Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: PARACELSUS  (Okunma sayısı 4489 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 21, 2010, 12:50:24 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Bu yazıyı yazmaktaki amacım doğrudan Paracelsus'u anlatmak değil, bunun Fama Franternitatis ile bağlantısını kurmak. Onun için bu yazıyı okkuyacak olanlar önce Fama Fraternitatis'i okumalı.




Paracelsus, 16. yüzyılda kendine özgü bir tarikat kurmuş olan İsviçre asıllı bir alşimist ve okültistti. Kendini “Phillippus Aureolus Theoprastus Bombastus Paracelsus von Hohenheim” diye tanıtırdı. Asıl adı Theophrastus Bombastus von Hohenheim idi; bunu biraz zenginleştirmişti. Strasbourg’da oluşturup sonra yaygınlaştırdığı tarikatını astroloji, alşimi, tıp ve büyü üzerine yerleştirmişti.

Bu tarikat, Paracelsus öldükten sonra yaklaşık yüz yıl kadar varlığını sürdürdü. Paracelsus’un 1541 yılında öldüğü göz önünde tutulunca, sanki onun kurmuş olduğu tarikatı Rozkruacılar devralmış gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Bir de Paracelsus’un Töton Şövalyeleri Tarikatı’nın büyük üstadı olup “Alman Hermes” anlamına gelen bir takma adla anıldığı söylenir. Bunda bir yanlışlık olsa gerektir. Paracelsus’un Töton Şövalyeleri’nden söz ettiği hiç duyulmamıştır. Büyükbabası Georg von Hohenheim’ın o tarikatın ileri gelenlerinden biri olduğu bilinmektedir. Bazı kaynaklarda büyük üstat olduğu belirtilmekteyse de, bu deyiş “tarikatın başındaki en yetkili kişi” anlamında kullanılmamış olsa gerektir; çünkü Töton Şövalyeleri Tarikatı’nın kuruluşundan günümüze kadarki büyük üstatlarının adlarını sıralayan listelerden hiçbirinde adı geçmemektedir.

Bu konuyu böylesine duyarlılıkla vurgulamakta oluşumun bir nedeni var.

Bazı kaynaklarda, tarihte aslında var olmayan bağlantılar özellikle sanki varmış gibi gösteriliyor. Bazı zaman da tersine, var olan bağlantılar göz ardı ediliyor. Bunun ardından birtakım yorumlar yapılıp bunlar birer “tarihsel gerçek” gibi yansıtılıyor. Böylece okuyucu yanıltılıp yanlış bilgilerle donanması, hatta belli bir amaç uğruna ön yargılar edinmesi sağlanıyor.

Şayet Paracelsus’un 16. yüzyıldaki Töton Şövalyeleri Tarikatı ile doğrudan ve yakın bir bağlantısı olsaydı, Rozkruacıların tarihteki işlevi çok daha farklı bir boyut ve biçim kazanabilirdi.

Paracelsus’un kurmuş olduğu tarikatın üyelerinden kimileriyle bağlantılı bir diğer söylenti var. Bu üyelerin, -adları belirtilmeksizin- 17. yüzyılda inşaatçı mason localarına katılıp “kabul edilmiş mason” olduğu belirtiliyor.

Olabilir... 17. yüzyılda birçok yazar, düşünür, alşimist, sanatçı, bilim adamı ve diğer kimseler, ortamın özgür düşünce alış verişine elvermeyişi nedeniyle inşaatçı mason localarına katılmıştı. Bunların arasında Paracelsus’un kurmuş olduğu tarikatın üyelerinin de bulunmasının yadırganacak bir yanı yok.

Konu bu kadarla bırakılmıyor... Bu kişilerin, daha sonra Masonlukta oluşturulan öğretimin kapsamı üzerinde etkili oldukları ileri sürülüyor. Bunun anlamı, Masonluktaki öğretimin kapsamında Paracelsus’un ilkelerinin de yer aldığıdır.

Böyle bir iddianın doğruluğu ya da yanlışlığının üzerinde durulması pek gerekmez; çünkü zaten Rozkruacılar da Paracelsus’un ilkelerinden hayli esinlenmiş, kendi öğretilerinin kapsamında bunlardan birçoğunu kullanmış, bunu Masonluğa da taşımıştır. Ancak, bu tarikatın “kabul edilmiş mason” niteliğini taşıması olası üyelerinin sonradan Masonluğun ritüellerinin oluşturulmasında etkili olduğunu düşünmek yanlış olur. Çünkü günümüze de taşınmış olan bu yeni Masonluk tarihte ilk kez Londra’da ve bambaşka koşullar altında, bambaşka emellerle kurulmuştur. Bu oluşumda Rozkruacılar, Masonluğu düşünsel kapsamı bakımından etkilemekle kalmamış, doğrudan bu yeni örgütlenmede pay almıştır. Daha sonra Kıta Avrupası’nda Masonluğun yüksek derecelerinde çalışmak üzere ritler oluşturulurken, bunlardan birçoğu üzerinde Rozkrua Tarikatı’nın olağanüstü etkisi yadsınamaz. Fakat tüm bunlar çok daha sonraki bir olaylardır.

