Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Anketler ve Istatistikler => Konuyu başlatan: Tij - Ocak 22, 2012, 03:14:27 ös

Başlık: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Tij - Ocak 22, 2012, 03:14:27 ös
. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırdı. Onlara , "Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz." Dedi. 29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti. Böylece cumhuriyet kurulmus oldu.

Tarih böyle diyor.

Saygilarimla.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Arais - Ocak 23, 2012, 12:09:05 öö
Gerçek anlamda Cumhuriyet nedir ?Cumhuriyet çeşitleri nelerdir ? Nasıl olması gerekir kısa bir bilgi verirseniz anket daha faydalı olur, bence.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Alşah - Ocak 23, 2012, 12:15:25 öö
        Olayları değerlendirirken içinde bulunulan şartları unutmamak gerekir. Atatürk'ün içinde bulunduğu durumdayaptıklarını kıyasladığımız zaman, bir benzeri var mı ?
        Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Tij - Ocak 23, 2012, 02:58:31 ös
Cumhuriyet kelimesi Arapca "cumhur" kelimesinden türetilmistir, "cumhur" kelimeside "biraraya toplanma, topluluk olma" anlaminda kullanilir.
Türkcemizde cumhuriyet kelimesi latince "respublica" karsilik olarak kullanilir "respublica" kelime anlami " halk cikarlari" demektir.Bu yönetim biciminde egemenlik monarsi veya oligarside oldugu gibi bir kisiye veya zümreye ait degildir, yönetim bütün halkin veya ulusundur. Ülke veya halk kendilerinin sectigi insanlar tarafindan belli bir süreligine yönetilirler ve bu adaylari halk kendi arasindan ve kendisi belirler.
Bununla beraber ülkemizde veya genelde cumhuriyet demokrasi ile anlamdas kilinmistirki bu pek dogru degildir, cünkü demokraside halk yönetime direk katilir, cumhuriyetteyse sectigi adaylar vasitasiyla bu katilimi saglar.

Cumhuriyet cesitleri olarak sunlari sayabiliriz:
1. Demokratik Cumhuriyet
2. Burjuva Cumhuriyeti
3.Halk Cumhuriyeti

Yanlislarim veya eksiklerim varsa simdiden affiniza siginiyorum ve düzeltilmesini veya tamamlanmasini istirham ediyorum ve biliyorumki pek genis ve doyurucu bir sunum olmadi ama sunu unutmayinki ellisine merdiven dayamis bir insan hayatinda ilkdefa düsüncelerini yaziya dökmeye casiliyor ve tabiki bu kendi eksikligi basta.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Tij - Ocak 23, 2012, 06:27:41 ös
 
Alıntı
   Olayları değerlendirirken içinde bulunulan şartları unutmamak gerekir. Atatürk'ün içinde bulunduğu durumdayaptıklarını kıyasladığımız zaman, bir benzeri var mı ?


Sayin Alsah, amacim Atatürk"ü veya yaptiklarini kötülemek veya yermek degil, ki bu yapacagim  en büyük hata olur, amacim kurulusundan nerdeyse 90 yil sonra hala bircok sorunuyla ugrastigimiz ve 90 yil önce yok ettigini sandigimiz bircok olgunun bugün yeniden su üstüne ciktigi bir dönemde cumhuriyet kavramini tartismaya acmak, nasil yapildigini nelere dayanarak yapildigini, varsa yanlislarini ortaya koyup daha iyisini daha dogrusunu nasil yaparizin üstüne kafa yokmaktir.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Alşah - Ocak 23, 2012, 11:11:29 ös
       Sayın Tij, haklı olmadığınız yönler yok değil. Ne var ki, bin sene kul ve ümmet olarak yaşamış bir toplumda, sizin anladığınız manada yenilikleri yapmak o kadar kolay olmasa gerek. Baksanıza 21. yüzyıl da bile hala kul, ümmet olma derdinde olan bir toplumda yaşıyoruz. Hala daha kadınlarımız birey-fert olmanın ne demek olduğunu bilmiyor. Hala daha kadınlarımız kendilerini üçüncü sınıf insan olarak görüp bir eşya gibi kullanılmak istediklerini bangır bangır bağırarak söylemiyorlar mı ? Bu konulara girdiğimiz zaman moralim bozuluyor. Daha fazla gerilmek ve kimseyi germekte istemediğim için daha fazla yazmayacağım. Arif olanlar anlasın.
        Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Masor1976 - Ocak 23, 2012, 11:30:57 ös
Sayın Alşah, kadınlar bizden çok farklıdır örneğin biz cinselliği bir kaç dakikalık zevk için yaparız ve o yüzden kadın(lar)ın peşinde koşarız tek kadın bize yetmez  fakat kadınların cinsel içgüdüleri sadece çocuk doğurma iç güdülerinin çok güçlü olmasından kaynaklanır. Hiperseksüel kadınlar hariçtir onlar biraz bize benziyor fakat o da bir tür hastalık olarak kabul görüyor. Çağdaş ve bireyleşmiş dediğiniz dinden soyutlanmış toplumlarda kadınların geneline yakını tecavüze uğramaktadır. Dindar çevrelerde de tecavüz az değil tabi ki. Yani demek istediğim din aslında kadını koruyan bir mekanizmadır. Erkek gibi düşünerek kadınlar hakkında karar verirseniz kadınları cluplerde medyada sinemada cinsel tatmin aracı olarak kullanmaktan öteye gidemessiniz. Ki cluplerde dans eden kadın bulamadıkları için önce transeksüel erkekler kullanılmış ve zamanla kadınlar da bu işi bir ekmek kapısı olarak kabullenmek zorunda kalmıştır. Bu çağdaş yaşam tarzı bizi tatmin eder fakat kadının duygularını ve ruhunu asla tatmin etmez, hastalıklı ruhlu kadınlardan da hasta ruhlu bireyler doğar.

