Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Tarih => Milletler Tarihi => Konuyu başlatan: ADAM - Kasım 14, 2009, 08:28:16 öö
-
1130 yılında Papa 2. Honorius öldü. Saint-Bernard büyük bir çaba göstererek İtalya’daki Sistersiyen keşişlerinden Gregorio Papareschi’nin papa olarak seçilip “2. Innocentus” adını almasını da sağladı. Tarihçiler, bu amaçla onun kentten kente, kasabadan kasabaya dolaştığını, yaya olarak binlerce kilometre yürüdüğünü yazmıştır. Bu, tarihte papalık seçimi için yapılmış kulis etkinliklerinin ilki olmasa bile galiba en geniş çaplısıydı.
Saint-Bernard, Hıristiyanlığın en önemli ve ünlü çehrelerinden biri olup çıkmıştı. Ona “papa yapıcı” niteliğini takanlar bile oldu. Çünkü 2. Innocentu’u izleyen iki papanın seçimi de onun etkisiyle olmuştu. Gerek 1143 yılında papa olan 2. Celestine gerekse ardından 2. Lucius hayli yaşlı birer kardinaldi ve her ikisi de papalıkta birkaç ay kalabilmişti. Ancak Saint-Bernard, her ikisinden de Tapınak Şövalyeleri ile ilgili birer buyruk koparmıştı. Bunları da yetersiz görüyordu. Daha genç bir papa adayı aramaya girişti. Ne yapıp edip Romalı bir Sistersiyen keşişi olan Bernardo Pignatelli’nin 1145 yılında seçilip 3. Eugenius adını almasını sağladı.
Gerek Papa 3. Eugenius gerekse Saint-Bernard 1153 yılında öldü. İşte bu bu son sekiz yıl, Tapınak Şövalyelerinin örgütsel bakımdan en önemli gelişimine sahne oldu.
Tüm bunlar göz önünde tutulunca; kimileri Tapınak Şövalyeleri Tarikatı’nın asıl kurucusunun Hugues de Payen değil, Saint-Bernard olduğunu ileri sürmüştür.
Tarikatın kurucusu her kim olursa olsun, ortaya çıkan gerçek şuydu:
Artık Tapınak Şövalyelerini hiç kimse tutamaz, durduramazdı.
Neden böyle dediğimi belki yukarıda özetleyerek geçtiğim konuların biraz daha ayrıntısına girerek anlatmış olsaydım, belki daha anlaşılır olurdu. Yeterli olacağını düşünmüştüm ama doğrusu içime sindiremedim. Şimdi geri dönüp araya ayrıntıları yerleştirmek de zor. İyisi mi, bu bağlamda bir bölüm daha yazayım ve biraz geriye dönerek sözünü ettiğim ayrıntılara da değineyim.
«Buna ne gerek var? Bu kadarı yeter.» diyenleriniz olabilir. Ancak bana, aktarana yetmiyor. Tapınak Şövalyeleri’nin daha iyi anlaşılabilmesi bakımından bence bu oluşum ile bağlantılı biraz daha bilgi gerekiyor.