten ki bu söz konusu olamaz beni devlet kaynaklı tarih yapıyor diyorsunuz ama verdiğiniz kaynaklar herşeyi gösteriyor Yalçın Küçük'ü tarihi bir kaynak olarak kesinlikle almam Atatürk'ün sülalesini sabetaycı gösteren bir kişidir kendisi Feroz AHMAD Türk bile değildir dönemin rüzgarlarına göre başka devletlerin yanına yanaşmak da bir politika değil amiyane tabirle yanaşmacılıktır bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hiç bir zaman benimsemediği bir politikadır.Ben zaten kendimi bildim bileli tarih okuyorum o konuda da hiç merakınız olmasın.

    Saygılar.

http://www.kitapyurdu.com/kitap/4045/semsipasaarnavutlukve%C4%B0ttihadterakki
« Son Düzenleme: Nisan 13, 2008, 04:05:41 ös Gönderen: OFDincel »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
iTTiHAT VE TERAKKi

Başlatan Ittihatci Osmanlilar

6 Yanıt
13117 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 27, 2007, 12:58:04 ös
Gönderen: Ittihatci
İttihat ve Terakki Anısına

Başlatan 418 « 1 2 » Muzik

10 Yanıt
4687 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2012, 12:23:11 ös
Gönderen: Masor1976