Bu açıdan bakınca kadını çıplaklaştırma ve seksileştirme hareketinin çağdaşlık olarak sergilenmesi bana çok yanlış geliyor.

Cumhuriyet'in rahmetli Atatürk ile getirdiği kadınların seçme ve seçilme özgürlüğü, okuma özgürlüğü gibi kavramlara katılıyorum. Okuma özgürlüğü derken osmanlıda kadınların eğitim görmesi yasak mıydı diye de bir soru yöneltmekte yarar var. Doğudaki bir kaç bağnaz aşiretin adetlerini osmanlıya yamama gibi bir alışkanlı var o açıdan dikkat çekmek istedim.

Devlet oldum olası özgürce eleştiriye kapalı bir toplumda yaşıyoruz o nedenle rejimlerin sorgulanması da zor olduğundan dolayı objektif yaklaşım sergileyen kaynakların azlığı nedeniyle de bu başlık altında yazılanlar eksik ya da yanlış olacaktır kanaatindeyim.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: asimov - Ocak 24, 2012, 01:44:22 öö
Merhaba,

Ben bu tür anketlerin yapılma amacını pek anlamam ama bir çok doğru yanıt verilebilir.

1- Hayır değildir çünkü serbest seçimler yoktu. Tek parti yönetimi, monarşik yapı mevcuttu.
2- Atatürk zamanında bizzat kendisinin desteklemesi ile birlikte çok partili hayata geçilme çalışmaları yapılmıştır.
3- Cumhuriyetti çünkü halkın üzerindeki siyasi ve dini otoriteler kaldırılmıştır. Hilafet ve saltanat Atatürk zamanında kaldırılmadı mı?
4- Atatürk düşünce itibariyle demokrasiyi ve cumhuriyet yönetimini benimsiyor olsada, devrimlerin gerçekleştirilmesi için zamana gereksinimi vardı.
5- Atatürk harp okulundan itibaren Fransız devriminden etkilenmiştir. Jean-Jacques Rousseau ve döneminin aydınlarının eserlerini okumuştur.

Alın size anket hangisini savunursanız birçok şey yazabilirsiniz.
Hatta benzer maddeleri sizde sıralayabilirsiniz.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Alşah - Ocak 25, 2012, 12:06:33 öö
       Sayın Masor1976, sanırım yazımı iyi okuyamamışsınız. Benim yazımda, kadınların cinselliği hakkında her hengi bir ifade yoktur.  Benim meselem kadının veya erkeğin cinselliği değil. Ben,  birey-fert olmanın,kişiliğin-kimliğin oluşmasının  derdindeyim. Pekiyi bu nasıl olur ? İşte mesele de zaten bu. Ben burada bunları uzun uzun anlatacak değilim. Yanlız yazınızda bir ibare dikkatimi çekti.  Şöyle diyorsunuz ; "Yani demek istediğim din aslında kadını koruyan bir mekanizmadır."
       Bu ifedeniz bence doğru değil. Samavi dinlerin hiç birinde kadını ön plana çıkaran, ona na mütenahi haklar veren  hükümlere rastlamadım.
       Saygılar-sevgiler.
       
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: popperist - Ocak 25, 2012, 12:53:45 öö
Yanlış anlamadıysam, bugünkü sorunlardan yola çıkılarak böyle bir soru sorulması düşünülmüş. Geriye dönük bir neden belirleme. Ben bugünkü sorunun, cumhuriyet ile ilgili bir sorun olmaktan çok, toplumcu ve baba-devletçi, özgürlüklerden yoksun bir yönetim biçimine alışmış olmaktan geldiğini düşünüyorum. Öyle ki, toplumsal sorunların hepsinin devletten kaynaklandığı gibi bir önkabul yazılar içinde görülebiliyor. Çünkü en iyisini de en kötüsünü de devlet baba yapar. Biz öyle öğrenmişiz?!

Kadınların bugün bangır bangır erkek egemen ve tutucu kültür içinde yaşamak istemesi, ve onun jargonuyla konuşması bir patolojidir. Bu, denildiği gibi kültürden, yüzyıllar öncesine giden kültürden de kaynaklanıyor. Fakat, ben insanın "rahat" bırakıldığında, sağlığına kavuşacağına inanıyorum. Cumhuriyetle birlikte, 1000 yıllık kültürü bir anda değiştirmek için, devlet baba, halkını modernleştirmek istedi. O halkı açıkça sevmedi, tasvip etmedi. Yani insan "rahat" bırakılmadı. Rahat bırakılmadığı için de muhafazakar savunmacı tepkilerini geliştirdi, onu idealleştirdi, teorisini kurdu. Ve bugün, Türkiye bu hastalıktan yakınıyor.

Sorun cumhuriyette, Atatürk'te, şunda, bunda değil, sorun hala insan hakları ve özgürlüklerinin önemini gerçekten kavranılamamış olmasında. Sana ne kadının ne giydiğinden? Devlet mi halledecek bu sorunu? Sen kadının çarşafıyla ilgilenirsen, o kadın çarşafı çıkarır mı sanıyorsun? Hayır efendim, sen bunu engellersen, o kadın o çarşafına öyle bi sarılır ki, normalde kendi kendine yok olacak bir kültür, senin sayende bir nesil daha uzamış olur.

İnsanlar, kendilerine saygı duyulmadığını hissettikleri anda, - ki bu kimlik politikası yapmakla oluyor- en büyük sorunu bu olur. İstenmediğini ve sevilmediğini anlayan bir adam, önce yanlış yapıp yapmadığına bakmaz, yapacağı ilk şey bir svunma tepkisi geliştirmek olur. Sonuç da işte gördüğünüz Türkiye.