Bu iddia, günümüzdeki Masonluğu kuranların inşaatçı masonlar değil, aralarına aldıkları “kabul edilmiş masonlar” olduğu, onların ise aynı zamanda birer Rozkrua Tarikatı üyesi kimliği taşıdıkları görüşünden ileri gelebilir. Bunda bir doğruluk payı olabilir ama o zaman şöyle demek gerekir: «Paracelsus’un tarikatındakiler 17. yüzyıl ortalarında Rozkruacı oldu. Sonra Rozkruacılardan kimileri günümüzdeki Masonluğu oluşturdu.»

Tüm bunlara karşılık, Paracelsus için «16. yüzyılın en büyük şarlatanlarından biriydi.» diyenler de çıkmıştır.

Böyle bir suçlama elbette Paracelsus’un okültizm ve büyü ile yoğun bir düzeyde uğraşmış olmasından ileri gelir. Her şeye karşın Paracelsus’un özellikle tıp alanında insanlığa büyük katkılarda bulunmuş olduğu yadsınamaz. Nitekim çok daha sonra, -19. yüzyılın ikinci yarısında- tıpta âdeta bir devrim yaratmış olan Louis Pasteur için de aşağı yukarı benzer sözler edilmiştir.

Ancak, konu “Christian Rosenkreuz’un keşfedilen mezarında bulunan öğeler” olunca, bu bağlamda bir çelişki göze çarpıyor.

Bir an için şu kısaca “Fama Fraternitatis” olarak anılan kitapta anlatılanların gerçek olduğunu varsayalım.

Bu kitap 1614 yılında basılmış; belki de bir yıl önce yazılıp bu tarihte ortaya çıkarılmış. Diyelim ki Rosenkreuz’un mezarı da tam 120 yıl gizli kaldıktan sonra bundan bir süre önce keşfedilmiş. Nitekim Rozkruacıların bir yayınında bu keşif tarihi 1604 olarak veriliyor; buna göre 1484 yılında ölmüş.

Paracelsus’un doğum tarihi ise 1493.

Dolayısıyla Christian Rosenkreuz’un mezarında bulunan öğeler arasında bir de “Paracelsus’un Sözlüğü” diye bir şey olamaz. Üstelik tarihsel kaynaklardan hiçbirinde Paracelsus’un böyle bir çalışmasından söz edilmiyor.

Bu sözlük tüm öykünün kilit noktalarından biri. Bu nedenle çok önemli.

Gerçi bazı kaynaklarda “Fama Fraternitatis” olarak anılan kitabın elle yazılmış tasarımından gene el ile çıkarılmış kopyalarının bundan birkaç yıl önce ortalığa çıktığına değinilir. Bu doğruysa, varsayımsal Christian Rosenkreuz’un ölüm tarihi birkaç yıl daha geriye gider ama bu pek bir şey değiştirmez.

Sakın, kısaca Fama Fraternitatis diye anılan öyküde “sözlük” olarak nitelenen kitap gerek Rozkruacıların gerekse Paracelsus’un yararlanmış olduğu, bir başka yapıt olmasın!

Acaba “Paracelsus’un Sözlüğü” denilirken bu “Paracelsus’un kullandığı sözlük” anlamına gelebilir mi?

Olabilir... Eğer Rozkrua Tarikatı’nın geleneğinde böyle bir kitap gerçekten varsa, bunu yazan kişinin “Adagia” başlığı altında bir deyimler sözlüğü kaleme almış olan ünlü hümanist yazarı Desiderius Erasmus olabileceği akla geliyor. Ancak bu sadece bir yorum... Olabilir de, olmayabilir de. Ancak konu “hümanizm” ise, Paracelsus da Erasmus’tan pek aşağı kalmaz.

Elbette Johann Valentin Andreä bu iki ünlü kişiyi birbirine karıştırmış olamaz. Belki de öyküde anlatılanlar yanlış anlaşıldı. Aynı anda Paracelsus’tan da söz ediliyordu ve iki konu birbirine karıştırıldı. Belki de bu öyküde kullanılmış olan alegori tekniği uyarınca ne anlatılmak istediği iyi anlaşılamadı. Belki de bu sözlük sadece bir simgeydi.

17 yüzyılda  böyle ayrıntılar üzerinde kafa yoran olmamıştı. Kim bilir, belki de o sıralarda bu işin doğrusu biliniyordu; yanlış anlama daha sonra yapılan çeşitli yorumlar üzerine doğdu.

Nitekim bazı kaynaklarda, Fama Fraternitatis olarak anılan kitapta değinilen sözlüğün, Paracelsus’un öğrencilerinden Gerhard Dorm tarafından 1584 yılında yayımlanmış olan bir sözlük olabileceği üzerinde durulur. Ancak öyle olursa, bu kez kitaptaki öykünün son bölümü yani Christian Rosenkreuz’un ölümünden 120 yıl sonra mezarının bulunmasına ilişkin anlatım çöker.

Önemli olan nokta, bu öyküde Christian Rosenkreuz’un yanı sıra Paracelsus’tan başka hiç kimsenin adının belirtilmemiş olmasıdır. Bu durum ise, Rozkruacıların Paracelsus’un tarikatını izlediklerinin hatta onun yerini aldıklarının göstergesi sayılmaktadır.

Ardındaki gerçek her ne olursa olsun, “Fama Fraternitatis” Avrupa’da büyük bir yankı yaptı.

Demeye kalkmadı; ertesi yıl piyasaya bir kitap daha çıktı. Kısaca “Confessio Fraternitatis”.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2271 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 27, 2011, 11:42:13 öö
Gönderen: ozkann