Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Erdemli olmak ve Ego  (Okunma sayısı 3474 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 08, 2016, 01:00:00 öö
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 6
  • Cinsiyet: Bay

Doğru bir insan olmaya çalışan her bireyin savaştığı zararlı bir benliği vardır. Bu benlik insan iyileştikçe şekil değiştirir. Narsisizm'den bütünlükçü bir yapıya geçerken sarsılır fakat yıkılmaz. Benlik artık bütünlükçü olduğuna inanır, bir uyanış ile diğerlerinin farkına varır ve onları da en az kendisi kadar önemli bir değer olarak benimser. Lakin, benlik artık daha iyi olduğuna inandığından yalnızca beslenme şeklini değiştirmiştir. Yani, kendisi ve haricindekilere de destek sağlayarak "Erdemli bir birey" olduğuna inanırken, arka planda yine narsisizmi beslemektedir. Öyleyse, bu paradoks'tan nasıl çıkılabilir ? Masonluk'ta kişiyi görüntüde iyi bir birey yapmaktan ziyade, gerçekten her türlü koşulda iyi bir birey yapmaya yarayan metotlar mevcut mudur ? Mevcut ise yazılı anlatım bunu anlatmakta yeterli midir ? Yeterliyse anlatılabilir mi ?
Saygılarımla ...
Gnothi Seauton


Eylül 08, 2016, 11:09:51 öö
Yanıtla #1
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 212
  • Cinsiyet: Bay

Doğru bir insan olmaya çalışan her bireyin savaştığı zararlı bir benliği vardır. Bu benlik insan iyileştikçe şekil değiştirir. Narsisizm'den bütünlükçü bir yapıya geçerken sarsılır fakat yıkılmaz. Benlik artık bütünlükçü olduğuna inanır, bir uyanış ile diğerlerinin farkına varır ve onları da en az kendisi kadar önemli bir değer olarak benimser. Lakin, benlik artık daha iyi olduğuna inandığından yalnızca beslenme şeklini değiştirmiştir. Yani, kendisi ve haricindekilere de destek sağlayarak "Erdemli bir birey" olduğuna inanırken, arka planda yine narsisizmi beslemektedir. Öyleyse, bu paradoks'tan nasıl çıkılabilir ? Masonluk'ta kişiyi görüntüde iyi bir birey yapmaktan ziyade, gerçekten her türlü koşulda iyi bir birey yapmaya yarayan metotlar mevcut mudur ? Mevcut ise yazılı anlatım bunu anlatmakta yeterli midir ? Yeterliyse anlatılabilir mi ?
Saygılarımla ...

Sayın @Aeon

Öncelikle foruma hoşgeldiniz. Masonlukta, bireysel olgunluğa(iyi bir insan olmak) çeşitli dereceleri tamamlayarak ulaşmaya çalışırsınız. Çalışırsınız diyorum çünkü üstad olan masonlar bile kendilerinin gerçek bir mason olmaya çalıştığını ve ışığı aramanın hiç bitmediğini söylerler. Bu derecelerin ilerlemesi için yazılı anlatımdan ziyade bir takım masonik ritüeller mevcuttur. Bu ritüellerde yaşanan heyecan ve duygular sizin olgunlaşmanızda çok önemli rol oynar.

Saygılarımla



Eylül 08, 2016, 02:26:04 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 234
  • Cinsiyet: Bay

Başkalarına iyilik yaparken yahut erdemli davranışlar sergilerken iyi hissetmek doğaldır. Çünkü olması gereken doğru şey budur. Yani kişinin iyilik yapması ve bundan mutluluk duyması en doğal hakkıdır. Aksini düşünmek ve yeni arayışlara çıkmak ise bizi doğru yoldan uzaklaştırır, doğaya karşı gelmemize sebep olur. Uzun lafın kısası doğru şeyi yaptıktan sonra istediğiniz kadar gurur duyabilirsiniz.
“Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insan kendine hükmetmeyi öğrenmeden doğaya hükmetmeyi öğrendi.” Albert Schweitzer


Eylül 08, 2016, 11:59:48 ös
Yanıtla #3
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 6
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Surgeus,
hoş bulduk ve katılımınız için teşekkür ediyorum.

Sayın kurt,
katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.

Saygılarımla
Gnothi Seauton


Eylül 09, 2016, 11:56:59 öö
Yanıtla #4
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 18
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Aeronun saptaması müthiş:

Kişi, kendisi ve haricindekilere de destek sağlayarak "Erdemli bir birey" olduğuna inanırken, arka planda yine narsisizmi beslemiş oluyor ve bu özünde paradoksal bir durum ve olgunlaşmak için egosu ile mücadele halindeki bir kimsenin var olmasını pek de arzu etmeyeceği tarzdaki bir pozitif geribesleme gibi duruyor.

Bu paradokstan kurtulmanın etkili bir yolu, başkalarına yapılan iyiliği, desteği yada her ne ise onu, anonim ve üzeri kapalı bir biçimde gerçekleştirmek olabilir.