Bu yanlış yapılıyor, çünkü kendisini "aydın" "modern" "çağdaş" bellemiş insanımız, özgürlük kavramından bihaber olarak lafta modern kalıyor. Hak ve özgürlükleri anlamamış olması sebebiyle, insanın din, ırk, mezhep gibi, kendisini kimliklendirdiği konularda bir ötekileştirme yapıyor. Sorunu öne çıkarmak varken "kişileri" öne çıkarmakla uğraşıyor.

O halde efendiler, ben kendi bildiğim doğruyu söyleyeyim; sana dokunulmadıkça, başkasına dokunma hakkın yoktur. Devlet, insanları biçimlendirme aracı değildir. Devlet böyle görüldüğü sürece, aynı soru tekrar tekrar sorulmaya devam edilecektir; biz nerde yanlış yaptık diye.

Saygılar
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Masor1976 - Ocak 25, 2012, 02:43:04 öö
Sayın Alşah yazınızdaki "Ne var ki, bin sene kul ve ümmet olarak yaşamış bir toplumda, sizin anladığınız manada yenilikleri yapmak o kadar kolay olmasa gerek" cümlesiyle sanki Cumhuriyet'in insanların bilincini zorla laikleştirmesi gerektiği izlenimi bırakıyor. Ertesinde de kadınların özgürlüğünden bireysel bir fert olamayışındaki nedenin din olduğu..

Ben de kadının özgürlüğünün zamanımızdaki çağdaş kadın izlenimiyle örtüşemeyeceğini cinsel alt yapılarından yola çıkarak irdelemeye çalıştım. Cumhuriyet kavramının ülkemizde yapılandırılması özellikle Atatürk'ün dünyasını değişmesinin hemen ardından fazlasıyla faşist olduğu gibi bir genel ev patronunun kadın haklarından ve kadınların özgürce sevişemediğinden dem vurması gibi erkek ruhunu okşayan bir yapı görebiliyorum sadece. Aksi taktirde kadınlarımıza bir özgürlük getiremediği gibi  aksine erkeklerin kıskacına zorladığını görüyorum. Eğer osmanlı yönetim modeli iyi irdelenebilirse zamanımızda Cumhuriyet ile övünülen pek çok pozitif yönün zaten var olduğu görülebilir. Artı olarak hilafeti rahmetli Atatürk'ün kaldırmadığını da görebilirsiniz. Masonluk gibi Hilafet de sadece rafa kaldırılmış yok edilmemiştir. Türkiye'nin islam coğrafyasına olan liderlik yönünü göremememizi sağlamak istemelerinin nedeni  bu coğrafyada olağan üstü bir güç haline gelebileceğinden ve batının eskiden olduğu gibi diz çökmesini sağlayacağından ötürüdür. Aynen antimasonik düşünceye sahip insanların Atatürk'ü Mason düşmanı olarak yargıladıkları gibi zamanımızın Atatürkçüleri de onu Hilafet ve islam dininden uzak ve yok etmeye çalışan biri olarak algılıyorlar. Ki hilafeti ortadan kaldırmak bir şirkette genel müdürlükten istifa edip çaycı olarak işe devam etmek kadar garip bir durumdur. Ülkemiz cumhuriyetçi ve Atatürkçü görülen insanların elinde çok fazla şey kaybetmiştir. Çok fazla yanlış bilgi olduğu için Atatürk de kullanılarak ve  fazlasıyla bel altına vurularak sizin gibi Atatürkçü ve vatansever insanları da kullanmaya çalışıyorlar.

Rahmetli Atatürk'ün yaptığı şey arap saçına dönen düğümlenmiş açılması imkansız bir ipe cerrahi müdahale yaparak düğümün başlangıcını ve bitişini keserek çözüm bulmaya çalışmak gibi duruyor. Bunu yaparken de aklı selim insanlardan yardım almıştır. Bu yüzden çevresinde Masonlar vardır. Bu ipi birbirine tekrar bağlamak ülkemizde nasip olmamış bir durumdur. Atılan her düğüm mazideki arap saçına benzetilerek korkuyla kesilmiştir. Bağlanabilirse ülkemiz fazlasıyla güçlenecektir diye düşünüyorum. Kısmet tabi ki her şey....

