Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Dinler Tarihi--Roma ve Roma İtalyasının Dini--2  (Okunma sayısı 1093 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 05, 2016, 05:02:26 ös
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Romalılar ölümden sonraki hayata inanmaktaydılar. İlk zamanlarda ölüler, ocağın altına gömülüyorlar ve onu koruyorlardı. Ölülerin ruhlarına saygı göstermiş olmak için bunlara "iyi"ler adı veriliyor, hediyeler sunuluyordu. Düşman ölüleri yatıştırabilmek için bazı törenler yapılıyordu.

Animizm'in yanısıra büyücülük de vardı. Romalı tasvirler, hareketler, kelimelerle, ortaya çıkmasını arzuladığı gerçeği yaratmak düşüncesindedir. Yeni kurulan şehirlerin savunmasını sağlamak için bunlar büyülü bir çemberle kuşatılır;  örneğin,geleceğin Roma'sı olan Romulus için bu, böyledir. Bu çemberin sınırını aşma yasağına uymadı diye de Remus'u öldürür.

Tapınış ailevi ve ulusaldı. Dindar Romalı ailesini,hattâ kölelerini evin ortasında, ocakta toplayıp dua eder ve evcil Tanrılara yiyecek öteberi sunardı.

Resmi tapınış ise politik hayatla sıkı ilgi halinde bir usûl ve âdap zinciriydi. Rahipler kamu tapınışını yaptırmakla görevli devlet memurlarıydılar.

Rom dini, Antikçağdan itibaren ateşli düşmanlarla karşılaştı. Bunların en belâgatlisi Yunan filozofu Epikuros'un bağımsız öğrencisi olan büyük şair Lucrecius'du.

Lucrecius, "Nesnelerin Niteliği Üzerine" adlı eserinde, bahtsız insanlığa karşı dinin işlediği cinayetlere, döktürdüğü göz yaşlarına hücum ederek şöyle diyordu :

"Dindarlık,başını örterek sık sık bir taş heykel önünde secdeye kapanmaktan ibaret olmadığı gibi; mezbahaları hayvanların kanlarıyla doldurmaktan da ibaret değildir. Asıl sofuluk, bütün olayları yatışmış bir ruhla seyretmeye denir"

Lucrecius aynı eserinde, Tanrı tanımayan bu şiirini biraz da alaylı bir şekilde bir Tanriçeye, Venus'a yalvarmak için yazdığını söylüyordu :

"O Venus ki, insanların ve Tanrıların şehvet kaynağıdır. Tabiatın tek hükümdarıdır."