Narsizmi sinsice besleyen bu yol psikolojide tarifleneliberi aradan herhalde ancak bir yüz yıl geçmiştir, oysa oryantel sufizm bu durumun belki bin yıldır farkında ve ekolden ekole değişen farklı mücadele yöntemleri mevcut, çoğu ekolde hakiki bir tevazu salık verilirken  dış dünyaya sempatik görünmekten bilerek kaçınılan ekoller bile var (örn: Melamilik).  Bu paradokstan kurtulmada belki işe yarıyorlardır. Elbette kurtulmak eğer gerçekte gerekiyorsa...

Şöyle düşünmeyi deneyelim, diyelim ki sufistiz, egomuz yerlerde sürünüyor ve dünyada yaşayan en erdemli kimseyiz, buradaki en yüce amaçımız her halde ermek olabilirdi. E peki ama ila nihayetinde bu da narsizmi beslemeyecek mi? Bence olabilecek en ala biçimde beslemiş olacak.

Gerçekten iyi bir birey olmak acaba nedir? Bu tanımlanmışmıdır ki bu duruma ulaşmanın da bir metodolojisi olsun? Bence gerçekten iyi bir birey olmanın "net ve değişmez" bir tarifini yapmaya kalkışmak dahi nazi almanyası olmak gibi ağır sonuçlara gebe hatalı bir yaklaşım olurdu. Hakkında hep düşünülmesi ama virgüllerle ilerlenmesi gereken hassas bir konu bu, Nokta koyarsak fena...

Saygılarımla

 


Eylül 09, 2016, 01:08:12 ös
Yanıtla #5

Cenazemi Padisah Kaldirir

Bir sabah padişah sadrazamı çağırır ''Yahu sadrazam dün gece çok ilginç, karışık rüyalar gördüm, bugün tedbil-i kıyafet dolaşalım seninle'' der Yola kuyulurlar

Mahalle aralarında tedbil-i kıyafet yürürlerken yerde yatan bir vatandaş görürler Padişah ''selamünaleyküm, ne oldu ağalar, yerde uzanan kimdir böyle, niye yardım etmezsiniz'' Etraftan biri, ''sorma efendi, bu yatan mevta buraların ahlaksızı, kötü adamı idi Kötü kadınları dükkanına alır, onlarla bir iki saat beraber olduktan sonra dışarı çıkardı, semtin ayyaşlarını dükkana alır, onlarla içerdi'' demiş

Padişah sadrazama ''bu mevtayı sokakta bırakmak olmaz, birşeyler yapalım, saraya haber sal, buradan alsınlar, ikimiz de cenazeye katılalım'' der Sadrazam şaşkın, ''aman padişahım bu kötü adam için niye uğraşırsınız'' der Padişah ''olmaz ben bu ülkedeki herkesin padişahıyım, iyisi, kötüsü, ayyaşı, müslümanı, gayrimüslümü farketmez, vatandaşın cenazesi yerde kalmaz, hem de Sultanahmet'te yapacağız cenaze törenini'' deyince sadrazam ''aman padişahım orada herkes sizi tanır, şöyle mahalle arasında bir camide kıldırsak'' diye ikna eder padişahı

Padişah ahaliye dönüp ''efendiler yok mu bu garibin kimi kimsesi'' diye sorar Ahaliden biri '' var efendi, şu semtte oturur bir garip eşi vardı, zavallı'' der Padişah yanında sadrazam mevtanın eşini bulmaya yola koyulur, bir süre sonra sora sora bakımsız, kerpiç bir evin kapısını çalarlar Durumu anlatırlar

Yaşlı kadın, ''ah ah efendi çok anlattım, söyledim ama, dinletemedim Dükkanına fena kadınları alır, karınlarını doyurur, onlara bu yoldan vazgeçmeleri için öğütler verirdi sarhoşları alır, onlarla konuşur, içkilerini döker, onların da karınlarını doyurup dışarı bırakırdı Kazancını hep o gariplere harcardı Çok söyledim bak efendi diğer esnaf seni yanlış anlayacak, herkes seni fena biri bilecek yapma etme bir tek sana mı kaldı diye ama nafile dinletemedim

Yapma etme bak öldüğünde kimse sahiplenmeyecek, cenazen sokakta kalacak derdim O da korkma hanım, ''kimse kaldırmazsa benim cenazemi de padişah kaldırır'' derdi
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
 Kendi düşünceme gelirsek:

 Bilinen var oluşlardaki tüm formlar tüketerek gelişir/büyür ve yok olur; ardından küllerinden yeni bir form bularak döngüyü devam ettirir.Kısaca: Alan/Tüketen olmak bir varoluş değişmezidir; yansıması ise "EGO" olarak tanımlanır.