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Arais - Ocak 25, 2012, 04:15:47 öö
Sayın Masor1976 ile aynı görüşteyiz sanırım. Hemen, hemen özgürlüklerin yanlış anlaşılması ve Cumhuriyetçilerin cumhuriyeti korumak adına,diğer kişileri yabancılaştırması, İslamcıların da bunun üzerine kendi kabuğuna çekilmesi,ve bir çok demokrasi ve cumhuriyet düşmanı kazanılması,kazanılan düşmanlar bunlar mı ? Sadece !! diye sormadan geçemiyorum.Sorunlar her ne kadar demokrasi ve cumhuriyetin tam olarak ileri toplumlar düzeyinde özümsenememese  de kadının özgürlüğü sayın Masor1976 söylediği gibi bundan bin sene önce islamiyetle kadınlara verilmiştir.Bu özğürlük unutulmamalıdır ki sadece arap toplumu için geçerli bir özgürlüktür.Bizim kadınımız oba yaşamı kominen yaşam gereği zaten özgür zaten saygıdeğerdir.Osmanlıdaki bir çok özellik kelimesi yerinde kullanılmış bu konuda da haklı sayın Masor1976 Osmanlı kültürü her ne kadar bir türk kültürü olarak gözükse de   bir çok ülke ve imparatorluğa göre ileri özgürlükler verilmiştir.Sayın Masor1976 kaçırdığı sorun ise Osmanlının artık o muhteşem dinamik islami kültürlü yapının çıkarlar ve oyunlar  ayyuka çıkınca işe yaramaz hale gelişidir.Bu işe yaramazlık buna rağmen diğer toplumların güçsüz ve geride olması Osmalının da özgürlükçü olması nedeniyle bozulmaya başladıktan 300 sene kadar daha ayakta durmasını sağlamıştır.Solcu hocalırımız hep bize tarihimizden korkmayı utanmayı öğrettiler.Osmanlının kötü ve aksak yönlerini.Sırf kominizım sevdası adına.Tarafsız bir tarih dinlemek fırsatımız hiç olmadı.Kendi araştırmlarımız hariç su anda da aynı yönlü eylemi bu hükümet yapıyor.Arapça dersler milli güvenllik dersinin kaldırıması yapışan çalışmalar, ordunun güçsüzleştirilerek herhangi bir ayaklanma durumunda orduya duyulan saygının azalmasına yönelik.Güçlü ordu, güçlü türkiye, istemeyenlerin yada başka reformlarda yaşamak isteyenlerin sağladığı bir durum ile karşı, karşıyayız.Herkes
herşeyden şikayetçi,sağcı, solcudan, solcu,sağcıdan,islamcı ,cumhuriyetçiden,mason,herkesden, Hilafetin kaldırılmasının etkileri ayrı bir konu olarak açılabilir bence oalayı türkiye ve coğrafya olarak inceleyecek olursak.Osmanlı o çaycı rütbesine şeyhülislam ve ulemanın iktidar odaklı çalışması yüzünden,varmıştır.Oysaki çalışmalar iktidar odaklı olmasa ve bilim Osmanlının gelişme yıllarında olduğu gibi on plan da tutulsa bırakın 800 seneyi dünya ömrünün sonuna kadar ayakta duran bir imparatorluk halini alırdı.Bilime ve insana hala yatırımın yapılmadığı bir ülkede yaşıyoruz.Ümmetçilik stratejik açıdan daha geçerli türklük ilkesine bakaraktan fakat yeterli değil.Coğrafyamızda evrensel gözükse de,Dünyaya bakıldığı zaman yeterınce evrensel değil arttık türkiyenin bu tür küçük hesaplardan çıarak daha evrensel düşünemsinin zamanı geldi bence tıpkı Osmanlı zamanında olduğu gibi evrensel amaç ve hedeflerle çıkart örgütlerinin peşinden koşmayan bir toplum yaratmak için çok geçmiş sayılmayızçAsıl amaç cumhuriyet kurulduğunda bilim ve insana daha para yatırılıp gelişmiş bir ülke ve toplum yetiştirme gayesi iken bu gayeden çok uzakta hala sağcı solcu Osmanlıcı,Atatürkçü sohbetinden daha ileri gidemiyoruz.Bazen bir kızılderili olarak yaşamak istiyorum.Savaştan ve kinden uzak doğa ve toplum için yaşayan bir insan olmak gerçek özgürlük bu olsa gerek adımda hatta uzun uzun oturup düşünen kartal olsun.Sonuç olarak gelişen ve değişen dünyada hiçibirşey amacına hizmet edemez hale gelmiş olup bir takım çıkar gruplarının tekeline girmiş ve bu çıkar grupları bunları kullanır hale gelmiş bulunmaktadir.Masonluğun önemi de burada meydana çıkıyor galiba masonlar tüm medeniyete hizmet için çalışıyorlar.Her ne kadar bireysel bir gelişim hedefleselerde başlangıç olarak.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Masor1976 - Ocak 25, 2012, 04:35:16 öö
Sayın Arais ben de size katılıyorum. Her toplumda görebildiğim kadarıyla anlatılanın aksine insanlar iyi niyetliler ve bir anlaşma uzlaşı zemini yaratılmasına musade edilmediği için oluşan şehir efsaneleri nedeniyle  topluluklar birbirinden korkar hale gelmiş durumda. O yüzden bir topluluk ekonomik, nüfus gibi açılardan güçlenince rejim hemen o düğümü kesiyor zannedersem bu tip yaklaşımlar osmanlıda da vardı krallıktada vardı komunizm ve demokraside de var. Ya kişisel ihtiraslar ve şirketsel çıkarlar uğruna ya da gereksiz bir korkuyla yıllarca emek verilerek yapılan sosyal ve kişisel yapılar gaz dökülüp yakılagelmiş birkaç saatte yok edilmişlerdir. Bu da toplumların yıllarca bazen asırlarca geri gitmesine neden olmuştur aynı zamanda da rejimlere düşman kitleler toprak altında filizlenmiş rejimler bu filizleri yok edelim derken faydalı mahsülü de yakmışlar toprakların verimliliğini de yok etmişlerdir. Eğer osmanlı örneğin anlatıldığı kadar iyi bir rejim ve yönetim olsaydı milletler bu kadar başkaldırı sergilemezdi diye de düşünüyorum. Mutlaka osmanlı da zamanla rejim yozlaşıp insanlara baskılar yaparak kendi insanını düşman kazanmıştır. Hemen hemen her milletin ve eyaletin başkaldırıda bulunmaları da bunun bir göstergesidir. Yani cumhuriyeti yerden yere vurmak da hatalıdır en az osmanlıyı yerden yere vurmak kadar. Son dediğiniz gibi rejimlerden ve devletten medet ummaktan çok insanların birbiriyle sürtüşmeyi bırakıp farklı görüşten kişilerin sarılabildiği uzlaşmaya çalıştığı bir dünya yaratma çabasına olmak gerekiyor. Aksi taktirde rejimler ne kadar ballandırılsa da pratikte benzer faşist görüntüler sergileniyor..

Tarih bilgimin yetersiz oluşu nedeniyle bu konularda en son konuşması gereken ve hata yapma ihtimali yüksek biri olarak fazla fikir beyan etmek istemiyorum ve ustalardan da kendi açımdan cahilliğimi mazur görmelerini ve bizi aydınlatmalarını bekliyorum.

Saygılarımla.

Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Alşah - Ocak 26, 2012, 12:47:59 öö
      Sayın Masor1976, Ben bir gerçeği vurgulamak istedim. Bunu siz nasıl anlarsınız bilemem. Yanlız şu kadarını söyleyebilirim. Fertler "laik" olmaz, "laiklik" devlet için geçerli bir husustur.
      Daha fazlası sanırım polimik konusu olacak.
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Alşah - Ocak 26, 2012, 01:56:55 öö
       Sayın popperist bir konu üzerinde çok duruyor. O da "bırakın insanlar nasıl yaşarlarsa yaşasınlar, devlet olarak kural koyma, kişilerin yaşamına müdahale etme" diyor özetle.
       Nitekim yazısında; (Fakat, ben insanın "rahat" bırakıldığında,sağlığına kavuşacağına inanıyorum. Cumhuriyetle birlikte, 1000 yıllık kültürü bir anda değiştirmek için, devlet baba, halkını modernleştirmek istedi. O halkı açıkça sevmedi, tasvip etmedi.Yani insan "rahat" bırakılmadı.Rahat bırakılmadığı için de muhafazakar savunmacı tepkilerini geliştirdi, onu idealleştirdi, teorisini kurdu).
         (Sana ne kadının ne giydiğinden ? Devlet mi halledecek bu sorunu ?....) diyerek bu düşüncesini açıkça belirtiyor.
         Sayın popperist  ile devlet tanımı üzerinde her halde aykırı düşüyoruz. Benim anladığım manada devlet en basitinden yasalarla, kurallarla ve kurumlarla halkının huzur, güven ve refah içinde yaşamasını sağlamakla görevli bir oluşumdur.  Devlet, bunu gerçekleştirirken de bazı ilkeleri belirler. Örneğin ; çağdaş, modern, üretken müreffeh bir  toplum yaratma ilkelerine sahip bir devlet anlayışında, bağnazlık, gericilik gibi çağdışı oluşumlara izin vermez. Bunun için de gerekli yasal düzenlemeleri yapar.
      Bunun tam tersi, kendi çıkarları için halkının inanç ve örflerinden istifade ederek, gelişmeyi önleyip, ilerici , aydın ve modern anlayışlara karşı ilkeleri olan bir devlet anlayışı da  bir takım fetva ve yaptırımlarla ilkelerini gerçekleştirmek isteyebilir.
       Yani devletler, yasalar ve kurallar koyarak toplumun yaşamına müdahalede bulunabilir.
       Uygar bir toplum ve çağdaş bir devlet anlayışında herkes istediği gibi yaşayamaz. Bir yandan toplumun kendi içinde koyduğu yazılı olmayan kurallara, bir yandan da devletin yasalarla koyduğu kurallara uyulma zarureti vardır.
        Uygar bir toplumda cadde ortasında tükürüp balgamınızı atamaz sınız. Yada ben avazım çıktığı kadar bağırır, radyomu sonuna kadar açarım, benim özgürlüğüm var diyemez siniz. Yada kime ne ben  panton giymem, iç çamaşırı da giymem öylece üryan gezerim, sana ne benim ne giyip giymediğimden  diyemez siniz. Yada henüz  çocuk denilecek yaşta  bir kızı evledınız olsa bile evlendiremez siniz. Çocuklarınızı satamaz sınız. Devletin ilkelerine aykırı faaliyetlerde bulunumaz sınız. Ben okumak istemiyorum, sana ne benim okuyup yazmamdan diyemez siniz. Hatta ve hatta ben yaşamak istemiyorum, ölmek istiyorum, beni öldürün  diyemez siniz. vs.vs.vs.
        Evet Cumhuriyet, 1000 yıllık köhnemiş  kültürü yıkıp modern bir toplum kültürü yaratma cabasına girmiş, aslında bunda da büyük ölçüde başarılı olmuştur.
        Diğer taraftan, sayın popperist  Cumhuriyeti kuranların halkını sevmediği şeklinde bir ifade kullanılmıştır ki bu ifade ise tam bir feciattır. Ne yani, kul- ümmet olunduğu zaman daha mı çok seviliyor bir ülkenin halkı? Şayet O halkı sevmeseydiler onlara kimliklerini kazandırırlar mı idi ? Onlara seçme- seçilme hakkı verirlermi idi?. Bir ulus yapıp ona millet vasfı verirler mi idi ? Kadın-erkek eşittir derler mi idi ?
        Bazı çıkar guruplarının Cumhuriyete ve onun kazanımlarına karşı olmalarını anlıyorum. Benim anlayamadığım, Cumhuriyeti yıkarsak gelecek rejmin ne olacağı ve  gelecek bu rejimin Cumhuriyetten daha çok mu kazanım getireceğidir.
       Saygılar-sevgiler.         
         
       
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Masor1976 - Ocak 26, 2012, 07:38:34 öö
Sayın Alşah, laiklik bireyler için geçerli bir husus değil devletin laikleşip dini grupların çatışmasını önlemek açısından faydalı bir yönetim şeklidir hususunda ben de size katılıyorum. Fakat ülkemizdeki laiklik anlayışında devletin dine ve dindar insanlara müdahalesi mevcut olmuştu ve hala örneğin başörtüsü ile kamu görevine eğitim alabilmeye devlet izin vermek istemiyor. Alevi kesimin ciddi oranda nufus sayımı olmasına rağmen sunnilere yapılan kamu harcamaları Alevilere yapılmıyor. Yani ilginç olan her kesimi dışlayan fakat kucaklıyor numarası yapan bir sistem hakim. Bu halkını sevmeyen bir rejim görüntüsünü özellikle darbede daha net olarak görebiliriz. Yani ülkemizde öylesine garip bir rejim hakimdir ki rejimin hangi kafa yapısına sıcak baktığı meçhuldür. Ben kağıt üstünde olması gereken laiklik ve cumhuriyet ilkelerinden ziyade yaşanagelen devlet millet ilişkisinden yola çıkarak mevzuya bakmaya çalışıyorum sadece. Benzer şekilde sayın Popperist gibi mevzuya yaklaşanların da cumhuriyet ilkelerini itelemekten çok cumhuriyet ilkeleri adı altında alakasız yapılan uygulamaların iyi niyetli eleştiri ve kritiğinin yapılması olarak görülmesi gerekiyor.

Bence önce sorulması gereken soru Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bu güne uygulayageldiği yönetim sistemi Cumhuriyet kavramıyla örtüşüp örtüşmediğidir. Zamanın şartları gereği hataların yapılmasını filan anlıyorum ki istiklal harbinde şehit olan insanlardan daha fazlasının devlet tarafından devrimler sırasında asılarak veya zindanlarda çürütülerek öldürüldüğü iddiaları da var fakat zaman ve şartlar değişse de uygulama örfleşmiş ve yapılan hatalardan ders alınamamış gibi duruyor. Türk Sanat Müziğinin tek medya unsuru olan TRT de yasaklandığı garip bir ülkede yaşadığımızı unutmamak gerekiyor.

Mazide yaşanılan olumsuzluklara bakıp geleceğe ümitsiz kalmak yanlıştır fakat ister istemez siyasilerin yaptıkları hataların faturasını millet çok acılar çekerek ödediği için benzer hataların yaşanmaması için milletimizin çok uyanık olması gerekiyor.

Saygılarımla.

Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Tij - Ocak 26, 2012, 06:12:54 ös
Arkadaslar merhaba,

konuyu acan kisi olarak biraz moderatörlük yaparsam umarim bana kizmazsiniz. Konuyu acarken amacim özellikle cumhuriyetimizin kurulus asamasinda netür yanlislar ( varsa eger ) yapildi vs.vs.vs.
Buna ilaveten  özellikle sayin Masor1976 su cümlesi etrafindada devam edersek daha iyi olur düsüncesindeyim,


Alıntı
Bence önce sorulması gereken soru Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bu güne uygulayageldiği yönetim sistemi Cumhuriyet kavramıyla örtüşüp örtüşmediğidir.


Enderin saygilarimla
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: popperist - Ocak 26, 2012, 09:08:19 ös
 
Alıntı
Sayın popperist  ile devlet tanımı üzerinde her halde aykırı düşüyoruz. Benim anladığım manada devlet en basitinden yasalarla, kurallarla ve kurumlarla halkının huzur, güven ve refah içinde yaşamasını sağlamakla görevli bir oluşumdur.  Devlet, bunu gerçekleştirirken de bazı ilkeleri belirler. Örneğin ; çağdaş, modern, üretken müreffeh bir  toplum yaratma ilkelerine sahip bir devlet anlayışında, bağnazlık, gericilik gibi çağdışı oluşumlara izin vermez. Bunun için de gerekli yasal düzenlemeleri yapar.

Sayın Alşah'ın bu paragrafının ilk cümlesine tamamen katılıyorum. Bu konuda ayrı düşündüğümüz söylenemez. Yasalar, birlikte yaşayan insanların düzen içinde hayatlarını sürdürebilmeleri için şarttır. Benim katılmadığım ikinci cümledeki prensiplerden bazıları. Devlet, insanları biçimlendirme aygıtı değildir. Yani onların nasıl bir tarzda yaşayacağına karışma hakkı yoktur. Devlet bu hakkı hiçbir yerden almaz. Örneğin devlet modernlik-gericilik tanımını yapıp, sonra sadece "kendi tanımını yaptığı modern"in hayatta kalmasını sağlayıp, diğerinin önüne engeller çekemez. Bunu yaptığı anda faşizme ulaşmış olur. Cumhuriyette nerede yanlışlık yapıldı diye sorulan sorunun cevabı da budur. Devlet bunu yaptığı anda kendiliğinden eriyip, bitip tükenecek olan şeyi gücendirip, yeşertir ve savunma tepkisi oluşturur.

Saygılar
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Alşah - Ocak 26, 2012, 11:00:25 ös
      Sayın popperist, herkesin istediği şekilde yaşadığı bir rejimden söz ediyor her halde. Yani bir nevi "muz" cumhuriyetinden. Örnekleme yaparsa konuyu daha güzel açıklamış olur diye düşünüyorum.
      Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Alşah - Ocak 26, 2012, 11:13:26 ös
      Sayın Masor1976, gerçekten laik bir ülkede, Diyanet İşleri diye bir kurum olmaz. Alevilerin haksızlığa uğradığına gelince;  bu, Cumhuriyetin kuruluşunda olmamıştır. Aslında Alevilerin bırakın haksızlıklara uğramalarını, katliamlara maruz kaldıkları  devreler de Osmanlı zamanında olmuştur. Bu nedenledir ki, Cumhuriyetin kuruluşunda  Aleviler büyük katkı sağlamışlardır. Ne var ki, Cumhuriyetten rahatsız olan kesimlerin oluşturdukları kadrolar yönetime geçtikçe, Aleviler yine haksızlıklara uğramışlardır.
       Fakat, bütün bunların sorumlusu bizatihi Cumhuriyet değil, onu gerektiği şekilde uygulayamayanlardır.
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: popperist - Ocak 26, 2012, 11:16:46 ös
      Sayın popperist, herkesin istediği şekilde yaşadığı bir rejimden söz ediyor her halde. Yani bir nevi "muz" cumhuriyetinden. Örnekleme yaparsa konuyu daha güzel açıklamış olur diye düşünüyorum.
      Saygılar-sevgiler.