 Bir anne çocuğunu sever ama onun yanında mutlu olduğu için.
Bir aşık sevgilisini yanında ister; çünkü o yanında iken mutlu olduğu için.
Birine yardım edersiniz; içten içe ödüllendirileceğinize inandığınız için.
Bu örneklemeler sonsuzluğa kadar uzatılabilir.

 Var oluş yapımızdan dolayı"İhsan eden" veya "Saf fedakarlık" olarak tanımlanan bir gerceklik yoktur; sadece yapılan her bir fedakarlığın, yeniden küllerinden doğarak,kendine bir ışık gibi yansıyacağını anlayabilecek nur'a sahip azınlıklar vardır.

Selamlar-Saygılar-Sevgiler
« Son Düzenleme: Eylül 09, 2016, 01:13:21 ös Gönderen: Zig-Zag »
Sen Özelsin


Eylül 10, 2016, 11:09:50 ös
Yanıtla #6
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 6
  • Cinsiyet: Bay

Sayın oroboro'ya katılımı, desteği ve değerli fikirleri için teşekkürlerimi sunuyorum.

Sayın Zig-Zag'a güzel bir hikaye ile katılımı ve realist yaklaşımından dolayı teşekkür ediyorum.

Saygılarımla
Gnothi Seauton


Eylül 10, 2016, 11:32:36 ös
Yanıtla #7

Doğru bir insan olmaya çalışan her bireyin savaştığı zararlı bir benliği vardır. Bu benlik insan iyileştikçe şekil değiştirir. Narsisizm'den bütünlükçü bir yapıya geçerken sarsılır fakat yıkılmaz. Benlik artık bütünlükçü olduğuna inanır, bir uyanış ile diğerlerinin farkına varır ve onları da en az kendisi kadar önemli bir değer olarak benimser. Lakin, benlik artık daha iyi olduğuna inandığından yalnızca beslenme şeklini değiştirmiştir. Yani, kendisi ve haricindekilere de destek sağlayarak "Erdemli bir birey" olduğuna inanırken, arka planda yine narsisizmi beslemektedir. Öyleyse, bu paradoks'tan nasıl çıkılabilir ? Masonluk'ta kişiyi görüntüde iyi bir birey yapmaktan ziyade, gerçekten her türlü koşulda iyi bir birey yapmaya yarayan metotlar mevcut mudur ? Mevcut ise yazılı anlatım bunu anlatmakta yeterli midir ? Yeterliyse anlatılabilir mi ?
Saygılarımla ...

 Sayın Aeron;

 Sorunuz cok güzel.Kişi İnisiye edilir iken "negatif" benliğinden koparılmalıdır ki yeni ve "pozitif" benliği üzerinden gelişe bilsin.İnisiyasyonun amacı eksik arayan benlik duygusundan koparak,kişiyi güzeli gören benlik duygusuna dönüştürmektir.

 Bu durum birey tarafından özümsenmelidir; yoksa kişinin davranışları bir rol kesmekden ibaret kalır ve eğitimi tamamlayamaz.Öğreten ise,çizgiyi doğru oranda tutmalıdır; yoksa öğretmeye çalışdığı felsefenin ve bu felsefenin onda yansıyan karakteri altında ezilir; ardından zincirin halkası kırılabilir.

Masonluk dışı öğretilerde de durum bu şekildedir.

Sevgiler
« Son Düzenleme: Eylül 10, 2016, 11:38:54 ös Gönderen: Zig-Zag »
Sen Özelsin


Eylül 11, 2016, 12:06:18 öö
Yanıtla #8
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 6
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Zig-Zag şu paragraf ile aslında soruyu özetlemişsiniz "yoksa kişinin davranışları bir rol kesmekten ibaret kalır ve eğitimi tamamlayamaz." Masonlukta ki inisiyasyonun ise hangi amaçlar adına yapıldığına dair güzel bir örnek oluştu. Soruma cevap niteliğinde bir yazı olmuş teşekkür ediyorum.

Saygılarımla
Gnothi Seauton


Eylül 11, 2016, 12:19:17 öö
Yanıtla #9

Sayın Zig-Zag şu paragraf ile aslında soruyu özetlemişsiniz "yoksa kişinin davranışları bir rol kesmekten ibaret kalır ve eğitimi tamamlayamaz." Masonlukta ki inisiyasyonun ise hangi amaçlar adına yapıldığına dair güzel bir örnek oluştu. Soruma cevap niteliğinde bir yazı olmuş teşekkür ediyorum.

Saygılarımla

 İnisiyasyon bitmek bilmeyen bir süreçtir; yol, kökün en altından, dalın en ucuna kadar devam eder.Resmin en bütün hali asla tamamlanmaz; sadece parçalar,ilmi öğrenmek isteyenin kısa ve sonlu olan "O" zaman aralığı kadar birleşebilir; gercek, katmanlar ile iç içedir.

Saygılarımla  :) :)  ;) :) :)
« Son Düzenleme: Eylül 11, 2016, 12:26:45 öö Gönderen: Zig-Zag »
Sen Özelsin