Örnek: İngiltere. Orada Churchill'i eleştirince savcılar dava açma yok. Herkesi "ingiliz" yapmak yok. İnsanlar kamusal alanda tek tipleştirme yok. İlkokulundan Üniversitelerinde bir önderlerinin ilkelerini zorunlu okutma yok. Zorunlu din dersi de yok. İsteyen istediği kiliseyi kurabiliyor. Diyanet diye de bir şey yok. Kadınlar örtülü diye üniversiteye, mahkemeye, kışlaya vb. girmesine yasak yok.

gibi.

Saygılar
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Masor1976 - Ocak 26, 2012, 11:34:04 ös
Aslında özellikle inkılap tarihi boyutundan çıkıp dünya tarihine de hakim bir beyinle düşünebilsek klişeleşmiş bakış açısından uzaklaşma şansını yakalayabilirdik. Yani cumhuriyet kurulurken ve kurulduktan sonra dünyadaki tarihi ve siyasi olayları çok net görebilen bir göz gerekiyor. Aynı zamanda da tüm devletleri çağdaş özgürlük vb. söylemlerin aksine bireyin değil devletlerin otoritesinin sarsılmaması esasına dayanıyor gibi duruyor. Yani bireysel özgürlükler, çağdaşlık gibi kelimeler devletlerin halkını dizginlemek ya da müdahale edip kulak çekmesini sağlaması için iç karışıklık ve başkaldırı yaratması amacıyla istihbarat ajanı olan yazarlarca kaleme alınan halkın masturbasyonu gibi bir şey. Görebildiğim kadarıyla ülkemizde devlet halkını bilerek kendine kışkırtıyor, yani örneğin cem evini sakallı ajanlarıyla bombalıyor, camiyi alevi kılığında bombalıyor ve oluşan kaos vasıtasıyla kendi halkını döverek zaman harcıyor. Yani enerjisi var fakat gelişmek ve dünya arenasında mücadele vermekten çok kafasını duvara vuran bir deli gibi harab ediyor kendini.

Yani Kemalizm, Atatürk, Cumhuriyet, hürriyet, laiklik filan sanal kalan kavramlardır. Aynı şekilde çevre ülkelerde gördüğümüz komunizm, şeriat devleti , demokrasi de sanal kavramlardır. Gerçek olan ise devletlerin kendi insanının kanını bir kaç şirketle aynı masada emen bir vampir olduğudur, batı ve avrupa kanı genelde dışarda arama modundalar yakında onlar da kendi halklarına yönelecekler.  İnsanların beyinlerinde kurulan cumhuriyet, hurriyet, şeriat gibi bu fantazi dünyaları asla gerçekleşmeyecek gibi duruyor.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Alşah - Ocak 26, 2012, 11:40:29 ös
        Sanırım bir yanlışlık yapıyorsunuz, "Cumhuriyetle" "Demokrasiyi" karıştırıyorsunuz. Söyledikleriniz " Cumhuriyetten" çok "Demokrasi" unsurlarıdır. Hem unutmayın ki, İngiltere'de "Anayasa" bile yoktur. Yargı sisteminden günlük yaşama kadar bir çok şey yerleşmiş yazılı olmayan kurallara  göre düzenlenmiştir. İngilterede yanlız şunu yapamaz sınız. Kraliyeti eleştiremez, kraliyet alayhinde her hangi bir faaliyette bulunumaz sınız. Yani orada da "Kahrolsun kraliçe" bile diyemez siniz.
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Alşah - Ocak 26, 2012, 11:50:25 ös
        Sayın Masor 1976, ben anlatamıyorum galiba. Bütün bu anlattıklarınızın Cumhuriyetle veya Kemalizm'le ne alakası var ? Yani Cumhuriyet olmasa bütün bunlar olmayacak mı ?
        Meseleye daha geniş perfektiften bakınız lütfen. Anlattıklarınız, gelişmiş, uygar hangi toplumda oluyor ? Hepsi geri kalmış toplumlarda olan olaylar. Öyle şeyler oluyor ki; iki gün önceki gündemi bile unutuveriyorsunuz.
         Demem o ki; uygulayıcıları ehliyet ve liyakatten yoksun, bağnaz, çıkarcı  kişilerden oluşuyorsa, Cumhuriyetin günahı ne ?
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: popperist - Ocak 27, 2012, 12:58:07 öö
        Sanırım bir yanlışlık yapıyorsunuz, "Cumhuriyetle" "Demokrasiyi" karıştırıyorsunuz. Söyledikleriniz " Cumhuriyetten" çok "Demokrasi" unsurlarıdır. Hem unutmayın ki, İngiltere'de "Anayasa" bile yoktur. Yargı sisteminden günlük yaşama kadar bir çok şey yerleşmiş yazılı olmayan kurallara  göre düzenlenmiştir. İngilterede yanlız şunu yapamaz sınız. Kraliyeti eleştiremez, kraliyet alayhinde her hangi bir faaliyette bulunumaz sınız. Yani orada da "Kahrolsun kraliçe" bile diyemez siniz.
         Saygılar-sevgiler.

"Kahrolsun" zaten bir hakaret olduğu için suçtur. Nefret suçudur. Ama Türkiye'de kahrolsun demekle, İngiltere'de kahrolsun demek arasında ciddi bir fark olduğundan eminim. İngiltere'de, kraliçeye kahrolsun diyecek kadar, bireyler devlet trafından rahatsız edilmiyor. İşin esprisi de orada zaten. Neyse, örnek istediniz, ben de muz cumhuriyeti olmayanından bir tane verdim. Saygılar.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Alşah - Ocak 27, 2012, 01:06:45 öö
         Ama ben "Cumhuriyetle" "Demokrasinin " aynı şeyler olmadığını belirtmiştim.
         "kahrolsun" suç değildir ." Bedduadır". Ona rağmen o devlet te bir yaptırım uygulayabiliyor. Yani herkes istediği her şeyi söyleyemiyor. Devlet müdahale ediyor. Demek ki orası da "muz" cumhuriyeti değil.
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Masor1976 - Ocak 27, 2012, 06:22:56 öö
İnsanların temelde önce kendini sonra ailesini ve sonrasında da komşularını yaşadığı devleti en son olarak da dünyayı kollama iç güdüsü vardır. Tüm bunların merkezinde yine kendisi vardır yani ailesindeki problemlerden kendisi etkilenecektir, aynı şekilde ülkesinde ve dünyada da kendisine zarar vermeyecek olaylara tepki göstermez. Kendini kollama iç güdüsünün kuvveti nedeniyle örneğin yolda birini boğazlasalar müdahale edip kurtarmaya çalışan fazla insan çıkmaz. Kurtarmaya çalışanlar da insaftan çok macera ruhunu tatmin etmek içindir veya kızlara hava atmak için filan.. yani yine kendisi için yapar. İnsanın yaratılışı gereği duygusal ihtiyaçları vardır, gülmek, mutlu olmak kadar üzülmek, ağlamak da deşarj için şarttır. Bu ihtiyacını insanlar komedi filmi, duygusal aşk filmleri, dramalar izleyerek tatmin ederler. Yani aslında sanatı sevdiklerinden veya desteklediklerinden yapmazlar.

Toplumu şekillendirenler insanoğlunun bu özelliğini kullanırlar ve toplumlara mafyasal baskılar yoluyla kolay para kazanabilmek için zulüm vb. ederken kendilerini yok edecek tepkiyi almayacak ölçüde baskı ve zulümler gerçekleştirirler, itirazından çekindikleri insanların nefslerini okşayacak şeyler yaparlar. O yüzden örneğin batıda beyefendi diye seslenilen tipler aslında dünyanın en zalim ve en aşağılık adamlarıdır.

Türkiyede de kurulduğundan bu yana yapılanlar benziyor. Batıda yaşayanlar doğuda baskı altındaki insanları düşünmezler fakat doğunun ayaklanıp batıda kan dökmeye çalışmaya kalkmasından korktukları için de dengeli bir baskı yaratmaya çalışıyorlar. Oldukça profesyonel zulümler çok ciddi miktarda paraların döndüğü masalarda şekillendiriliyor. Başlarda değindiğim benmerkezcilik nedeniyle bu adamlara dur diyebilmek de pek mümkün görünmüyor. Bir kaç psikolojik ruh hastasının insan doğrama arzusunu vicdanında legalleştirmeye çalışanlar hariç bir direnç sergilenmiyor. Ki bu direnç şekilllerine de terörizm deniliyor ki bu hasta ruhlu adamları da genelde kullananlar teröristlerin hedefledikleri adamların kendileridir. Amaç bu adamların ait olduğu ideolojideki insanları veya milletleri terörist kalıbında dayak manyağı yapabilmek için yasal ortamın yaratılmasıdır. Mevzu ideoloji filan değil paradır.

Belki ideolojiler, örfler, izmler vb. insanları hipnotize ederek benmerkezcilikten sıyırıp bir intihar komandosuna dönüştürebilir diye düşünerek, ideolojilerin yaşama alanlarının daraltıldığı da rejimleri savunmak açısından söylenebilir.

Kısacası cumhuriyet, özgürlük, filan laflarının tabelada olmasından çok yapılan  faaliyetlere bakarak değerlendirme yapmak daha bilimsel bir hareket olacaktır.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: popperist - Ocak 27, 2012, 08:56:01 öö
Ingiltere de Turkiye de olmayan bircok sey var Sayin Alsah, muz cumhuriyeti degil tabi, parlamenter monarsi. Turkiye ise tek tiplestirici tek uluscu tek kulturcu tek adamci, kendi modern-gerici tanimi olan ozgurlukleri ve haklari anlamayan tipik bir kompleks sahibi dogu ulkesi. Iste ingltere ile aramizdaki fark bu. Kralice orada bunlari yapmadigi icin monarsi cumhuryet vb. Fark etmiyor. Ingltere kesinlikle bir turkiye degil. Ve ben o sekilde bir muz cumhuriyeti olmayan ulke istiyorum. Resmi ideoloji ile insanlarin huzurunun kacirildigi kompleksli hasta adamlardan biktik usandik.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: Alşah - Ocak 27, 2012, 11:14:30 ös
       Sayın popperist, aslında son yazdıklarınızı ben uzun zamandır zaten söylüyorum. Ama sizin dediğiniz manada bir idare zaten yok. Elbette bir çok yöden adı geçen ülke ile ülkemizi kıyaslamak doğru olmaz.  Ben de kompleksli, hasta ruhlu ve hatta sapık ideoloji sahibi  insanların yönetimlerinden fazlası ile sıkılmış durumdayım. Ama,  bu insanlar gökten zembille inmiyorlar. Onları yine bu toplum seçip yönetime getiriyor. İşte ben bunun için Cumhuriyetin kazanımlarının küçümsenecek kazanımlar olmadığını savunuyorum.
       Yukarıda da belirttiğim gibi, yönetenler seçimlerle gelmişlerdir,"toplumlar layik oldukları şekilde yönetilirler" sözünün ne kadar yerinde olduğunu sanırım sizde yerinde bulacaksınız.
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: NOSAM33 - Ocak 28, 2012, 05:53:41 öö
Sn.popperist kardeşim ne güzel özetledin teprik ederim saygılar. Muz cumhuriyeti tam isabet insanımız hala Kul olmaya devam ediyor ne büyüklerimizin başı DURMAK YOK ilk hedef Avrupa birliğine üye olmak ileri .Saygılar   ??? ??? ??? :'( :'( :'( :-X
Başlık: Ynt: CUMHURIYET ANKETI
Gönderen: NOSAM33 - Ocak 28, 2012, 05:58:20 öö
ne büyüklerimizin başı-ve büyüklerimizin başında gelen ne diyor DURMAK YOK  diye düzeltiyorum saygılar. :-X